Birleşik Kamu İş: Memur 2019 yılını yoksulluk ve güvencesizliğin pençesinde geçirdi

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, kamu emekçileri açısından 2019'a dair değerlendirmede bulundu.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık 2019 yılına ilişkin kamu emekçilerinin durumuna ilişkin yazılı açıklama yaptı.  2019 yılında ataması yapılamayan öğretmenlerin sorununun çığ gibi büyüyerek devam ettiğini belirten Mehmet Balık ataması yapılamayan öğretmenlerin özel okullarda kölelik koşullarında çalıştığını ifade etti. Anayasa Mahkemesi güvenlik soruşturmalarını hukuka aykırı bularak iptal etmesine rağmen, güvenlik soruşturmalarının AKP’nin kendi kadrolaşmasını yaratmak için bir araç olarak kullandığına  dikkat çeken Mehmet Balık "2019 yılında kamu emekçisinin payına; yoksulluk, açlık, sömürü ve güvencesizlik düştü" ifadelerini kullandı.

Mehmet Balık'ın 2019 değerlendirmesi şöyle: 

"2019 yılı ekonomik krizin doruğa ulaştığı ve yıkıcı etkilerinin en ciddi şekilde hissedildiği yıl olarak geride kalmıştır. Yaşanan ekonomik krizin neticesi olarak artan hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon kamu emekçilerinin yaşamını ciddi bir şekilde etkilemiştir.

2019 yılında kamu emekçilerinin durumu

2019 yılı toplu sözleşme görüşmelerinde hükümet bilinçli bir oyalama taktiği uygulamış ve toplu görüşmeler sonucunda kamu emekçilerine enflasyon altında ücret zammını layık görmüştür.

2019 yılında Türkiye enflasyon sıralamasında Arjantin’den sonra dünya enflasyonun sürekli olarak yükseldiği 2. ülke olmuştur.

Son bir yılda TÜİK verilerine göre gıda yüzde 20 oranında zamlanırken, 2019 yılının son ayına gelindiğinde gıda harcamaları TÜİK verilerinin aksine Konfederasyomunuzun  yüzde 42’yi aşmıştır.

Türkiye’de yoksulluk sınırı 9 bin TL’yi aşarken Memurların yüzde 80’i yoksulluk sınırı altında geçim savaşı vermektedir.

Hükümet 2019 yılında kamu emekçilerinin yaşam standartlarını görmezden gelerek yüzde 4+4 zamma mahkûm etmiş, kamu emekçilerini adil ücret hakkından yoksun bırakmıştır.

Ayrıca toplu görüşmelerde bu yıl tutanak krizi meydana gelmiş, toplu görüşmelerin yasal süreci iktidar tarafından sekteye uğratılmıştır.

EYT sorunu 2019 yılında da çözülmemiş, Emeklilikte Yaşa Takılanlar 2019 yılında AKP ve MHP ittifakına takılmaya devam etmiştir.

Türkiye’de emeklilerin durumu her geçen gün daha kötüye gitmiş, 2019 yılı emekliler için dert yılı olmuştur. Cumhurbaşkanının emeklilerin yaşam standarttı dönemimizde yükseldi demesine rağmen 2019 yılında 7 milyondan fazla emekli asgari ücret altında aylık almaya devam etmiştir.

3600 Ek gösterge bir vaat olarak kalmış, 3600 Ek gösterge bekleyen memurlar için 2019 yılı hayal kırıklığı ile geçmiştir.

2020 yılı için ön görülecek bütçe bu yıl cumhuriyet tarihinde ilk kez 1 trilyon TL’yi aşmış, bütçeden memuren ve emekçinin hakkına yine yüksek zamlar ve vergiler düşmüştür.

Diyanet İşleri Başkanlığı, 11 ayda 9,6 milyar lira harcadı. Diyanet’in harcaması 6 bakanlığı, birçok başkanlık ve müdürlüğü geride bıraktı. Diyanetin yaptığı harcama ortalama olarak ataması yapılmayan 180 bin öğretmenin maaşına denk geldi.

2019 yılında ataması yapılamayan öğretmenlerin sorunu çığ gibi büyüyerek devam etti. Ataması yapılamayan öğretmenler özel okullarda kölelik koşullarında çalışırken, 1 milyona yakın atama bekleyen öğretmen olmasına rağmen bakanlık sadece 20 bin öğretmen atayacağını söyledi.

Şehir hastanelerinde yolsuzluk artarken, sağlık emekçileri bu yılda görev başındayken şiddete ve sömürüye maruz kalmaya devam etti.

Anayasa Mahkemesi güvenlik soruşturmalarını hukuka aykırı bularak iptal etmesine rağmen, güvenlik soruşturmaları AKP’nin kendi kadrolaşmasını yaratmak için bir araç olarak kullanılmaya yılın son aylarında halen devam etti.

Sonuç olarak 2019 yılında kamu emekçisinin payına; yoksulluk, açlık, sömürü ve güvencesizlik düştü."