CHP'li Demir, okullarda yaşanan cinsel istismarı sordu

CHP'li Demir, Türkiye’de okullarda giderek artan çocuklara yönelik cinsel istimar konusunu meclis gündemine taşıdı...

Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin tarafından yazılı olarak cevaplandırılması isteğiyle soru önergesi hazırladı.


Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, Türkiye’de giderek artan ilkokul, ortaokul ve liselerde, çocuklara yönelik “taciz, cinsel istismar, tecavüz ve hatta hamile bırakma” gibi olayları meclis gündemine taşıdı.

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği-CİSED’in de aralarında bulunduğu birçok dernek ve sivil toplum kuruluşu yaptığı çalışmalarda bu tür olaylardaki artışı ortaya koymuştur. Çocuklara okulda taciz ve cinsel istismara ne yazık ki ülkemizde sık rastlandığı halde, çoğunlukla gizli kalmakta ve en çok yüzde 5 ila10’u ortaya çıkmaktadır. Bu tür olaylar görmezden gelinmekte ve yok sayılmaktadır. Hatta çoğu zaman baskılarla üzeri kapatılmaya çalışılmaktadır.

Muğla’nın Bodrum İlçesi'nde bir okulda yaşanan taciz olayını araştıran rehber öğretmenine, Okul Müdürü ve Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürü tarafından uygulanan baskı ve tehdit iddiaları mevcuttur. Sivil toplum kuruluşları ile siyasi parti temsilcilerinden oluşan 6 kişilik bir grup, Kaymakam Mehmet Gödekmendan’ı ziyaret ederek, bir öğrencisine tecavüz edip, hamile bıraktıktan sonra kürtaj yaptırdığı, bazı öğrencilerine de cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklanan Bodrum eski İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Ayşe Gülsevim-Ali Rüştü Kaynak Anadolu Lisesi beden eğitimi öğretmeni T.K. hakkındaki soruşturmayla kaymakamın ilgilenmesini istemişlerdir.

Son dönemde basında yer alan haberlere göre, Hatay'da ilköğretim okulu beden eğitimi öğretmeni, öğrencilerine cinsel istismar ve tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklanmıştır. Hatay Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, merkeze bağlı bir köy okulunda bazı öğrencilere 2007'den beri cinsel istismar ve tacizde bulunulduğu, reşit olmayanlarla ilişkiye girildiği iddiasıyla başlatılan adli soruşturmada, şüphelilerden M.O. savcılıkta serbest bırakılırken, diğer 4 şüpheli mahkemeye sevk edilmiştir. Taciz ve istismarların 5 yıldır sürdüğü, 10'dan fazla öğrencinin mağdur olduğu öğrenilmiştir.

Ayrıca Düzce'de bir ilköğretim okulunda, 7 yaşındaki erkek öğrenciye cinsel tacizde bulunduğu iddia edilen müstahdem tutuklanmıştır. Bahsedilen haberler, ülkemizde yaşanan bu tür olaylara sadece birer örnektir.
Hem bilişsel hem de sosyal gelişiminin en önemli basamağı olan ilk ve ortaokul yaşantısı ve lise çocuğun her açıdan sağlıklı ve topluma faydalı bir birey olarak yetişmesini sağlar. Okul, çocuğun ailesinden sonra kendisini en güvende hissedeceği yer olmalıdır. Ancak, okulda arkadaşları, öğretmenleri ya da diğer çalışanlar tarafından bu tarz travmatik olaylara maruz kalmak, çocuğun güven duygusunu zedeler ve sürekli kendisini aşağılayan, suçlayan ve kimseye güvenmeyen sorunlu bir birey haline gelmesine yol açar. Cinsel eğitim olmadığında ve gerekli denetimler yapılıp, tedbirler alınmadığında bu tarz üzücü olayların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Ülkemizde ailede ve okulda çocukların gelişimine uygun olarak cinselliğe kesinlikle değinilmemekte ve cinsellik hala ayıp, yasak veya günah sayılmaktadır.

Bu bağlamda,

1- Ailede ve okulda cinsel eğitim verilmediğinden, çocukların cinselliği internetten ve başka kişilerden herhangi bir sınır koyulmadan yaşlarına ve düzeylerine uygun olmayan bir biçimde öğrenmeleriyle ilgili olarak, Bakanlığınızın çalışmaları var mıdır? Varsa bu çalışmalar nelerdir?

2- Bu tarz olayların ortaya çıkmasının nedenleri, sayılarındaki artış ve alınacak önlemler konusundaki görüşleriniz nelerdir?

3- Ülkemizde bu tür taciz ve cinsel istismar vb. olaylarının istatistiki verileri nelerdir? Son 5 yılda hangi illerde, kaç çocuk okullarda cinsel istismara, tacize veya tecavüze uğramıştır?

4- Mağdur çocuğun ve ailesinin şikayetini iletebileceği merciler nelerdir? Bakanlığınıza bu olaylar ile ilgili olarak ulaşan şikayetlerin sayısı kaçtır? Bu şikayetler kayıt altında tutulmakta mıdır ve nasıl değerlendirilmektedir?

5- Hem tacizi yapan hem de mağdur olan kişinin psikolojik tedavi görmesi ile ilgili neler yapılmaktadır?

6- Medyanın cinselliği ele alış biçimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Medyada “kontrolsüz cinsellik” ya da tam tersi “yok sayılan cinsellik” sizce çocukları olumsuz etkilemekte midir? Bu konuda projeleriniz var mıdır? Varsa nelerdir?

7- Mağdur çocuğa ve yakınlarına ya da mağdurun hakkını aramaya çalışan kişilere uygulanan baskılara karşı hangi önlemleri alacaksınız?

8- Bu tür travmatik ve üzücü olayları “yok saymalara” karşı ne tür bir politika izlemeyi düşünüyorsunuz? Örneğin, konuyla ilgili uzmanların okulları sık sık denetlemesi söz konusu olacak mıdır?

Vişne Haber Ajansı