loading
close
SON DAKİKALAR

93 darbesinde ilk zaman aşımı Mumcu ile doldu

93 darbesinde ilk zaman aşımı Mumcu ile doldu
Tarih: 24.01.2013 - 13:12
Kategori: Sağlık, Yaşam

Türkiye'de faili meçhullerin en çok yaşandığı yıl olan 93 darbesinde katilleri aklanan ilk faili meçhul cinayet Uğur Mumcu oldu...

Türkiye'nin en karanlık yıllı olan 1993, Türkiye tarihine faili meçhullerin cinayetlerin peşpeşe yaşandığı bir yıl olarak geçti. 24 Ocak 1993'te Uğur Mumcu ile başlayan faili meçhul cinayetler Eşref Bitlis, Adnan Kahveci, Turgut Özal, Cem Ersever ile devam etti. 1993 yılına kadar Sivas olaylarından Başbağlar katliamına kadar onlarca faili meçhul olay ve cinayet gerçekleşti.

Karanlık odakların hedef seçtiği kişilerin neredeyse tamamı Türkiye'de kritik noktalarda görev alan kişilerden seçildi. Sivas, Başbağlar ve 33 erin şehit edilmesi olayları da ülkeyi karıştırmaya yönelik olaylar olarak tarihe geçti.

Bunlardan en önemlisi de Turgut Özal'ın şüpheli ölümü oldu. 19 yıl boyunca Özal'ın zehirlenerek öldürüldüğü iddiası hiç gündemden düşmedi. Özal'ın şüpheli ölümü Türkiye tarihinin en karanlık olayı olarak tarihe geçerken, Özal'ın ölümüyle hem Cumhurbaşkanı, hem de Başbakan değişti.

Sonuçları bakımından da Türkiye'nin başarıyla sonuçlanan en önemli darbesi olarak kabul edilen Özal'ın ölümünden 19 yıl sonra mezarı açılarak otopsi yapıldı. Zehir bulundu ancak bulunan zehir ölüme yansıtılmadı ve olayın üzeri kapatıldı.

19 yıl boyunca tanıklardan gelen açıklamalar ve ortaya çıkan belgelere rağmen faili meçhullerin üzerine ne gidildi ne de açılan göstermelik soruşturmalardan sonuç alındı.


ZAMAN AŞIMIYLA KATİLLER AKLANACAK


2013 yılına girilmesiyle birlikte bu olayların üzerinden tam 20 yıl geçti ve cinayetlerde zaman aşımı süreleri dolmaya başladı. Zaman aşımı dolan ilk faili meçhul cinayet ise Uğur Mumcu suikasti oldu. Mumcu suikastinde zaman aşımı süresi bugün dolarken 12 gün sonra Adnan Kahveci, 24 gün sonra da Eşref Bitlis, 48 gün sonra da Özal'ın ölümüyle ilgili açılan soruşturmalarda zaman aşımı dolacak. Zaman aşımının dolmasının ardından bu olaylar Türkiye'nin karanlık tarihine aydınlatılamayan faili meçhuller olarak geçecek. Bu sürelerin dolmasının ardından yeni deliller bulunda dahi herhangi bir soruşturma açılamayacak ve olayların failleri de aramızda rahatça dolaşmaya devam edecek.


HÜKÜMET GÖREVE

Zaman aşımı süresinin dolmasıyla 1993 yılında yaşanan pek çok olayın aydınlatılamayacak olması Türkiye'nin gerçek derin devlete ulaşamaması olarak niteleniyor. Faili meçhullere kurban gidenlerin yakınları da 93 suikast ve katliamlarında zaman aşımı süresinin kaldırılarak asıl katillerin bulunmasını istiyor.

Tüm Türkiye, kendisine yönelik gerçekleşmeyen darbe girişiminde bulunanan Ergenekon ve Balyozcuların üzerine giden Hükumetten, gerçekleşmiş 93 darbesinin üstüne giderek, faili meçhulleri aydınlatmasını bekliyor...


93 DARBESİNDE BU YIL İÇİNDE ZAMAN AŞIMINA UĞRAYACAK OLAYLAR

Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te Ankara'da sabah işine gitmek için arabasına bindiğinde arabasınayerleştirilmiş olan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu öldürüldü. Suikastın hemen ardından olay yerinde inceleme yapan uzmanların hiçbir delil bulamadığı, patlamayla etrafa dağılan ve cımbızla toplanması gereken delillerin yok edildiği söylenmişti.

Suikastin failleri olarak yıllarca İslami hareketler hedef gösterilse de Mumcu’nun öldürülmesinde Ergenekon izleri bulunmuştu.

Mumcu’nun ölümünden sonra dönemin Başbakanı Süleyman Demirel bu cinayeti çözmenin devletin namus borcu olduğunu söylemişti.

Uğur Mumcu ölümünden önce yolsuzluklar, terör sorunu, MİT ve Öcalan’ın bağlantısı gibi konularda çalışıyordu.


5 ŞUBAT - ADNAN KAHVECİ’NİN ŞÜPHELİ TRAFİK KAZASI

5 Şubat 1993 tarihinde eşi ve iki çocuğu ile birlikte Bolu-Gerede yakınlarında trafik kazası geçirerek yaşamını yitiren dönemin Maliye Bakanı Adnan Kahveci’nin ölümü ters yöne girdiğinden dolasıyı doğal olduğu iddia edilmişti.

1991-1992 Nevruz’unda yaşanan olaylarından dolayı tırmanan Kürt hareketi ve terör olayları üzerine bir Kürt raporu hazırlayan Kahveci çözüm önerilerini 1992 yılında Özal’a sunmuştu.


17 ŞUBAT– EŞREF BİTLİS’İN UÇAĞININ DÜŞMESİ

Jandarma Genel Komutanlığı görevini yürüten Eşref Bitlis’in 17 Şubat’ta uçağının düşmesi sonucu şehit edilmesi teknik bir arızadan dolayı sıradan bir kaza olarak görüşmüştü. Kazanın olmasının hemen ardından bölgenin güvenliğe alınıp inceleme yapılması gerekirken enkaz parçalarının hemen toplanması soru işaretleri doğurmuştu.

Dönemin Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreteri Yaşar Büyükanıt kazadan hemen sonra yaptığı açıklamada “Kaza buzlanma nedeniyle olmuştur” diyerek suikast ihtimalinin olmadığını iddia etmişti.

Eşref Bitlis’in görev yaptığı dönemde PKK ile mücadele için özel çalışmalar yaptığı hatta dönemin cumhurbaşkanı Turgut Özal’a Çekiç Güç’ün PKK’ya yardım ettiğini kanıtlayan belgeler gönderdiği ve PKK sorununa çözüm için mektup yazdığı ortaya çıkmıştı.

Kazada Eşref Bitlis’in önemli bir çanta taşıdığı ve bu çantanın içerisindekilerin kaybolduğu biliniyor.

Geçtiğimiz ay Bitlis’in ölümünde Ergenekon izlerinin aranması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan belgeleri istemişti.


17 NİSAN – TURGUT ÖZAL’IN ANİ ÖLÜMÜ

Geçtiğimiz aylarda mezarı açılan 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümü hakkındaki soruşturma eğer yeni bir dava açılmazsa 17 Nisan 2013’te sona erecek. Cumhurbaşkanı Özal’ın 93’te ölümünün ardından 'spor yaptıktan sonra kalp krizi geçirip öldüğü' iddia edilmişti. Özal’ın daha önce de kalp rahatsızlığı geçirmesi ve fazla kiloya sahip olması bu ölümün doğal olduğu yorumlarına sebep olmuştu.

Çeşitli zamanlarda Özal’ın ölümünün doğal olmadığı yorumları ortaya çıksada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Devlet Denetleme Kurulu’nu görevlendirmesinin ardından hazırlanan rapordaki detaylar tüm bilinen ezberleri bozmuştu.


24 MAYIS- 33 SİLAHSIZ ASKER ŞEHİT EDİLDİ


Terör örgütü PKK, 24 Mayıs 1993 günü Elazığ - Bingöl karayolunda acemi eğitim sonrası birliklerine gitmekte olan silahsız erleri taşıyan iki aracı durdurak kurşuna dizmişti.

Katliamın ardından bazı şehitlerin cesetleri bulunamadı ve kaos ortamı oluştu.
Olayın PKK’nın ateşkes ilan ettiği bir dönemde meydana gelmesiyle birlikte şiddet olayları tırmanışa geçti.

33 erin şehit edilmesinde yer alan terörist Şemdin Sakık yıllar sonra yaptığı itiraflarında olayın kendi üstüne yıkıldığını, TSK’nın güvenliği ihmal ettiğini ve PKK’nın bu eylemi yapacağını bildiğini iddia etti.

Sakık geçtiğimiz Ergenekon davasındaki Deniz kod adlı itirafçının kendisi olduğunu açıklamıştı. Sakık 93 sürecinin planlanmış olduğunu söyleyerek "Turgut Özal, Cem Ersever gitmişti. Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis, Uğur Mumcu gitmişti. Kilit noktaları tutanlar tasfiye edilmişti. Güçlü bir savaş için bu bahaneyi yaratmaları gerekiyordu. Tek başına 33 asker olsaydı 'kazadır' ya da 'kana susamış bir timin işidir' derdik. Ama bu zincirin halkasıydı. Savaş talimatı da aynı yıla denk geldi. 1993'te gerçek anlamıyla 12 Eylül'den daha kanlı daha köklü, daha korkunç bir darbe oldu. Sayı olarak, nitelik olarak da daha kanlıdır. Devletin en kilit noktalarındaki insanlar götürüldü." demişti.


2 TEMMUZ – SİVAS MADIMAK KATLİAM
I

Birkaç şeriatçının birleşerek İslam’a hakaret eden Aziz Nesin’e haddini bildirme iddiasıyla başladığı iddia edilen olayın aslında o kadar basit olmadığı yıllar geçtikçe ortaya çıktı. Pir Sultan Abdal Şenlikleri için birkaç aydınla birlikte Sivas’ta bulunan, Şeytan Ayetleri kitabını Türkçe’ye çeviren Aziz Nesin’in radikal İslamcıları kışkırttığı iddia edilmişti. 37 kişinin Madımak Oteli’nda yanarak can vermesinin altında devlet ihmali ve karanlık güçlerin izleri bulundu.

Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yaşanan sürecin aydınlatılması için Devlet Denetleme Kurulu’nu görevlendirdi.


5 TEMMUZ – BAŞBAĞLAR KATLİAMI


Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü'nde PKK tarafından 33 sivilin öldürüp köyün ateşe verilmesiyle olan olay bir süre Madımak olayının intikamı olarak gösterilmeye çalışıldı.
Başbağlar Katliamı’nın sır perdesi yıllarca kaldırılamadı.


22 EKİM- BAHTİYAR AYDIN ŞEHİT OLDU

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde başına isabet eden bir kurşunla şehit olan Tuğgeneral Bahtiyar Aydın bölgede halka yakınlığıyla tanınıyordu. TSK Aydın’ın öldürülmesinin çatışma esnasında PKK tarafından olduğunu iddia etse de bazı kaynaklara göre Aydın’ınJİTEM tarafından öldüğünü ortaya koyuyor.

Resmi kayıtlara ‘pkk ile çatışmada şehit düşen en yüksek rütbeli asker’ olarak geçen Aydın’ın dosyası Ergenekon davasında yer alan itiraflar üzerine yeniden açılmıştı.

Aydın’ın Jandarma içindeki derin yapılanma üzerine araştırmalar yaptığı da ortaya çıkmıştı.


4 KASIM- CEM ERSEVER’İN ÖLÜMÜ

Orgeneral Eşref Bitlis'in şüpheli ölümünden sonra Mart 1993'te bu olayı protesto etmek için askerlikten istifa eden Cem Ersever 4 Kasım 1993'te elleri önden bağlanmış kafasına iki el ateş edilmiş şekilde Ankara-Elmadağ’da bulundu.

“JİTEM’in karakutusu” olarak isimlendirilen Ersever’in öldürülmeden önce PKK ile yapılan mücadelede ihanet içerisindekilerden söz etmiş "Güneydoğu Anadolu'daki olayların gerçekleri Türk milletinden gizleniyor” dedikten 4 ay sonra da öldürülmüştü.


Rota Haber/Ahmet Memiş

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları