Enerji işçisi BEDAŞ'ın tepesinde

Tarih: 12.02.2012 - 17:14

Kategori: Sendika

İstanbul’da BEDAŞ önünde direnişlerini sürdüren enerji işçileri 2 Kasım günü Taksim’den BEDAŞ Genel Müdürlüğü önüne yürüdü.

BEDAŞ’ta işten çıkarılan enerji işçileri direnişlerinin 24’üncü gününde Taksim’den BEDAŞ Genel Müdürlüğü önüne bir yürüyüş gerçekleştirdi. Enerji-Sen üyesi işçilerin eylemine Dev Sağlık-İş, Sine Sen ve Nakliyat-İş, Halkevleri, İstanbul Tabip Odası, ÖDP, DİP, HKP, Mücadele Birliği, Ürün Sosyalist Dergi, BDSP, Ekim Gençliği, Kaldıraç da destek verdi.

“Taşerona teslim olmayacağız” pankartının taşındığı yürüyüş boyunca “Enerji işçisi köle değildir!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Doğalgaza değil maaşlara zam!”, “Sendika haktır engellenemez!” sloganlarını atıldı. BEDAŞ Genel Müdürlüğü önündeki direniş çadırına gelindiğinde Enerji Sen Genel Başkanı Kamil Kartal bir konuşma yaptı. Kartal, BEDAŞ bünyesindeki taşeron şirketlerde çalışan işçilerin BEDAŞ’ın asıl işçileri olduğunu söyledi. Kartal, taşeron çalıştırmanın iş kazalarına da yol açtığını belirterek enerji işçilerinin artık örgütlü olduğunu ve baskılara karşı boyun eğmeyeceklerini vurguladı.

Eylem sırasında üç enerji işçisi BEDAŞ Genel Müdürlüğü’nün çatısında pankart açtı. “İşimizi geri alacağız” yazılı pankart, BEDAŞ Genel Müdürlüğü önünde eylem yapan işçiler tarafından coşkuyla karşılandı. Güvenlikçiler, pankart açan üç işçinin binadan çıkmasına izin vermedi ancak tepki karşısında işçiler al konulan pankartı da güvenliklerin elinden alarak binadan çıktı. Pankart eylem alanında tekrar açıldı.

Ardından Enerji-Sen üyesi işçilerden Ömer Taplamacı, basın açıklamasını okudu. Taplamacı, açıklamasına iş kazasında hayatını kaybeden enerji işçisi Gürol Camcı’yı anarak başladı. İş kazalarının cinayete dönüştüğünü belirten Taplamacı taşeron şirketlerde işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığına değindi.

BEDAŞ’ın işçileri işe geri almak için hiçbir adım atmadığını söyleyen Taplamacı doğalgaz, su, elektrik, gıda gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlara da değindi. Enerji işçilerinin yaşadığı sorunların sadece enerji işçilerini değil tüm İstanbulluları ilgilendirdiğini ifade eden Taplamacı, İstanbul’un Avrupa Yakası’nda Çağlayan, Gaziosmanpaşa, Sarıyer, Beyazıt ve Beyoğlu’nda aşma-kesme ve ihbarname dağıtım işlerinin yapılmadığını kaydetti. Bunun nedeninin BEDAŞ yetkililerinin çözümsüzlükteki ısrarı olduğunu belirten Taplamacı, BEDAŞ’ın on binlerce aboneyi taksitlendirme kuyruklarına mahkum ettiğini ve 300 liralık avukatlık ücretlerini ödemek zorunda bıraktığını dile getirdi.

Basın açıklamasının ardından direniş çadırı önünde çekilen halaylarla eylem sona erdi.

BEDAŞ bünyesindeki taşeron şirketlerde çalışan işçiler ‘Taşeron şirketin sözleşme süresinin dolması’ gerekçesiyle işten çıkarılmıştı. 10 Eylül’deki işten çıkarmanın hemen ardından Enerji-Sen bir eylem yapmış ve BEDAŞ Genel Müdürlüğü, işçilerin mağduriyetini en kısa zamanda gidereceğini söylemişti. Aradan bir ay geçmesine rağmen BEDAŞ, işçileri geri almamıştı. Enerji-Sen üyesi 156 işçi 9 Ekim günü BEDAŞ Genel Müdürlüğü önünde çadır açarak işlerine geri dönmek için direnişe geçmişti.

Her gün sabah 8.00 ile 17.00 arasında onar işçinin nöbetleşe bir şekilde yürüttüğü direniş boyunca emek ve demokrasi güçleri işçileri ziyaret etti. BEDAŞ, gerekçe olarak taşeron şirketin sözleşme süresinin dolmasını gösterse de işçiler kendilerinin BEDAŞ’ın asıl işçisi olduğunu belirterek asıl işten çıkarma sebebinin Enerji-Sen’e üye olması olduğunu söylüyor. İşçiler, işlerine geri dönene kadar direnişlerini sürdüreceklerini de vurguluyor.