loading
close
SON DAKİKALAR

10 Ekim Katliamı’nın 6’ncı yılı

10 Ekim Katliamı’nın 6’ncı yılı
Tarih: 10.10.2021 - 09:48
Kategori: Gündem

10 Ekim 2015’te Ankara’da yapılan Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne IŞİD tarafından gerçekleştirilen katliamın üzerinden 6 yıl geçti.

103 kişinin yaşamını yitirdiği, 500’ün üzerinde insanın yararlandığı katliamın üzerinden geçen 6 yılda, IŞİD’li sanıkların sadece bir kısmı yargılandı. Kamu görevlilerinin ve devletin sorumluluğunun üzeri örtüldü, insanlığa karşı suç yok sayıldı. Yargılama firari sanıklar yönünden tefrik edilen davayla devam ediyor.

Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7 Kasım 2016’da görülmeye başlayan ve 2 yıl süren dava sonunda 9 sanığa “Anayasal düzeni ihlal” suçundan birer kez, “kasten öldürme” suçundan da 100’er kez olmak üzere toplam 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

Sanıklara verilen ceza çok bulundu

Dava istinafın onayının ardından Yargıtay’a taşındı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 6 Nisan’da Yargıtay’a sunduğu tebliğnamede, 18 yıl hapis cezası verilen Erman Ekici hakkında fazla ceza tayini yapıldığını, 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan sanık Yakup Yıldırım’ın beraat etmesi gerektiğini belirterek mahkemenin kararının bozulmasını talep etti. Davaya ilişkin Yargıtay’ın karar vermesi bekleniyor.

İnsanlığa karşı işlenmiş suç

İddianamede ismi geçen firari sanıklar hakkında açılan dava ise devam ediyor. Tutuklu sanıkların yargılandığı dosyada sanık Erman Ekici hakkında katliamdaki sorumluluğu üzerinden suç duyurusunda bulunuldu. Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından Ekici’nin insanlığa karşı suçtan yargılamasının yapılması talebiyle iddianame hazırlandı. İddianamenin kabulüyle Türkiye’de ilk kez bir sanık insanlığa karşı suçtan yargılanıyor oldu.

Katliamın 6’ıncı yılında gelinen aşamayı 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu’ndan Senem Doğanoğlu ve İlke Işık, Mezopotamya Ajansı muhabiri Zemo Ağgöz’e değerlendirdi.

‘İnsanlığa karşı suç işlendi’

Katliamın ardından 12 Ekim 2015’te savcılığa verdikleri dilekçede soruşturmanın insanlığa karşı suç üzerinden yürütülmesi talebinde bulunduklarını aktaran Avukat Senem Doğanoğlu, ancak iddianamenin bu suç üzerinden yazılmadığını hatırlattı.

Doğanoğlu, “Bu katliam için ‘insanlığa karşı suç’ demeyeceksek hangi katliama insanlığa karşı suç diyeceğiz? İnsanlığa karşı suç demenin hukuki ve meşru zemini bu davada vardı. Şuan Erman Ekici yönünden ‘dini motivasyonla kasten öldürme eylemlerinin işlendiğini’ tarif eden bir iddianame var ve insanlığa karşı suçtan yargılanmaya devam ediyor” bilgilerini paylaştı.

‘Barış talebine saldırı’

Katliamın barış talebine saldırı olduğunun altını çizen Doğanoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

Devletin sorumluluğu artık tüm kanıtlarıyla ortaya konulduğu için o ortaklığın da görülebilmesi açısından insanlığa karşı suç demek önemliydi. Sonuçları itibariyle de insanlığa karşı bir suçtan ceza verilmesinin uluslararası yargılama açısından ön açıcı olacağı kanaatindeyiz. İnsanlığa karşı suçtan yargılamanın bir diğer önemi, bu suçlarda zaman aşımı işlemiyor. Mahkemeler ya da savcılık istemese bile başka dosyalardan bulunan bilgilerin toplanmasıyla beraber tüm bulanıklığın artık netleşmeye başladığı bir aşamadayız ve bu böyle devam edecek. Bu tür büyük suçlarda yıllar sonra bile deliller ortaya çıkar. Zamanaşımının işlememesi bu nedenle önemli.

‘Asıl sorumlulura yargılanmalı’

Devletin katliamdaki sorumluluğuna dikkat çeken Avukat İlke Işık da “Bırakın devletin sorumluluğunu IŞİD’lilerin sorumluluğuna dair bile bitmemiş bir dosya. Bizim en çok mücadele ettiğimiz kısım asıl sorumluların yargılanması. Çünkü bu katliamın asıl sorumluları sadece IŞİD’liler olamaz” diye aktardı.

‘Devletin sorumluluğu konusunda ısrarcıyız’

Gelinen noktada tüm sorumluların bulunması yönünde adım atmayan bir yargının olduğunu işaret eden Işık, sözlerine şöyle devam etti:

Tüm suç duyurularımız takipsizlikle sonuçlandı, mahkemeye ilettiğimiz her suç duyurusu talebi reddedildi. Bu dosyada toplam sorumluluktan bahsediyoruz ki iddianameyi hazırlayan savcılar bile delil sakladılar, karartılar. Yakup Şahin’le ilgili evraklar katliamdan 5 yıl sonra ortaya atıldı. 9 kayıp klasör 5 yıl sonra ortaya çıktı. Antep Emniyeti’nden, savcıların sorumluluğundan, sınırları kontrol eden güvenlik güçlerinden bağımsız konuşulmayacak bir dava. Ama bu yokmuş gibi davranıyorlar ve dosyayı böyle kapatmak istiyorlar. ‘Firarileri de bulamadık’ diyecekler. Ama çok açık sorumluluklar ve devletin sorumluluğu konusunda ısrarcı olmaya devam ediyoruz. 6 yıldır elde ettiğimiz her türlü belge, bilgi ve delil bu sorumlulukları işaret ediyor. Tüm yurttaşların, nefes alabilmesinin, özgür demokratik koşullarda yaşayabilmesinin davası bu.

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları