loading
close
SON DAKİKALAR

CHP Sözcüsü Öztrak: İstanbul seçiminin iptal gerekçesi 10 gün bile yaşayamadı

CHP Sözcüsü Öztrak: İstanbul seçiminin iptal gerekçesi 10 gün bile yaşayamadı
Tarih: 07.06.2019 - 14:39
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak CHP Genel Merkezi'nde açıklama yaptı.

CHP Sözcüsü Öztrak'ın açıklamaları şöyle:

"Sarayın kibirli kişisi, atama bakanları, başkan adayı iftar sofralarını siyasi propaganda amacıyla kullandılar. Önüne geleni çalmakla suçladılar, yetmedi, 'oy vermezseniz telafisi zor işler olur' diye milleti tehdit etmeye kalktılar. Milletin ağız tadıyla bir bayram geçirmesine izin vermediler. YSK aldığı kararla milletin aklını akrıştırdı. YSK aynı sandıkta, aynı zarfta aynı seçmenin kullandığı 4 pusuladan 3'ünü var saydı 1'ini de iptal etti. Sebep olarak da sandık kurullarının  seçim müdürleri ve başkanları hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu açıklamıştı. Gerekçeli kararda iptalin bütün sorumluluğu sandık kurullarına ve ilçe seçim kurullarına yüklendi. Sandık kurullarının seçim sonuçlarına nasıl müessir olduğuna dair delil yer almadı. Saray da itibar cellatlığı yaptı. İsyan eden bazı seçim kurulu başkanları da 'ya bizi görevden alın ya itibarımızı koruyun' dedi. YSK, görevlerine devam etmelerine karar verdi. Suç duyurularını da hukuka uygun olmadığını gerekçesiyle çekti. 

Gerekçe 10 gün bile yaşayamadı. Bayramın son günü YSK 13 ilçe seçim müdürünü geçici olarak görevden uzaklaştırdı. Gerekçesi ise memur olmayan sandık başkanlarının yoğun olduğu ilçelerde görev yapmaları. Bu ilçelerdeki sandık kurullarını ilçe seçim kurulu başkanı, memur üyeleri, siyasi parti temsilcileri imzalamış mıydı? Fatura neden bir tek müdürlere çıkıyor? Seçmenin aklıyla alay ediyorlar. Görevden alarak bir şey olmuş izlenimi vermeye çalışıyorlar. Seçim iptal etmeye bu gerekçeler yetmez. Kanun bir şey varmış gibi yapmayın, delileri ortaya koyun diyor. İstanbul'da şov çok delil yok. İstanbul ortada gerekçe olmayan, sarayın talimatıyla yeniden sandık başına gidiyor. Ortada seçimin iptali için gösterilecek gerekçe kalmadı. Kibirli bir adamın koltuktan kalkmayı reddetmesi sonucu milyonlarca İstanbullu bir kez daha sandık başına gidecek. İptalin haklı hiçbir gerekçesi olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. YSK, içtihatları ve seçim güvenliğini kendi elleriyle çöpe atmıştır. Koskoca hakimlerden oluşan bir kurul bir suç duruyurusunu bile geri çekmek zorunda kalmıştır. YSK vatandaşın güvenini yitirmiş, itibar kaybına uğramıştır. Ne yaparlarsa yapsınlar İstanbullular Ekrem İmamoğlu'na çok daha güçlü şekilde sahip çıkacaktır. İstanbul halkı bu kaba dayatmaya hayır diyecektir. Milletin iradesiyle inatlaşılmaz. Saray ikitdarına tavsiyemiz milletin iradesiyle inatlaşmayı bırakın. 

Demokratik kurum ve kurumlardaki aşınma milletimizin cebini de boşaltıyor. Toplam yatırımlardaki gerileme devam ediyor. Sanayi üretiminin gerilemeye devam edeceği belli olmaya başladı. Nisan ayında yeni açılan şirket sayısı yüzde 21 düşmüş geçen yıla göre. Bunlar işsizliğin artarak can yakmaya devam edeceğini gösteriyor. Pahalılık aldı başını gidiyor. 

Türkiye dünyada enflasyonu en yüksek 8. ülke. Yıllık olarak fiyatı en çok artan hizmet köprü geçiş ücreti. Fiyatı en çok artan ilk 10 üründen 7'si ise mutfakta. Gıda enflasyonu yüzde 29,5. Tencere boş, damat ise 3 ayda enflasyon tek haneye düşecek, diyor. TÜİK başkanı herklade arkadaşına '3 aya düşür' diyor. Son 8 ayda yapılan saldırıları savuşturduk diye övünüyor. Adamların bir dediğini iki etmiyorsunuz, niye size saldırıyorlar? Ülkeyi borca batırmaya devam eden saray ve damadı oldukça dış güçlere ihtiyaç yok. Pansuman tedavisiyle ekonomiyi düzeltiriz sanıyorlar. İş yok. Küçülen ekonomide cari fazla vermek övünülecek bir şey değil.  

Ataması yapılamayan gencecik bir öğretmenimiz daha canına kıydı, Adana'da bir genç intihar etti. Milletin evlatları kapı kapı dolaşırken iş bulmak için, saray sosyetesi 40 yerde iş bulabiliyor. Yandaşa her şey var ama çiftçinin yağlı tohum destek primi deyince bayram öncesi tamamını ödeyemediler, ödemedikleri kısımdan da vergi kestiler. Engelli maaşları da ödenmedi. 

Türkiye böyle yoz bir dönem görmedi. İsraf sıradanlaştı, denge-denetim kalmadı. Tüm kurumlar zayıflatıldı. Bayram tatilinde yaşadığımız iki olay çürümenin boyutlarını gösterdi. Densiz bir TV kanalı askerlerimize ağza alınmayacak hakaretlerde bulundu. Tarihine saygılı olan ciddi devletler askerlerinin kadrini bilirler. Gel gör ki bu iktidar döneminde ordumuzun başına gelmedik iş kalamdı. Irak'ta askerlerimizin başına çuval geçirildi, nota bile verilmedi. İktidar Kozmik Oda'ya girenlere yol verdi. Yol verdikleri 15 Temmuz'da Meclis'i bombaladı. İkide bir ortaya çıkıp ordunun başkomutanı benim, diyen sarayın kibirli adamı neden orduya sahip çıkmıyor.

Bu da yetmezmiş gibi Gaziantep'de bir imam 'Kurtuluş Savaşı'nda Yunan galip gelseydi' diyor. Tarihimize yönelik bu sistemli saldırıların takipçisiyiz. 

(Binali Yıldırım'ın 'Dersim'den özür dileyen bir iktidarız ama bununla hesaplaşamayan bir CHP var' sözleri) Bizim bu konudaki duruşumuz rahmetli Tunceli Milletvekilimiz Kamer Genç'in duruşudur. Kendisi her zaman Tuncelili olmakla iftihar etmiştir. 

(Süleyman Soylu) Burada bir kumpas var. İmamoğlu'nun yanında bir kere milletvekillerimiz var. Onlarla geçme hakkı var. İmamoğlu VIP'ten geçme gibi bir derdi yok, mutevazidir. Çok sayıda kişi karşılıyor İmamoğlu'nu, yolculukları aksatmamak için VIP'ten çıkmak istemişlerdir. 

(Soylu'nun Trabzon'da 'akıllı ol' diyen kişi hakkındaki sözleri) Kişi başkasını kendisi gibi bilir. Atama içişleri bakanının bulunduğu yerlere adam gönderip bu tür şeyler yapacak güce sahip başka gücün olduğunu kabul etmiyorum. Biz bu işlere hiç tevessül etmeyiz, kendileri ederler. Ankara'daki provokasyonu unutmadık, daha onun sorumlularını ortaya çıkarmadı. Orada da bu tür bir olay yaratmak için bu kumpası kendisinin kurduğunu tahmin ediyorum.  

(İmamoğlu-Yıldırım ortak yayını) Mahir Ünal ve Engin Altay süreci götürüyorlar. Kendileri açıklama yapacaklardır."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları