loading
close
SON DAKİKALAR

Alkole başlama yaşı düştü!

Alkole başlama yaşı düştü!
Tarih: 24.09.2012 - 11:24
Kategori: Sağlık, Yaşam

Kadınlarda ve erkeklerde alkole başlama yaşı geriledi...

Sağlık İstatistik Yıllığı 2011'e göre, alkol ve tütün kullanımları, özellikle kadınlarda artış gösterdi. 35 yaş üstü kadınların alkole başlama oranı yüzde 3.9'dan yüzde 6.4'e çıktı. Erkeklerde artış daha küçük seviyelerde kalırken, alkole başlama yaşı düştü. Sigara kullanımdaki genel gerilemeye rağmen kadınlarda son iki yılda yine artış oldu

Getirilen vergilerle fiyatları artmasına karşın, geçtiğimiz yıl alkol ve tütün kullanım oranları da yükseldi. Özellikle 35 yaş ve üstü kadınlarda 2008'de yüzde 3.9 olan alkole başlama oranı 2010'da yüzde 6.4'e çıktı. 15 yaş ve üzerinde ise aynı dönemde oran kırsal kesimde yüzde 8.5'ten 8.8'e, kentlerde ise yüzde 12'den 14.3'e çıktı.

Sağlık Bakanlığı'na bağlı Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğü tarafından her yıl yayınlanan Sağlık İstatistikleri Yıllığı'nın 2011'i tamamlandı. Sağlık istatistiklerinin yanı sıra, yeme içme alışkanlıklarının da yer aldığı raporda, artan alkol ve tütün kullanımları dikkat çekti. 10-14 yaş grubunda ilk kez alkol kullanım oranı 2008'deki yüzde 6.7 oranından yüzde 6.9'a çıktı. Aynı yaş grubunda ve aynı dönemde kız çocukların alkol kullanım oranı ise neredeyse üç kat artarak yüzde 2'den yüzde 5.7'ye yükseldi.

Erkekler şişman

Tütün kullanım oranlarında ise toplamda her ne kadar 2003'teki yüzde 32.1'den 2008'de yüzde 27.4'e düşüş olsa da, iki yıllık süreçte kadınlarda yine artarak yüzde 11.6'dan 12.3'e çıktı. Sigara içenlerin oranı kentlerde daha yüksek; küçük bölgelerde nüfusun yüzde 21.1'i, kentlerde ise yüzde 27.3'ü tütün kullanıyor.

Obezitede ise kadınlar AB ortalamasını yakalarken, erkekler şişman çıktı. Rapora göre vücut kitle endeksi erkeklerde 41, kadınlarda ise 20.5. Bu endeks Avrupalı erkeklede 23.1, kadınlarda ise 20.4.

Egzersiz yapmıyoruz

Egzersiz yapmama oranı, 19-30 yaş erkeklerde yüzde 69.5, kadınlarda ise yüzde 76.6. Bu oran 31-50 yaş erkeklerde yüzde 73.2, kadınlarda yüzde 74.8'e çıkıyor. Yaş arttıkça egzersiz yapma seviyesi düşüyor.

Letonya kadar harcayıp, Finlandiya kadar memnunuz

Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2011'de dikkat çeken bir nokta da sağlık hizmeti alan hastaların memnuniyet seviyesi oldu. Türkiye, kişi başı kamu sağlık harcamalarında Romanya, Bulgaristan ve Letonya seviyesinde kalırken, memnuniyet açısından kişi başı milli gelir seviyesi 60 bin dolarları bulan gelişmiş ülkeler arasında yer alıyor. Kişi başı 667 dolarlık kamu sağlık harcaması olan Türkiye'de, memnuniyet oranı yüzde 76. Memnuniyet oranı yüzde 75 olan Danimarka'da kişi başı kamu sağlık harcaması 3 bin 800 dolar, yüzde 78 olan Finlandiya'da ise 3 bin 46 dolar. Türkiye'nin harcamada yakın olduğu Romanya'da hastaların memnuniyet oranı yüzde 13, Bulgaristan'da yüzde 28, Letonya'da ise yüzde 30.

Alkol

2008-2010 yılları arasında 35 yaş ve üstünde kadınların alkole başlama oranı, yüzde 3.9'dan yüzde 6.4'e çıktı. Aynı dönemde 10-14 yaşında alkole başlayan kız çocukları da yüzde 2'den yüzde 5.7'ye yükseldi. Yıllığa göre toplamda alkol kullanımı 2008'de yüzde 3.3 iken, 2010'da yüzde 4.4 oldu.

Sigara 2003'te erkeklerin yüzde 51.1'i, kadınların ise yüzde 17.8'i sigara kullanıyordu. Bu oran 2008'de erkeklerde 43.8'e kadınlarda ise yüzde 11.6'ya geriledi. 2010'a gelindiğinde ise erkeklerdeki tütün kullanım oranı yüzde 39'a düştü. Ancak kadınlarda artarak yüzde 12.3'e geldi.

Beslenme

Beslenme alışkanlıklarının da incelendiği araştırmada, kadınların daha sağlıklı beslendikleri ortaya çıktı. Buna göre, 20 yaş ve üzeri bireyler arasında her gün taze sebze ve turunçgil yiyen kadınlar erkeklerden fazlayken, patates tüketiminde erkekler kadınları geçti. En çok tüketilmeyen ürünler arasında ise kadın ve erkek toplamında yüzde 38.4 ile turunçgiller yer aldı. Kırsal kesimde yaşayanlar sebze ve patatesi daha çok tüketirken, turunçgillerde ise kentlerde yaşayanlar öne çıktı.

Hastalık

Araştırmada sayısı artan ve azalan hastalıklara da yer verildi. 2006'da Türklerde görülen AIDS vaka sayısı 33'ten 2011'de 66'ya çıktı. Bu rakam Türkiye'ye gelen yabancılarda aynı dönemde yedi kat artarak 14 oldu. Öte yandan kızamık son dört yılda Türklerde hiç görülmedi; buna karşın 111 yabancı vaka tespit edildi. Sıtma, yine Türklerde neredeyse yok olurken, tüberkülozda 2002'de 18 bin 43 olan hasta sayısı, 2011'de 14 bin 852'ye düştü.

Ebru Erdoğan-Habertürk 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları