'Bu kabus ne zaman bitecek'

Tarih: 07.07.2012 - 15:14

Kategori: Gündem

1 Mayıs'a ve Grup Yorum konserine katıldığı gerekçesiyle tutuklanan üniversite öğrencisi Sevil Sevimli'nin annesi Sevim Sevimli, 2 aydır Eskişehir'de kızı için ''adalet nöbeti'' tutuyor...

Cezaevi ziyaretine giden Sevim Sevimli, kızının “Anne bilmiyordum burada yasaklar olduğunu” dediğini aktardı. Anne Sevimli, “Biz kızımızı neye gönderdik, Türkiye ne yaptı? Şaşkınız. Her sabah kalkıyorum, ‘Ne zaman bu kâbus bitecek’ diyorum. Aile olarak dağılmış bir durumdayız” ifadesini kullandı.

Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği yetkililerinin de geçen hafta cezaevinde Sevimli’yi ziyaret ettiği öğrenildi. Lyon’da yaşayan baba Erol Sevimli ise Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’a mektup yazmaya hazırlanıyor.

19 yaşındaki Sevil Sevimli, Lyon 2 Üniversitesi’nde gazetecilik bölümü okurken Erasmus değişim programı ile Anadolu Üniversitesi’ne geldi. Fransa doğumlu olan Sevimli, bu sayede hem uzak kaldığı anavatanının kültürünü tanıyacak hem de farklı bir üniversitede eğitim görmüş olacaktı.

Sol dünya görüşüne sahip Sevimli, Fransa’da özgürce sürdürdüğü yaşamını, Türkiye’de de devam ettirebileceğini sandı. Burada 1 Mayıs mitingine gitti, Grup Yorum konserlerine katıldı, Yürüyüş dergisi okudu. Ve bir sabah, arkadaşlarıyla kaldığı Eskişehir’deki öğrenci evinin kapısını polis çaldı. Sevimli’nin arasında bulunduğu 6 öğrenci, DHKP/C üyesi olmak iddiasıyla 10 Mayıs’ta tutuklandı.

Sevimli’nin durumunu ilk olarak 1 Haziran’da “Türkiye’yi Fransa sandı” başlığı ile Cumhuriyet duyurdu. Haber üzerine, Fransız basınında Sevimli’nin durumuna ilişkin haberler çıktı. Son olarak Fransız Le Monde gazetesi Sevimli için başyazı kaleme aldı.

Annenin gözü cezaevinde

Anne Sevim Sevimli ise kızının tutuklandığı haberini aldığı Lyon’dan yola çıkarak, 10 Mayıs’ta Türkiye’ye geldi. Şu an Eskişehir’de diğer iki çocuğu ile bir tanıdıklarının evinde kalan Sevimli, kızı cezaevinden çıkana kadar Fransa’ya dönmeyeceğini belirtiyor. Cumhuriyet’in ulaştığı anne Sevimli, şöyle konuştu:

“Telefon geldiğinde şok oldum. Nasıl tutuklanabilir? Biz neye gönderdik, Türkiye ne yapıyor? Gerçekten şaşkınız. Halen de öyleyim. Her sabah kalkıyorum, ‘Ne zaman bu kâbus bitecek’ diyorum. Olay bu hale geldiği için çok üzgünüm. Keşke olmasaydı. Türkiye’yi çok istiyordu. Özlemle geldi. Hayali gerçekleşti, ama böyle olunca da gerçekten yani istediğimiz gibi olmadı.

Yaklaşık 2 aydır buradayım. Kızım çıkana kadar ben de gitmeyeceğim. Dosyada gizlilik olduğu için bir şey bilmiyoruz. Ben inanıyorum ki kızım suçsuz. Sadece konsere gitmiş. Çocuğuma bir şeyler yakıştırmaya çalışıyorlar. İki ülke arasında büyük fark var. Kızımın okuduğu Yürüyüş dergisi yasal bir dergi.

Ama uygun görülmeyen bazı sayılarını toplatıyorlarmış. Kızım da bunu bilmiyormuş. Kızımla geçen hafta perşembe görüştüm. ‘Anne ben suçsuzum, kötü bir şey yapmadım. Bilmiyordum burada yasaklar olduğunu’ diyor. O da şaşkın.”

1991’de işçi olarak Fransa’ya gittiğini ve ekonomik durumları uygun olmadığı için Türkiye’ye çok sık gelemediklerini belirten Sevimli, şunları söyledi: “Ne diyeceğimi bilemiyorum. Karmakarışığım. Ekonomik durumumuz iyi olmadığı için 6-7 yılda bir gelirdik. Kızım da okul sayesinde Türkiye’yi görmek için geldi, ama tutuklandı.

Ben bir an önce bırakılmasını istiyorum. En azından dava açılsın, duruşma günü belli olsun. Çünkü aile olarak dağılmış bir durumdayız. Biliyorum ki benim kızım suçsuz. Karıncayı incitecek bir insan değil.”