CHP Sözcüsü Öztrak: Ekonomik reform paketi Erdoğan şahsım hükümetinin iflas ilamıdır

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak MYK gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Öztrak'ın açıklamaları şöyle:
"Bugün 15 Mart. Komşumuz Suriye'deki iç sava. 10. yılını tammaladı. Yüz binlerce insan yaşamını yitirdi. 13 milyon yerinden yurdundan oldu. 6 milyon Suriyeli ülkesini terketti. Bunların yarısından fazlası da ülkemize yerleşti. 3 milyon 659 bin Suriyeli Türkiye'de yaşıyor. 3 milyon Suriyeliye de sınır ötesinde biz bakıyoruz. 

Covid-19 salgınında bu hükümet 5 maskeyi bedava dağıtamadı. IBAN yollayıp bağış istedi, esnafa salgında 40 gün bakamayan şahsım hükümetinin başı 'Suriyelilere 40 milyar dolar harcadık bir o kadar da harcarız' diye böbürlendi. Bazı illerimizin nüfus yapısı köklü biçimde değişti. Şehirlerimizde Suriye mahalleleri oluştu. 

Askerrlerimiz sınırlarımızı koruyabilmek için görevlerini fedakarlıkla görevini ifa ediyor. Yüzlerce askerimiz bölgede şehit düştü. İdlib'de 34 mehmetçiğimiz şehit edildi. Türkiye'de Suriye'den sonra sivil kayıplarda da en ağır bedeli ödeyen ülke oldu. Terör saldırılarında yüzlerce yurttaşımızı kaybettik. 

Esad rejiminin kendi insanlarına uyguladığı haksızlıklara kızdık, kızalım. Ama soralım bu kadar ağır bedeli Türkiye neden ödedi? Bu faturasının sorumlusu Erdoğan'ın şahsım hükümeti ve İhvan vesayeti altındaki politikası. Erdoğan'ın Emevi Camii'nde namaz kılma hayali milletimizi ağır faturayla karşı karşıya bıraktı. Dış politika şahsı değil milli olmalıdır dedilk. 20-30 yıl sonrası düşünelerek planlanmalıdır. 

İhvan kardeşliği rüyası milletimizin kabusu olmuştur. Erdoğan için o rüyadan uyanma vakti geldi. Rabiayı tepe tepe kullanan Erdoğan Mısır'a çiçek atıyor. Mısır'da ne değişti? Erdoğan ne kadar tartıştığı hükümet başkanı varsa hepsine çiçek atıyor. Erdoğan Hakan Altun'un 'telefonun başında çaresiz bekliyorum. Bekliyorum ama çalmayacak biliyorum' şarkısını söylüyor. Çavuşoğlu Mısır'la görüşmelerimiz başladı, diyor. Sözün mürekkebi kurumadan Mısır yalanlıyor. Mısır içişlerime karışmayı kesmezsen ilişki başlamaz, diyor. 

Doğu Akdeniz'İn barış ve refah havzasına döüşmesini biz isteriz. Tüm bölge ülkeleri hep beraber zenginleşebiliriz. 

Erdoğan'ın şahsım hükümeti için görülüyor ki yol da söz de tükendi. Sandık gelir gelmez yolcudur Abbas bağlasan durmaz. 

İnsan Hakları Eylem Planı açıkladılar baktık ki 232 yıl önce kaleme alınan insan hakları bildirgesinden kopyala yapıştır hazırlanmış. 

Geçtiğimiz hafta yine ekonomi reformlarını açıkladılar. 4 ay hazırlık yaptılar bunun için. 90 sayfalık dökümanın yarıdan fazlası fotoğraf. İçeriğine bakınca da eski planlardan kopyalanmış. Dağ fare bile doğuramamış. 

Bu belge Erdoğan şahsım hükümetinin iflas ilamıdır. 

Erdoğan 22 paket açıkladı bu sonuncusu 23'üncü. Bu pakette işsize, çiftçiye, emekliye bir şey yok. Esnafa da çıka çıka şaka çıkmış. Basit usulde vergilendirilmiş esnaf vergiden muaf tutulacakmış. Esnafa müjde diye verdikleri yarım ekmek parası bile değil. 

Erdoğan ekonomide reform masalları anlatırken ülkemizi 2023 hedefi rotasında tutumayı başardık ,dedi. 

Kamu personeline dair iş ve işlemler tek bir idare tarafından yönetilecekmiş. Devlet Personel Daire Başkanlığı'nı kim kapattı? Şirket gibi yöneteceğim, dedi. 60 yıllık kurumu kapattı. Erdoğan hükümeti verimli çalışamıyorsa yarattığı kurumsal tahribattandır.

10 Temmuz 2018'den bu yana cumhurbaşkanlığı 71 kararname yayınlamış. 43'ü önceki kararnamelerde değişiklik yapan kararnameler. Bu kadar sık hata yapan şahsım hükümeti nasıl istikrar getirecek? 

Bu pakette bir tek somut hedef var. Bütçede 46 milyarlık tasarruf yapmak. Ama bu tasarruf nasıl yapılacak bununla ilgili bir şey yok. Tasarruf yapılacaksa önce işe saraylarından ve sosyetelerinden başlamaları gerekiyor. 

Reform paketinde bu hükümetin belediyeleri kaybetmesinden sonra başlayan kıskançlığının devamı var. 

Milletin derdini dinleme, çözüm üretme konusunda adım yok. 

Ekonomi yönetimi elindeki son barutu da tüketti. TL değer kaybetmeye devam ediyor. Faiz lobisi 100 baz ouasn faiz artışı siparişini çoktan verdi bile. Ekonominin kontrolü faizcilerin risk iştahına malzeme edildi. 

Partimizin hazırladığı 2. yüzyıla çağrı beyannamesini okusaydınız fikir sahibi olurdunuz.

Erdoğan şahsım hükümetinin kontrolü kaybettiği alan Covid-19 salgınıdır. Günde 200 bin test yapılsa günlük vaka sayısı 20 bini aşacak. Ortada aşı yok. Aşılamada bu hızla gidersek 549 günde bu işi bitireceğiz. O zaman 2022'yi de kaybediyoruz.  Türkiye 100 milyon doz aşıyı hemen bulup günlük aşı yapma sayısını 500-600 binlere çıkarmak zorunda. 

Salgındaki beceriksizliğimizin sorumluluğunu millete yıkabilir miyiz, diyorlar.

Danıştay aldığı 2 ayrı kararla hem Andımız'ı hem devlet madalyalarından Atatürk kabartmalarını kaldırdı. Bu davayı kim açtı? Erdoğan şahsım hükümeti. Atatürk demek Türkiye demektir, bağımsızlık demektir. Milli şeref, haysiyet, onur demektir. 

Atatürk resimlerini madalyalardan çıkarmaya çalışmak beyhude çabadır. Kimse Atatürk'ü milletin yüreğinden atamaz. Şahsım hükümetinin bunu anlaması lazım, sinir uçlarıyla oynamamak lazım. 

Sayın Bahçeli iktidar ortağınız Andımız'ın okutulması gereken kararını iptal ettirmek için Danıştay'a yeniden başvuruyor. MEB dilekçe veriyor. Siz buna nasıl izin verdiniz? Siz Cumhur İttifakı'ndaki ortağınız itiraz dilekçesinin verirken ne yapıyordunuz? Şimdi karar çıkmış, ortağınızı eleştiremiyorsunuz Danıştay'ı eleştiriyorsunuz. Saraya bekçi olunca Türküm, doğruyum demek çarpıklık mı oldu? Kırmızı çizgileriniz pembeleşti mi? Andımız kimseyi ayrıştırmaz, sevgi ve saygı kavramlarını pekiştirir. 

Andımız okullarımıza, Atatürk kabartması ise madalyalarımıza geri dönecektir. Milletimiz bu sorumsuzlara hakettikleri cevabı sandıkta verecektir. 

-Ülkeyi yönetenler koltuklarını koruma endişesine düşünce fikir ve zikir farklılaşıyor. Vatandaşa maske- mesafe diyorsunuz ama kongrelerinizi lebaleb dolduruyorsunuz. Vatandaş söylediklerinize güvenmiyor bu yüzden pandemiyle mücadelede başarılı olamıyoruz. AK Parti kuraldan kaideden üstünm üdür? Millete kalabalık diye ceza keseceksin kendi kongrelerini dolduracaksın. Bu arada emniyet ne yapıyor? Kural herkese uygulanmıyorsa kural değildir. 

-(Fahrettin Koca'nın Süleyman Soylu'nun annesinin cenazesine katılması) İçişleri bakanının değerli annesine Allah'tan rahmet, sayın bakana sabır ve baş sağlığı diliyoruz. Salgın kısıtlamaları deliniyorsa bunu kabul etmek mümkün değil. Bu ucube rejimin bir sonucudur. 

-19 yıllık iktidar, 19 yıl sonra seçim yasalarını değiştirmeye kalkıyorsa gidici olduğunun farkındadır."