loading
close
SON DAKİKALAR

Avrupa Kültür Başkenti Viyana

Avrupa Kültür Başkenti Viyana
Tarih: 16.03.2016 - 17:42
Kategori: Seyahat

2016 senesinde yine Dünya'nın en yaşanılır şehri listesinde birinci sırayı alan şehir Viyana.


Viyana hepimizin bildiği gibi Avrupa’nın merkezinde küçücük bir şehir. Kendi küçük ama meziyetleri büyük bir şehir aslında Viyana. Bir hafta sonu kaçamağı, dur iki gün nefes alalım bir Avrupa görelim gelelim diyecekler için bir tatil fırsatı Viyana. 

İstanbul’dan neredeyse her gün uçuş var Viyana’ya hem de direk hiç aktarmasız, bir bakmışsınız İstanbul’dasınız bir bakmışsınız Viyana o kadar yakın yani. Hava alanından şehir merkezine gitmekte bir o kadar kolay. Bir defa her çeşit ulaşım var. Otobüs, tren, metro, taksi seçim size kalmış. 25 dakika içinde şehir merkezindesiniz. İstanbulluların hiç alışık olmadığı bir durum. Ayrıca ulaşım ücretleri de bizdeki gibi değil.




İstediğiniz yöntemle şehir merkezine geldiniz, otel seçimi size kalmış merkezde her türlü ve her fiyata konaklama mümkün. Şehir, her köşesinde sanatla, müzikle, heykelle sizi hemen sokağa çağırıyor. Hava soğuk da olsa, sıcakta olsa şehir hayatı hep sokakta yaşıyor. Yazı ayrı, kışı ayrı, baharı ayrı bir şehir Viyana.

Kısa süreli tatilde merkezden çok uzaklaşmadan gezmeye başlamak en iyisi. Başta da dediğim gibi şehir küçük ama meziyetleri büyük.

Eski Viyana sokaklarını gezebilirsiniz Viyana şehir merkezi tam bir açık müze ve her bina bir sanat eseri aslında o yüzden şehri yürüyerek gezmek en iyi tercih.. Birinci bölge hala geçmişte ki halini korumakta binalar aynı görkemli halleriyle duruyor, bir iki yeni bina haricinde Viyana sokaklarında öyle kaba, modern binalar yok. Bol bol yürümek ve etrafı izlemek size kalmış.

Size bir öneri birinci bölgenin etrafında Ring Strasse diye bir çember var. Ring Almanca dilinde yüzük demek yani şöyle ki Birinci Viyana bir yüzük içinde bulunuyor. Ring Strasse’nin başını Opera binası olarak kabul edersek tüm Caddeyi bir tramwayla dairesel olarak gezmeniz mümkün tabii her zaman yürüyebilirsiniz. Bu güzergah üzerinde Parlemento Binasi (Parlament), Belediye Binasi (Rathaus), Viyana’da Belediye binası Viyana’nın en hareketli yeri aslında. Yaz kış farklı aktivitelere ev sahipliği yapan, şehrin buluşma noktası Aralık'ta yılbaşı pazarı kuruluyor, Şubat ayında da buz pateni pisti ve yazında yazlık sinema yani aslında şehrin en hareketli yeri görmeden geçmemek lazım. Yolun üstünde iki tane devlet müzesi var Kunsthistorische ve Naturhistorische görmekte fayda var. Viyana Üniversitesi bu sene 650’inci yılını kutluyor. Görmek için bu bile yeterli bir bahane. Yol üzerinde Votif Kilise’ye (Votif Kirche) uğramadan geçmeyin.
Viyana merkezi, düm düz bir alan üzerine kurulu bu nedenle şehir merkezinde her yere yürüyerek ulaşmak mümkün. Şehri tepeden görmek için birkaç yüksek bina haricinde yer yok aslında, şehir merkezinde Albertina Müzesi var burda hem çok iyi sergiler var hem de bulunduğu konum nedeniyle harika bir şehir mazarası izlemek mümkün. Tabi ben bütün şehri görmek isterim derseniz size tavsiyem Viyana şehir merkezinden birazcık uzaklaşıp Kahlenberg tepesine çıkmak böylece bütün şehir ve Tuna nehri ayaklarınızın altında olacak.

Viyana’ya gelmişken yapılması gerekenler listesinde ön sıralarda yer alan birkaç seçenek var. Bunlardan biri Mozart, Beethoven, Shubert, Handel’a ev sahipliği yapmış bu şehre gelipte bir konser ya da opera izlemek. Bu bizde ki kadar zor değil hem özel hem de devlet sahnelerinde müziğe, dansa, operaya ulaşmak mümkün. Bir başka konuda Viyana’ya gelip kahve içmeden o meşhur tortelerden yemeden gitmeyin derim. Hem müzik hem kahve hem de torte derseniz bunun içinde klasik Viyana Kahvelerini denemeniz gerekir.
Viyana’ya gelmişken Habsburg ailesine ait olan saraylarıda görmeden dönmeyin bence. Şehir merkezinin göbeğinde bulunan Hofburg Sarayı ve birazcık dışarda Schönbrunn Sarayı, sizi Avrupanın 17. yüz yıldaki haline götürmek için aynı o günlerde ki ihtişamıyla sizi beklemekte.

Viyana ayrıca modern akımda da bir sürü örnek barındırıyor içinde mesela Hundertwasser Haus modern mimarinin en güzel örneklerinden biri görmeye değer.
Viyana’da bir çok galeride zamanın ötesinde yaşamış kişilerin eserlerini görmek mümkün Klimt, Otto Wagner, Egon Schiele ve daha nice başarılı sanatçının eserlerini görmek mümkün. Daha önce belirtiğim gibi şehir tam bir açık hava müzesi.

Son olarak şehre gelip te biraz da eğlenelim derseniz belkide Avrupa’nın en eski dönme dolabının da içinde olduğu Prater’e uğramadan Viyana’yı terk etmeyin derim. Wiener Riesenrad 1920 yılından 1985’e kadar Dünya'nın en yüksek dönme dolabı olma özelliğini elinde bulunduruyordu.

İşte kısa bir Avrupa gezisi için gidilebilecek harika bir şehir.

Vişne Haber Ajansı-Ayça Nur Ataklı 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları