‘Bayramı direnişten sonra yapacağız’

Tarih: 12.02.2012 - 14:06

Kategori: Sendika

Sendikalaştıkları için önce İstanbul’a sürülen, daha sonra işten atılarak çeşitli haksızlıklara maruz kalan Savranoğlu Deri işçilerinin mücadelesi İzmir’deki fabrika önünde sürüyor.

Yaklaşık 3 ayı bulan mücadele boyunca işverenin ekonomik ve psikolojik baskılarına boyun eğmeyen işçiler, dirençlerini kaybetmeyeceklerini, kurdukları çadırda ortaya koydukları dayanışma ruhu ile gösteriyorlar. İşçiler aylardır ücret alamamasına ve pek çok mali sıkıntı yaşamasına rağmen, aileleri ile birlikte direniyor. Pek çoğu kiracı olan işçiler ekonomik ve psikolojik baskı altında bayramı ve bayramı bekleyen çocuklarını düşünüyor.

“Bayram en çok çocuklar için bayram ve bayram demek bayramlık demek” diye ifade ediyor çocuklu işçiler…

Fabrikayı kapattığını ve bu yüzden işçilerin İstanbul’a gitmesi gerektiğini söyleyen işveren ise, yerel ve merkezi yöneticilerin gözü önünde sorunsuz bir şekilde hâlâ, -ismini değiştirdiğini iddia etmesine rağmen- Savranoğlu Deri AŞ olarak üretime devam ediyor. En son İzmir Büyükşehir Belediyesi zabıta ekipleri gelmiş ve içeride yaptıkları incelemelerde işverenin iddia ettiği gibi Rodeo Deri diye resmi bir şirket olmadığını belirtmiş, imzalanması gereken evrakların ve tutanakların Savranoğlu ismiyle imzalandığını belirtmişlerdi.

Deri-İş Sendikası, fabrikanın çevreyi kirlettiği ve ruhsatsız çalıştığı iddiası ile ilgili olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP İzmir milletvekilleri ile görüştü. Gerekli işlemlerin yapılmasına dair birkaç kez ilettikleri taleplere rağmen fabrikada değişen bir şey olmadı. Menemen Belediye Meclis Üyeleri ve Belediye Başkanı Tahir Şahin’in duyarsızlığı ise hâlâ sürüyor. Şimdiye kadar ne AKP ne de CHP’den seçilmiş hiçbir yetkili işçilerin yanına gelmedi.

İşçiler en son olarak Menemen Belediye Meclis toplantısına katılarak yaşadıkları sıkıntıyı anlatan uzunca bir bildiri ile Savranoğlu’nun müdürlerinden birisi olan CHP Meclis Üyesi Masum Haman’ın ve belediye başkanının da içinde olduğu Belediye Meclisini “bilgilendirdiler”.

Toplantı sonunda Masum Haman da dahil bütün meclis üyeleri işçilere, “Arkanızdayız, sizi destekliyoruz” dese de işçiler kendi seçtikleri kişilerden yeterli desteği göremiyorlar. Buna rağmen işçiler umutlarını kesmiyor.

İşçiler kurdukları direniş çadırında mücadeleci kesimlerin dayanışması ile direniyor. İşçileri hemen her gün bir sendika veya kurum ziyarete gelerek yalnız bırakmıyor. Gerek direniş çadırına gelen, gerek çeşitli görüşmeler ayarlayarak sendikaya yardımcı olan emek cephesinden çeşitli kurumlar bayram öncesi de işçileri yalnız bırakmadı.

Bayrama direniş çadırında girecek olan işçiler ise bu bayramı buruk geçireceklerini ifade ederek, gerçek bayramı direnişi kazandıktan sonra yaşacaklarını belirtiyorlar. Bu sene kurban almak onlar için imkansız görünse de pek çoğunun derdi, çocuklarını mutlu edebilmek. Ahmet Temel 18, 9 ve 4 yaşında 3 çocuğunun olduğunu belirterek, “Desen ki çocuklara ne alabildin, hiç bir şey alamadık. İşveren maddi olarak bizi kırmaya çalışıyor. İşten çıkartıldığımız günden bu yana kaç gün geçmesine rağmen içerideki paralarımızı alamadık. Bayram şekeri, elbise, ayakkabı alamadık. 3 çocuğum var üçüne de ayakkabı almam şart. Ama bu aralar alamıyoruz. Sadece çocuklar deyip geçiyoruz ama kendimiz bir tarafa evin giderlerini de karşılayamıyoruz. Evimize büyüklerimiz gelecek olsa ikram edecek bir şey alamadık. Burada aramızdaki ve diğer dostlarımız arasındaki dayanışma ile ayakta duruyoruz” diyor.

Evde bırakılacağı kimse olmadığı için her gün anne ve babası ile direniş çadırına gelip giden, burada yatıp kalkan en küçük direnişçi ise 2 yaşındaki Berçem. Berçem direnişte olan Recep ve Sevim Özcan’ın sevimli çocuğu. Daha önce evde büyükannesi ile kalan Berçem, büyükannesinin rahatsızlanması ve hastanede kalması ile direniş çadırında kalmaya başladı. Anne Sevim Özcan “Annem bacaklarından rahatsızdı ve zaten zar zor bakıyordu. Biz İstanbul’a gittiğimizde bebeğe bakabilmesi için tedavisini ertelemiştik. Şimdi doktor, ‘Çok geç kaldınız’ dedi ve fizik tedaviye aldılar. Burası bebek için soğuk oluyor ama yapacak bir şey yok. Bu sene bayramdan pek fazla bir şey beklemiyoruz. Ben eşim ve çocuğum direniş çadırında gireceğiz bayrama” diyor.

Aydın Gençaslan da düşüncelerini şu cümlelerle aktarıyor: “İşveren işyeri işgali diye bir iddiayla haksız yere arkadaşlarımızı işten çıkardı ve o gündür burada direnişteyiz topluca. Rodeo Deri adıyla yeni bir firma kurduğunu iddia ediyor ve 45-50 kişi ile üretime devam ediyor. Bunların doğruluk payı yok. Direnişimiz sürecek, bayram süresince de burada olacağız. Aileler zor durumda, işverenin faşistçe tutumundan dolayı insanlar sıkıntı çekiyor ve buna bir dur diyen yok.

Direnişin başından beri yalnız olmadığımızı ve binlerce kişi olduğumuzu söylüyorduk bunu da dayanışmaya gelen dostlarımızla görüyoruz. Kimsede bayram havası yok, bayram süresince de burada olacağız ve bütün dostlarımızı çadırımıza bekliyoruz”.