loading
close
SON DAKİKALAR

ÇHD'den ölüm orucundaki avukatlara destek

ÇHD'den ölüm orucundaki avukatlara destek
Tarih: 04.08.2020 - 10:47
Kategori: Gündem

Çağdaş Hukukçular Derneği’ne üye avukatlar hak ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın tahliyesini istedi.

Çağdaş Hukukçular Derneği’ne üye avukatlar ve Tutuklu Avukat Aileleri ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın durumuna dikkat çekmek amacıyla Ünsal’ın tutulduğu Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi önünde açıklamad bulundu.

“Avukatlıktan başka bir şey yapmadılar”

Açıklamayı mahpus avukat Engin Gökoğlu’nun eşi Meral Gökoğlu yaptı; şunları söyledi:

“Ebru Timtik 214, Aytaç Ünsal 183 Gündür Ölüm Orucunda! Talepleri adil yargılanmak! Hepimiz adil yargılanma hakkının nasıl ellerinden alındığına tanık olduk. Eşlerimize-evlatlarımıza sadece gizli, iftiracı tanık beyanlarıyla 159 yıl ceza verildi!

“İktidarı rahatsız eden avukatlık pratikleri onlara suç olarak yöneltildi! İftiracı tanıklara, düzmece delillere rağmen, dava dışı yayınlanan broşürlere rağmen ortaya suç olacak bir eylem, bir davranış çıkaramadılar. Bu kadar çabaya rağmen evlatlarımıza yasadışı bir eylem atfedemediler. Çünkü tek bildikleri "avukatlık"tan başka birşey yapmamışlardı.

‘ATK hapishanede kalamaz raporu verdi’

“Onlar yaşadıkları hukuksuzlukları kabul etmediler ve Ölüm Orucuna başladılar! Adil yargılanma hakkı için evlatlarımızın ikisi, iki avukat bedenini açlığa yatırmak zorunda kaldı. Dosya Yargıtay’da ne var ki Yargıtay aylardır dosya hakkında bir karara varmış değil! Öncelikle Yargıtay’a soruyoruz neyi bekliyorsunuz? Adil yargılanma hakkının sağlanması bu kadar zor mu?

“Ebru ve Aytaç'ın sağlıkları gittikçe kötüleşiyor, onları kaybetmek istemiyoruz! Onlar da ölmek değil, Adil, adaletli bir şekilde yaşamak istiyor! Geçen hafta Adli tıp kurumu her ikisi için de hapishane de kalamaz raporu verdi.

“Ebru ve Aytaç'ın tahliye edilmeleri gerekirken, tutukluluk hallerinin devamına karar verildi! Bu yetmezmiş gibi bir de hastaneye sevk edildiler.

“Ebru ve Aytaç tedavi olmak istemiyor, onlar istemezken hastanede tutuluyorlar. Bu da bizlere niyetlerinin ne olduğunu gösteriyor. Adil Yargılanma talepleri, dolayısıyla yaşamaları için bir adım atmak, bir yol açmak değil, yaşamları konusunda kafa yorulmaksızın sonucu ölüm olacak olan zorla müdahale niyetindeler. Ya sakatlık ya ölüm istiyorlar.

“Zorla müdahale işkencedir! Ebru ve Aytaç'a zarar vermenize, onların hafızalarını silmenize, onların hayatlarını daha da riske atmanıza izin vermeyeceğiz! Şimdi hapishaneden daha kötü koşulda hastanede tutuluyorlar!

“Her an zorla müdahale tehdidi altında olmalarının dışında ne haraket edebilecekleri bir havalandırma, ne nefes alabilecekleri bir pencere, ne yakınlarını arayabilecekleri telefon hakkı, ne ziyaret hakkı! Hapishanelerdeki en ağır tecrit koşullarından daha kötü koşullar altında tutuluyorlar.

"Hapishanede arkadaşlarıyla sosyal yaşamına devam ederken, paylaşım yaparken, okurken, dinlerken, üretirken; -güya yaşatmak için- daha kötü tecrit koşullarına, sağlıklı insanı hasta edecek, hastayı öldürecek ortamın içine getirdiler. Hapisken daha ağır hapisteler şimdi. Gece odanın ışığının kapatılmaması gibi bir dizi işkence ağır koşulların somut örneklerinden biri.

Ebru ve Aytaç derhal tahliye edilmeli! Bunca yaşadığımız adaletsizlik, hukuksuzluk son bulmalı. Aileleri olarak her iki hastanede de nöbetteyiz!  Onları sesi soluğu olacak, onları yaşatacağız! Herkesi Ebru ve Aytaç'ı yaşatmak için dayanışmaya çağırıyoruz!”

Kaynak : istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları