loading
close
SON DAKİKALAR

12 barodan Gezi Davası ile ilgili ortak açıklama; 'Savunma yoksa adil yargılama da yoktur!'

12 barodan Gezi Davası ile ilgili ortak açıklama; 'Savunma yoksa adil yargılama da yoktur!'
Tarih: 22.01.2020 - 14:22
Kategori: Gündem

12 baro Gezi Davası'na ilişkin ortak bir açıklama yayınladı. Açıklamada, mahkemenin akıl sağlığı tartışmalı bir tanığı, kanun hükümlerinin maksadını aşarak, savunma avukatları olmadan dinlediği belirtilerek, bunun savunmaya yönelik bir saldırı olduğu vurgulandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Gezi direnişinden 6 yıl sonra Gezi Parkı eylemlerine ilişkin iddianame hazırlamış, 5 Mart'ta kabul edilen 657 sayfalık iddianamede 16 isim hakkında dava açılmıştı. 

İddianameye göre, 16 isim hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor. İddianamede, bazı sanıkların "Mala zarar verme", "Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması", "İbadethane ve mezarlıklara zarar verme", "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet", "Nitelikli yağma" ve "Nitelikli yaralama" gibi suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları isteniyor. 

Davanın ilk duruşması 24-25 Haziran 2019'da görülmüştü. Osman Kavala'nın tutuklu bulunduğu davanın 5. duruşması 28 Ocak'ta Silivri Ceza İnfaz Kurumları’nın karşısındaki duruşma salonunda görülecek.

Duruşma öncesi 12 baro ortak açıklama yayınladı.

4’üncü duruşmada ifadesiyle sendikacı, siyasetçi ve meslek örgütü temsilcilerini hedef gösteren Murat Pabuç'un ikinci kez ifadesine başvurulmuş, Pabuç can güvenliğinin olmadığını iddia ederek avukatların ve izleyicilerin olmadığı bir duruşmada ifade vermişti. Barolar bu duruma tepki gösterdi. 

Baroların açıklamasında "Daha önce mahkeme heyetinin apar topar değiştirilmesiyle doğal yargıçlık ilkesi terkedilmiş ve değişen heyetin uygulamalarıyla da adil yargılanma hakkı defaatle ihlal edilmişti. Bu kez de, mahkeme heyeti eşi benzeri görülmemiş bir uygulama ile (bizzat kendisi tarafından kamuoyuna açıklandığı üzere) akıl sağlığı tartışmalı bir tanığı, kanun hükümlerinin maksadını aşarak, sanık müdafilerinden kaçırarak, (savunma avukatları olmadan) dinlemiştir" ifadeleri yer aldı. 12 baronun açıklamasında, "Barolar olarak 28 Ocak 2020 tarihinde yapılacak celseden itibaren, yargılamanın özellikle de savunma hakkı bakımından ifade edeceği sonuçları dikkatle izleyeceğiz" denildi.

Baroların "Savunma yoksa adil yargılama da yoktur!" başlıklı ortak açıklaması şöyle:

"Bizlerin de çok yakından takip ettiğimiz, yakın tarihimizin en önemli siyasal toplumsal demokratik itiraz hareketlerinden bir tanesi olan Gezi’nin yargılanması, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.

FETÖ’cü emniyet güçleri, hakim ve savcılarına “kıymet vererek” hazırlanmış bir iddianameye dayalı süren yargılamada, “adil bir yargılama” yapılacağına dair ümitlerimiz giderek azalıyor.

Daha önce mahkeme heyetinin apar topar değiştirilmesiyle doğal yargıçlık ilkesi terkedilmiş ve değişen heyetin uygulamalarıyla da adil yargılanma hakkı defaatle ihlal edilmişti.

Bu kez de, mahkeme heyeti eşi benzeri görülmemiş bir uygulama ile (bizzat kendisi tarafından kamuoyuna açıklandığı üzere) akıl sağlığı tartışmalı bir tanığı, kanun hükümlerinin maksadını aşarak, sanık müdafilerinden kaçırarak, (savunma avukatları olmadan) dinlemiştir.

Heyetin Silivri gibi yüksek güvenlikli bir tesiste iki tanığı dinlerken, Murat Papuç adlı tanığı “can güvenliği olmadığı” yönündeki beyanını kabul ederek dinlemesi, savunma avukatlarının da “can güvenliğini tehdit edebilecekler” arasında görüldüğünün en açık delilidir.

Heyetin bu anlaşılmaz davranışı, savunmanın kriminalize edilmek istenmesi, yargılamadan dışlanması ve avukatların yargılama faaliyetindeki rolünün ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir. Bu açıkça savunmaya yönelik bir saldırıdır.

Avukatların yargı içerisinde güçsüzleştirilmeleri, görevlerini yerine getiremez hale getirilmeleri hele hele suç ile birlikte anılmaları, kamusal adaleti zedeler ve adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi sonucunu doğurur. 

Bu sonuç da yurttaşların adalete olan güvenini ortadan kaldırır ve giderek mahkemeler tarafından verilen kararların meşruluğunu tartışmalı hale getirir.

Uzun süredir savunma görevi yapan avukatlara yönelik olarak devam eden bu çok yönlü itibarsızlaştırma, değersizleştirme ve etkisiz kılma hamlelerinin Gezi davasında sınır tanımaz biçimde tekrarlanması, yeniden değerlendirmeyi zorunlu kılmaktadır.

Muhalefet etmenin neredeyse her biçiminin suçla ilişkilendirilerek mahkum edilmek istenmesine karşı sanıkların adil yargılanma haklarının en büyük güvencesi olan avukatların kriminalize edilerek mahkeme salonlarında görevlerini yapamaz duruma getirilmeleri “silahların eşitliği” ilkesine de tamamen aykırıdır.

Oysa ki, adil yargılanma herkes için haktır. Bugün olduğu gibi, yarın da herkes için hak olmaya devam edecektir.

Gezi Davasında yaşanmakta olan bu gerçeklikler karşısında, aşağıda imzası bulunan Barolar olarak vurgulamaktayız ki, ancak bağımsız mahkemeler tarafından etkin bir savunma hakkının kullanılması sonucunda adil yargılanma gerçekleşebilir.

Aksi takdirde sonucu önceden belli, kanıtları savunmadan saklanarak dinlenecek tanıklarla sağlanan, keyfiyete dayalı bir yargılama düzeni asla adil olmayacaktır. Savunma suç ile ilişkilendirilemez, özdeşleştirilemez. Çünkü savunma yoksa adalet de yoktur.

Barolar olarak 28 Ocak 2020 tarihinde yapılacak celseden itibaren, yargılamanın özellikle de savunma hakkı bakımından ifade edeceği sonuçları dikkatle izleyeceğiz. Ulusal ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan haklarımızın ihlalinin her platformda dile getirilmesi, yaşamsal önemdedir.

Yargılamayı kamuoyunun ve özellikle de meslektaşlarımızın dikkat ve ilgisine sunuyoruz.

Adana Barosu Başkanlığı
Ankara Barosu Başkanlığı
Antalya Barosu Başkanlığı
Aydın Barosu Başkanlığı
Bursa Barosu Başkanlığı
Diyarbakır Barosu Başkanlığı
İstanbul Barosu Başkanlığı
İzmir Barosu Başkanlığı
Mersin Barosu Başkanlığı
Tunceli Baro Başkanlığı
Urfa Barosu Başkanlığı
Van Barosu Başkanlığı"

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları