loading
close
SON DAKİKALAR

'CHP her zaman mağdurun yanında'

'CHP her zaman mağdurun yanında'
Tarih: 02.08.2012 - 17:44
Kategori: Söyleşi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, CHP olarak mağdur olan herkesin yanında olduklarını ve olacaklarını söyledi...

Tekin, Habertürk TV'de katıldığı bir canlı yayında merak edilen soruları yanıtladı:

Sunucu- Bakalım ana muhalefet partisinde neler oluyor. Dış politika gündeminden ve iç politikadaki başka gelişmelerden. Cumhuriyet Halk Partisi son günlerde biraz fazla konuşulmaz oldu. Oysaki yaklaşık iki hafta önce kurultay esnasında bütün gözler ana muhalefet partisindeydi. İşte ana muhalefet partisinde Cumhuriyet Halk Partisinde neler oluyor bitiyor bunları en yetkili ağızlardan birinden, Cumhuriyet Halk Partisinin Seçim Propaganda ve Basın Yayından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sayın Gürsel Tekin’den öğreneceğiz. Sayın Tekin stüdyo konuğumuz. Hoş geldiniz Gürsel bey.

Gürsel TEKİN- Hoş bulduk, iyi yayınlar diliyorum.

Sunucu- Çok teşekkür ediyoruz. Dediğim gibi Suriye meselesi, başka önemli meseleler, Türkiye’nin değişik yerlerindeki çatışmalar, şehit haberleri, bir anda iç politikayı biraz ikinci gündem maddesi olarak yaptı. Ama Cumhuriyet Halk Partisi kurultayla epey konuşuldu. Ve bir yeniden yapılanma, yeniden örgütlenme sözkonusu, bir yenileşme sözkonusu. Şimdi Parti Meclisi seçildi partinizde. Organlarınız yenilendi, organlarınız değişti, MYK’da yeni isimler atandı. Peki parti değişti mi, değişiyor mu? Herkesin sorduğu soru bu. İlk önce kabaca bu soruyla başlayalım. Cumhuriyet Halk Partisi gerçekten yeni CHP sıfatını kazandı mı, kazanıyor mu ya da ne zaman kazanacak?

Gürsel TEKİN- Teşekkür ediyorum. Değişim hayatın her alanında var. Hepimiz değişiyoruz. Dünle bugün arasında çok ciddi fark var. İnsan, doğa değişmemesi mümkün değildir. Siyasi partilerde elbette ki günün koşullarına, dünyanın koşullarına göre değişecektir. Cumhuriyet Halk Partisi cumhuriyet tarihine baktığımızda, yani 90 yıllık süreç içerisinde canlı olarak yaşayan tek bir siyasi partidir. Bugüne kadar 400’e yakın siyasi parti kurulmuş ve bu 400’e yakın siyasi parti içinde 63 tane siyasi parti iktidar olmuş. Koalisyon tek başına. Bugün hiçbirisi yok. Ama sadece yaşayan Cumhuriyet Halk Partisi var. Niçin Cumhuriyet Halk Partisi var? Değişime ayak uydurduğu için Cumhuriyet Halk Partisi var. Onun için önümüzdeki süreçte de göreceksiniz elbette Türkiye’nin koşullarına göre, dünyanın koşullarına göre elbette değişecektir. Ama asla değişim derken kendi özünden vazgeçen bir siyasi parti olmayacaktır. Çok açık ve çok net.

Yeni bir kadro, yeni bir anlayış, yeni bir süreç. Önümüzde biliyorsunuz 3 tane farklı seçim var. Yerel seçim var, Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Türkiye’nin iç meseleleri ve dış meselelerinde çok ciddi sorunlar var. Daha biraz önce stüdyoya gelmeden önce Şırnak’ta, Hakkari’de bir mesaj geldi. Yani 10 gündür o bölgede olağanüstü durumlar yaşanıyor. Bütün bunların üstesinden gelebilecek, Cumhuriyetle eşit olan ve aynı zamanda Türkiye’nin kurucu partisi Cumhuriyet Halk Partisi ancak bunların üstesinden gelebilir. Aksi takdirde iç sorunlarla, dış sorunlarla Türkiye boğuşmak zorunda kalır.

Sunucu- Gürsel bey az önce bir ifade kullandınız. Kendi özünden kopmadan dediniz. Aslında Cumhuriyet Halk Partisinin değişimden söz edilirken kendi özünden kopması gibi bir istekte dile getiriliyor. Yani özünden kopmadan nasıl değişecek deniliyor. Özünden söz ederken de işte devletçi Cumhuriyet Halk Partisi, işte Kemalist Cumhuriyet Halk Partisi, özelleştirme karşı Cumhuriyet Halk Partisi imajı var. Bunlardan kopmadan, bunları geride bırakmadan nasıl değişecek sorusu var. Bu mümkün mü sizce?

Gürsel TEKİN- Elbette. Bakın şimdi biraz önce ifade ettiniz. Yani özelleştirmelerle ilgili tabi ki o günkü koşullar cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarındaki duruma baktığımızda devletçiliğin mutlak ve mutlak savunulması ve yapılması gereken bir dönemde yaşıyoruz. Şuanda keşke kısmen eğer Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olsa bugün liberal ekonomiyi savunanlar çok kızabilir. Ama bu coğrafyada özellikle Güneydoğuda, Orta Anadolu’da birçok bölgelerde devletin mutlaka ekonomiye el atması gerektiğine inanıyorum. 33 tane il, 40 küsur il dolaştım seçimden sonra. 33 tane ilde baca tütmüyor. Şimdi siz sosyal devlet olarak görevinizi yapmak zorunda değil misiniz? Özelleştirdik, tamamını özelleştirdik. Özelleştirdiğimiz bütün yerler özelleştirilebilir. Kaldı ki özelleştirmeye şiddetle karşı olan bir siyasi parti değiliz. Ama nasıl özelleştirirsiniz? Atıyorum o bölgede özelleştirme içerisine aldığınız o fabrikaları eğer 300 kişi çalışıyorsa asgari düzeyde o 300 kişinin çalışabilme imkanını sağlayacaksınız artı en az bir 200 – 300 kişinin de çalışma imkanını sağlayacak bir özelleştirme yapabilirsiniz. Özelleştirme yapıyorsunuz, adam gidiyor arsaya konuyor, arsada kendine ranta çeviriyor, imarını yapıyor, rezidans yapıyor ya da alışveriş merkezi yapıyor çıkıyor. Şimdi böyle bir özelleştirme savunulabilir mi? O açıdan yani Cumhuriyet Halk Partisinin özünde cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarında devletçilik demişse orada kalacak anlamı taşımaz. Elbette yarınki koşullarda, yarınki ekonomik koşullar nereye götürecek belli değil. Şuanda dünyada Avrupa’da yeni ekonomik modeller tartışılıyor. Türkiye’de de tartışılabilir, konuşulabilir bunlar.

Sunucu- Şimdi az önce siz gelmeden önce köşe yazarlarından alıntılar okuyorduk. Sizin siyasi rakiplerinizden biri AKP milletvekili Mehmet Metiner Yenişafak gazetesinde köşe yazarlığı yapıyor. CHP’yle ilgili belki sizin hoşunuza gitmeyecek son derece önemli tespitlerde bulunuyor. Diyor ki, Kılıçdaroğlu CHP lideri A takımını açıkladı. Ulusalcı, 
Ergenekoncu, ırkçı, Kürtçü karması bir takım bu diye söz ediyor sizin A takımını.

Gürsel TEKİN- Tabi kendilerini tarif ediyorlar. CHP’de öyle bir tarifi bulmanız mümkün değildir. Cumhuriyet Halk Partisi sosyal demokrat bir partidir. Cumhuriyet Halk Partisinde farklı düşünceler rahatlıkla kendilerini ifade edebilecek. Biz Baas Partisi değiliz. Öyle tek bir şey patron ne derse o olacak. Genel Başkan düşünebiliyor musunuz Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ben bakanları kapı dışarı ederim ya da kulağından tutar atarım diyen bir siyasi parti olabilir mi? Cumhuriyet Halk Partisinde farklı düşünceler her zaman olacaktır. Bu her siyasi parti için büyük bir zenginliktir. Bizde hiç kimse bir AKP’lileşme, bir Baas’laşma beklemesin. Sayın Metiner eğer bakacaksa kendi partisine bir baksın.

Sunucu- Parti sözcüsü olarak ulusalcı statükocu birini atayan Kılıçdaroğlu onun yanına BDP’nin söylemini CHP’ye taşımakla maruf bir Kürtçüyü yerleştirmiş. Yine Mehmet Metiner’in size yönelik suçlamaları.

Gürsel TEKİN- Onun kişisel şeyidir. Ben şiddetle reddediyorum. Hiçbir arkadaşımıza öyle bir tanımlama yapmak doğru değildir. Sayın Haluk Koç Sayın Metiner’in giremediği o bölgede Türkiye’nin temel sorunu olan Kürt sorunuyla ilgili nasıl bir rapor hazırladığını, o raporu eğer uygun olursa Sayın Metiner’e de göndermek istiyorum.

Sunucu- Şimdi yeni anayasanın yapılma çalışmalarının belki de biraz böyle askıya alındığı gibi bir gözlem belki de yanlış olmaz. Yeni anayasa konusunda gözler büyük ölçüde size çevrilecek. Yani işler somutlaşmaya başladığında. Bugünkü gazetelerden birinde bir haber vardı. Cumhuriyet Halk Partisi yine engelleyici davranıyor bu konuda diye. Temel hak ve özgürlükler, işte ulusal kimliğin tanınması, vatandaşlığın tanımlanması konusunda. O konuda gerçekten engelleyici ve böyle çalışmaları zorlaştırıcı bir tavır mı izliyorsunuz? Nedir sizin anayasada o açıdan bakışınız?

Gürsel TEKİN- Anayasadan bizim beklentimiz şu; iki tane beklentimiz var temel beklenti. Dünyanın her yerinde olduğu gibi evrensel hukukun hayata geçmesi. İkincisi demokrasi ve özgürlük talep ediyor Cumhuriyet Halk Partisi. Onun dışında hiçbir talebi yok. Nasıl ki İngiltere’de, Almanya’da, Fransa’da hangi insan hakları özgürlükleri varsa, hangi evrensel hukuk varsa Türkiye Cumhuriyetinde de bunu talep ediyoruz. Son derece ihtiyaçtır. Bunun dışında şimdi basının, medyanın yazması doğaldır. Çünkü burada en kolay CHP’yi dövebilirsiniz. İktidarı dövme şansınız yok. İktidarı eleştirme şansınız yok. Rahatlıkla CHP’yi döveceksiniz. Şimdi bir müzakerede yani siz terörle müzakere ederken 8 saat müzakere ediyorsunuz, ona tahammül ediyorsunuz, siyasi partiler müzakere edecekler, düşüncelerini söyleyecekler. Bundan doğal ne olabilir? AKP farklı düşüncesini söyleyebilir, MHP farklı düşüncesini söyleyebilir. Zaten komisyonun kurulma amacı da bu. 4 tane siyasi bir araya gelecek, müzakere edilecek ve ortak bir şey. Daha hiçbir şey ortada olmadan belli arkadaşlarımızın düşüncelerini sanki Cumhuriyet Halk Partisi yeni anayasaya karşıymış gibi böyle bir algı yaratmak çok insaflı bir şey değildir. O basındaki, medyadaki arkadaşlarıma rica ediyorum ilk kez bir siyasi partinin lideri Sayın Genel Başkanımız dedi ki, o masadan en son biz kalkacağız. Bütün bu iyi niyetimize rağmen böyle bütün temel sorunlar ortadan kalkmış gibi hani bir deyim vardır fıstık yeşili, kaldı fıstık yeşiliyle meşgul oluyoruz. Türkiye’de hukuk sisteminde ciddi sıkıntılar var. Türkiye’de milyonlarca mağdur var. Milyonlarca.

Şimdi eğer izin verirseniz biraz sonra Türkiye’deki mağdur sıralamasını yapacağım. Hukuk mağdurları, yargı mağdurları. Bu mağduriyetleri nasıl gidereceğiz? Diyoruz ki, gelin öyle bir anayasa yapalım ki dünyanın her yerinde olduğu gibi nasıl ki İngiltere’deki Başbakanın oğlu karakola götürülebildiyse benimde polis arkadaşım, polis kardeşim kim suç işlemişse rahatlıkla karakola götürebilmeli, duvar dibine dizilmemeli. Bizim istediğimiz, bizim talep ettiğimiz anayasa, bizim istediğimiz evrensel hukuk bu.

Sunucu- Gürsel bey, şimdi mağdurlardan söz ettiniz, sayacağınızı söylediniz. Herkesin malumu uzunca bir liste olabilir.

Gürsel TEKİN- Aslında mağdur olmayanları saymam lazım çünkü.

Sunucu- Belki de öyle. Sizin geçen gün ettiğiniz bir laf var. Başı sıkışan bize gelsin diye bir çağrıda bulundunuz partinin İletişimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak. Şimdi başı sıkışanın size gelmesi için sizin bir alternatif umut olarak ortaya çıkmanız lazım. Şuandaki görüntüsüyle Cumhuriyet Halk Partisinin bir alternatif umut, bir alternatif parti görüntüsü olduğuna gerçekten inanıyor musunuz?

Gürsel TEKİN- Elbette hiç tereddütsüz. Kesinlikle. Bakın, bugüne kadar Cumhuriyet Halk Partisinin özellikle başı sıkışanlarla ilgili son bir yıla baktığımızda eğer müsaade ederseniz burada hemen size ne olmuş son 1 yıl. 10 yılı söylemiyorum.

10 yıla baktığımızda bakacağız neler olmuş. Sadece iş kazalarında, yani devletin, kamunun ihmallerinden kaynaklı iş kazalarında 1 yıl içerisinde 180 insan hayatını kaybetmiş. Yani biz merak etmeyecek miyiz bu Erzurum’da donarak hayatını kaybeden 5 tane işçi kardeşimizin çocukları, eşi nasıl geçiniyor, ne oluyor? Hemen yanı başımızda Esenyurt’ta 11 tane işçi kardeşimiz hayatını kaybetti yanarken. Bunların aileleri yok mu, yakınları yok mu? Kim bunlarla ilgilenecek? Cumhuriyet Halk Partisinin bir tek amacı var. Elbette biz icraatçı parti değiliz. Sonuç itibariyle bu sorunları çözebilecek durumda değiliz. Asgari olarak kamuoyuyla paylaşmamız gerekiyor. Bugüne kadar bu sorunların tamamı ne yazık ki kapatılıyor. Bugün birçok milletvekili arkadaşlarımız Türkiye’nin dört bir yanında bu mağduriyetlerle meşgul. Sadece iş kazalarında değil. Bakın kent mağdurları, sınav mağdurları, kredi kartı 1,5 milyon insan kredi kartı mağduru. Yine baktığımızda medya mağdurları, YÖK mağdurları, sel mağdurları. Sel diyorsunuz işin içinden çıkıyorsunuz. Samsun’da 13 tane insan hayatını kaybetti. Kimin ihmali var burada? Devletin. Kim yargılanıyor? Hiç kimse yargılanmıyor. Ayamama deresinde 35 tane insan hayatını kaybetti Zafer bey. 35 tane insan. Bu 35 tane insanın ailesi, çocuğu, eşi yok mu? Hiç kimseden hesap sorulamadı. Cumhuriyet Halk Partisi olarak kim ne suç işlemişse bunların takipçisi olacağız. Genel Merkezimizde böyle bir hat olacak. Zaten partide milletvekillerimiz, Parti Meclisi üyelerimiz, İl Başkanlarımız bunlarla ilgileniyor. Daha sistematik olarak kamuoyuna yansımayan, basına, medyaya yansımayan kısımlarını elbette biz yansıtacağız. Her türlü baskıya rağmen, her türlü zulme rağmen. Aynı zamanda bu mağduriyetler sadece yurttaşların mağduriyeti değildir. Şuanda Türkiye Cumhuriyetini yöneten Başbakanın mağduriyetini de CHP gidermiştir. Sayın Cumhurbaşkanında mağduriyetini CHP gidermiştir.

Sunucu- Peki bu mağduriyetlerden ve bu mağdurlardan söz ediyorsunuz ve onlara umut olacağınızı söylüyorsunuz, ileri sürüyorsunuz ama insanlarda diyorlar ki Cumhuriyet Halk Partisi kendi iki milletvekilini bu kadar bariz hukuksal arızalar ortadayken Silivri’den kurtaramıyor. Kendi derdine çare bulamıyor. Öğrencinin, işçinin, memurun, tarım emekçisinin derdine nasıl çare olacak?

Gürsel TEKİN- Çok haklısınız. Tutuklu milletvekilleriyle ilgili sadece iki milletvekilimiz değil şuanda 8 tane milletvekili tutsak olarak ne yazık ki iktidar tarafından esir alınmıştır.

Sunucu- Çıkartamıyorsunuz ama onları içerden.

Gürsel TEKİN- Efendim silahla çıkaracak değiliz. Mücadeleyle çıkaracağız. Sadece bura değil uluslararası alanda da bu işin nasıl bir garabet içinde olduğunu her alanda anlatacağız.

Sunucu- Toplumsal bir destek hissediyor musunuz Balbay ve Haberal’la ilgili olarak?

Gürsel TEKİN- Çok ciddi toplumsal destek var. Ama ne yazık ki, basındaki, medyadaki yaratılan algı öyle bir enteresan bir şey ki 4 yıldır insanlar yatıyor. Gazetecisi, bilim adamı, askeri. 4 yıl. 4 yıl içerisinde soruşturma bitmez mi? Şimdi siz öbür tarafta AKP’nin milletvekilinin oğlunun talimatıyla 4 saatte soruşturma bitiriyorsunuz. Demek ki hızlı işleyebiliyor hukuk. Biz hukuk hızlı işlesin istiyoruz. Bununla ilgili önümüzdeki süreçte çok sayıda elbette demokratik alanda, hukuksal alanda eylemlerimiz olacak. Şuandaki tutuklu milletvekili arkadaşlarımız hukuken tutuklu değildir, tamamen siyaseten tutukludur. Bunun mücadelesi de sonuna kadar devam edilecektir.

Sunucu- Peki bu yargı reformu meclisten geçerken sizde oradaydınız. Bunun böyle olacağını hesaplamadınız mı? Yani bir takım mevcut davalarla ilgisi olmayan eskiden çok ağır siyasi cinayetler işlemiş insanlar salıverildi ama milli iradenin seçtiği iki milletvekili çıkamadı. Onun için diyorum çıkartamadınız gibi bir imaj var.

Gürsel TEKİN- Tabi şimdi parlamentoda sayısal çoğunluk olduğu sürece sayısal çoğunluğun ötesine geçme şansınız yok. Parlamentoda arkadaşlarımız çok ciddi şekilde mücadele ettiler. İşte görüyorsunuz hukukta, yargıda olduğu gibi eğer AKP’nin yandaşıysanız, AKP’li iseniz, AKP sempatizanıysanız hukuken de her şey yapılabilir. Kendilerine dokunduğu zaman, kendi yandaşlarına dokunduğu zaman örneğin işte Deniz Feneri ve benzer örgütlerin şeylerine baktığımızda en kısa süre içerisinde hukuk işlemiştir. Ama ne yazık ki muhalif olan ya da AKP’ye karşı olan insanların hukuktaki işleyişleri çok sağlıklı işlemiyor. Ama hiç kimse unutmasın yani bu ceberut anlayış çok uzun devam etmeyecektir. Cumhuriyet Halk Partisi bir güvencedir. Cumhuriyet Halk Partisi herkes buna inansın Türkiye’nin sigortasıdır. Oy oranıyla ölçülemeyecek kadar Türkiye’nin sigortasıdır. Bu garabetli günler geride kalacaktır merak etmesinler.

Sunucu- Oydan söz ettiniz. Önümüzdeki 3 yıl boyunca 3 seçim geliyor. 2013’e alınması beklenen yerel seçimler, 2014’te Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2015’te de yine genel seçim. Çok çetin 3 sınav bekliyor sizi. Belki de var olma, yok olma mücadelesi bekleniyor. Yerel seçimlerle başlayalım isterseniz. İstanbul çok önemli bir hedef herhalde. Bellimi şuanda adayınız, şekillendi mi?

Gürsel TEKİN- Elbette çok erken. 1,5 yıl önce adayın belli olması mümkün değildir ama büyük olasılıkla 2013’ün içinde sadece İstanbul değil…

Sunucu- Sizin mesela gönlünüzden geçiyor mu öyle bir şey İstanbul’da?

Gürsel TEKİN- Sadece İstanbul değil birçok yerlerde adaylarımız belli olacaktır. Benim gönlümde, herkesin gönlünden geçebilir. Önemli olan İstanbullunun gönlünden ne geçiyor? İstanbullu kimi görmek istiyor? İstanbul’da bu sorunların üstesinden gelebilecek, bu inandırıcılığı, bu güveni verebilecek kimse onu kimse İstanbullu belirleyecek.

Sunucu- Talip olur musunuz adaylığa?

Gürsel TEKİN- Elbette talip olurum, niye olmayım, kim olmaz ki İstanbul’a. Ama İstanbul’da inanın çok ciddi sorunlar var. Bakın İstanbul’da ben buradan Ankara’ya 2,5 veya 3 saate gidiyorum. Kadıköy’den Habertürk’e 2 saate geliyorsam herkes şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. İstanbul’un birçok sorunları ne yazık ki halen bekliyor ve bu iktidar 18 yıldır iktidar Zafer bey. Hani 2 yıl olur, 3 yıl olur falan onu anlarsınız. 18 yıl. İkincisi; İstanbul halkıyla alay etmesinler. 2006 yılında şimdi son günlerde biliyorsunuz bir komisyon tartışması var. Habertürk gazetesinde okudum. Sayın Topbaş diyor ki, biz bir komisyon oluşturacağız. Trafik komisyonu oluşturacağız. Sayın Topbaş şunu size hatırlatmak istiyorum. 2006 yılında Sayın Başbakanın talimatıyla bakanlar kurulu kararıyla komisyon oluşturdunuz. 4 tane bakan siz valilik ve devletin bütün kurumları 6 yıl içerisinde o komisyon ne yaptı merak ediyorum şuanda. Ya da Sayın Topbaş’a soruyorum, İstanbullulara soruyorum. Dünyada bana herhangi bir il söyleyin 300 tane AVM’si olsun. 300 tane AVM’si olan bir şehir olur mu Zafer bey? Milyonlarca mağdur esnaf yarattınız. Ufak esnaflar vardı iyi kötü mahalle aralarında. Ve 300 AVM’nin 200 tanesi de iflas edecek. Yazık günah.

Sunucu- Peki Gürsel bey, yerel seçim sattı mahalline girdiğimizde bunları çok konuşacağız. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili son dönemde bir tartışma var Sayın Gül’ün tekrar aday olup olmaması konusunda. Cumhuriyet Halk Partisi eğer Sayın Abdullah Gül aday olursa destekler mi?

Gürsel TEKİN- Şimdi öncelikle Sayın Gül’le ilgili biliyorsunuz kamuoyunda da, basında da…

Sunucu- Sayın Erdoğan’ı desteklemeyeceğinizi neredeyse malumda Sayın Gül’ü destekler misiniz?

Gürsel TEKİN- Hemen söyleyeceğim Sayın Gül’le Sayın Başbakanın bütün bu aleni kavgalarına basınımızın, medyamızın böyle aman bunlar kavga etmezler, bunlar iyi kardeşler, yol arkadaşlarıdır. El insaf edin ya hangi kardeş hangi kardeşe hukuk yoluyla numara çekebilir? Hukuk yoluyla numara çekiyorsunuz, önünü kesiyorsunuz, Sayın Cumhurbaşkanı çaresiz kalıyor ana muhalefete sesleniyor. Şimdi bütün bunlara baktığımızda önümüzdeki süreçte Sayın Gül’de aday olabilir, Sayın Başbakanda aday olabilir. Ama Cumhuriyet Halk Partisinin adayı çıkacaktır. Cumhuriyet Halk Partisinin adayı sadece CHP’nin adayı olmayacak, Türkiye Cumhuriyetinin adayı olacak. Herkesin evet tarafsız, noterde olmayan, hepimizi temsil eden, Türkiye’yi temsil eden bir Cumhurbaşkanı olacak. Son günlerde yaşadığımız bu Suriye krizinde Sayın Cumhurbaşkanı nerede? Yani bütün bu işlerin devlet başkanıdır aynı zamanda. Anayasamıza baktığınızda anayasamızda Sayın Cumhurbaşkanı Anayasayı temsil ediyor. Yani içerde ve dışarda olan sorunlara başkanlık etmesi gerekiyor. Ne yazık ki Sayın Cumhurbaşkanı baypas edilmiş ve konuşmuyor.
Sunucu- Çok teşekkür ediyoruz Sayın Gürsel Tekin yayınımıza katıldığınız için.

Gürsel TEKİN- Ben teşekkür ediyorum iyi yayınlar diliyorum. İnşallah bir gün uygun bir gün olursa kentsel dönüşümü konuşmak istiyoruz. Kentsel dönüşüm çok ciddi sorun. Çünkü kentsel dönüşümü Cumhuriyet Halk Partisi sonuna kadar savunuyor. Ama kentsel dönüşüm değil, bir ferman yasası çıktı. Bunu bütün kamuoyunun bilmesi lazım.

Sunucu- Mutlaka konuşacağız efendim. Çok teşekkürler geldiğiniz için.

Gürsel TEKİN- Ben teşekkür ediyorum sağ olun. 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları