Birleşik Kamu İş İstanbul İl Başkanlığı'ndan Atatürk büstlerine saldırılara ilişkin açıklama: 'Ata'mız ve emanetleri kırmızı çizgimizdir'

Birleşik Kamu İş İstanbul İl Başkanlığı, Tekirdağ'da okullardaki Atatürk büstlerine yönelik saldırılarla ilgili basın açıklaması yaptı.

Birleşik Kamu İş İstanbul İl Başkanlığı, son zamanlarda Atatürk büstlerine yapılan saldırılara ilişkin bir açıklama yayınladı.

Açıklamada, "Bu saldırılar, daha önce benzer hadsizlikler cezalandırılmayarak teşvik edilmiştir ve aslolan bu saldırıların kimler tarafından yapıldığı değil, saldırganların ortak zihniyetidir. Bu çarpık, kendi tarihinden bihaber, çağın aydınlığından ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranların ışığından uzak zihniyet, iktidara geldiğinden bu yana Cumhuriyet alerjisini belli eden AKP’nin söylem ve politikalarıyla paralellik göstermektedir" denildi.

Birleşik Kamu İş İstanbul İl Başkanlığı'nın "Ata'mız ve emanetleri kırmızı çizgimizdir" açıklaması şöyle:
"AKP’nin, iktidarı süresince uyguladığı Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarını, Cumhuriyet’imizin ilkelerini ve değerlerini itibarsızlaştırma politikaları, gerici kesimlere had bilmezlik vermeye devam etmektedir.

İktidarın, okullarda okutulan Öğrenci Andı’nı siyasallaştırdığı yargı aracılığıyla kaldırmasının ardından, Atatürk büstlerine saldırılar yeniden başlamıştır.

Tekirdağ'da Yeni Çiftlik Nizamettin Demirdöven İlköğretim Okulu'nda Atatürk büstüne yapılan saldırının ardından iki okulda daha Atatürk büstleri yobazlar tarafından tahrip edilmiştir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki bu saldırılar, daha önce benzer hadsizlikler cezalandırılmayarak teşvik edilmiştir ve aslolan bu saldırıların kimler tarafından yapıldığı değil, saldırganların ortak zihniyetidir.

Bu çarpık, kendi tarihinden bihaber, çağın aydınlığından ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranların ışığından uzak zihniyet, iktidara geldiğinden bu yana Cumhuriyet alerjisini belli eden AKP’nin söylem ve politikalarıyla paralellik göstermektedir.

Her hadsiz saldırının arkasından yetkililerce ve AKP’ye yakın basın organlarınca saldırganların “meczup”, “akli dengesi yerinde olmayan” olarak nitelendirilmesi de tesadüf değildir. Durumu hafifletmek ve saldırganların cezasız bırakılmasına zemin hazırlama amacı taşıyan bu ortak söylem, gerçeği yansıtmamaktadır.

Saldırganın bıraktığı notta, Atatürkçülük için 'gizli bir putperest dini' yazdığı dikkate alınırsa, burada akli dengesi yitmiş birinin hezeyanı değil, bir yobazın korkunç bir cüretle aldığı karar olduğu görülecektir.

Eğitim-İş olarak bu tür saldırıları ve hakaretleri hiçbir zaman cevapsız bırakmadık. Tepki gösterdik, yargıya taşıdık ve takipçisi olduk.

Herkes bilmelidir ki büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarına, Cumhuriyet’in değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz.

Emperyalizme karşı kurtuluş mücadelesi vermiş, diğer mazlum uluslara da bağımsızlık ateşi yakmış, ulusumuzun kurtarıcısı da büyük önderi de Mustafa Kemal Atatürk’tür. Cumhuriyeti ve devrimlerini, laikliği ve Atatürk’ü son kişi kalana kadar savunacak olanlar da yine bu ulusun çocuklarıdır.

Adalet Bakanlığı’na ve Cumhuriyet savcılarına sesleniyoruz; bu tür alçakça saldırıları münferit saldırıları gerçekleştirenleri meczup diye nitelendirerek salmaktan vazgeçin.

Eğitim-İş olarak ulu önderimize yönelik bu ve benzeri saldırılara asla izin vermeyecek, sistematik olarak yapılan bu itibarsızlaştırma faaliyetlerine asla sessiz kalmayacağız."