Biz bir yıl önce bütün muhalefet partilere bir teklifte bulunduk. Bu baraj kalmalı mı, kalkmalı mı? Dar bölge mi daraltılmış bölge mi? Hiçbirisinden incir çekirdeğini dolduracak bir şey gelmedi. Onları beklemekten sıkıldık, onlarda baraj kalsa daha iyi olacak dediler. Bugünkü sistemin devam etmesi konusunda muhalefetin de bir şey söylememesine bakarak biz karar verdik.
Şimdi AYM önündeki konuları tartışacaktır, bu kriz anlamına da gelmez. Mahkeme ne karar verirse versin bunun gerekleri yerine getirilir. Hiçbirimiz endişe içerisinde değiliz.
Hafta sonu İmralı'dan gelen müzakere taslağına dikkat çekildi. Müzakere taslağında ne vardır? Yasal güvencelere dikkat çekildi, oluşturulması gerektiğine. Bunlardan kasıt ne? Takvime nasıl bakıyorsunuz? Bugün bazı haberler çıktı, Leyla Zana'nın imralı heyetine katılacağı yönünde. Böyle bir talep oldu mu? Müzakere süreci ifadesi maksatlı mı kullanılıyor?
Çok kısa bir cevap vereyim. Siz herhalde bakanlar kurulu sonrasındaki açıklamalara sanırım pek kulak vermiyorsunuz. Biz bu işi bilerek yapıyoruz. Bugün bu konu, çözüm süreci dediğiniz konu dürüst bir zeminde gitmesi lazım. Hiç kimse bundan kendine şahsi pay çıkartmadan, hükümetimizin gösterdiği istikamette, herkesin katılımda bulunacağı bir süreç olarak görmesi lazım.
HDP gittiler, dört kişi gittiler. Sonra açıklama yaptılar. Biz bu konuşulanları ilgili kurumlarımız değerlendirecek. Her çarşamba, 15 günde bir denk geliyor, güvenlikle ilgili çalışmalar oluyor. Yarından sonra analizlere bakarak, ne beklendiğini, ne istendiğini elbette söyleyeceğiz.
Dolayısıyla Öcalan baş müzakerecidir diyen arkadaşıma sert çıkmıştım da kınamıştınız. Bunların hepsi adım adım ve herkes üzerine düşeni yaptığında konuşacağımız konulardır.
Bu ülkenin başbakanı, kamu düzeni esastır. Buna zarar verecek hiçbir şeyi maruz göremeyiz diyor. Peki karşı taraf, bu konuda evet diyor mu açıkça? Türkiye’de kamu düzenini bozanlar üzerimize düşeni yapacağız diyor mu? bunu derse, müzakere mi değil mi yol haritası... Bunların hepsi gelir. Bunlar rahatlıkla yapacağımız şeylerdir. Her maraton ilk adımlarla başlar. Ama 6-7 ekimden sonra atacağımız adımlar birilerinin ciddi adımlarına bağlı. Ama siz benim konuşmalarımı daha iyi takip edin. Bu açıklamalar gidiş gelişler şunu gösteriyor, süreç devam ediyor.
SOMA’DA 2800 MADENCİNİN BİR GÜNDE İŞSİZ KALMASI
Ermenek'i konuştuk dediniz. Bugünde Soma'da 2800 işçinin sms mesajıyla işsiz kaldığı yönünde haberler yansıdı. Bu konuyla ilgili bilgiler geldi mi? Kış aylarındayız bir ilçe neredeyse işsiz kaldı. Bakanlığınız bu konuya el atmayı düşünüyor mu?
Bu yeni bir olay oldu. Soma'daki olaylardan sonra, yeni doğan çocuklarını bile tanıdığım yer. Benim ilgisiz kalmam düşünülemez. Biz yeni maden kanunundaki düzenlemelerde, Soma'da vefat edenlerle ilgili düzenlemeler yaptığımız gibi, iş güvenliğiyle ilgili...
Maden işçilerinin asgari ücretinin iki kat ücret alması gibi düzenleme yaptık. Bundan sonra tahmin ettiğimiz gibi bazı çok kârlı olmayan maden ocakları, biz bu işçileri çalıştıramayız. Zonguldak Çorum tarafında da oldu. Burada işverenler de haksız değil.
Bu madenleri çalıştıranlar, bir kısmıyla mal ve hizmet alımıyla, bir kısım da farklı şekilde çalışıyor. Yeni çıkan kanun onlara iki misli bir külfet yükledi. Adam 1200 lira ödüyorsa, şimdi diyelim ki 3 bin lira ödeyecek. Bu onun işletme giderlerinin arttığı anlamına gelir. Bunun bu işler, kusura bakmayın işveren, gözü yaşlı olarak, bütün haklarınızı veriyorum ve maden ocağını kapatıyorum dedi.
Aman madenler kapatılmasın, işvereni de koruyacak kanun çıkarın diye geldiler. İşveren bizden bir talepte bulunabilir. Ben 23 liraya mal ediyordum, yeni mali külfet 50 lira, ben buna göre sözleşme yapmamıştım der. Buna yönelik bir düzenleme yapıyoruz.
Ama Soma farklı. buralar öncelikle kapatıldı. İşçilerimize ödenekleri maaşları verildi, kesildi tekrar verildi. Ama 6'ncı aya girmek üzereyiz. İşveren ödemeye yapamayacağım diyor. Yeri de hazırlayıp işletmeye açamadılar. Canım içinde 301 kişi vefat etmiş buraları kapatın. İşçi öyle demiyor ki açın çalışalım diyor.
Bu hazırlıkları işveren yapamadı. Teslim bayrağını çekmiş ben sizi çalıştıramayacağım diyor. Konunun üzerindeyiz bunu çözeceğiz. Onları aç açıkta ve işsiz bırakacak değiliz.