Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz: Kimin aklına gelir bir gün gelecek vatanını sevdiğin için sorgulanacaksın

Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz, "Kimin aklına gelir bir gün gelecek vatanını sevdiğin için sorgulanacaksın. Üstelik o tarihte sorguyu yapanlar bugün terörist sıfatıyla aranacak ve sanık sandalyesinde oturacak" diyerek adının Ergenekon davasında geçtiği iddianameden bölümler paylaştı. ...

Öz, "Biz o tarihte neysek şimdi de oyuz. Ancak bugün ülkeyi o tarihte bizlere karşı olup şimdide yazık etmişiz diyenler yönetiyor. Hiçbir zaman makam ve şahsi ikbal peşinde koşturmadık. Her zaman vatan ve ülke istikbali için koşturduk. Koşturmaya da devam ediyoruz. Vatan; geçmişte satanların değil, kumpas davalarına, mapus damlarına, ölüm tehditlerine ve her türlü zorluğa karşı savunanlarındır" ifadelerini kullandı.

Vecdet Öz, adının geçtiği Ergenekon davası iddianamesinden bazı bölümleri paylaştı.

Ergenekon davasına bakan mahkeme heyeti Köksal Şengün, Hasan Hüseyin Özese ve Sedat Sami Haşıloğlu'ndan oluşuyor, savcı makamında ise Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın yer alıyordu. Mahkeme heyetinde yer alan isimler bugün FETÖ’den tutuklu, yargılanıyor ya da meslekten ihraç edilmiş durumdalar.

İddianameden bölümler şöyle:

Sayfa: 176 Kemal Alemdaroğlu’nun evinde çıkan belge; Kuvayı Milliyeci Aydınlar Hareketi, Ümit Sayın imzalı 6 sayfa bilgisayar çıktısı.  Kuvayı Milliyeci Aydınlar Hareketi belgesinin altında Dr. Vecdet Öz imzası olup e-mail çıktısıdır. Daha rahat ve dosyada iddianamenin hazırladığı dosyada mevcuttur. Daha rahat okuyabilmek ve ne olduğunu anlayabilmek ve hatta konuşmalarımda yararlanabilmek düşüncesi ve Dr. Vecdet Öz’ü de öğrenciliğinden beri tanımam dolayısıyla e-mail çıktısı almıştım, ayrıca Dr. Vecdet Öz imzası var iken tanık olarak ona başvurulmaması Öz soyadının ayrıcalığından mı ileri gelmektedir?

Ümit Sayın belgesi de aynı şekildedir e-mail çıktısıdır. Ancak 6 sayfa olmayıp 12 sayfadır, İddia makamının hazırladığı dosyada mevcuttur ve Ümit Sayın’ın bu konuda yazdığı kitabı piyasada serbestçe, yasal olarak satılmaktadır. Derin Devletler, Gizli Projeler, Kirli Gerçekler, Ümit Sayın, Neden Kitap vesaire, internette bulunan yayınların veya kitapçılarda rahatlıkla satılan kitapların nasıl oluyor da suç teşkil ettiklerini merak ediyorum. Savcılara sorum şudur: İddianamede ortaya koymaya çalıştıkları sözde örgüt Ergenekon’un yapılanma biçimi ve gizlilik anlayışı ile örgütsel dokümanların internet ve kitapçılarda bolca bulunmasını neyle ve nasıl izah ediyorlar? Kaldı ki, bu yayınların hangisinin ve hangi bölümlerinin ne şekilde suç ve örgütsel faaliyetin delili olduğu da ortaya konulmamıştır. Bu tür zorlamalı suç ve delil yaratma gayretkeşliğini hayret ve üzüntü ile karşılıyorum.

4 sayfadan ibaret bilgisayar çıktısı, saygıdeğer Türk aydını ibaresi ile başlayan Doktor Vecdet Öz ile biten doküman içeriğinde; uzun bir şey sonu saygılarımla Dr. Vecdet Öz ibaresiyle biten 3 sayfalık doküman olduğu, Dr. Vecdet Öz’ün gönderdiği bir e-mail. Tamamen onun yönettiği bir fikir hareketine ait bilgiler içeriyor, benimle hiçbir ilgisi olamaz. Yine iddia makamının hazırladığı dosya içerisinde mevcut saygılarımla bold yazılmış, bir anlam verilmesi isteniyorsa benim öğrencim olan ve şu anda da yardımcı doçent olan bir kişinin bana nasıl hitap etmesi bekleniyordu? Ayrıca bu konuda niçin Dr. Vecdet Öz’ün tanık olarak fikrine başvurulmaz, yoksa soyadının ayrıcalıklı durumu mu vardır?"

Ümit Sayın’ın ifadesinden:

a) Emniyet İfadesinde

İkametin yapılan aramada elde edilen 1'den 105'e kadar numaralandırılmış dokümanlardan (11-12-13) numaralı Dr. Vecdet Öz tarafından yazılmış Kuvva-i Milliye'ci Aydınlar Hareketi başlıklı doküman ile ilgili beyanında; Vecdet Öz’ün aynı enstitü de yardımcı doçent olduğunu ve birçok harekete öncelik etmeye ve aynı zamanda politikaya da girmeye niyeti olan bu tip hareketler peşinde olan bir şahıs olduğunu, aynı zamanda Yeniden Anadolu Rumeli Müdafii Hukuk Derneğinin yöneticiliğini yapmış olduğunu, bahse konu dokümanın da Vecdet Öz’ün bizzat hazırlayıp dağıttığını, kendisi ile bir alakasının olmadığını…

b) Savcılık İfadesinde

Şener Eruygur ile irtibatının olduğunu, ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği)'nin başkanı olması sebebi ile tanıştığını, Vecdet Öz'ün enstitüde yardımcı doçent olduğunu, Kuvva-i Milliye Manifestosunu yazan şahıs olduğunu, Abdullah Ağar’ın Meltem ve Mesaj TV'nin genel müdürü olduğunu, aynı zamanda yazar olduğunu, Sinan Aygün ile bir kaç sefer telefonla görüştüğünü, …"

Ergenekon İddianamesi 2. bölüm

10. 4 sayfadan ibaret bilgisayar çıktısı, "saygıdeğer Türk aydını ibaresi ile başlayan Doktor Vecdet Öz ile biten, doküman içeriğinde; “Saygıdeğer Türk Aydını başlıklı, bu hareket bir arayışın bir çıkar yol bulabilmenin gelecek nesli ulusumuzu ve ülkenin öz varlığını düşünmemizin ve bu varlığı muhafaza edecek tek ulusal gücümüz olan Türk Silahlı Kuvvetlerine ve diğer milli güç unsurlarına destek vermek amacı ile başlamıştır”, ibareleri ile devam ettiği, devamında, Kuvva-i Milliyeci Aydınlar Hareketi başlıklı, “1980'li yılların başından günümüze dek etkinliğini büyüyerek sürdüren bilgi ve enformasyon çağı kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına almış ve bu nedenle başta ekonomi olma üzere tüm alanlarda küreselleşme süreci başlamıştır” ibaresi ile başlayan ve devamında, yine “hedef ülkede düşünce özgürlüğü ve çok sesli demokratik bir toplum oluşturma senaryosu ile önceden planlandıkları şekilde sürekli kendi kontrolleri altında bir medya alt yapısı oluşturulur acilen çıkarılan bir kanunla da medyadaki devlet denetimi devre dışı bırakılır ve yeni kurulan tüm radyo ve televizyonlar iç çatışma haberlerini haber olarak tüm ülke geneline yaymaya başlarlar ve bu şekilde toplumun psikolojik olarak sürekli çöküntü yaşaması temin edilmiş olur, medyanın her gün planlı olarak yayınladığı iç çatışma haberleri ile sonunda mevcut sisteme düşman edilmiş olur öz güveni yok olmuş korku içinde yaşayan ruh sağlığı bozulmuş ülkesinde yaşama azmi kaybolmuş, milli duygularını yitirmiş, onur, namus, şeref gibi değerleri yıpranmış dini inancı bulandırılmış çevresine güveni kalmamış yoksul düşmüş sürekli horlanan paranoyak bireylerden oluşan zayıf bir toplum yaratılır” ibareleri ile devam eden ve ne mutlu ki ordumuz ve diğer milli güçlerimiz ülkemizin en zor günlerini bile kolayca bertaraf edebilecek güçte ve dimdik ayakta. Öyleyse bizim yapmamız gereken bu milli güçlerimizin her an yanında yer alacak çalışmalar yapmaktır. Öncelikle biz ülkenin aydınları olarak bir hareket başlatmalıyız ve bu hareketi sürekli canlı tutarak katılımı artırmalıyız. Bu hareketin adı ve Kuvva-i Milliyeci aydınlar hareketidir. Saygılarımla Dr Vecdet Öz” ibaresi ile biten 3 sayfalık doküman olduğu, …”