loading
close
SON DAKİKALAR

Bakan Özer: MEB'i dernekler ve vakıflar yönetmiyor, biz yönetiyoruz

Bakan Özer: MEB'i dernekler ve vakıflar yönetmiyor, biz yönetiyoruz
Tarih: 03.11.2021 - 11:47
Kategori: Eğitim

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Bakanlığının 2022 yılı bütçesinin TBMM Plan Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, sunumunun ardından TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Görüşmelerin sonucunda Millî Eğitim Bakanlığının 2022 yılı bütçesi 274 milyar 384 milyon 474 bin lira olarak kabul edildi.
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Bakanlığının 2022 yılı bütçesinin TBMM Plan Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Mahmut Özer, kalitenin sürekli iyileştirme kültürüyle ilgili bir süreç olduğunu dile getirerek Türkiye'nin ilk defa OECD ortalamalarında öğretmen başına düşen öğrenci sayısını yakalama durumuna geldiğini söyledi.
 
Uluslararası göstergelerde bile mutabakat sağlayamadıklarını ifade eden Özer, "Çok hayretler içerisindeyim. TIMSS'te, PISA'daki iyileştirmeleri takdir etmekten neden aciziz anlayabilmiş değilim. Sanki 2002'den önce TIMSS'te tepedeydik de sonra da son 20 yılda düşmeye başladık. Hayır, böyle bir şey yok. Türkiye 1999'dan beri 4. ve 8. sınıftaki matematik ve fen okuryazarlığında puanlarını sürekli artırmıştır ve 2019 TIMSS sonuçlarında TIMSS'e katılan ülkelerin içerisinde sıralamasını yükselttiği gibi ilk kez 500 ortalamasının üzerine çıkmıştır. PISA da aynı şekilde" şeklinde konuştu.
Okullar arası imkân farklılıklarını azaltmaya çalışacaklarını belirten Özer, bu kapsamda tüm okullara kütüphane yapılacağını, laboratuvarların altyapısını eşitleyeceklerini ve spor tesisleriyle ilgili ciddi bir farklılık oluşturacaklarını kaydetti.

Özer, eğitim sisteminin performansını belirleyen en önemli insan kaynağının öğretmenlerin olduğunun altını çizerek tüm öğretmenlere mesleki gelişim, kişisel gelişim ve liderlik eğitimiyle ilgili her türlü desteği vereceklerini söyledi.

"Yüz yüze eğitimin devam edebilmesi için ciddi çalışma yaptık"

Yüz yüze eğitimin devam edebilmesi için iki aydan beri ciddi çalışma yaptıklarını anlatan Özer şöyle devam etti:

"850 bin dersliğimiz var. 850 bin derslikten bugün itibarıyla sadece 1.496 tane sınıf kapalı. Yani binde 2, yüzde 1'in çok çok altında. Zaman zaman basında, kamuoyunda vakalarla ve okullarla ilgili farklı spekülasyonlar oluyor. Gerçekten bizler okullarla ve eğitimlerle ilgili çok rahat konuşan bir toplumuz. Yani bir akademisyen okulların açılıp kapanmasıyla ilgili bir görüş serdettiği zaman hangi kitleleri etkilediğini ve bunun gerçekten rasyonel bir politika olup olmadığını düşünmeden çok rahat bir şekilde konuşabiliyor ama aynı refleksi AVM'ler ve oteller için göremiyoruz. Okulların kapanmasıyla ilgili hiçbir durum söz konusu değildir ve velilere mümkün olduğu kadar Millî Eğitim Bakanlığından yapılacak açıklamaları dikkate almalarını özellikle tavsiye ediyorum.

Konuşmalarda ağırlıklı olarak kalabalık sınıflarla ilgili çok atıf yapıldı. Bizim 850 bin dersliğimiz var. Bunun yüzde 56'sındaki öğrenci sayısı 25'in altında. Yani bizim 476 bin 850 sınıfımızda öğrenci 25'in altında. 26-30 arasında yüzde 18, 31-35 arasında yüzde 16'dır. Elbette kim isteyebilir ki bir sınıfta kalabalık öğrenci olsun. Hiç kimse istemez. Bu kadar okul yapılan, dersliklerin bu kadar artırıldığı bir dönemde okul yapmayla ilgili bir sıkıntı olabilir mi? Biraz önce sayın vekillerimizden biri Esenyurt ile ilgili örnek verdi. Esenyurt'ta arazi yok. Esenyurt'ta daha yeni, geçen hafta, 68 dönümlük arazi bulduk ve 73 okul yapacağız. Esenyurt'taki tüm okul problemlerini de bu şekilde çözmüş olacağız."

MEB'in okulları depreme karşı güçlendirme ve yıkımla ilgili çalışmalarına değinen Özer şu değerlendirmeyi yaptı:

"İzmir'i bir ayda kurtardık. Eğer 50 okulu yıkmamış olsaydık orada ciddi sıkıntı yaşanmış olacaktı. Depremden 1-2 ay önce bu okullar yıkıldı. Arkadaşlarımız gece gündüz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile koordineli bir şekilde o güçlendirmeleri ve yıkım çalışmalarını hızlı şekilde yapmak için çalışıyorlar. Kaynakla ilgili hiçbir problemimiz yok. Sadece proje ve vizyonlarında sıkıntı ve gecikmeler oluyor. Ondan dolayı da güçlendirme ve yıkım çalışmalarının yapıldığı okullardaki öğrenciler, belli okullarda kümeleniyor. Bu okullarda Kovid-19 salgınındaki eğitim sürecinde her türlü kolaylığı gösterdik. Ders sürelerini azalttık; ikili eğitime geçme, seyreltilmiş eğitimler ile ilgili imkânlar verdik. İnşallah kısa süre içerisinde bu süreci tamamlayıp tüm okullarımızın nasıl Kovid-19 sürecinde en güvenli yerse fiziksel olarak da depreme en dayanıklı mekânlar olduğunu MEB olarak yapmak durumundayız ve hızlı bir şekilde bunları sağlayacağız. "

Milletvekillerinin boş geçen derslerle ilgili atıf yaptığını aktaran Özer, "Boş geçen bir dersimiz yok. Eğitim sistemimizdeki 850 bin dersliğimizin tamamında normal kadrolu, sözleşmeli veya ücretli öğretmen vardır. Dolayısıyla boş geçen hiçbir dersimiz, sınıfımız yoktur." dedi.

Özer, 3 Aralık'ta 750 engelli öğretmenin atamasının yapılacağını söyledi.

Sayıştay denetim raporları

Sayıştay bulguları ile ilgili değerlendirmeler üzerine Özer, "Tüm iddialarla ilgili olarak Teftiş Kurulunu ve iç denetim birimini bulgulardan sonra devreye soktuk. Hatta bu süreç sanki ben devr-i sabık yaratıyormuşum gibi kamuoyunda algılamalar oldu." ifadesini kullandı.

Sayıştay bulguları varsa bununla ilgili Bakanlığın işlem tesis ettiğini, incelemenin ardından gereğini yaptığını belirten Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu çerçevede Sayıştay 2020 Denetim Raporu kapsamında Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünce gerçekleştirilen hızlandırılmış eğitim programı kırtasiye setleri ve halk eğitim merkezleri temizlik malzemeleri ihaleleriyle ilgili olarak yetkililer hakkında Bakanlık maarif müfettişlerince yürütülen inceleme ve soruşturma sonucunda sorumluluğu tespit edilen personel hakkında disiplin, mali ve idari yönden teklifler getirilmiş, konunun adli yönden değerlendirilmesi amacıyla da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.

Öte yandan 18 Temmuz 2020 tarihli ve 31189 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğinin 23'üncü maddesi yeniden düzenlendi ve bu düzenlemeden sonra ilçe millî eğitim müdürlüğü kadrosuna yapılan atamalar düzenleme kapsamında yapıldı."

Gaziantep'te belirli bölgelerde eğitim yatırımlarıyla ilgili ciddi sıkıntıların bulunduğunu söyleyen Özer, "1 milyarın üzerinde bir destek veriyoruz. İnşallah önümüzdeki birkaç yıl içerisinde ilde eğitim yatırımıyla ilgili hiçbir problem kalmayacak." dedi.

"MEB'i dernekler ve vakıflar yönetmiyor, biz yönetiyoruz"

Mahmut Özer, Bakanlığın vakıf ve derneklerle yaptığı iş birlikleri konusundaki eleştirilere şöyle cevap verdi:

"MEB'i dernekler ve vakıflar yönetmiyor, MEB'i biz yönetiyoruz. Millî Eğitim Bakanlığı; sivil toplum örgütleri ile belli odak noktalarında iş birliği yapabilir, devleti ve milleti ile problemi olmayan her türlü STK'yla iş birliğine açığız ancak biz, yeni yaklaşımımızda odak noktasını belirleyerek iş birliğine gideceğiz. Bakan yardımcım, o konuyla ilgili çalışmalarını devam ettiriyor. Genel çerçeve içerisinde bir iş birliği değil; 4 tane önceliğimiz içinde eğitimde fırsat eşitliğini artırma, okul öncesi eğitime erişim, mesleki eğitimin güçlendirilmesi, öğretmen eğitimi, okullar arasındaki imkân farklılıklarının azaltılması ile ilgili noktalarda iş birliği yapacağız. Onun haricinde mümkün olduğu kadar iş birliğini kısıtlayacağız."
 
Görüşmeler sonrasında Millî Eğitim Bakanlığının 2022 yılı bütçesi kabul edildi.
Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları