loading
close
SON DAKİKALAR

''Böyle HSYK’ya, Böyle Savcı''

''Böyle HSYK’ya, Böyle Savcı''
Tarih: 11.02.2012 - 22:05
Kategori: Siyaset

Tamaylıgil “3 saatte 1200 defa, yani 10 saniyede bir kabul edenler etmeyenler diye el kaldırtılan bir Meclis’te ne sağlıklı bütçe yapılabilir, ne de sorunlara çözüm bulunabilir”

“3 saatte 1200 defa, yani 10 saniyede bir  kabul edenler etmeyenler diye el kaldırtılan bir Meclis’te ne sağlıklı bütçe yapılabilir, ne de sorunlara çözüm bulunabilir”

“Sayın Başbakan seçimlerden önce Deniz Gezmiş’i de istismar ederek oy avcılığı yaparken sesini çıkarmayanlar,  hatta ne kadar demokrat diye alkış tutanlar, Deniz Gezmiş’i andı diye  öğrenciler  mahkum edilirken, cezaevine gönderilirken yüzünüz kızardı mı?”

CHP Genel  Sekreteri Bihlun Tamaylıgil  karakolda dövülen Fevziye Cengiz, 3 saatte 1200 kez el kaldırıp indirterek bütçe yapmaya ve sorunlara çözüm bulmaya çalışan Meclis ile, Deniz Gezmiş’i anan öğrencilerin hapsedilmesini  değerlendirdi

CHP Genel  Sekreteri Bihlun Tamaylıgil yazılı bir açıklama yaparak şunları söyledi;

“AKP Hükümeti döneminde Türkiye ne yazık ki Hukuk Devleti olmaktan hızla uzaklaştı. Bu Hükümetin polisi karakolda bir kadını yere yatırarak dövdü. İnsanlıktan nasibini almamış iki polis, Fevziye Cengiz’in ellerini arkadan kelepçeledikten sonra da dayak olayını sürdürdü.

Bu arada, en azından müdahale etmesi, müdahale etmesinden de vazgeçtik yüzünün kızarması gereken resmi üniformalı polis de perdeleri kapattı.

Böylece çirkinliği rezaleti gözlerden saklamak istedi.

Ama gökkubbenin altında hiçbir şeyin gizli kalmayacağı gibi, bu rezalette gizli kalmadı. Vatan Gazetesi elde ettiği görüntülerle ayıbı, çirkinliği, rezaleti sergiledi. Televizyonlar verdi, gazeteler yazdı ve bu ayıp belgelendi.

Gördük ki polisin ayıbı kadar, hatta ondan da büyük bir ayıbı, savcı da işlemiş. Savcı dayak bandını izlemiş olmasına rağmen, dayak yiyen kadını suçlu ilan etmiş, dayakçı polislere sade suya tirit bir ceza istemiş, bu rezaleti seyreden ve müdahale etmeyen polislere ise dava bile açmamış.

Bu savcıya dense dense, “İşte görevde bulunan HSYK’nın koruması altındaki savcı” denir.

Bu HSYK’ya da böyle savcı yakışır.

Çünkü bu HSYK N.Ç Davasındaki hakim ve savcıların da HSYK’sıdır.  Deniz Feneri Savcılarını görevden alan HSYK da, bu HSYK’dır.

Bu HSYK ile hak hukuk savunulmaz. Haklının hakkı teslim edilmez ve haksız cezasını bulmaz. Doğal olarak sorunlarda çözülmez.

Bütçe görüşülürken, 3 saatte 1200 defa, yani her 10 saniyede bir  defa kabul edenler etmeyenler diye el kaldırtılan bir Meclis’te sağlıklı bütçe yapılabilir mi? Sorunlara çözüm bulunabilir mi?

Elbette bulunamaz ve sorunlar da çözülemez. 10 saniye,  değil 4 parti temsilcisinin görüş açıklamasına, bir tek Milletvekilinin bile Meclis’i selamlamasına yetmez.

Otomatiğe bağlanmış gibi 10 saniyede bir kollar kalkar iner, üç saat 15 dakika da 1200 işari oylama yapılır ve kamuoyu,  bütçe yapıyoruz, sorunlara çözüm arıyoruz diye kandırılır. Bu hem ayıptır, hem de sorumsuzluktur.

Ama ne yazık ki, ayıpların, sorumsuzlukların, istismarın arkası kesilmemektedir.

Son örnek Deniz Gezmiş için anma toplantısı yapan gençlerin hapsedilmesidir.

Şimdi soruyorum, Sayın Başbakan seçimlerden önce Deniz Gezmiş’i de istismar ederek oy avcılığı yaparken sesini çıkarmayanlar,  hatta ne kadar demokrat diye alkış tutanlar, Deniz Gezmiş’i andı diye  öğrenciler  mahkum edilirken, cezaevine gönderilirken yüzünüz kızardı mı ?”

Altını çizerek belirtmek istiyorum ki, hukuk devletinde hukukun gücü yönetimi büyütür, egemen gücün hukuku ise yönetimi küçültür”

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları