loading
close
SON DAKİKALAR

CHP Sözcüsü Öztrak: Lozan'ı beğenmeyenler, İdlib'de Kurtuluş Savaşı destanı yazacaklarını sanıyorlardı. Kurtuluş Savaşı vermek kim bunlar kim?

CHP Sözcüsü Öztrak: Lozan'ı beğenmeyenler, İdlib'de Kurtuluş Savaşı destanı yazacaklarını sanıyorlardı. Kurtuluş Savaşı vermek kim bunlar kim?
Tarih: 09.03.2020 - 15:05
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Öztrak'ın açıklamaları şöyle:

"-Bu ülkede kadın olmak zor. Zorluğuna yakından şahitlik ediyoruz. 2019 Kasım'ıda işsizlik oranı yüze 16,6. Gerçek işsizliğin yüzde 30'a yaklaştığını görüyoruz. Çalışma hayatına dahil olamayan 12 milyon kadın da dahil değil buna. Türkiye küresel cinsiyet etiştizliğinde 130. sırada.

-2019'da 474 kadın cinayete kurban gitti. 2020'de ilk 2 ayda 49 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Devlet de şiddet konusunda erkeklerden geri kalmıyor. Dün 8 Mart dolayısıyla yapılan yürüyüşe yapılan polis müdahalesini kınıyoruz.

İdlib'de 1 ayda 59 askerimizi şehit verdik. İdlib'de neden bu kadar şehidimiz var diye iktidara soruyoruz. Ama lütfen küfretmeden yanıt verin. Mehmetçiğimizin tek bir tırnağı İdlib'den, Suriye'den değerlidir, dedik. Genel başkanımız iktidarımızda 'Şehitler tepesi boş kalacak' dedi diye etmedikleri lafı bırakmayanlar 'ateşkese en çok CHP üzülecek' dediler. Vatandaşımız bu ikiyüzlülüğü görmez sanıyorlar. Ateşkes sözünü mutabakat metninde göremedik. Onlar 'yansın Suriye, yıkılsın İdlib' diye nutuk attılar, koşa koşa Putin'e gittiler, kapısında bekletildiler. Adama kendilerini kabul ettiği için teşekkür ettiler. Osmanlı'yı savaşta yenen çarın heykeli altında kıyama durdular. 

5 Mart 2020'de Kremlin sarayına kadar giden süreç cumhuriyet tarihinin en büyük fiyaskosu. Silahların susması iyidir. Kalıcı ateşkesin sağlanmasını askerlerimizin evlerine dönmelerini gönülden diliyoruz. 

Erdoğan'dan Putin'e 4 soru sormasını istemiştik. Bu sorular şunlardı:

-Birliklerimizin yerini bildirmemize rağmen neden askerlerimizi şehit ettiniz?

-İlk saldırının ardından uyarı yapmamıza rağmen ikinci saldırıyı neden gerçekleştirdiniz?

-Yaralı ve şehitlerin Türkiye’ye getirilmesi için helikopterlere neden izin vermediniz?

-Savaş hukukunda yaralıları taşıyan ambulanslar vurulmaz. Siz bu yaralı askerlerlerimizi almayan gelen askerlerimizin ambulanslarımızı neden vurdunuz?

Bunları 28 Şubat'ta Hulusi Akar'ın yaptığı açıklamaları esas alarak sorduk. Erdoğan bu soruları Putin'e soramadı. Putin kamera önünde askerlerin nerede olduğunu bilmiyorduk, dedi. Putin'e one minute diyemeyen Erdoğan kapı önünde two minutes bekletildi. Salona boş boş baktı. Kim yalancı? Putin yalan söylediyse Erdoğan neden cevap veremedi? Yok eğer millete doğru söylemeyen Hulusi Akar'sa Erdoğan onun hakkında hangi işlemi yaptı? Bunun hesabı verilecek. 

Her askeri operasyonun stratejik hedefi olur. Erdoğan 4 kez yaptığı konuşamda rejimi gözlem noktaları dışına çıkarmaya kararlıyız, dedi. Suriye Arap Cumhuriyeti, gözlem noktalarının dışına çıkarılmadı. 6 bin kilometre karelik çatışmasızlık bölgesinin 2 bin kilomtre karesi Suriye'ye geçti. 

Askerimiz ne için, ne uğruna şehit oldu? Askere bile gitmemiş havuz medya kalemşorları, bedelli yapan troller 'yansın Suriye yıkılsın İdlib' naraları atıyordu. Erdoğan da çıktı 'Müslümanın müslüman ile savaş yapması bitti' dedi. Bunu biz size defalarca söyledik. Bunu anlamanız için Putin'in huzuruna kabul edilmeniz mi gerekiyordu?

(Erdoğan'a) Kremlin sarayında 'Esad'la konşuldu di mi' diyen de sizsiniz. Esad'la konuştuğunuzu beyan eden siz oldunuz. İçeriye başka dışarıya başka sözleri iktidarı sözüne güvenilmeyen yalancı çoban durumuna düşürüyor.

İktidarı uyardık 4 Şubat'ta kendilerine 5 maddelik yol haritası verdik. O gün sözlerimize küfürle yanıt verenler Putin söyleyince bunları kabul ettiler.

Biz önerileri getirince hakaret edenlere soruyoruz İdlib'de kontrol ve üstünlüğü sağlanmadan, hava sahasını kontrol eden Rusya'ya askerlerimizin koordinatlarını vermeden mehmetçikleri sahaya kim sürdü, onlarca mehmetçiği göz göre göre şehit olmasına neden göz yumdunuz? 

Devletimizin kurucu harcı Lozan'ı beğenmeyen bu kifayetsiz zihniyet ve maaşlı klavye amigoları İdlib üzerinden kendilerince yeni bir Kurtuluş Savaşı destanı yazacaklarını sanıyorlardı. Kurtuluş Savaşı vermek kim bunlar kim? Bir de Atatürk de böyle yapardı deme cüretinde bulundular. Büyük Atatürk böyle liyakatsiz kadroyu hiç yanında tutmaz, Lozan'a hiç göndermezdi. Bilirdi ki bunları gönderse başkenti Kayseri'ye taşır, utanmadan Ankara'da Yunan ve İngiliz ordularıyla birlikte devriye atıyoruz diye millete caka satarlardı.

İdlib'de silahalrın susmasını olumlu buluyoruz, sahadaki dengelerin kırılgan olduğunu da görüyoruz. Suriye gerisinde kalan 9 gözlem noktamız güvenli yerlere çekilmelidir. Teröristler kırılıncaya kadar Rusya'nın mücadelede ısrarcı olduğu görülmüştür. Teröristlerle mücadele Rusya ve Suriye'ye bırakılmalıdır.

7 gün sonra mutabakatı göreceğiz.

Cahar Dudayev'in sözünü hatırlatmak isterim: Rus ile yaptığın anlaşmanın ömrü mürekkebi kuruyana kadardır.

Askerlerimizin güvenliği için tedbirleri alın diyoruz. 

-Ensar muhcir diyerek 9 yıldır baktığımız, 40 milyar dolar harcadığımız Suriyeliler hayat pahalılığından şikayet ederek kaçmaya başladı. Bu memleket bizim gidecek başka yerimiz yok. 2019'da milli gelirimiz 35 milyar dolar eridi. İşsizlik çığ gibi büyüdü. Gerçek işsizlerin sayısı 1 milyon 40 bin kişi arttı. Üniversiteli işsiz sayısı rekor kırdı. Bankaların takipteki alacakları 15 milyara ulaştı.

Bilim kurulumuzun araştırmasına göre, son 3 yılda psikiyarti kliniğine başvuranların oranı 8 milyonu bulmuş. İşsiz gençlerin yüzde 60'ı gelecekten umutsuz. Yaşamına son verenlerin sayısı 5 bin 484'e ulaşmış. Toplu intiharlar yaşanmış, ekonomik zorluklar toplumsal cinneti tetiklemiş. Saray iktidarı bunların konşulmasını önlemek için elinden geleni ardına koymuyor. Gerçek gündemi örtmeye çalışıyor. 

Küresel ekonomi türbülansa gidiyor. ABD-Rusya arasında petrol savaşları yaşanmaya başlandı. Üretim duruyor. Petrol fiyatları, küresel borsalar dibe oturuyor. Dünya hiç göremdiği krize gidiyor.

Kimse ekonomik türbülansa karşı bağışıklığa sahip değil. Üretimi ithalata bağımlı, aileleri borca batmış ekonomiler ciddi arz şokuyla karşı karşıya kalabilir. MB kaynaklarıyla türbülansı karşılayamazsınız. İktidar bir an önce kriz masası oluşturmalı, gerekli tedbirleri derhal almalıdır.

Ortak akla ihtiyaç var. Dış politikada ülkeyi karaya oturtan, ekonomiyi batıran saray iktidarı ülkeyi yönetemiyor. Hukuk kural tanımadan muhalefet üzerindeki baskıyı artırıyor. Seçimle alamadıkları belediyemize el koyuyorlar. Yolsuzluğu bulan başkanımıza el çektirdiler. Kendi partilerinden üyeyi başkan seçtirdiler. Erdoğan dün Yalova'yı nasıl gaspettiklerini anlattı. Urla'da neden seçim yapmadınız? Orada belediye meclisinde çoğunluk bizde diye kaymakamı başkan atadılar. Başkanımız hakkında kesinleşmiş karar yok ama Adana Pozantı'da FETÖ'den 2 yıl ceza alan kişiyi koltukta oturtmaya devam ediyorlar.

-Engin Özkoç'un kullandığı sözler Erdoğan tarafından genel başkanımıza kullanılmıştır. Kendisi cumhurbaşkanı makamının arkasına sığınarak ağzına geleni söyleyebilmektedir. Hukuk önünde herkesin eşit olup olmadığını göreceğiz. Yaşananların milletvekillerinin de içine sinmediğini biiliyoruz. Zaman gerginliği artırmama, TBMM hukukuna sahip çıkma zamanıdır.

Odatv sansürü, gazetecilere gözdağı.. Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel ve gazeteciler tutuklandı. Meclis'te aleniyet kazanan şehit düşen vatan evlatlarını haberleştirenleri tutukladılar. İktidar demek ki şehitlerin bilinmesini istemiyor. Yargıda bir dönem F tipi hakimdi. Şimdi P tipi yani Pelikan'dan bahsediliyor.

Yargıyı nalıncı keseri gibi kullanan bugünün muktedirleri unutmasın terazisiyle oynadığınız adalet gün gelir sizi de tartar. Korku salan her iktidar yenilmeye mahkumdur. Tüm demokratik ve vatansever kesimleri CHP ve Millet İttifakı etrafında kenetlenmeye çağırıyoruz.

-(8 Mart kadınlara müdahale) Anayasaya göre herkes önceden izin almadan, silahsız gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahip. Kadınlar gayet barışçıl şekilde Taksim'de yürümek istyiyorlar. Polisin bu kadar sert müdahalesini anlayabilmemiz mümkün değil. Kadına şiddetten şikayet ederken polis en büyük şiddetlerden birini uygulamıştır.

-(AKP'li Vahip Kiler'in Engin Özkoç'u tehdit eden açıklaması) Kimse gerginliği artırmamalı. Birileri öç alma peşine düşerse, tehdit ederse kimseye faydası olmaz. Bu lafları iktidardan olağanüstü nemalar elde eden birileri söylüyorsa arkasına bakmak lazımdır.

-(Özkoç'un dokunulmazlığını kaldırılması)  Bugüne kadar çalıştırılmayan karma komisyon bugün çalıştırılırsa emirle yapıldığı ayan beyan ortaya çıkar. Zaman Meclisin hukukuna sahip çıkılması zamanı.

-(Kılıçdaroğlu'nun Özkoç'tan özür talebi oldu mu) Genel başkanımızın Engin Özkoç'un konuşmasıyla ilgili keşke dediği hiçbir ifadesi yoktur. 

-(Kurultay) Tüzüğümüzde esas olan çarşaf listesidir. Blok liste delegelerin iradesine kalan bir husus. Kurultay günü belli olur."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları