AKP'li Kurtulmuş: AK Parti'nin en yakın siyasi rakibiyle farkı 10-12 puandan daha fazladır ama bu yetmez

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti'nin temel siyaset ilkesinin 'şeffaflık' olduğunu vurgulayarak, "AK Parti gönüllerden düşüyor mu, hayır. AK Parti'nin en yakın siyasi rakibiyle farkı 10-12 puandan daha fazladır ama bu yetmez" dedi.

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, CNN Türk Ankara Temsilcisi Dicle Canova'nın sorularını yanıtladı.

AKP'nin 2023 seçim çalışmalarına başladığını ve sürekli olarak sahada olduğunu belirten Kurtulmuş, "Gönüllere girmek büyük bir başarıdır ama gönüllerden düşmemek de önemlidir. Gönüllerden düşmemek büyük bir fedakarlık gerektiriyor. Bizim siyasetimizin temel ilkesi şeffaf, halkla birlikte olan, siyaseti makam mevki işi olarak değil Allah'ın rızası olarak yapmak istiyoruz. AK Parti gönüllerden düşüyor mu, hayır. AK Parti'nin en yakın siyasi rakibiyle farkı 10-12 puandan daha fazladır ama bu yetmez" diye konuştu.

Kurtulmuş, kadına yönelik şiddetle ilgili, "Dünyanın her yerinde kadına karşı şiddet var ama sanki bizim milletimiz genel çoğunluk itibariyle kadına karşı şiddet uygulamaya meyillidir gibi konuşuluyor. Aksine bizim milletimiz annesini, eşini, kardeşini, sokakta hiç tanımadığı kadınları kendisi gibi görür" yorumunda bulundu.

Kurtulmuş'un açıklamalarından öne çıkan detaylar şöyle:
"Biz aslında kongrenin ertesi gününden itibaren 2023 seçimi çalışmalarına başlamış olduk. Her birimiz illerde, faaliyetlerini sürdürüyorlar. AK Parti sürekli sahada olan bir partidir, en büyük farkı da halkın gönlüyle gönülden gönüle temas kurmasıdır. Biz bunu siyasetimizin merkezine koyduk. Bu gönülleri esas alan çok ciddi şekilde uygulamayı da başardık. Gönüllere girmek büyük bir başarıdır ama gönüllerden düşmemek de önemlidir.

Gönüllerden düşmemek büyük bir fedakarlık gerektiriyor. Bizim siyasetimizin temel ilkesi şeffaf, halkla birlikte olan, siyaseti makam mevki işi olarak değil Allah'ın rızası olarak yapmak istiyoruz. AK Parti gönüllerden düşüyor mu, hayır. AK Parti'nin en yakın siyasi rakibiyle farkı 10-12 puandan daha fazladır ama bu yetmez.

'Elmalı Davası kabul edilemez bir konudur'
Önce şunu söyleyeyim; bu yargı paketlerinin hazırlanması laf olsun diye gündeme gelmiş konular değildir. İlk 3 paket eksikliklerin, yanlışlıkların gözlemlenmesiyle oluşan yargı paketleriydi. Önemli uzlaşıyla bunlar çıkarılmış oldu. Paketlerin hazırlanmasın emeği olan arkadaşlarımıza, bu önceki paketlerin hazırlanmasında emeği olan herkese teşekkür ediyorum. 4. Yargı Paketi de bu amaçla hazırlanmış bir pakettir. Elmalı Davası'na gelirsek gerçekten kabul edilemez bir konudur. Bir dizi izler gibi bu işi karikatürize etmenin anlamı olmadığını düşünüyorum. Bu işin üstüne gidilmesi gerekir ama kimse ne yargıçtır ne hakimdir. Temennini söylersin, biz de söyledik.
Öyle davalar var ki tutuklanmış, yargılanması devam etmiş bu süre içinde yargılama beraat kararı vermiş. Delillerin çok somut olmadığından dolayı beraat etmiş. Zanlının mağduriyetinin de önlenmesi hukuk için önemlidir. Bu delillerin somutluğu mahkeme dosyasında açıkça ifade edilmesi gerekir. Eğer somut deliller yoksa tutuklanmaması meselesinde cinsel suçlarda somut delil konusu geniş bir alan. Doktor raporu somut delil.. İlla elimizde çok somut bir delil olmasına gerek yok. İrade Meclis'indir. Şu anda yasa yapım süreci devam ediyor. Bu süre için karar Meclis'indir.

'Kadına karşı şiddet insanlık suçudur'
Kadına karşı şiddet bir insanlık suçudur. Bunun bir siyaset malzemesi yapılmasını da fevkalade yadırgarım. İnsanlık suçlarıdırlar ve biz bunları böyle görürüz. AK Parti 2007'den bu yana eylem planları gündeme getiriyor. Daha evvel 3 tane eylem planı yapıldı.
Kadına karşı şiddetin önlenmesine yönelik yapılan eylem planı da büyük bir titizlikle uygulanmıştır. Bununla ilgili somut eylemler var. Bir tek kadınımıza dahi şiddet uygulanmayacağı bir Türkiye ortaya koyalım. Bu insanlık meselesidir.
Tabii ki dünyanın her yerinde kadına karşı şiddet var ama sanki bizim milletimiz genel çoğunluk itibariyle kadına karşı şiddet uygulamaya meyillidir gibi konuşuluyor. Aksine bizim milletimiz annesini, eşini, kardeşini, sokakta hiç tanımadığı kadınları kendisi gibi görür. Töreydi şuydu buydu, kadına karşı kimsenin bir fiske bile vurma hakkı yoktur. Bu konunun asla istismar edilmesine müsaade etmememiz lazım.
Bir yandan anayasa çalışmalarını sayın Cumhurbaşkanımız açtı. Her gün ilerleyerek son noktaya doğru geliyoruz. Üzerinde kan bulunan, darbe ortamında yazılmış olan 1982 anayasasından Türkiye'nin kurtulması gerektiğine inanıyoruz. Çalışmalarımızı sürdürdük, tamamladık. Uzun tartışmalar yapıldı. Çalışmamızı netleştirdik. Cumhur İttifakı'nın diğer bileşeni olan MHP'nin bu konudaki fikirleri de bizim için değerlidir."