Birleşik Kamu-İş 80 bin imzayı bakanlığa teslim etti

Tarih: 11.03.2016 - 18:26

Kategori: Sendika

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ve bağlı sendikaları kadın cinayetlerinin önlenmesi için illerden topladıkları 80 bin imzayı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına teslim etti.

Birleşik Kamu-İş üyeleri, ellerinde temsili kadın cenazeleri taşıyarak, “Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri insanlık ayıbıdır. Bu ayıba ortak olmayacağız" dedi.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ve bağlı sendikaların üyeleri, kadın cinayetlerini dikkat çekmek için ellerinde temsili kadın cenazeleriyle Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı önünde eylem yaptı.

Halk Bankası Ek hizmet Binası önünde toplanan Birleşik Kamu-İş üyeleri, "Kadınız haklıyız, kazanacağız" sloganı atarak bakanlığa yürüdü. Birleşik Kamu-İş üyeleri, "Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri insanlık ayıbıdır. Bu ayıba ortak olmayacağız" dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na sunulmak üzere, daha önce kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin önlenmesi için koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınması amacıyla imza kampanyası başlatan Birleşik Kamu İş üyeleri, topladıkları 80 bin imzayı da bakanlığa teslim etti.

13 YILDA 5 BİN 406 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

Bakanlık önünde Birleşik Kamu-İş Yönetim Kurulu adına basın açıklaması yapan Semra Pektopal, "Toplumsal cinsiyet eşitliği, toplumun temel taşıdır. Bu da kadın ve erkeklerin, yaşamın her alanında eşit fırsatlara, eşit hak ve yükümlülüklere sahip oldukları anlamına gelmektedir. Ama ne yazık ki ülkemiz için bunlardan söz etmek mümkün değil. Çünkü ülkemizde kadın cinayetlerinde son 13 yılda büyük artışlar oldu. Kadına yönelik şiddet yüzde bin 400 arttı. 13 yılda öldürülen kadın sayısı 5 bin 406 oldu" dedi.

"ZULMÜ TEŞVİK EDİYORLAR"

Pektopal sözlerine şöyle devam etti:

"Yapılan araştırmalarda, öldürülen kadınların katillerinin çoğunlukla aile üyelerinden birisinin olması dikkat çekicidir. Yine bu cinayeti işleyen eş ya da babanın durumunu irdelediğimizde bunun altında o kişinin işsiz olması ve bu nedenle bunalıma girmiş olmasının yattığını görebiliyoruz. Yine kadın cinayetlerinin önemli bir nedeni de namus anlayışının, kadınlara indirgenmiş olmasıdır. Yine ülkemizin kanayan yarası olan çocuk gelinler, önce bireyi, daha sonra tüm toplumu etkileyecek yıkıcı sonuçlar doğuruyor. Kadın cinayetlerinin her geçen gün daha da artmasının önüne geçmek için AKP iktidarı tarafından yapılan yasal değişiklikler ve koruyucu-önleyici tedbirler ne yazık ki göstermelik olmaktan öteye geçmiyor. Cinayeti işleyenlere, tacizde bulunan ve tecavüz edenlere uygulanan komik iyi hal indirimleri, kadınlara yapılan zulmü teşvik ediyor."

SKANDAL AÇIKLAMAYA TEPKİ

Cumhurbaşkanın eşi Emine Erdoğan' ın ‘Tarihimize İz Bırakan Valide Sultanlar’ programında yaptığı konuşmadaki “Harem, Osmanlı hanedan üyeleri için daha çok bir okuldur. Kadınların hayata hazırlandıkları, hayır faaliyetlerini örgütledikleri bir eğitim yuvasıdır” ifadeleri kullanmasının skandal olduğunu söyleyen Pektopal, Emine Erdoğan’a şöyle seslendi:

"Sizin harem dediğiniz okulu, öğrenci diye kastettiğiniz cariyeleri dünyanın çeşitli ülkelerinden, ailelerinden koparılıp zorla getirilen ve bedenleri de, zihinleri de köle olarak kullanılan gencecik, çocuk yaştaki kızlardı. Haremdeki cariyeler, bir nevi köleydi. Ne bir okuldu orası, ne de bir kültür yuvasıydı. Bizans’tan alınmış bir kültürü, bir Cumhurbaşkanı’nın eşi nasıl savunur."

Basın açıklamasının ardından kadın cinayetlerini anlatan bir gösteri yapıldı.

Vişne Haber Ajansı - Çiçek Güçlü