Ali Koç: Fenerbahçe'yi maddi, manevi büyük zararlara uğratan tarihi davada dönüm noktasına geldik

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, futbolda şike kumpası davası sonrasında açıklamalarda bulundu.

Futbolda şike kumpası davasında Hidayet Karaca 1406 yıl, eski polis memuru Lokman Yanık 161 yıl 8 ay, Nazmi Ardıç 1972 yıl 10 ay hapisle cezalandırıldı.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç kararın ardından açıklamalarda bulundu.

Ali Koç'un açıklamaları şöyle:
"Üzülerek söylüyorum, tarihi bir gün. Keşke bugünleri hiç yaşamasaydık. Herkese teşekkür ediyorum. Fenerbahçe'nin bir pazar sabahı başlayan ve bugüne kadar maddi, manevi büyük zararlara uğratan tarihi davada dönüm noktasına geldik. Hukuken henüz bitmedi ama cezalar o kadar ağır ki bir şey değişeceğini sanmıyorum.

Hukuki sonuçları ne olursa olsun, Fenerbahçe’ye yaşatılanlar milyonlarca taraftarının bu uzun süreçte yaşadıkları hiçbir kelimeyle hiçbir hukuki sonuçla karşılanamaz, ölçülemez.

Rüzgarın nereden estiğine bakarak o günlerin rüzgarına göre Fenerbahçemizi kamuoyu önünde medya aracılığıyla ellerinde olan köşelerde çıktıkları TV programlarıyla resmen alkışlayan şakşaklayan insanlardan medet umanlarla hukuken de olmasa vicdanen hesaplaşacağız. Kul hakkı yediler, iftira attılar. İnsanlar intihar etti, kanser oldu; çocuklar okula gidemedi. Allah bu günleri Türkiye'ye bir kez daha göstermesin. Yeterince ders alındı mı alınmadı mı emin değilim. Çocuklarımız ve torunlarımız bir daha bu işlerle uğraşmamalı.
Hukuki haklarımızı arayacağız. Bu yolculuğun sonuna gelmiş gibi gözüküyoruz. Bir iki adım daha kaldı. Bundan sonra Fenerbahçe Spor Kulübü’nün yaşadıklarının neler olduğunu taraflı ve tarafsız herkesin kabul edeceği noktaya geldik. Bizim için daha gidilecek çok nokta var. Bunun hesabını sormamız gereken çok kurum ve kişiler var.

Biz olalım, başka birileri olsun, Aziz Başkan zamanında mücadelesini verdi, bu koltukta kim olursa olsun sonuna kadar mücadele vereceğiz. Biz şu an mutlu değiliz. Zafer çığlıkları içerisinde değiliz. Çok kızgın ve kırgınız. Hakkımızı alana kadar da devam edecek. En çok hesaplaşmak istediğim kesim; o rüzgarı arkasına alarak Fenerbahçe'nin yapayalnız olduğu dönemde, bu terör örgütünün en güçlü olduğu dönemde Fenerbahçe'ye vuran, saldıran, iftiraların meşrulaştırılması için her şeyi yapanlar. Terör örgütünün en büyük gücü medyasıydı; medya ile planlayıp, polis ile çökertiyorlardı. Bugün utanmadan, kendi vicdanlarıyla hesaplaşmadan bu örgüte lanet okuyanlar, bilerek ve isteyerek onların maşası oldu. Milyonlara sesleniyorum bunlarla da hesaplaşmalıyız. Pişman edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti, bir kişi kalmayana kadar bu işin üzerine gitmelidir. İnanın hala hiçbir şey bitmiş değil. Bu insanların temizlenmediği alanlar da var. Bu kudretli devlet, gücüyle bu temizliği yapabilecek bir devletti. Yeter ki sonuna kadar gidilmek istensin. İçimizde buruk bir sevinç var. Keşke bu günleri yaşamasaydık. Silivri'ye çok daha büyük bir hapishane yapacaklardı, çok büyük planları vardı. Allah’tan planlarına kavuşamadılar. Bu işi sulandırmadan inanarak sonuna kadar mücadele etmeliyiz."