loading
close
SON DAKİKALAR

AKP, Kadir Mısıroğlu ziyaretiyle tepki çeken Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'a sahip çıktı: Cumhurbaşkanımızın takdir ettiği bir kişidir

AKP, Kadir Mısıroğlu ziyaretiyle tepki çeken Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'a sahip çıktı: Cumhurbaşkanımızın takdir ettiği bir kişidir
Tarih: 14.11.2018 - 12:25
Kategori: Gündem

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Diyanet İşleri Bakanı Ali Erbaş'ın 9 Kasım'da Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığıyla bilinen Kadir Mısıroğlu'nu ziyaret etmesine yönelik açıklamada bulundu.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik gündeme dair açıklamalarda bulundu. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 9 Kasım'da "10 Kasım'da 9'u 5 geçe kenefe gidin' diyen Atatürk düşmanı Kadir Mısıroğlu'nu ziyaret etmiş. CHP, İYİ Parti ve MHP'den çok sert tepki gelmişti. Muhalefetin istifa beklentisinde olduğu Erbaş'a AKP sahip çıktı.

Basın toplantısı yapan AKP Sözcüsü Ömer Çelik, soru üzerine verdiği yanıtta, "Diyanet İşleri Başkanı kıymetli bir bilim adamıdır. Cumhurbaşkanı ve hükümetimiz tarafından çalışmaları takdir edilmektedir" dedi.

Ömer Çelik'in konuşmasından satır başları şöyle:

('Andımız’ kararının temyiz dilekçesini yazan üç Milli Eğitim bürokratının görevden alınması) Bu bölüm AK Parti'nin görüşünü yansıtmamaktadır. Sayın Bakanımızın başkanlığında oluşturulan görüşe aykırı olarak bu konuda avukatların kendi tasarruflarını ortaya koyduğu bir dilekçedir. Bahçeli'nin eleştirisi haklıdır, ahlaki olarak bir hatadır. Batı'da üretilen ulus devlet teorilerinden etkilenerek söylenmiştir.

Bakanımızın ve bakanlığımızın oluşturduğu görüşe rağmen oradaki avukatlar tarafından bu paragraflar oraya ekleniyor. Kontrol etmesi gereken bürokratlar da kontrol etmemiştir. O bürokratlar da görevden alınmıştır, avukatlarla ilişik kesilmiştir, dilekçeden o bölüm çıkarılmıştır. Temyiz süreci devam edecek. AK Parti hükümetleri döneminde, Cumhurbaşkanımızın himayesinde, eserlerin ihya edilmesi için çok önemli bir gayret ortaya koyulmuştur. Bilinen tarihin başlangıcından beri var olan bir devletiz, var olmaya da devam edeceğiz. Milletimiz hesaba katılmadan tarih yazılması mümkün değildir. Bu ifadeler akademik olarak da doğru değildir. Bizzat Sayın Bakanımız rahatsızlık duyduğunu ifade etmiştir. Bilinen tarihin başlangıcından beri var olan bir milletiz, bundan sonra da var olacağız Allah'ın izniyle. Bu bir propaganda ya da duygusal bir yaklaşım değildir. Milletimiz olmadan bir dünya tarihi yazılamaz.

(Fransa'daki 1. Dünya Savaşı anma töreni) Türkiye Cumhuriyeti olarak bu platformlarda olmamız son derece önemlidir. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanımız oraya giderek Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil etmiştir. Buralarda olmazsak kendi tezlerimizi anlatamayız. Orada yansıyan görüntülerde Türkiye merkezi bir roldedir. Tarihimizin çok önemli bir dönüm noktası ve 100'üncü yılının anıldığı 1. Dünya Savaşı ile ilgili olarak Türkiye'nin temsil edilmesi, tezlerin anlatılması için verimli bir ortam olmuştur. Tezlerimizi anlatmaya devam edeceğiz.

(Macron'un tepkisi) Avrupa Ordusu meselesi bundan sonra da çok tartışılacak. AB'den yapılan açıklamada, Avrupa'nın korunması için bir değerlendirme yapılacaktır deniyor. Bu NATO'ya alternatif bir oluşum değildir denir hep. Ama şimdi başka bir tartışma alevlendi. Başkan Trump başa geldikten sonra Transatlatik'teki ittifakta bir çatlak oluştu. ABD başkanları hep Avrupa entegrasyonunu desteklerdi, ilk defa ABD Başkanı Brexit'i destekledi. İran'a karşı yaptırımlara gideceğini söyledi. Bundan 5 yıl evvel aklımıza gelmeyek bir konu oldu ilk defa Merkel, Avrupa'nın kendi başına bakması gerektiğini düşünüyorum diye bir açıklama yaptı. Bu konu Macron tarafından dile getirildi. Başkan Trump'tan çok sert tweet'ler geldi, Fransa'yı suçlayarak, Alman işgalinden biz kurtardık dedi. Bu açık bir kırılma açık bir çatlaktır. Ama bizim bunu iyi takip etmemiz gerekiyor. Türkiye'nin içinde yer almadığı bir güvenlik konseptinin kurulması mümkün değil. Türkiye burada da merkezi bir roldedir.

(Hakkari'deki mühimmat patlaması) Rapor tamamlanmak üzere, bugün ya da yarın Milli Savunma Bakanlığı açıklanacağını söyledi. Olay olur olmaz Milli Savunma Bakanımız bölgeye gitti, görgü tanıklarını dinlediler. Hem askeri hem idari soruşturma devam ediyor. Görgü tanıkları dinlendi, mühimmatta ve silahta sorun olmadığı görüldü. Depolamada sıkıntı olmadığı görüldü. Bu top yakın zamanda test edilmiş ve 'elverişli raporu' verilmiş. Dışarıdan bir saldırı olmamıştır. Afyon'daki mühimmat patlamasıyla ilgili benzerlik yoktur.

(Diyanet Başkanı'nın Mısıroğlu'nu ziyareti) Diyanet İşleri Başkanlığı saygın bir kurumdur. Tartışmaları izledik. Diyanet İşleri Başkanı Cumhurbaşkanımızın takdir ettiği bir kişidir. Çalışmalarıyla PKK'ye, FETÖ'ye karşı, milletimizin sahih İslam anlayışına yönelmesi konusunda gayretli çalışmalarıyla geldiği günden beri takdir edilmektedir. İnsani bir ziyarettir. Her insani ziyaretten siyasi çıkarım yaparsak sonu gelmez. Hasta ziyaretidir. İnsani ziyaretten ideolojik sonuç çıkarılmasını doğru bulmuyoruz. Diyanet İşleri Başkanı kıymetli bir bilim adamıdır. Her vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk'le ilgili tartışmaya dönüşmesini doğru bulmuyoruz. Mustafa Kemal Atatürk ülkemizin kurucusudur, her zaman hakettiği  saygıyı görecektir. Devlet heyeti 10 Kasım'da giderek kendisini anmıştır.

(Cemal Kaşıkçı cinayeti) Burada CIA Başkanı'na gereken bilgi verilmiştir. Cumhurbaşkanımızın çağrısını birkez daha yineliyoruz, "Bu katilleri Türkiye'de yargılayalım." Gelsinler bu yargılamayı izlesinler, uluslararası hukuk standartlarına uygun bu yargılamayı yapalım. Konsolosluk Suud toprağıdır ama Türkiye topraklarının içindedir. Bunların burada yargılanması gerek. Bu şahıslar bu eylemi işlerken nasıl bir organizasyon şeması içinde hareket ettiler görelim. Üst düzey emir gelmeden bu yapılamaz, bu emir kimden gelmiştir? Bunu unutturmayacağız, Suudi Dışişleri Bakanı bunu söyledi; Türkiye'de yerel bir ortakları varmış. Bu yerel ortak kimdir?

(Fransa'nın Kaşıkçı açıklaması) Fransız Dışişleri Bakanı'nın sözlerini kınıyoruz. Sorumsuzca bir açıklamadır. Bu kadar bilgisizlik şaşırtıcı. Kayıtlar Fransız istihbaratı ile paylaşıldı. Fransız Dışişleri Bakanı bu konuyu takip etmiyorsa bu onların sorunudur. Kendi istihbaratından haberi yok. Varsa da yanlış yapmıştır.

(Libya Konferansı) Burada Türkiye'nin öteden beri pozisyonu şudur; Libya'daki herkesin masada olmasını istiyoruz ve Libya'nın bölünmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Ama maalesef Türkiye gibi Libya konusunda merkezi olan bir ülke Cumhurbaşkanı Yardımcımız tarafından temsil edilirken, orada gayri resmi bir toplantı olmuştur. Ve sorulmuştur; Türkiye neden bu toplantıya davet edilmemiştir? Heyetimiz de doğal olarak bu konferanstan çekilmiştir, Cumhurbaşkanımızla istişare ederek. Libya'yla ilgili anlamlı bir çözümün peşinde değillerdir, Türkiye Cumhuriyeti de böylesine yanlış bir tablonun içinde olmayacaklarını belirterek bu konferanstan çekilmişlerdir.

(İYİ Parti- CHP görüşmesi) Biz Cumhur İttfak'ını sürdürüyoruz. Diğer partilerin arayışlarını da izliyoruz.

(Öztürk Yılmaz'ın ezan açıklaması) CHP, ezana saldıran bu şahsı disiplin kuruluna sevk ederek doğru bir şey yapmıştır. Ezana saldırmak yanlış bir ruh halinin neticesidir. Bazı hastalıklar genetik oluyor, bunun tedavisi yok. Bu şahsı CHP'nin disiplin kuruluna sevk etmesi, ülkemizin geldiği olgunluğun göstergesidir. Milletimizin ortak değerlerine karşı olan tutumlar neden CHP'den çıkıyor hep, neden bu parti ideolojik olarak milletle kavga etmektedir?

(Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz şehit ve gazileri için toplanan 309 milyon TL'nin ne olduğu sorusu) Ne yaparsak yapalım şehit ve gazilerimize olan borcumuzu ödeyemeyiz. Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği, vatandaşlarımızın yaptığı cüzi bir yardımdır. Bir vakıf kurulmak üzeredir. Bunu yakında göreceksiniz. Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği gibi büyük bir rakam ortada yok. Cüzi miktarın en iyi şekilde değerlendirilmesi için, Aile Bakanlığı'nın kontrolünde bir vakıf çalışması gerçekleştirilmektedir.

(Kılıçdaroğlu'nun Berat Albayrak'a eleştirileri) Sayın Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanımızın ailesi üzerinden siyaset yapmayı çok seviyor. Aile meselelerini karıştırmaması gerekiyor, üstelik eleştirdiği kişi Hazine Bakanı'dır. Eğer eleştirmek istiyorsa bunu bakanımıza söyleyebilir. Hiçbir politikanız yok, ne zaman bir kurumun başına geçmişseniz orası batmış. Aile ilişkileri üzerinden siyaset yapılmamalıdır. O kişiye zarar vermez, kendi saygınlığına zarar verir. Kendisini saygıya davet ediyoruz.

İkincisi bu bahsettiği zirvelerde bu kararların nasıl alındığını bilmiyor. Bu doğal, çünkü hiçbir uluslararası zirveye katılmadı. Fakat hiç mi yanında dış politika danışmanı yoktur? Gerçi en son dış politikayla ilgili görev yapanın dış politikadan anlamadığını ezanımıza saldırdığını gördük. Şimdi bu zirvelerde kararlar ortak bir şekilde alınır. Açık bir şekilde de söyledim o zaman. Deniyor ki, “Fırat’ın doğusunda istikrarsızlaştırıcı bölücü faaliyetlerde bulunanlar” diyerek PYD YPG’yi işaret eden tutum ortaya konuyor.

Bir, Kılıçdaroğlu’nun öğrenmesi gereken kararlar nasıl alınıyor? Ortak metinler nasıl ortaya çıkıyor? İkincisi, kendisinin okumadığını biliyoruz. Önüne getirsinler, ortak bildiriyi açsalar Fırat’ın doğusunda bölücü faaliyette bulunanların nasıl nitelendiği net bir şekilde orada görülüyor."

Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları