loading
close
SON DAKİKALAR

Ankara Barosu, Turgay Güler ve Kılıçdaroğlu'na saldıranlar hakkında suç duyurusunda bulundu

Ankara Barosu, Turgay Güler ve Kılıçdaroğlu'na saldıranlar hakkında suç duyurusunda bulundu
Tarih: 24.04.2019 - 11:51
Kategori: Gündem

Ankara Barosu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıya karışanlar ve Ekrem İmamoğlu'nu hedef gösteren Güneş gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Turgay Güler hakkında suç duyurusunda bulundu.

Ankara Barosu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıya karışanlar ve Ekrem İmamoğlu'nu hedef gösteren Güne ş gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Turgay Güler hakkında suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusu dilekçesinde, "Şehit cenazelerini kullanarak, propaganda yaparak Kemal Kılıçdaroğlu ve yanındakileri linç etmeyi amaçlayanlar ve bu olayın arkasındakiler ve azmettiriciler hakkında, saldırının siyasi sebeplerle ve sistematik olması, bir politikaya dayanması ve toplumun büyük bir kesimini temsil eden ana muhalefet partisi liderine yönelmiş olması nedeniyle TCK’nın 77. ve 216. Maddeleri çerçevesinde ve AİHM kararı doğrultusunda suç duyurusunda bulunmak zorunlu olmuştur" denildi.

Ankara Barosu'nun suç duyurusu dilekçesi şöyle:

-Hakkari’de şehit düşen er Yener Kırıkçı’nın, Ankara Çubuk İlçesi Akkuzulu mahallesindeki cenaze törenine katılan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler toplanan kalabalık tarafından yuhalanmış, saldırıya uğramış, darp edilmiş çıkan arbedede yakındaki bir eve sığınmak zorunda kalmıştır.

-Ana muhalefet partisi liderini linç etmek isteyen kalabalık, istediğini elde edemeyince Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evin etrafında toplanarak bu kez taşlarla eve saldırmıştır. ”PKK dışarı”, “hainler dışarı” sloganları ile Kılıçdaroğlu’nun dışarı çıkmasını sağlamaya çalışmışlar, hatta bulunduğu evin yakılması için haykırmışlardır. Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı’nın aracının camları taşlanarak linç girişimi devam etmiştir.

- Olay, şehit cenazesi üzerinden yapılan kirli bir propaganda ve linç çağrısıdır. Anlık bir olay ya da tesadüf değildir, planlıdır. Yaşananlar, insanlığa karşı suç teşkil etmektedir. Konuya ilişkin yazılı ve görsel medyada paylaşılan bir çok haber olayın planlı olduğunu açıkça göstermektedir.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/kilicdarogluna-saldiranlar-disaridan-geldi-6652v.htm ve https://www.haberturk.com/video/haber/izle/ankaranin-cubuk-ilcesinde-yasanan-olaylarikoyluler-anlatti/627526 haber linklerinde, olayın yaşandığı köy/mahalle sakinlerinin, saldırıyı gerçekleştirenlerin o yerleşim yerine ait olmadığı ve dışarıdan gelen yabancılar olduğu açıkça
ifade edilmektedir.

- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 77. Maddesinde insanlığa karşı suçlar, belirtilen fiillerin siyasal, felsefi, ırki veya dini sâiklerle, toplumun bir kesimine karşı, plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi olarak 

“İnsanlığa karşı suçlar

Madde 77- (1) Aşağıdaki fiillerin, siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plan
doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi, insanlığa karşı suç oluşturur:

a) Kasten öldürme.
b) Kasten yaralama.
c) İşkence, eziyet veya köleleştirme.
d) Kişi hürriyetinden yoksun kılma.
e) Bilimsel deneylere tabi kılma.
f) Cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı.
g) Zorla hamile bırakma.
h) Zorla fuhşa sevketme.

(2) Birinci fıkranın (a) bendindeki fiilin işlenmesi halinde, fail hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına; diğer bentlerde tanımlanan fiillerin işlenmesi halinde ise, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Ancak, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri  apsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanır.
(3) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.
(4) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.”

Suçun maddi unsurlarından failine bakıldığında, herkesin suçun faili olmasının mümkün olduğu görülmektedir. Mağdur bakımında, UCM statüsü 7. Maddesine göre insanlığa karşı suçlar,muharip statüsü bulunmayan bütün sivil nüfusu kaplar. Hareket unsuru bakımından ise suçun hareket unsuru, maddenin birinci fıkrası birinci cümlesinde belirtilen saiklerle madde metninde sayılan fiillerden birinin işlenmesidir.
Suçun manevi unsuru ise kasttır.

Korunan hukuki değer de kişilerin yaşam hakkı, vücut bütünlüğü, kişisel hürriyet hakkı, cinsel dokunulmazlık ve onurun korunması özel olarak; ortak insanlık değerlerinin korunması ise genel olarak suçun hukuki konusunu oluşturmaktadır. İnsanlığa karşı suçların herhangi bir sivil topluluğa karşı işlenmesi yeterlidir. Ceza Kanunumuza göre insanlığa karşı suçun oluşabilmesi için, sayılan eylemlerin siyasal, felsefi, ırksal veya dini sebeplerle gerçekleştirilmiş olması gerekmektedir. Somut olayda siyasal sebep bulunmaktadır.

Gerçekleşen olayda;

- siyasal saik bulunmaktadır.
- toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda hareket edilmiştir.
- Olay sonuç almaya yöneliktir.
Somut olayda amaçlanan sonuç gerçekleştirilememiş olsa da, söz konusu suçun planlamasına yardım edenler, planlayanlar ile planlı bu eyleme katılanlar iştirak halinde sorumludur.

-Çubuk ilçesi Akkuzulu Mahallesinde, 21.04.2019 günü yaşananların planlı ve sistematik olduğunun bir diğer kanıtı da, Güneş Gazetesi’nin “mutlu musun Ekrem” manşetidir. Bu başlık, kışkırtıcı yayın yapan gazete ve basında, olayın ne kadar planlı ve beklenen bir durum olduğunu, ne kadar sistematik olduğunu gözler önüne sermektedir.

Yine, Milli Savunma Bakanı tarafından “o evi yakın” diye bağıranlara yönelik olarak “değerli ark daşlarım, şu ana kadar mesajlarınızı verdiniz, tepkilerinizi gösterdiniz” şeklinde seslenilmesi, yaşananların sürpriz olmaması gerektiğinin kanıtıdır.

- Türk Ceza Kanunu’nun 216. Maddesinde “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama” suçu düzenlenmiştir. Buna göre, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama Madde 216- (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan
bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Suç duyurusuna konu olayda, Türkiye Cumhuriyeti’nin Ana Muhalefet Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, etraftaki belli suç odaklarınca hedef gösterilmiştir. Böylece kalabalık tarafından “hain ve PKK’lı” ilan edilerek, linç edilmek istenmiştir. Ana muhalefet partisi lideri, kamu güvenliği açısından açık ve yakın tehlike ile karşı karşıya gelmiştir. Farklı yerlerde yapılan değişik söylemlerle, insanların algısını kutuplaşma yaratmaya iten, kendinden olmayanı ötekileştiren bu zihniyetin ortak ürünü olan bu tezahür, linç girişiminin mayasıdır. Toplumda inşa edilmeye çalışılan bu gerilime sebep olanlar kanunlar önünde hesap vermelidir.

Bu bağlamda, olay görüntüleri incelenerek, eyleme bizzat katıldığı tespit edilenlerin belirlenmesi, ve 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. Maddesinin 3. Fıkrasında düzenlenen katalog suç kapsamında tutuklanması gerekmektedir.

-AİHM, sözleşmenin 1. maddesinde yer alan devletlerin genel sorumluluk halini 3. madde yorumunda kullanmakta, etkili bir soruşturmanın yapılması ve suçluların cezalandırılması hususlarını özellikle dikkate almaktadır.

-Şehit cenazelerini kullanarak, propaganda yaparak Kemal Kılıçdaroğlu ve yanındakileri linç etmeyi amaçlayanlar ve bu olayın arkasındakiler ve azmettiriciler hakkında, saldırının siyasi sebeplerle ve sistematik olması, bir politikaya dayanması ve toplumun büyük bir kesimini temsil eden ana muhalefet partisi liderine yönelmiş olması nedeniyle TCK’nın 77. ve 216. Maddeleri çerçevesinde ve yukarıda alıntılanan AİHM kararı doğrultusunda, iş bu suç duyurusunda bulunmak zorunlu olmuştur.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenler ve re’sen tespit olunacak nedenlerle; suç işleyen şüphelilerin eylemine uygun TCK’nın 77 ve 216. Maddelerini ihlal etmeleri nedeniyle gerekli soruşturmanın yapılarak, şüpheliler hakkında kamu davası açılmasına ve eyleme bizzat katıldığı tespit edilenlerin belirlenerek 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. Maddesinin 3. Fıkrasında düzenlenen katalog suç  kapsamında tutuklanmalarına karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.

Güneş gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Turgay Güler

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları