"Türk iş dünyası elin taşıyla elin kuşunu vuruyor" diyen Babacan, şunları kaydetti:
Kamu maliyesi konusunda çok dikkatli ve disiplinli bir çizgi izlediklerini vurgulayan Babacan, şöyle konuştu:
"Krizde pek çok ülkenin kamu borcu artarken biz son 3 yılda kamu borcumuzun milli gelire oranını yüzde 46'dan yüzde 36'ya tam 10 puan indirdik. Merkez Bankamız son derece yenilikçi ve dikkatli para politikalarıyla bir yandan enflasyonla mücadeleye devam ediyor, bir yandan finansal istikrarı sağlamak için faiz koridoru ve makro ihtiyati tedbirler uyguluyor, bir yandan da Hükümetimizin
büyüme ve istihdam politikalarına destek verici bir çizgi izliyor. Şu anda gelişmekte olan ülkelerin para birimleri içerisinde en
istikrarlı para birimi Türk Lirası.
Böyle bir tabloda bizim 2011'de çok yüksek
büyüme oranlarımız gerçekleşti. Son 4 yılda 4,7 milyon ilave istihdam oluşturduk. Geçen seneki yüzde 2,2 büyümeye rağmen 1 milyon 88 bin istihdam sağlandı ve bunların yaklaşık yarısı kadınlardan oluşmakta. Bu yıl daha yüksek
büyüme oranımız olacak. İnşallah gelecek yıl daha da yüksek
büyüme oranımız olacak."
Büyümenin nereden geleceğinin de son derece önemli olduğuna dikkati çeken Babacan, "Eğer biz üreterek, yatırım yaparak, ihracat yaparak büyüyorsak hiçbir sorun yok ama bankalardan kredi çekip de tüketerek büyüyorsak işte o noktada biz 'dur' diyoruz. Kazanıp harcıyorsak yine sorun yok. Eğer halkımız geliriyle orantılı harcama yapıyorsa sorun yok ama kazanmadan, kredi çekerek harcıyorsak, hak etmediğimiz bir refah seviyesini yaşamaya çalışıyorsak, o noktada tedbirli olmalıyız" dedi.