Mimarlar Odası'ndan 1 Mayıs Kutlaması

Mimarlar Odası yaptığı basın açıklamasında 'hiçbir ayrım, mahrumiyet ve kısıtlamanın yaşanmadığı bir gelecek dileğiyle kutluyoruz' diyerek 1 Mayıs Emek, Mücadele ve Dayanışma gününü kutladı.

İnsani çalışma koşullarının zulüm ve baskı yoluyla engellenmesine karşı birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak ilan edilen 1 Mayıs; yüz otuz yıldır, örgütlenme ve çalışma haklarına eşit erişim taleplerinin iletildiği bayram olarak kutlanmaya devam etmektedir.

Ülkemizde çalışma yaşamı; resmi işgücü istatistiklerinde yer verilen işsizlik ve istihdam verileri çerçevesinde değerlendirilirken; nitelikli ve adil, insanlık onuruna uygun bir yaşayış sağlamak üzere düzenlenmesi gerekli çalışma koşulları göz ardı edilmektedir.

Oysa Anayasa gereği; Devlet, işsizleri korumak ve işsizliği önlemek için tedbir almakla olduğu kadar; çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için gerekli tedbirleri almakla da yükümlüdür. Kamu denetimini reddeden, işçi sağlığı ve iş güvenliğini yok sayan; özelleştirme, sendikasızlaştırma ve taşeronlaştırma yoluyla sermayenin azami kar elde etmesinin sağlanmasını öncelik olarak belirleyen merkezi politikalar, Devletin bu yükümlülüklerini yok saymaktadır.

Türkiye’de son 60 yılı aşkın sürede kentler; üretimin örgütlendiği mekânlardan tüketimin örgütlendiği mekânlara dönüştürülmüş, 1980 sonrası küresel sermayenin kentsel alanlara girmesi hızlandırılmış, 2000’den sonra kentler sermaye operasyonlarına teslim edilerek emek istismarı ve sömürünün organize edildiği alanlar haline gelmiştir.

Günümüzde sosyal, kültürel ve ekonomik eşitsizliğe dayalı oluşturulan toplumsal sınıfların; barınma, çalışma ve yaşam haklarını bağımlı hale getiren merkezi ve yerel yönetimlerce, planlama ilkelerine aykırı gelişme ve yapılaşmaya göz yumulmakta, dönüşüm projeleri yoluyla, kentlerin ve kamusal varlıkların pazarlanması meşrulaştırılmaktadır. Bu projelerden elde edilen rantın dağıtım ve paylaşım aracı olan TOKİ eliyle ise, emekçilerin ve yoksulların yaşadığı mahallelere; altyapısı, afet riski gerekçesiyle hazırlanan yasal düzenlemeler yoluyla el konulmaktadır.

Bütünleştirici kentsellik anlayışı yerine, eşitsiz sosyo-mekansal yapıların ortaya çıkmasına neden olan parçacıl kentsel gelişim ve dönüşüm anlayışı yoluyla nitelikli mimarlık ve planlama hizmetlerinin toplumun tüm kesimlerine ulaşması engellenmekte, mesleki hak ve yetkiler kısıtlanarak, çalışma koşulları çalışanlar aleyhine dönüştürülerek azami rant ve kar sağlayacak koşulların oluşumu hızlandırılmaktadır.

Mimarlar Odası olarak, ülkemizde yaşam, ifade, çalışma, örgütlenme özgürlüklerinin kısıtlandığı baskılar, katliam ve acılarla özdeşleşen 1 Mayıs Emek, Mücadele ve Dayanışma Günü’nü; temel insan hak ve özgürlüklerinin tanınmasını, kullanılmasını ve yararlanılmasını engelleyen hiçbir ayrım, mahrumiyet ve kısıtlamanın yaşanmadığı bir gelecek dileğiyle kutluyoruz.

Mimarlar Odası