Oyun Kuran Sevgili

Şebnem Nur; Hem psikolog hem de ilişki terapisti olmam sebebiyle; zaman zaman, ilk ağızdan duymasam asla inanmayacağım ‘kandırıkçılıklara’ şahit oluyorum. Yukarıda paylaştığım bu olay da, gerçeklik payı çok fazla olan bir hadiseden alıntıdır.

Altı aydır birlikteyiz...
Bana tüm aile sırlarını da anlattı.
Anne- babası hayatta değilmiş.
Bir tek ablası varmış, onunla yaşıyormuş.
Biraz da benim ısrarımla artık ablanla tanışayım dedim.
Buluştuğumuzda değil, evine vardığında ablasının telefonunu yolladı.
Ben de aradım, kendimi tanıttım.
“Ben de sizden telefon bekliyordum.” dedi.
“Ablasıyla tanışmaktan çok mutlu oldum.” dedim.
“Pardon, ablası mı? Ablası siz değil misiniz?!”
“Hayır, ben sevgilisiyim, asıl siz ablası değil misiniz?”
“Yoo, ben de sevgilisiyim!”
“E peki bu diyalogda abla kim o zaman!!!!”

       Hem psikolog hem de ilişki terapisti olmam sebebiyle; zaman zaman, ilk ağızdan duymasam asla inanmayacağım ‘kandırıkçılıklara’ şahit oluyorum. Yukarıda paylaştığım bu olay da, gerçeklik payı çok fazla olan bir hadiseden alıntıdır.

       Biz kadınlar, âşık olduğumuzda, teslim de olmak isteriz. İnanmak isteriz, inanırız da. Nedense son zamanlarda pek çok kadının kandırılmış olduğuna da şahit oluyoruz. Bu durum illa ki adamın, özel hayatıyla ilgili söylediği bir yalanı da kapsamıyor. Daha farklı şekillerde de kadınları kandırmaya yelteniyorlar.

       Bir insan, her hangi bir sebeple, yaşamakta olduğu duygusal ilişkiye, ileriye yönelik bir ciddiyetle bakmayabilir. Dürüst olup, bunu karşı tarafa söyleyenler de vardır elbet. Ancak; hem ‘ciddi’ imiş gibi davranıp, hem de hiç olmayacak kandırmacalara girişiyorsa, kişinin insanî yönünün de gayet zayıf olduğu kanaatine varabiliriz.

       Burada gene ‘gözünü açma’ denen kavrama değinmek istiyorum. İnanmak, güvenmektir ama bunu gözü kapalı bir şekilde - hele ki bu sosyal medya devrinde- kesinlikle yapmamanız gerekmektedir.

       Muhakkak açık veriyordur, bir söylediği diğerini tutmuyordur, her şey yolundaymış gibi görünse de kafanızdaki ‘acaba’ lardan kurtulamıyorsunuzdur.

       Ama, ilişkiyi yaşarken ‘büyü bozulsun’ da istemiyoruz işte. O takipler, o like’lamalar, o saatlerce çevrimiçi kalmalar... Arkadaşıdır ya, sadece arkadaşıdır, tanıdığıdır, aman ben de ne şüpheciyim, altı üstü takipleşiyor, beni seviyor ama!

       Elbette ki her sözün, her hareketin ardına düşüp paranoyakça davranmayın. Her yaptığını, her dediğini yalan sayıp onu itham ve sorgularla küçük de düşürmeyin.

       Kadınsal hisleriniz, size ilişkinin mutlu sonla bitip bitmeyeceğini söylüyordur zaten. Ayrıca bir ilişkide benimsendiğini, sahip çıkıldığını hissetmek de çok önemlidir.

       Bunları hissetmiyorsanız, muhtemelen vaktinizi de o adamla boşa harcıyorsunuzdur.