loading
close
SON DAKİKALAR

AKP'li Ali İhsan Yavuz: Bu işi CHP kurguladı iddiasında değilim

AKP'li Ali İhsan Yavuz: Bu işi CHP kurguladı iddiasında değilim
Tarih: 17.04.2019 - 11:32
Kategori: Siyaset

AKP'nin Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, YSK'ye yaptıkları olağanüstü itiraz başvurusu ile ilgili açıklama yaptı.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz ve AKP Genel Sekreteri Fatih Şahin, parti genel merkezinde medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya geldi.

Yavuz'un açıklamalarından satır başları şöyle:

''Sadece geçersiz oy sayımıyla AK Parti lehine düzeltilen oy 5 bin 594. Maddi hata düzeltimi tüm oyların sayımına ilişkin düzeltmeler yapıldı. İstanbul'daki bütün sandıları baz aldığımızda sadece yüzde 10'u sayıldı. 13 bin 908-13 bin 800'lere gün gün aradaki farkın nasıl eridiğini size gösterebilirim.

2 Nisan'da fark 24 bine inmiş. 5 Nisan'da 18 bine, 8 Nisan'da 15 bin civarında. Bugün itibariyle 13 binli rakamları telaffuz ediyoruz. Nasıl bu kadar oy aşağı düştü? Hiçbir şey olmamış ise... Biz diyoruz ki kesinlikle bir şeyler oldu. Bizim de bir parça kusurumuz vardı. Ortada kanunun dışına çıkan seçim günü fark edemeyeceğimiz bir takım kanunsuz işlemler yapıldı diyoruz. Bir takım kanunsuzluklar yapıldı. CHP'nin tavrını anlamıyorum. Bu işi CHP kurguladı iddiasında değilim. CHP'ye de düşen bu kadar kanunsuz iş ve işlemleri onların da takip etmesidir.

Bu iş CHP'ye yarasın diye yapıldı Ekrem İmamoğlu'na. İmamoğlu'na yarasın diye yapıldı diye bu kadar şüphe ile bu seçimin arkada kalmasına hiçbir partinin razı olmaması gerekir. Organize usulsüzlük yapıldı. Seçim işleri yolsuzluğu yapıldı. Partilerin denetimine uygun olmayan alanda bir şeyler oldu.

Kamu görevlisi olmayan 19 bin 623, 62 bin 560 kamu görevlisi görevlendirmemiz gerekirdi. Kamu görevlisi içinde görev yapmasına engeli olan kamudan ihraç edilen 12 kişi, emekli olan, görevden uzaklaştırılan, 32 askeri personel var. Belediyede SSK'lı çalışanlar var, diğer şirketlerde çalışanlar var, Bağ-Kur'lu olan var. En son milletvekili seçiminde en fazla oyu almış, seçime katılma hakkı olan 5 siyasi parti kurula üye veriyor. Bir de memur üye ve başkan var. Bu tam kanunsuzluk anlamına gelmez mi? Dedi ki birisi, 'Ben valiliğe geldim, silah ruhsatı istedim. Sonra valinin imzası diye hademe imzaladı. Emniyet güçleri beni çevirdi ve imzanın geçersiz olduğu ortaya çıkar.' Ne olur? O kişi valinin imzaladığını biliyor; bu polis çevirmesinde ortaya çıkıyor. CHP 'Ruhsat var' diyor. Var da imza yanlış kişi tarafından atılmış. Bu imza kabul edilemez, seçimin iptali gerekir diyorum.

Biz sandık başkanları üzerinden yürütülen organize usulsüzlük olduğunu düşünüyoruz. Yoksa bu kadar rakamı kimse bulmayı düşünmezdi. Kimse engeli olan birilerini sandık başına yerleştirmezdi. Kamu görevlisi dışına çıkıyorsan bunlardan yapmak zorunda mısın?- Bir iddiada bulunuyoruz; diyoruz ki, bu seçimlerinin belkemiğini sandık sayım döküm çizelgeleri oluşturur. Bütün sistem sandık başkanları üzerinden yürüyor. Kamu görevlisi değilse o torbaları ne yapıyor? seçimden sonra da sayımdan sonra da bu işin temelini sayım döküm cetvelleri oluşturuyor. Kanun ve genelge çok net. İki üye çeteleyi alır, sandık başkanı okur, iki üye tik atmaya başlar. Bunlar karşılaştırılır.

İki üye arasında çelişki varsa bir kez daha okunur. Bunun bir takım kanuni olmazsa olmazları var. Mühür, barkot, imza, rakamlar yazılmış, çentikler olmuş olacak. Sayım döküm cetvellerinde acayip hatalar, eksikler var. Bunlar müşterek, kasıtlı ve organizeli yapılmıştır. Mühürsüz oy adedi 5 bin 388'dir.  694'ü imzasıdır, 294'ü boştur, 498 tanesi eksiktir, 1335 tanesinde bir takım eksiklikler söz konusudur. 

Sandık başkanlarının kamu görevlilerinden olmaması iddiamız başlı başına çok önemli bir iddiadır ve bunun temelini temin etmektedir. Biz sandık başkanları ve memur üyeleri üzerinden, organize usulsüzlük olduğunu düşünüyoruz.

Bakın bir iddiada bulunuyoruz. İddia değil aslında kanuni temeli olan gerçeği ifade ediyoruz. Bu seçimlerin temelini sandık sayım döküm çizelgeleri-cetvelleri oluşturur. Neden? Seçim günü torbalar sandık başkanları tarafından teslim alınır. Bütün sistem sandık başkanları üzerinden yürüyor. O torbaları ne yapıyor? Adam kamu görevlisi değilse ne yapıyor? Kimsenin bildiği yok. Kamu görevlisi olması gerekiyor ki o bilinçte olsun. Alıyor ama sonra seçimden sonra da, sayımdan sonra da bu işin temelini sayım döküm cetvelleri oluşturuyor. Hem kanun çok net hem genelge çok net.

İki üye eline şunu alır, sayım döküm cetveli. Sandık başkanı okur, iki üye tık atmaya başlar. Aynı anda iki üye. Sonra bunlar karşılaştırılır çelişki varsa tekrar bir kez daha okunur, bir kez daha aynı işlem yapılır. Neden? İtiraz olursa buna dayanacağız, bu önemli diyor. Kanuni olmazsa olmazları var. mühür olacak, barkod olacak, isim olacak, imza olacak, rakamlar yazılmış olacak. Peki olan ne? Bak sandık sonuç tutanaklarına gelmedim. Geçen sefer CHP’nin yaptığı mühürsüz sandık tutanağıydı. Ben ondan bahsetmiyorum. Ben esas unsur sayım döküm cetvelinde acayip fazla miktarda usulsüzlükler, eksikler var. bunların sehven olması da mümkün değildir. Bunlar kasıtlı ve organize bir şekilde yapılmıştır. 

Bu kadar şeyin üst üste gelmesi mümkün müdür? Mühürsüz oyların adeti 5 bin 388. Sayım döküm cetvellerinden 5 bin 388’i mühürsüzdür. 694’ü imzasızdır. 214’ü boştur. 498 tanesi eksiktir. 919 tanesinde sayı ve rakam yoktur. 1335 tanesinde bir takım eksiklikler söz konusudur. Bir seçimde bu kadarının olması mümkün müdür? Keşke CHP de kendisine sorsa. Ve keşke hep birlikte bunun mücadelesini versek. 31 bin 280 sayım döküm cetveli var, iki ile çarpın. Birini eline alıyor, birini torbaya koyuyor. 62 bin 560 adet oluyor. bunların yarısı 31 bin 280 tanesi sandıklara yerleştiriliyor, kalan 31 bin 280’i seçim kurullarına veriyor. Seçim kurulları tarıyor, partilere veriyor. Peki olan ne? Torbayı açıyorsunuz sayım cetveli yok. Sisteme girememişler yok. Biz neyle karşılaştıracağız dedikçe, boş girmişler, isimsiz girmişler, mühürsüz girmişler. 10 bine yakım sayım döküm cetveli sorunlu, temel çöktü.

Durum o kadar vahim ki, çok su götürür gerçekten. Zaten biz onun için diyoruz ki 298 sayılı yasanın 130’uncu maddesi diyor ki, “Seçimin sonucuna müessir olaylar ve haller sebebiyle olağanüstü itiraz kullanılabilir” Burada tam kanunsuzluklar var. sandık başkanlarından sonra en önemli konu bu konuydu dedim. Sayım döküm cetvellerinin usulsüz, yanlış olduğunu ortaya koymaya çalıştım.

Peki bir diğeri; biz dedik ki her seçimde ileri sürülenlerden bir tanesidir. Bundan önceki seçimlerin hiçbirinde, sayım döküm cetveline dayandırılan usulsüzlük ortaya çıkmamıştır. Şimdi her seçimde, daha çok işletilen olağan olan hususa geldi sıra. Nedir o? Kısıtlılar, ölüler, cezaevi seçmeni, hükümlülerin listede yer alması meselesi…

Diyor ki bir CHP’li yetkili, “Tamam da kısıtlıların oy kullandığını nereden biliyorsun” diyor. Biz zaten YSK incelesin diye diyoruz. Hukukçular biliyor, ileri sürdüğünüz her şey doğru olmayabilir. Siz ileri sürersiniz, karar verecek makamlar araştırır, dosyayı tamamlar karar verir. Önceki iki şey o kadar bariz ki, bunlara bir eleştiri… ‘Bu yeterli değil mi’ diyorlar da, ‘sandık başkanlarında kanunsuzluk yapılmamıştır’ demiyorlar.

İptal edilen dört yer var arkadaşlar. Bu dört yerde de bunlara dayandırılmıştır. Daha çok kısıtlıların oy kullanması söz  konusu olmuş. Yine bizim gibi iddia etmişler, YSK listeleri açmış, bakmış ki kısıtlılar oy kullanmış… Burada zikredilenler 2 bin 308 kısıtlı mahkeme kararı var. bir de mahkeme kararı olmayan, zihinsel engelliler var.  1229 ölü, 10 bin 290 cezaevi seçmeni 236 yerleşim yeri cezaevi olan cezaevi seçmeni 5 bin hükümlü olmasına rağmen seçmen listelerinde yer alanlar. Verdiğim bütün rakamlar İstanbul’a ilişkindir. Buradakilerin hiçbirinin karşısında ‘oy kullanamaz’ şerhi yoktur. Neden altını çiziyorum.

CHP’li yetkililer hep cevap verirken bir parça kamuoyunu nasıl yanıltırız diye yerden hareket ediyorlar. Bizim asıl işimiz gerçeği yakalamak olmalı. Düzeltiyorum, eğer yan tarafına oy kullanamaz şerhi düşenler olsaydı bu rakamlar 2-3 katı olacaktı. Onları ayırdık.

Peki cezaevi seçmeni? Hem cezaevinde seçmen, hem dışarda seçmen. Şerhi olan 10 bin 290 kişi.  Cezaevinde seçmen ve oy kullanmış. Aynı kişiler, bu kadarı yanına şerh düşülmeden seçmen kayıtlarında var. Onların yerine de oy kullanılmış olabilir. Onu biz bilemeyiz, torbaların içinde, YSK açacak, bakacak. İptal edilen dört yerde de böyle oldu. Biz iddiamızı sunduk, sonra baktılar ki kısıtlılar oy kullanmış.

Bir de kayıp oylar var. Çok önemli bir dördüncü başlık olarak söylüyoruz. Yani bilmiyorum ilçe ilçe bir iki tanesini okuyayım. Devam edenin de böyle olduğunu anlamış olalım. Kayıp oy ve pusulalar var. Ataşehir 2324 ve 2325 nolu sandıklarda, 8’er adet geçersiz oy yok. 2326 sandıkta 10 adet geçersiz oy yok, 4 adet geçerli oy yok. 1 nolu sandıkta 4 oy pusulası yok. Yani 34 oy pusulası burada yok. Daha yüzde 10’u açıldı.  Resmi belge haline dönüşüyor. İşte buralar kesinlikle hayali değil, net ve somut. Her birinin delilini tutanağını sunduk. Kadıköy 3021 3027 3028 sandıklarında birer adet…

Sandıkların hepsi açılmadı. Başka şey var, mühürlü olması gereken geçersiz oy kısmının mühürsüz olduğunu görüyoruz. Usulsüzlük o kadar fazla ki hiçbir seçimde olmadığı kadar. Sandık başkanları üzerinden bir seçim kurulunda birileri her türlü cezai müeyyideyi göze alarak bir şeyler yaptı diyorum. Sandık başkanları gözünü kararttı bir kısmı; hata eden de vardır o kadar haksızlık edemem. Sehven yanlış yapmış olabilir. Ama on binlerce hatanın, usulsüzlüğün hataya bağlaması mümkün değildir. o zaman sandık başkanları gözünü kararttı yer yer; iyilerini tenzih ediyorum. Bir kısım memur üyeler de böyle davranmış olabilir. Ama seçim kurulunda da gözünü karartıp bir şeyler yapmış olunduğunu ifade eden bir takım hususların varlığına işaret ediyoruz.

Oy sayım döküm cetvellerinden bahsetmiştim. Sayım döküm cetveli, burada Binali Yıldırım beyin aldığı oy 182. CHP’nin aldığı oy da 87. Diğer iki oyu alan Selim Kotil bağımsız… Mühürlü imzalı isimli rakamlı çetele tutulmuş nizamı sayım döküm cetveli. Arnavutköy 1187 nolu sandık. Peki, AK Parti’nin oyu sandık sonuç tutanağına nasıl geçmiş olacak onu göstereceğim size. Onun sandık sonuç tutanağı; işin bel kemiği. İmzalanıyor, mühürleniyor, hem seçim kuruluna, hem de üyelere teslim ediliyor. Bakın 182 oy CHP’ye gitmiş.  Bizim 182 oyumuz CHP’ye yazılmış, CHP’nin 87 oyu Vatan Partisi’ne gitmiş. Bu ince işçilik olmadan mümkün müdür? Bu sehven yapılmış olabilir mi? İtiraz ettik, düzelttik.

Yine usulsüz bir işlem yapılıyor. İmzalar sandık kurulu başkanları tarafından önceden alınıyor. Sandık başkanı diyor ki, bu imzaları önce atalım, hızlıca yapalım vakit harcamayalım diyor.

Yine sayım döküm cetveli. Fatih, 3183 nolu sandık. Bizim aldığımız oy 116, CHP’nin adayı 151. Burada bizden fazla almış. Tutanakta da sorun yok, tertemiz çıkartmışlar. Ama aynı sandık seçim kurulunda girerken, verileri giderken oranın görevlileri memur olması gerekir o da… Herhalde dışardan birini getirip koymamışlardır. Orada girerken AK Parti’ye sıfır giriliyor. Sadece sandığın başında değil bunlar. Olacak iş değil. İki yerden kaynaklanıyor bütün bunlar.

SORU - CEVAP

- (Kayıt dışı aktör dediğinizde FETÖ'nün rolü var mı?) YSK’nın sisteminden kaynaklanan, yazılımdan kaynaklanan bir şeyi fark etmiş değiliz. Böyle bir iddiamız baştan bugüne kadar hiç olmadı. Bizim elimizdeki verilere baktığımızda ve karşılaştırdığımızda, YSK’nın yazılımdan kaynaklanan bir şey görmedik. Sandık başındaki işlerden kaynaklanan ve o verilerin YSK sayfasına yanlış/kasten girilmesi sebebiyle ortaya çıkan rakamlar var.

- Peki FETÖ unsurları bu işin içinde mi net bir şekilde konuşalım. Biz ilk günden beri söylüyoruz. Ben aslında size birkaç şey gösterebilirim. Diyorum ki 12 kişi FETÖ’den ihraç edilen, bu sandık başında rol almıştır. 9’u sandık başkanı 3’ü memur üye olarak. İki, bunu akşam söyledim; FETÖ’den mahkum olanların yakınları sandık başında rol alamaz mı dedi… Diyorum ki, yüzlerce binlerce kişi FETÖ’den ihraç edilenler, mahkum edilenlerin birinci derece yakınları, bunlar kamu görevlisi de değil önemli bir kısmı. Üç, biz o günden sonraki yöntemlere baktığımızda sosyal medya hareketlerine baktığımızda, bu işler sanki onların aktif şekilde rol aldığını gösteren işaretlerle dolu. Diyorum ki yüzlerce, binlerce isim var diyorum. Sonraki süreçteki refleksler, tarzlar var.

‘FATİH PORTAKAL DA BİR VİDEO PAYLAŞMIŞ’

- Bir tane hadiseden bahsetmek istiyorum. Fatih Portakal; bunun FETÖ unsurlarıyla aynı anda söyledim ama bir ithamım yok düzeltmiş olayım. Birçok yerde döndü bu. Fatih Portakal da bir video paylaşmış, altına da ‘pot üstüne pot kırmaya devam’ demiş ve bir videomu yayınlamış. Ben Fatih Portakal’ın da başkasının oyununa gelmiş olabilir diyorum. Çok açık, bütün kameralar orada, canlı yayındayız.

- Ben basın açıklamasında bulunuyorum. Aşağı iniyorum, aşağı indikten basın mensupları bazı şeyler soruyor. Verirken bakıyorum ki, basın mensuplarının bir kısmına konuşuyorum. Özür diliyorum, diyorum ki bir kısmına has bir şey açıklamayayım… ‘Arkadaşlar özür dilerim ya ben farkı söyleyip gidecektim’ dedim. ‘Nezaketsizlik oluyor, özür dilerim’ dedim gittim…

- Bunda ne var? Sanki biz bir takım kurgular içinde yansıtmanın anlamı ne? Fatih Portakal alıntılıyor. Bunu FETÖ unsurları hazırladı. Benim aklım durdu adeta. Bu belirgin olduğu için söyledim. Olan ortada, bakın isterseniz bunların videosunu, o kısmını değil tamamını alın. Birileri ‘yakaladık’ diyor, FETÖ unsurları servis ediyor. Bu kadarına pes doğrusu diyorum.

- (YSK seçimin iptali talebinizi reddederse hukuken ne yapacaksınız?) Kanuni çerçevenin dışına çıkılarak yapamaz olduğu görevi yapmak üzere yetkilendirilen kişilerin orada görevlendirilmesi mümkün değil. YSK'nın kararı herkesi bağlar. YSK karar olumlu da verilse olumsuz da verilse atacağımız adımlar var. Bunları tek tek belirleyip suç duyurusunda bulunacağız. İsterse AK Parti içinden olsun. Kim olursa olsun isterse babamızın oğlu olsun. Yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç var diye düşünüyorum. Tespitlerimizi yargıya havale edeceğiz. Hangi mülki amir olduğu belli diyorsunuz. Mülki idare listeyi teslim etti bu listelerin içinden almadı ilçe seçim kurulları. Eğer mülki idare görevini yapmamış olsaydı seçim kuruluna bir şey diyemezdik. Burada olan o değil."

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları