CHP’li Koç'tan çok sert açıklama

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç,; Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konuşmalarıyla CHP'yi, Hz. Muhammed ile ilgili karikatürlerini savunuyormuş gibi gösterdiği iddiasında bulundu...

CHP Sözcüsü Haluk Koç: “Onu da yöneten esas sahibinin dizinin dibinde fotoğraf verecek” dedi

• "Birkaç gündür CHP'yi diline dolamış, tek sermayesi olan inanç tacirliğini en pespaye, an aşağılık, en alçak ifadelerle, hayasızca kullanıyor. Tükenmişliğin ortasında şimdi ikinci Kabataş yalanına sığınıyorsun.”

• “İddia ile söylüyorum 76 milyon yurttaşın hangi mezhepten olursa olsun inançlarının güvencesi de CHP'dir"

• “Gafillerin en büyüğü, münafıkların en büyüğü böyle bir siyaset anlayışını kabul etmek mümkün değildir. O hala kendisini başbakan zannetsin.”

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konuşmalarıyla CHP'yi, Hz. Muhammed ile ilgili karikatürlerini savunuyormuş gibi gösterdiği iddiasında bulunan Koç, "Birkaç gündür CHP'yi diline dolamış, tek sermayesi olan inanç tacirliğini en pespaye, an aşağılık, en alçak ifadelerle, hayasızca kullanıyor. Tükenmişliğin ortasında şimdi ikinci Kabataş yalanına sığınıyorsun. Cumhuriyet Halk Partisi, Peygamberimiz ile ilgili karikatürleri sanki savunuyormuş gibi suçlayan ifadeleri alçakça, aşağılık birer yalandır. İnançlar ve bu çerçevedeki kutsallar ise özel alanlardır, dedik. Tartışılmazdır dedik. Herkesin bu kutsallara saygılı olması gerekir dedik. İddia ile söylüyorum 76 milyon yurttaşın hangi mezhepten olursa olsun inançlarının güvencesi de CHP'dir" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç şöyle dedi:
“Değerli arkadaşlarım, yine bir turfanda basın toplantısı ama yapma gereği doğdu öyle söyleyebilirim. Çünkü içeride, dışarıda tokat yemekten usanan Başbakan sıfatlı kişi katıldığı il kongrelerinde, yaptığı konuşmalarda hedefine Cumhuriyet Halk Partisini oturtmuş saçma sapan iftiralarla, yalanlarla konuşmalar yapmaya devam ediyor.
Şimdi bakın, bu Başbakan gibi Başbakan sıfatıyla ortalarda dolaşan iç ve dış kamuoyunun taşıdığı sıfata denk düşen bir ağırlıkla karşılamadığı bu kişi açıkça yalan konuşuyor. İçine sürüklendiği siyaset açmazında kendinden öncekilerin yaptığı gibi şeytanı rehber ediniyor adeta ve sağa sola ve Cumhuriyet Halk Partisine özellikle saldırmaya yelteniyor.
Değerli arkadaşlarım, birkaç gündür Cumhuriyet Halk Partisini diline dolamış, tek sermayesi olan inanç tacirliğini en pespaye, en aşağılık, en alçak ifadelerle insafsızca, hayasızca kullanıyor.
Bazı hatırlatmalarda bulunacağım. Bu konuları siyaset kürsüsünde ifade etmekten geri duruyoruz. Ama bu beyefendinin kullandığı siyaset diline bazı hatırlatmalarda bulunmak istiyorum. Yalan kadar insanı alçaltan bir şey yoktur. Yalan ile iman bir arada durmaz. Haram yiyenin duaları kabul edilmez. Allah’ın en sevmediği kimse hakkı kabul etmekte inat edendir. Bunlar değişik kaynaklardan ifade edilen bazı hadisler.
Şimdi Ahmet bey, sermayeyi çok çabuk tükettin sen. Çok aşağılardasın artık. Çukurdasın öyle tabir edeyim. Sözlerinden anlaşıldığı gibi sende rüşvet paraları gibi sıfırlanmış durumdasın. Tükenmişliğin ortasında şimdi ikinci bir Kabataş yalanına sığınıyorsun. Özellikle söylüyorum. Biliyorsunuz birinci Kabataş yalanını şimdi gelen vekil ikinci bir Kabataş yalanına sığınmaktan hiçbir hicap duymuyor.
Cumhuriyet Halk Partisi peygamberimiz ile ilgili karikatürleri sanki savunuyormuş gibi suçlayan ifadeleri alçakça, aşağılık birer yalandır. Ve yüz kere söyledik, bin kere söyledik siyaset iknaya dayanır. İnançlar ve bu çerçevedeki kutsallar ise özel alanlardır dedik. Tartışılmazdık dedik ve herkesin bu kutsallara saygılı olması gerekir dedik. Ve iddiayla söylüyorum 76 milyon Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının hangi mezhepten, hangi meşrepten olursa olsun inançlarının güvencesi de Cumhuriyet Halk Partisidir, laik demokratik devlet düzenidir.
Şimdi sen ne yapıyorsun Ahmet bey? İçeride Allah’ın ayetiyle alan eden, makara takara diye dalga geçen şaibeli bir bakanına ağzını bile açamıyorsun. Yaşanan hırsızlıklara, rüşvetlere, pisliklere müdahil olamıyorsun. Hazreti peygamberi tasvir eden karikatürlerin yayınlanması sonrası meydana gelen acı olaylarda yaşamını kaybeden insanları anmak için Paris’e koşup sırıtarak kameralarda izledik korteje kaynak yapmaya çalışıyorsun. Boyunda küçük ya araya karışmaya çalışıyorsun. Bu adamda nereden çıktı der gibi bakanlara her zamanki anlamsız sırıtmanla git dediler geldik ne bileyim ben der gibi bir ifade takınıyorsun. Filistin’deki, Gazze’deki katliamlarla suçladığın Netanyahu ile yürürken sıra arkadaşlığı yapıyorsun. Kendi partinin içinde kendisine Hazreti İbrahim, küçük kardeşini de Hazreti Muhammed olarak ilan eden vekile seyirci kalıyorsun. Başındaki muktediri Allah’a şirk koşan gafil diğer milletvekiline ses bile çıkartamıyorsun. Haramın içinde boğuluyorsun ondan sonra dönüp Cumhuriyet Halk Partisine yalan yanlış iftira atarak siyaset çukurunda küstahça çırpınıyorsun. Bütün bu alçakça, aşağılık, zavallı saldırılar senin tükendiğinin işaretidir Ahmet bey. Komik olmak bir sanattır, bir beceridir o da ayrı bir olay. Sen bunu dahi beceremeyen bir nüshasın.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir kere daha söylüyoruz. Herkesin inancına, kimliğine saygılı olduğumuzu, insanların inançları ve kutsallarının hiç kimse tarafından tahkir konusu yapılamayacağını Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu defalarca ifade etti. Hazreti Muhammedin ve Ehlibeytinin tüm Müslümanlar tarafından kutsandığı, bu değerlerin resmedilmesinin, karikatürleştirilmesinin asla kabul edilemez olduğunu bizlerde, Sayın Genel Başkanımızda ifade ettik. Sen işine gelenlerimi duyuyorsun Ahmet bey? Böyle bir hastalıkta mı var sende? Siyaset bu kadar ucuz, bu kadar çukurda mı yapılıyor senin tarafından? Basın özgürlüğü temel hak ve özgürlükler, yargı, demokrasinin temel kuralları yönettiğini zannettiğin ülkende yok edilirken yediğin naneye bak Ahmet bey. Ucuz inanç bezirganlığı, dini kullanarak hırsızı, rüşvetçiyi koruyan, kollayan münafık anlayışınız kara siyasete ak olduğunu iddia eden partiniz tarafından sokuldu bunu hiçbir zaman unutma Ahmet bey.
Bir kere daha ifade ediyoruz Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkede tüm yurttaşlarımızın ifade özgürlüğü inanç özgürlüklerinin de garantisidir. Sergilediğiniz panikten sizler gibi tüm münafıkların en büyük korkusunun da zaten bu olduğu açıkça anlaşılıyor. İstediğin yerde konuş, istediğin yerde saçmala, istediğin yerde o anlamsız gülümsemelerine devam et, sana cevap olarak bu kadarı yeterde artar bile Ahmet bey.
Değerli arkadaşlarım, bu basın toplantısını ve bu açıklamaları yapmaya bugün zorunlu kaldık. Çünkü siyaseti tek pencereden yalan üzerine kurulu, iftira üzerine kurulu bir münafıklar grubunun yürütmesine tüm inançlı insanların tepki göstermesi gerekiyor. Yaşananlar ortada, pislikler ortada, hırsızlıklar ortada, haram havuzları ortada ve kalkmış inanç bezirganlığı yaparak Cumhuriyet Halk Partisine bir takım suçlamalarda bulunuyor. Gafillerin en büyüğü, münafıkların en büyüğü. Böyle bir siyaset anlayışını kabul etmek mümkün değildir. Bu kadarı yeter Ahmet Davutoğlu beye. O hala kendisini Başbakan zannetsin yarın onu da yöneten esas sahibinin dizinin dibinde fotoğraf verecek onu da unutmasın.
Çok teşekkür ediyorum, hassas bir konu, soru almamaya çalışacağım. Yeterli açıklamalar oldu. Sorularınız varsa Çarşamba günü cevaplandırırım. Çok teşekkür ediyorum.”