Başbakan'a serbest !

CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın referandum öncesinde 20 Temmuz 2010 tarihinde grup toplantısında yaptığı konuşmayı anımsattı...

CHP Aydın il kongresinde salona asılan Deniz Gezmiş’in posteri soruşturma konusu oldu.

CHP Aydın İl Başkanı Barkan Kalınomuz, “suçu ve suçluyu övmek” suçlamasıyla “şüpheli” olarak ifade verdi. Afişte Deniz Gezmiş fotoğrafı ve “Satıldık ey halkım, uyan” ifadesi yer alıyordu. CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın referandum öncesinde 20 Temmuz 2010 tarihinde grup toplantısında yaptığı konuşmayı anımsattı. Sahi, o gün ne diyordu Başbakan Erdoğan:

“Necdet Adalı 19 yaşında bir lise öğrencisi iken cinayet işlediği iddiasıyla 1977 yılında tutuklandı. Suçsuzluğunun ortaya çıkacağından, serbest kalacağından o kadar emindi ki Ulucanlar Cezaevi’nde arkadaşlarının katıldığı firar eylemine katılmadı. Kendisini yargılayan mahkeme reisi Necdet Adalı’nın masum olduğuna karar verdi, karara şerh koydu. 8 Ekim 1980’de asılarak idam edildi.… (...)12 Eylülcüler bir de denge olsun diye Mustafa Pehlivanoğlu’nu idam etti. Ailesi 3 gün sonra ziyarete gittiklerinde öğrendiler.”

Metin Lütfi Baydar, “Erdal

Eren’in küçük olmasına rağmen idam edildiğini üstüne basa basa söyleyen Sayın Başbakan, 14 Mayıs 1987’de Hüseyin Mahmut Karamahmutoğlu’nun Mamak Cezaevi’nde ‘başına dipçik darbesiyle’ öldüğünü söyleyen Sayın Başbakan!” derken, sözlerini şöyle sürdürdü:

“12 Eylül darbesi sonrasında idam edilen Necdet Adalı ve Mustafa Pehlivanoğlu için dökülen yaşların ‘timsah gözyaşları’ olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Tüm muhalefeti darbeci olarak suçlayan, 12 Eylül referandumu süresince, kendisinin tek lider olacağı tiranlığın yaratılması konusunda dökmüş olduğu yaşları kabul etmiyorum. Sayın Başbakan ölüler üzerinden siyaset yapmaya hâlâ devam etmektedir. 12 Eylül darbesi ‘balık hafızalı’ bir toplum yaratmak istemişti ve bunu da ne yazık ki başardı. İleri demokrasi sadece Başbakan’ın görüşlerini savunanların mıdır? Adalet duygumuzu artık Başbakan’ın adalet duygusuna göre mi oluşturacağız? Deniz Gezmiş’i savunmak suçluyu övme suçuna giriyorsa Sayın Başbakan’ın yukarıda belirtmiş olduğum söylemleri ne olmaktadır?”

Vurun Gazeteciye!


Başbakan Tayyip Erdoğan’ın hemen her olumsuz olayla ilgili gazetecilere, köşe yazarlarına “yüklenmesi” hatta “tasmalı” diyerek hakaretler etmesi, artık olağanlaştı. Meclis’te geçen hafta yaşanan bir olay, bazı AKP milletvekillerinin de genel başkanın “izinden gitmek” adına mıdır bilinmez, kantarın topuzunu kaçırdığını ortaya koydu.

Olay, iktidar kulisinin bahçesinde yaşandı. AKP Eskişehir Milletvekili Ülker Can, yanında birkaç konuğuyla birlikte bahçedeki koltuklarda oturan bir grup gazetecinin yanına yaklaşıp “Müsaade eder misiniz?” dedi. Gazeteciler, yanlarına oturmak istediğini  zannederek, koltukta biraz safları sıkılaştırdılar. Ancak, Can, ayakta dikilmeye devam edince, gazeteci arkadaşlardan birisi, “Bizim kalkmamızı mı istiyorsunuz” diye sordu. Can ise gergin bir üslupla, “Evet, burası milletvekillerine ait” yanıtını verdi. Böyle nezaketsiz bir tavrı beklemeyen gazeteciler, önce şaşkınlıktan ne diyeceklerini bilemediler. Ancak daha sonra Can’a parlamento muhabirlerinin de kulislere girebildiğini ve kamu adına görev yaptıklarını anımsattılar. Can, hiç geri adım atmadığı gibi, gazetecilerin kanını donduran şu yanıtı verdi:

“O zaman bütün gazetecileri mi buradan kaldırayım?”

Hekime Şiddet

Yeni Yasama Yılına Kaldı

Tüm partilerin ortak önergesiyle sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının araştırılması ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, Meclis’in tatile girecek olması nedeniyle çalışmalarını yeni döneme bıraktı. 25 Nisan 2012 tarihinde kurulan komisyon aradan iki ay geçtikten sonra “nihayet yol haritasını belirleyebildi.” Buna göre komisyon çalışmalarına TBMM açılmadan önce başlama kararı aldı. Komisyon, ilk toplantısında Gaziantep’te bir hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Arslan’ın ailesi ve çalıştığı hastaneyi ziyaret edecek. Komisyon çalışmaları kapsamında sağlık çalışanlarının katılımıyla gerçekleştirilecek bir anket çalışması yapılması için de hazırlık başlattı. Buna göre bağımsız bir şekilde gerçekleştirilecek anketle sağlık çalışanlarına şiddet görüp görmedikleri, şiddeti artıran etmenlerin neler olduğu gibi soruların yöneltilmesi amaçlanıyor. Anket hazırlığı için komisyonda CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, BDP Bingöl Milletvekili İdris Baluken, AKP Konya Milletvekili Mustafa Baloğlu ve MHP Mersin Milletvekili Ali Öz’den oluşan bir çalışma grubu oluşturuldu. Çalışma grubu sağlık çalışanlarına uygulanacak ankete ilişkin TBMM’nin tatile girmesinin ardından hazırlık yapacak. Komisyon çalışmaları kapsamında sağlık çalışanlarına şiddet konusunda akademik araştırmalar yapan öğretim üyelerini, Türk Tabipleri Birliği’ni, üç büyük konfederasyona bağlı sağlık sendikalarını, sağlık çalışanlarının kurduğu dernekleri ve tıp fakülteleri dekanlarını dinleme kararı aldı. Komisyon şiddet gören hekim ve sağlık personelini çalıştığı kurumda ziyaret ederek şiddet olgusuna ilişkin yerinde araştırma yapılması yöntemini de benimsedi. Bu kapsamda her bölgeye yönelik şiddet olaylarının gerçekleştiği bir hastaneye ziyaretler gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı. Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayan hasta ve hasta yakınlarının da çalışmalar kapsamında dinlenmesi gündeme geldi.

Cumhuriyet/Türey Köse, Ayşe Sayın, Erdem Gül, Mahmut Lıcalı