loading
close
SON DAKİKALAR

Bahçeli, Meclis Başkanı'nı işaret etti

Bahçeli, Meclis Başkanı'nı işaret etti
Tarih: 07.07.2012 - 16:58
Kategori: Sendika

Devlet Bahçeli, tutuklu milletvekillerine ilişkin açıklamalarda bulundu...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir basın mensubunun, "3. Yargı Paketi'nin kabul edilmesinin ardından tutuklu milletvekillerinin tahliyesi gündemde, bu durumda CHP, milletvekillerinin yemin emesi için Meclis'i olağanüstü toplantıya çağıracağını ifade ediyor, siz destek verir misiniz?" sorusuna Bahçeli, şu yanıtı verdi: "Bunu CHP'nin düşünmesi biraz propaganda da öncelik alma niyeti taşımaktadır. 

Önce tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması noktasında atılmış olan bir hayırlı adımın sonucunu beklemekte ve yargının da bu konuda öncelikli ve acilen hareket etmesinde yarar vardır. 

Tutukluluk halleri kalktıktan sonra Sayın Meclis Başkanımıza görev düşer, yemin törenini tamamlamamış olan milletvekilleri için Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırarak bu yemin törenini yaptırmasında ve bu konuda bir davette bulunmasında yarar vardır. Böyle bir davette MHP o günkü milletvekili sayımızla yani 51 milletvekimizle Meclis'te olarak Sayın Engin Alan Paşamızın yemin törenini yapmayı ve diğerlerinin de yemin törenine katılmayı yürekten arzularız. 

Bunu siyasi malzeme olarak davet edeceğiz, şöyle edeceğiz, böyle edeceğiz diyerek kamuoyunda sulandırmanın da hiçbir faydası yoktur. Zaten bir yıldan bu yana sulana sulana görünmez hale gelmiştir."

Bahçeli, konuşmasına, "22 Haziran'da Suriye tarafından düşürülen RF-4E Fantom tipi eğitim uçağımızda bulunan iki pilotumuzun şehit olmasından duyduğum derin teessür halini belirtmek istiyorum. Aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet dilerken; ailelerine, silah arkadaşlarına ve milletimize sabırlar niyaz ediyorum" diyerek başladı.

'Kafa karıştırıcı beyan enflasyonu hepimizi rahatsız etmiştir'


"Özellikle günlerdir süren, pilotlarımızın nasıl şehit olduğuyla ilgili kafa karıştırıcı beyan enflasyonu hepimizi rahatsız etmiştir" diyen MHP Genel Başkanı, şöyle dedi: "Mesele üzerinde bilip bilmeden konuşulması, kask ve botlar üzerinden zorlama sonuçlara ulaşılması hayret verici bir manzarayı ortaya çıkarmıştır. 

Bu çerçevede hangi kaynak ve çevrelerden beslendiği az çok belli olan yayın ve haberlere itibar edilmesi ve önem atfedilmesi Türkiye'nin tezlerini zaafa uğratacak ve inandırıcılığını tartıştıracaktır. Beklentim herkesin, düşürülen uçağımızla ilgili devlet kurumlarının yaptığı tespit ve açıklamaların arkasında durması, kuşku pompalamaya çalışan iç ve dış odaklara fırsat vermemesidir."

'TOKİ'nin Samsun'daki acı tabloda önemli bir payı vardır'


Samsun'da yaşanan sel felaketine değinen Bahçeli, şöyle dedi: "Ayrıca Samsun'da yaşanan sel felaketi ve kaybolan canlar hepimizi çok üzmüş ve kaygıya sevk etmiştir.Şimdiye kadar 12 kardeşimiz maalesef hayatını kaybetmiştir.

Vefat edenlere Cenab-ı Allahtan rahmet, ailelerine ve Samsunlu vatandaşlarıma başsağlığı diliyorum. Tabii afetin meydana gelmesini elbette kimse istemeyecektir ve dilemeyecektir. Ancak risklerin öngörülerek bu paralelde tedbirlerin sıkılaştırılması ve yoğunlaştırılması her şeyden öncelikli ele alınmalıdır. 

Samsun'un Canik ilçesinde yaşanan acı hadisenin özünde tedbirsizlik, yerleşim yeri seçimindeki dikkatsizlik, çarpık kentleşme ve yanlış alanlara konut inşası önemli bir etkendir.TOKİ'nin dere yataklarına ev yapması, belediyenin ihmal ve kayıtsızlığı üzülerek görüyorum ki felaketlere kapı açmıştır.AKP'nin siyasi propaganda malzemesi TOKİ'nin Samsun'daki acı tabloda önemli bir payı vardır. 

AKP'li Büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasında birbirini suçlayan kısır döngü, yardımlar konusunda koordinasyonsuzluk, acil müdahaledeki düzensizlikler yaraların sarılmasını geciktiren başlıca faktörlerden bazılarıdır. Konuyla ilgili AKP'li bakanların kendilerini kurtarmak ve aklamak adına asılsız mazeretlere sığınarak ipe un sermeleri de hükümetleri adına talihsizliktir."

'Zararlar hükümetçe karşılanmalı'

Bu konuda çağrıda da bulunan Bahçeli, "Samsun'daki doğal felaketin neden olduğu zararların hükümetçe karşılanması her şeyden acil bir duruma gelmiştir.Kaçak, yanlış ve dengesiz yapılaşmaya göz yumanlar ve hatta teşvik edenler hakkında da hukuki takibat süreci bir an önce başlatılmalı, kim olursa olsun bunlardan hesap sorulmalıdır" diye konuştu.

3. Yargı Paketi

3. Yargı Paketi'ne de değinen Bahçeli, "Her şeyden önce bu yargısal düzenlemenin eleştirilecek çok yönü olduğu açıktır. En başta AKP'nin siyasi durum ve şarta göre hukuka neşter vurması, kendini güvenceye almak için adaletin içini oyması bizim tasvip etmediğimiz ve tehlikeli bulduğumuz bir husustur.Madem yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesiyle ilgili ihtiyaç bu kadar belirgindir, o halde bugüne kadar hükümet neden bunu geciktirmiş, neden görmezden gelmiştir? Adaletin ucu kendisine dokununca birden bire irkilen ve harekete geçen iktidarın yeni uygulamaları, klasik bir ön alma ve yargıya daha fazla siyasi nüfuz çabasından başka bir anlama gelmemiştir" dedi.

'AKP'nin sinsi niyetlerinin eseri'

Bahçeli, şöyle devam etti: "Terör ve darbe suçlarında üst düzey bir makamdan izin almadan soruşturma açılabilmesi, bunun dışındaki 'örgüt' suçlarında ise soruşturma başlatılabilmesi için üst makamdan 'izin' alınma mecburiyetinin getirilmesi AKP'nin sinsi niyetlerinin eseri olarak görülmelidir. 

Diğer taraftan yeni durum kapsamında özel yetkili mahkemeler kaldırılmış, yerine bölge mahkemeleri tesis edilmiştir. Bazı darbe davalarına bakan mahkemelerin de dava sonuçlanasıya kadar görevine devam edeceği anlaşılmıştır."

Tutuklu milletvekilleri

Adli kontrolde yapılan düzenlemeyle birlikte tutuklu milletvekillerinin durumuna dikkat çeken Bahçeli, şöyle dedi: "Yapılan kanun düzenlemesiyle, şüphelilerin tutuklanması yerine adli kontrol altına alınması kararlaştırılmıştır.3 yıldan daha az hapis gerektiren adli kontrol sistemi; 3 yıl ve üstü için uygulanabilir bir hale getirilmiştir.

Bu nedenle halen tutuklu bulunan milletvekillerinin tutuksuz olarak yargılanabilmelerinin önü açılmıştır. Ne var ki bunun, davaya bakan hâkimin takdir yetkisine bırakılması ve amir hüküm olarak tayin edilmemesi yeni sorunların belirmesine neden olabilecektir. Millet vekâletini almış milletvekillerinin, en kısa sürede özgürlüklerine kavuşarak zaten olması gereken durumlarına kavuşmaları bizim en temel dilek ve isteğimizdir. 

Bu şekilde halen tutuklu bulunan milletvekillerinin yemin merasimlerinin de yapılarak TBMM'nde yerlerini almaları millet iradesine duyulan hürmetin ikamesi olmayan bir gereği olacaktır."

Balkan seyahati hakkında bilgi verdi

27 Haziran-1 Temmuz 2012 tarihleri arasında dört Balkan ülkesine karayolu vasıtasıyla bir ziyaret gerçekleştirdiklerini ifade eden Bahçeli, "İlk olarak Yunanistan'a giderek Batı Trakya'daki soydaşlarımızla hasret giderdik" dedi. Bahçeli, şöyle devam etti: 

"Bu arada, bizim Yunanistan seyahatimizden rahatsızlık duyan bazı marjinal çevrelerin kuru gürültüden ibaret olan hezeyanları ise Türk ve Müslüman karşıtlığının iflah olmaz varlığına açık bir işaret teşkil etmiştir."

Ruhban okulu tartışmaları

"Selanik'te yaşayan soydaşlarımızın, halen apartman altlarındaki mescitlerde ibadetlerini yapıyor olmaları hepimiz açısından büyük bir üzüntü kaynağıdır" diyen Bahçeli, "Ülkemizde ruhban okulunun açılmasıyla uğraşanların, ibadetlerini yapacak camileri bile olmayan kardeşlerimizin sorunlarına eğilmekten imtina etmeleri vicdansızlıkla ve insafsızlıkla bile izah edilemeyecektir.

Bunun telafisi amacıyla, Selanik'teki ecdat yadigarı Sadrazam İshak Paşa Camii'nin ibadete açılması konusunda AKP hükümeti her türlü girişimi beklemeksizin başlatmalıdır" diye konuştu.

Balkan gezisinin ikinci ayağında Makedonya yer aldığını kaydeden MHP Genel Başkanı, üçüncü durağın ise Kosova olduğunu belirterek "Ve Balkan seyahatimizin son durağı olan Bulgaristan'a Priştine'den geçerek ulaştık" dedi. Balkanlara yapılan seyahatin iki nedeni olduğuna dikkat çeken MHP Genel Başkanı, "Bunlardan ilki; nerede bir Türkçe konuşan, ben Türk ve Müslüman'ım diyen kardeşimiz varsa onlarla tanışmak, bütünleşmek ve paylaşmaktır.

İkinci olarak, Balkan Savaşları'nın 100. yıldönümünde bu coğrafyanın her köşesine sirayet etmiş olan geçmişin acı izlerini tekrar hatırlamak ve dersler çıkarılması için uyarıcı bir işlev görmektir" dedi.

Bahçeli, şöyle devam etti: "Lozan Anlaşması çerçevesinde belirlenen Balkanlar'daki Müslüman Türk azınlığın varlığına, sinsi hedefleri doğrultusunda sırtını dönen küresel çevrelerin, kendi anayurdumuzda milletimizin içinden işbirlikçileri eliyle yeni azınlıklar çıkarmaya çalışması küstahlıktan da öte bir durum olarak görülmelidir. 

1950'den itibaren artan ayrımcı ve baskıcı politikalar sonucunda, Batı Trakya'daki kardeşlerimizin Lozan'da elde edilen tüm hakları çiğnenmiştir."

Diyanet İşleri Başkanı'nın sözleri

"Türkiye'de Rum olmak herhangi bir yaptırıma bağlanmazken, Batı Trakya'da yakın bir geçmişe kadar Türk'üm demek bile ahlaksızca cezai takibata maruz bırakılmıştır.

Halen levhalardaki Türkçe ibareler silinmekte, vakıflarla ilgili sorunlar devam etmekte, vatandaşlık ve eğitim alanındaki problemler sürmektedir" diyen Bahçeli, Diyanet İşleri Başkanı'nın sözlerini hatırlatarak şöyle dedi:

"Bu ortamda Türkiye'de azınlık vakıflarıyla ilgili adımlara ve taşınmazlarının iadesi amacıyla alınan kararlara rağmen, Batı Trakya'da bunun aksine gelişmelerin yaşanması hicap duyulması gereken bir konu olarak karşımızdadır. Diyanet İşleri Başkanı'nın bile soydaşlarımızın kanayan yarası dururken, Fener Rum Patriğini ziyareti sırasında Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasına göndermede bulunması ve sanki bu konu üzerine vazifeymiş gibi hareket etmesi doğru, yerinde ve hakkaniyetli bir tavır olmamıştır."

'Ortadoğu; bunun ön hazırlığı ve idman sahasıdır'

Gelişmelerin Türkiye'nin yeniden bir Balkan vakasıyla karşı karşıya olduğuna işaret etmekte olduğunu kaydeden MHP Genel Başkanı, "Şu düşündürücü tesadüfe bakınız ki,dün emperyalizmin telkin ve dayatması vardı, bugün de vardır.Dün özerlik talepleri vardı, bugün de vardır.Dün dil ve kimlik alanında yoğun ısrar vardı, bugün de vardır. Dün Balkan Dağlarında eşkıya vardı; bugün Anadolu'nun düzlüklerinde, yokuşlarında kanlı bölücü niyetler vardır.Malum güçler dün Balkanlar'ı istiyorlardı, bugün de Anadolu'ya gözü dikmiş durumdadır.

BOP bu konuda ara bir istasyondur.Ortadoğu; bunun ön hazırlığı ve idman sahasıdır.Etrafımıza çekilen ateş hattı, istikrarsızlık ve kaos sarmalı bunun ilk safhasıdır" dedi.

'Biz, PKK elçileri resmi konutlarda ağırlansın diye bedel ödemedik'

Balkan Savaşları'nın 100. yılında geçmişin muhasebesinin iyi yapılması gerektiğini belirten Bahçeli, "Herkes ayağını denk almalı, 'kap kapanın, vur vuranın' ilkelliğinden sıyrılmalıdır. Sorun diye icat edilen açmazların pençesinde milletimizin lime lime olacağını herkes anlamalıdır.Bu topraklara yüzyıllar içinde çekile çekile geldik ve sınırlarımızı şehitlerimizin kanlarıyla belirledik.Biz, PKK elçileri resmi konutlarda barış gönüllüsü olarak ağırlansın diye bedel ödemedik.Pusular meşrulaşsın, mayınlar doğal karşılansın, tuzaklar ve saldırılar sıradan görülsün diye biz bu aziz vatanı namus bilmedik" dedi.

Sorular

Bir basın mensubunun, "İlk defa siz gündeme getirmiştiniz, Öcalan nerede diye sormuştunuz. Daha sonra bazı iddialar ortaya atıldı, yat gezisine çıktığı, MİT misafirhanesinde olduğu iddialar ortaya çıktı, hükümet reddediyor, sizin bu konuda bir bilginiz var mı?" sorusuna Bahçeli, "Bu konuda ayrıntılı bir bilgiye sahip değiliz. Hükümet reddediyorsa İmralı'ya birkaç bakanını gönderir, İmralı canisiyle bir fotoğraf çektirir, onu da yandaş bütün televizyonlarda sabahtan akşama kadar neşreder" yanıtını verdi.

Şehit pilotların cenaze töreni

"Terör sorununun çözümünde ağırlık bir siyasi partinin dışında Leyla Zana, Abdullah Öcalan gibi isimlere kaymış gözüküyor, bu isimlerin inisiyatif alması sorunu çözer mi? Şehit pilotların cenazesine katılmamanızın özel bir nedeni var mı?" sorusuna Bahçeli, "Hiçbir özel nedeni yoktur. MHP'den Başkanlık Divanı üyesi arkadaşlarımız görevlendirilmiştir, cenaze törenine katılmışlar ve böylelikle görevimizi yerine getirmiş oluyoruz. Öbür taraftan sorduğunuz sorunun cevabını daha önce bir basın açıklamasıyla yapmıştık. 

Sayın Başbakan'ın demokratik açılım süreciyle sürekli Oslo'da başlayan görüşmeleriyle muhatap kıldıklarının arasına son günlerde Leyla Zana'yı katmıştır. Acaba diyoruz BDP, PKK, İmralı devre dışı bırakılarak Leyla Zana üzerinde yeni bir siyasal aktör ortaya koymak suretiyle bir başka çözüm yolunu mu düşünmektedirler. Onu takip ettiğimizi ifadeye çalışıyoruz. Acaba ayrıcalıklı çözümü için bir Zana doktirini mi geliştirilmeye çalışılıyor. Bunu da görmek istiyoruz" dedi.

'Tutukluluk halleri kalktıktan sonra Meclis Başkanımıza görev düşer'

Bir basın mensubunun, "3. Yargı Paketi'nin kabul edilmesinin ardından tutuklu milletvekillerinin tahliyesi gündemde, bu durumda CHP, milletvekillerinin yemin etmesi için Meclis'i olağanüstü toplantıya çağıracağını ifade ediyor, siz destek verir misiniz?" sorusuna Bahçeli, şu yanıtı verdi: "Bunu CHP'nin düşünmesi biraz propaganda da öncelik alma niyeti taşımaktadır. Önce tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması noktasında atılmış olan bir hayırlı adımın sonucunu beklemekte ve yargının da bu konuda öncelikli ve acilen hareket etmesinde yarar vardır. 

Tutukluluk halleri kalktıktan sonra Sayın Meclis Başkanımıza görev düşer, yemin törenini tamamlamamış olan milletvekilleri için Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırarak bu yemin törenini yaptırmasında ve bu konuda bir davette bulunmasında yarar vardır. Böyle bir davette MHP o günkü milletvekili sayımızla yani 51 milletvekimizle Meclis'te olarak Sayın Engin Alan Paşamızın yemin törenini yapmayı ve diğerlerinin de yemin törenine katılmayı yürekten arzularız. Bunu siyasi malzeme olarak davet edeceğiz, şöyle edeceğiz, böyle edeceğiz diyerek kamuoyunda sulandırmanın da hiçbir faydası yoktur. Zaten bir yıldan bu yana sulana sulana görünmez hale gelmiştir."

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları