CHP'de kurultaydan önce gündem kavgası

Tarih: 11.02.2012 - 18:11

Kategori: Siyaset

CHP'de Olağanüstü Tüzük Kurultayı tarihinin 26 Şubat olarak belirlenmesinin ardından kulis kazanı kaynamaya başladı

Küçük Hesaplar: İmza girişiminin en etkin isimlerinden biri olan eski parti sözcüsü Hakkı Süha Okay, Kılıçdaroğlu'nun sözlerini AKŞAM'a yorumlarken tepkisini şöyle dile getirdi: Bu yapılanı anlayamıyorum şahsen. Ortada hukuki süreci tamamlanmış 362 imza var. 45 günlük süre de işliyor. 'Hayır ben kendi sürecimi işleteceğim'. O zaman neden başka bir tarih değil de 26 Şubat diye sormazlar mı? Hani 'Getirsinler imzayı, gereğini yaparız' diyordunuz, ne oldu o laflarınız? Bu girişim hukuku görmezden gelmektir, dahası tüzüğü yok saymaktır. Doğrusu bana göre bunlar küçük hesaplar. 'Çağrı yaptım' diyor ama biz daha gündemi de bilmiyoruz. Eğer tüzük taslağı gündemini koyarsa ve 'bizimki sizinkini de kapsıyor' denilirse bu da doğru değil.

Süreci Biz Başlattık: İmza sürecini başlatan eski CHP Ankara İl Başkanı Ali Yıldızlı ise Olağanüstü Kurultay'ın Genel Merkez'in belirleyeceği gündemle toplanmasının hukuki olmadığını ileri sürdü. Bir grup partiliyle CHP Genel Merkezi'ne gelen Yıldızlı, 18 Ocak'ta 362 delegenin imzasıyla yaptıkları kurultay talepli başvurudaki gündemle toplanması için dilekçe verdi. 45 günlük sürecin 18 Ocak'ta yaptıkları başvuruyla başladığını söyleyen Yıldızlı, 'Bu 45 günlük süre içerisinde Sayın Genel Başkanımız kendi gündemi ile bir tüzük kurultayı çağrısı yapamaz'' dedi.

Uzlaştırıcı Rolündeyim: CHP'nin iki numaralı koltuğunda oturan Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap ise bu süreçte 'uzlaştırıcı bir rolü' bulunduğunu ifade ederek şunları söyledi:

'Hatta diyebilirim ki, bu uzlaştırıcı rolü Genel Başkan'a karşı bile üslenmek durumundayım. Bunu yapamazsam en başta partim zarar görür. Tüzük konusunda illerden, komisyonlardan, uzmanlardan, akademisyenlerden, muhalefetteki arkadaşlardan, Genel Merkez'deki arkadaşlardan çok değişik öneriler, metinler geliyor. Açık söyleyeyim; hazırlanan bu metinleri ben bile tam sindirebilmiş değilim. Zaten o nedenle geniş bir tartışma ve uzlaşma zamanına ihtiyaç var demiştim. Ama olmadı, belirli zorlamalarla buraya gelindi. Gündem üzerindeki çalışmalarımız halen devam ediyor.'