loading
close
SON DAKİKALAR

Bahçeli: Biz askıya ekmek koyduk, ekmeksizler saklandıkları delikten çıktı

Bahçeli: Biz askıya ekmek koyduk, ekmeksizler saklandıkları delikten çıktı
Tarih: 20.10.2020 - 11:13
Kategori: Siyaset

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
"-Ekmek fiyatlarının zamlandığı dönemde Samsun İlkadım ilçesinde olduğu gibi dayanışma ve yardımlaşma ahlakıyla idrak edip vatandaşlarımızla buluşturmuştuk. Kendine bile devası olmayan şahıs Ekonomiden Sorumlu Bakanlık görevini icra ediyordu. Askıda ekmek kavgası manevi bir görevi ifa hassasiyetidir. Biz askıya ekmek koyduk, ekmeksizler saklandıkları delikten çıktı.

-Türkiye ekonomisi gücüne güç katacak, tüm art niyetli siyaset bezirganlarını ters köşeye yatıracaktır. Karadeniz'de bulunan 320 milyar m3'lük doğalgaz rezervine ilave olarak 85 milyar m3'lük doğalgaz bulunması ekonomide iyimserliği kamçılamıştır. Bu gelişmeler karşısında moralleri bozulan ekmeksizler kendilerini ele vermişlerdir. Askıda ekmek kampanyamıza kara çalanlar utanmalarını bilen gafillerdir.

-İnsan hakları, demokrasi askıda değildir. Aksini iddia eden siyasi dolandırıcı, siyasi yağmacıdır.

-Bir ekonomist 'İstediğiniz kadar posta arabasını arka arkaya ekleyin bundan tren olmayacaktır' demiştir. Bırakın tren olmayı vagon olmaz bunlardan. Dün önüne konulan çanağı deviren kimliksizlerin zilletin askısında nasıl eridikleri görecekleri günler yakındır. Biz ekmeği askıya koyduk, helalden yana tercihimizi gösterdik. Biz ekmek diyoruz, millet diyoruz, refah diyoruz, bereket diyoruz, beka diyoruz, istiklal ve istikbal diyoruz. Büyük ve güçlü Türkiye'ye Cumhur İttifakı'yla ulaşacağımıza inanıyoruz.

-'Ne olacak bu memleketin hali' bir buçuk asırdır dildedir. Bu sorunun mahiyet ve muhtevası milletimizin iradesiyle değişmiş, dar kalıplar kırılmış, 'ne olacak bu dünyanın sonu' sorusu öne çıkmıştır. Türk milleti dünyayı kavramıştır. Bize göre bir soru bin soruya kapıdır. Akan zamanın neresinde duruyoruz? Karmaşıklaşan hadiselere nasıl bakıyoruz? Karşımızdaki tehdit ve fırsatları nasıl okuyoruz? Akıl ölçüleri dağılmış, ahlak seviyesi tükenmiş hiçbir siyasi ve ideolojik akıl bunlara yanıt veremeyecektir.

-Elimizde bir çıkış haritası yoktur. Geleceğimizin nasıl şekilleneceğini, tehdit ve fırsatların neler olacağını önceden tarihi şuuruyla öngörmek, hazırlık yapmak elimizdedir. Bölgesel ve uluslararası krizler gerçekleri görememenin, hazırlıksız yakalanmanın sonucunda ortaya çıkmıştır. Türkiye, Cumhur İttifakı'yla, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle tarihin arkasında koşan, olup bitenleri günü birlik analiz eden bir ülke olmaktan tamamen uzaklaşmıştır. Mücadele eden, müdahale eden bir ülke olarak Türkiye bölgesel ve küresel olayların aktif, etkili bir takipçisidir. Bizden habersiz bir kuşun havalanması söz konusu değildir.

-Dağlık Karabağ'ın asıl sahibine geçmesinin zamanı gelip çatmıştır. Dağlık Karabağ meselesi, sıradan bir mesele değildir. Türk yurdudur. Dağlık Karabağ coğrafyasında yazılan; Türk tarihidir, dökülen Türk kanıdır, feda edilen Türk canıdır. Bunun karşısında defteri dürülecek işgalci unsur ise terör devleti Ermenistan'dır. Ermeni katiller, geçmişteki alçak saldırılarına yenilerini eklemektedir. Soykırımcı Ermenistan iş başındadır.
Dağlık Karabağ'da kimin kiminle yürüdüğü, kiminle zulüm ittifakı yaptığı bellidir. İşgalci Ermenistan 30 yıla yakın kirlettiği topraklardan derhal çekilmelidir. Türk milleti ölümü ve öldürmeyi bilmiştir. Bizim şerefimizde teslim olmaktansa seve seve şehadete kucak açmak vardır.
Biriz, beraberiz, hep beraber Türklüğün eğilmez başı, bükülmez kolu, kesilmez nefesi; büyük Türk milletiyiz. Bizi derinden üzen ve kahreden bir başka konu, 1990’lı yıllarda bağımsızlıklarını kazanan Türk Cumhuriyetlerinin Dağlık Karabağ konusundaki sessizliği, tepkisizliği ve hareketsizliğidir. Bu suskunluk, bu durgunluk Türk’e yakışıyor mu?

-KKTC'nin 5'inci Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Ersin Tatar'ı tebrik ediyorum. KKTC Cumhurbaşkanı seçiminde bahis oynayan anket şirketleri vahim şekilde çuvallamıştır. Hepsi nal toplamış, tahminlerinde yanılmıştır. Bizim beklentimiz şudur; Kıbrıs'taki seçimleri Türkiye'nin desteklediği Ersin Tatar kazansın işimi tasfiye edeceğim diyenler verdiği sözü tutsun. Esaret değil cesaret kazanmıştır. Zillet değil, millet kazanmıştır. Akıntıya karşı kürek çekenler sandıkta kaybolmuştur.

Kıbrıs Türk'tür, Türk kalacaktır. KKTC'nin tanınması uluslararası toplum nezdinde kabulü ve egemen devlet halinde varlığı sağlanacaktır. Siyasi tercihi ne olursa olsun, KKTC'de yaşayan her kardeşimi kucaklıyorum. Lefkoşa Ankara'nın ikiz kardeşidir. KKTC, Doğu Akdeniz'deki son siperimizdir. Kıbrıs demek vatan demektir, Kıbrıs demek Türk demektir. Ne var ki ışıklar yanıyor mesajıyla darbe heveslileri, ışığı yakanın da kapatacak olanların sadece aziz millet olduğunu bilmeleri tavsiyemiz ve ikazımızdır."

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları