loading
close
SON DAKİKALAR

CHP Sözcüsü Öztrak: Erdoğan kaybettiklerini anlamıştı, Dolmabahçe'deki görüşme sonrası kumpasın düğmesine basıldı

CHP Sözcüsü Öztrak: Erdoğan kaybettiklerini anlamıştı, Dolmabahçe'deki görüşme sonrası kumpasın düğmesine basıldı
Tarih: 11.04.2019 - 13:40
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde açıklama yaptı.

Öztrak'ın açıklamaları şöyle:

"İstanbul'da YSK'nın gözyummasıyla başlayan hukuksuz geçersiz oyların sayılması ve bazı sandıkların yeniden sayılması süreci sona yaklaşıyor.

Son duruma göre Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım arasında 14 bin civarında oy farkı var. İstanbul'daki seçmenlerin yüzde 49'una yakını 'biz büyükşehir belediye başkanı olarak Ekrem İmamoğlu'nu görmek istiyoruz' demiş. Yüzde 49 oy tarihte rekor. İstanbul tarihinde bundan daha yüksek oy alan yok. İBB Başkanı İmamoğlu yarışı hep önde götürdü.

Hukuksuz yeniden saydırma girişimlerinin sonucu değiştirmeyeceğini gören mızıkçı iktidar organzie işler senaryosunu devreye soktu, seçimi çalmak için düşmeye bastı. 

Seçimi kazandığı belli oldu önce AK Parti'nin il başkanlığında AK Parti'nin büyükşehir belediye başkan adayı bakanlarla toplantı yaptı. Yandaş medya İstanbul seçimlerinden büyük usulsüzlük olduğu iddiasıyla kampanya başlattı. Delilsiz itirazlara rağmen geçersiz oyların sayımına başlandı. YSK'nın bu sayımları hukuksuz olmasına rağmen bu işlere göz yummasıyla süreç devam etti. Sayım yapılırken Adalet Bakanlığı sandık görevlilerini veri girişi yapan, oy çuvallarını taşıyan kişilerin bilgilerini istedi, biz de itiraz ettik. 3 Nisan'da Dolmabahçe'de AK Parti genel başkanı, AK Parti yöneticileri, Binali Yıldırım ve bakanlar bir araya geldi. Aslında 1 Nisan'da Erdoğan kaybettiklerini anlamıştı, kazandıkları belediye sayısının içine İstanbul'u sokmamıştı. Dolmabahçe'deki görüşme sonrası kumpasın düğmesine basıldı. AYnı gün mülkiye müfettişleri kesinleşmiş seçmen listelerini istedi. 

Seçim devam ederken seçimi yürütenler üzerinde psikolojik baskı kuracak soruşturmanın nedeni ne? Oylar sayılırken bu bakanların oy çuvallarının işi ne? Bunu Nisan'ın 4'ünde sordum.

Tarih 7 Nisan 2019. AK Parti Büyükçekmece'de usulsüzkler nedeniyle seçimin iptalini, 39 ilçede oyların yeniden sayılmasını YSK'dan talep ediyor. 8 Nisan'da AK Parti Genel Başkanı Erdoğan Rusya'ya giderken 13 bin oy farkının İBB'yi yönetmek çin yetmeyeceğini açıklıyor. Mevcut seçimlerin iptaline icazet veriyor. Bu İstanbul'da seçimlerin iptal edilmesinin talep edileceğinin ilk işareti. Aynı gün YSK, AK Parti'nin 38 liçede oyların tamamının sayılması talebini reddediyor. Uzunca süre hukuksuzluklara göz yuman YSK ilk defa burada içtihatlarına bağlı kalıyor. Aynı gün AK Parti temsilcisi Büyükçekmece'de seçimin yenilenmesi talebini geri çekiyor. Muhtemelen ellerindeki belgelerin yetersiz olduğuna dair birileri inceleme yaptı. Bunlarla istediğiniz kararı vermekte zorlanırız, dediler. 

Büyükçekmece'yi polisler bastı. Bu hukuksuzluğun daniskasıdır. ynnı gün Bahçeli de 'seçim yenilensin' dedi.

Hasan Akgün mazbatasını aldı.AKP temsilcisi seçimlerin iptalini istedi.

Bizim seçim kurulu temsilcimiz partideki hukuk işlerinden sorumlu genel başkan yardımcımızla görüşüyor onlarınki bakanla görüşüyor. Bizimle eşit şartlarda yarışa girmesi gereken iktidar partisi devletin polisi bakanlarıyla ete kemiğe büründürmek için uğraşıyor. 

Şu anda Büyükçekmece'de hala polisler dolaşıyor. YSK da AK Parti'nin Büyükçekmece talebini 2 gündür iş yoğunluğu gerekçesiyle görüşmüyor. Bakalım görüşecekler mi bugün. Saray ve bekçisi kaybettikleri İstanbul'u masada geri alma harekatının önünü açmışlardır. YSK'ya yapılan olağanüstü itirazın kılıfı Büyükçekmece'deki usulsüz taşıma itirazıdır.

Biz de boş durmadık. Vatandaşların trajikomik olaylarla ilgili dilekçeler var. Millet yaşlı ana babasını yanına getirmiş o evde otuyor mu diye soruyor. Bir şeyler imzalatıyor vatandaş imzalıyor, sonra ne imzaladık diye bakmak istiyorlar, kendilerine verilmiyor. Polisler polisleri şikayet ediyor. 

Tutanak itirazlarına taşıma seçmen var diye tutanak eklemek istiyorlar ama mümkün olmuyor.

YSK'nın daha önce aldığı kararlar var. 2014'te YSK sandık seçmen listelerinin yeniden ele alınamayacağına karar vermiş. Seçimin iptali istenemez demiş. YSK tarafından kesinleştirilen seçmen listeleri gerekçesiyle seçimin iptalini istemek mümkün değil. Bunun önü açılırsa seçimler tartışmaya açılır. Yargı FETÖ tipi kumpasın neden olduğu gibi bir defa daha hukuku yerle bir etmesine izin vermemelidir.

Dün bu ülkede yaşanan krize derman olacağı gerekçesiyle ekonomik program açıklandı. Adı da 'Yapısal Dönüşüm Adımları' idi. Bugün programı konuşan yoktu. Herkes İstanbul seçimlerini konuşuyor. Bunun nedeni, yatırım yapanlar merak ediyor, 'Türkiye'deki iktidar sandıktan çıkan iradeye saygılı mıdır?' Dün açıklanan program güvenilmez hale getiren bir ortam içine doğdu. Seçim tartışmaları sonrası açıklanmalıydı. Bu tip paketleri çok hazırlamış biriyim. Ülkenin hala bir kalkınma planı yok. Bu da hem bütçeyi hem diğer çalışmaları sakatlamaktadır. Bir plan hazırlayamayan iktidar YEP diye bir şey hazırladıondan sonra yeni ekonomi yaklaşımı dedi şimdi de yapısal dönüşüm adımları...

Adımlar dediğiniz tedbirdir. Türkiye 2002'de krize girdiğinde Meclis'ten her gün bir yasa çıkarılması adımıyla başlamıştık. Adım dedikleri bir kısmı temenni, bir kısmı adı pırıltılı şeyler. Bunlar taahhüt ettiler yapacaklar, denilen bir şey yok. Yazılanlar şunu gösteriyor. Türkiye'de finans sektörünün ciddi sıkıntıları olmuş. Kamu bankalarına 28 milyar tutarında devlet tahvili vereceğiz, dediler. Kamu bankalarında yandaşlarını kredileri batmış, karşılamak için devlet tahvili veriyorlar. Bunu Hazine ödüyor. Bu krizin yükü milletin sırtına yıkılmıştır. Bu da yetmemiş, kıdem tazmiatına el atılmış. Çalışanın işten atılmasını kolaylaştırmasını çalışan kesimlerin onayı alınmadan sadece çözüm ortakları dediği iş alemiyle bu metnin yazılması yanlış olmuştur. Krizin yükünün çalışanın sırtına yükeleneceğini göstermektedir. 

Bütçe disiplininden bahsediliyor. Ocak-şubata ilişkin verilere bakında bütçe açığı yüzde 5727 artmış. 

28 milyarlık devlet tahvilini sermaye diye kamu bankalara verince bunun para politkalarına etkisi olmayacak mı? Enflasyon ne olacak? 

Türkiye'de artık liyakate önem verileceğini göstermek için ekonominin başından AKP'nin damadının alınması lazım. 

(HDP'lilere mazbata verilmemesi) Milletvekilleri ve belediye başkanları aynı kısıtlamaya tabi. Mazbatası verilen kişiler aday olurken kendilerine hiçbir şey söylenmemiş. Belediye başkanları seçilmiş kişilerdir. Neden milletvekillerinden farklı değerlendirilmiştir, bu mesele mühimdir. Seçilmesine, aday olmasına izin verdiğiniz, yasal sakınca göremediğiniz kişiyi, seçildikten sonra mazbata vermeyip 2. seçilene sadalyeyi ikram etmek milli iradeyi ciddi şekilde sakatlamaktır. Vatandaş oyunu aday olmasında sakınca görmediğiniz kişiye vermiş. KHK'lı diye mazbata vermiyorsunuz ama milletvekili oluyor. 

(Yusufeli seçimi) Orada bir farkla alınmıştı. Seçmenler arasında oy kullanma yeterliliğine sahip olmayan 2 seçmen var, dendi. Bu tam kanunsuzluk. Bu olmasa sonuç değişebilir o nedenle seçim yenilenmiştir. 

(Tanju Özcan'ın Suriyelilerle ilgili açıklaması) Kendisinden sayın genel başkanımız da bilgi almış.'Suriyelilere tüm yardımı keselim demedim. Suriye'den gelenler birkaç yerden yardım alıyor. Başka yerden yardım alanlara yardım etmeyeceğiz, almıyorsa edeceğiz' diyor.  

Kıdem tazminatı ile ilgili olarak çalışanların talepleri dışında sadece işveren görüşü alınan bir metin olduğu ortada. Çalışanın kolay atılmasına neden olacak düzenlemeye karşıyım. Kıdem tazminatı düzenlemesi iş barışını etkilememeli. 

BES'le birleştirip BES'i zorunlu hale getirip, vergiye dönüştürerek yapıyorlar. Bir uzlaşma aramadan açıklanmasına karşıyım.

(Mevlüt Uysal'ın Büyükçekmece'deki soyadı açıklaması) Trajikomik ifade. Soyadından tanırız, diyor. Sizin partinize yakın olanlar listelerden silinmişse 31 Ocak'a kadar neden itiraz etmediniz? 

(Ekrem İmamoğlu'nun medyayı tehdit ettiği iddiası) İmamoğlu'nun sözlerini dinlediğimde tehdit değil serzeniş sezdim. Medya patronları lafları dinlediklerinde üzüldüklerini söylemişler. Soruyorum bu lafları hangi TV'lerden dinlediniz? Herhalde kendi TV'lerinden dinlememişlerdir."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları