loading
close
SON DAKİKALAR

CHP'li Matkap, Erkan Tan'ın sorularını yanıtladı

CHP'li Matkap, Erkan Tan'ın sorularını yanıtladı
Tarih: 05.07.2012 - 16:42
Kategori: Söyleşi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihad Matkap Tv 8’de güncel olayları değerlendirdi ve Erkan Tan’ın sorularını şöyle yanıtladı...

CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihad Matkap Tv 8’de  Erkan Tan’ın sorularını yanıtlarken, “AKP dökülüyor. Son dönemlerdeki bütün icraatları döküldüğünü gösteriyor. Samsun felaketi de döküldüğünü bir kez daha tescil etti, kanıtladı” dedi


CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihad Matkap Tv 8’de  güncel olayları değerlendirdi ve Erkan Tan’ın sorularını şöyle yanıtladı;

Erkan TAN- Sevgili dostlar, Erkan Tan’la Başkentten sürüyor. Stüdyomuzda Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sayın Nihad Matkap bulunuyor. Kendisiyle konuşacağız. Diyorlar ki, memleket iyi idare edilmiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi dökülüyor. Gerçi onlar hani AKP diyorlar ama. Hoş geldiniz efendim, günaydın.


Nihad MATKAP- Hoş gördük, günaydın Erkan bey.


Erkan TAN- Nihad bey çok önemli dönemleri de bıraktınız oralara da geleceğiz CHP’de neler oluyor, kurultay, iyi olacak mı filanda. AKP dökülüyor diyorsunuz.


Nihad MATKAP- Evet dökülüyor. Son dönemlerdeki bütün icraatları döküldüğünü gösteriyor. Dünkü Samsun felaketi de döküldüğünü bir kez daha tescil etti, kanıtladı.


Erkan TAN- Doğal felaket kardeşim, doğal afet bu diyorlar.


Nihad MATKAP- Doğal felaket değil. Yer seçiminden tutunda, kaldı ki o inşaatı yapan TOKİ, devletin kendisi yaptı. Hani bir müteahhit yapmış olsaydı onu anlayışla karşılayabilirdik. Hani orada amaç kar etmek diyebilirdik. Ama bu devletin kendisi sosyal bir yardım, sosyal bir proje olarak değerlendirdiği bir konu. Böyle bir şey olur mu? Dolayısıyla AKP’nin her icraatı dökülüyor. Şimdide yeni bir dökülme faciasıyla karşı karşıya kaldık. Genel Başkanımız Samsun’a doğru hareket etti. Şuan hem yerinde incelemeler yapacak, hem de ölen ailelere taziye ziyaretin bulunacak.


Erkan TAN- Canım orası Karadeniz, zaten çokça yağmur yağar. Oh size de gün doğdu, felaket olmuş tellallığını yapıyorsunuz diyorlar mı?


Nihad MATKAP- Mühendis odalarının verdiği bir rapor var. O tarihte dere yatağında bu inşaatı yapmayın demiş. Çok net söylemiş. Burada her an taşkınlar olabilir demiş. Buna rağmen yapmışlar. Demek ki, orada sadece günü kurtarmayı düşünmüşler. Oradaki insanların geleceğini düşünmemişler. Dolayısıyla bu sosyal bir katkı değil, bir felaket öyle bakmak lazım.


Erkan TAN- Erdoğan Bayraktar yok yanlışlık inşaat yaptığımız yerde demiş dün.


Nihad MATKAP- Şimdi zaten milletvekili arkadaşlarımız bir meclis soruşturma önergesi hazırladılar. Orada çıkar, gider incelenir. Demokrasinin güzelliği burada. AKP’nin kaçtığı demokrasi burada hayat verecek.


Erkan TAN- Doğal felaket kardeşim diyorlar.


Nihad MATKAP- Doğal mı, değil mi bütün bunları göreceğiz. Meclis araştırma komisyonu gidip yerinde incelemeler yapacak. Daha önce bu konuyla ilgili verilen raporları inceleyecek, yer seçiminin doğru olup olmadığını tespit edecek. Ondan sonra bunun hesabını verecekler. Böyle olmaz. Hani TOKİ’nin inşaatlarıyla övünen bir hükümet ve bu konuda epey mesafe aldılar.


Erkan TAN- Genellikle gazeteler hep bu yönüyle de görmüş zaten.


Nihad MATKAP- Evet. AKP’nin son dönemlerde gerçekten icraatları Türkiye’nin gerçekleriyle hiç örtüşmüyor. Çok ciddi bir dökülme sözkonusu. Onun için zaten Cumhuriyet Halk Partisinin kurultayı çok ilgi çekiyor.


Erkan TAN- Sabah gazetesinde doğanın öcü diyor. Siz öyle değil diyorsunuz ama.


Nihad MATKAP- Şimdi ben daha öncede söyledim.


Erkan TAN- Doğal felaket değil, AKP felaketi dediniz.


Nihad MATKAP- Rahmi Turan medya üstadımız geçen bir değerlendirme yapmış. Medyanın %95’i kontrol altında demiş. AKP ve AKP’lilerce kontrol altında. Erkan Tan %5’e giriyor kontrol altında olmayan.


Erkan TAN- Çok teşekkür ederim. İyimi kötümü bilemiyorum yani.


Nihad MATKAP- Ben teşekkür ederim.


Erkan TAN- Peki efendim sele teslim olduk. Canım sel oldu, şimdi hemen mesajlar gelmeye başlamış

AKP’lilerden. Kardeşim bu bir doğal felaket. Nedir yani Karadeniz’de her sene olur.


Nihad MATKAP- Efendim eğer derenin bitişiğinde yapmasalardı, dere kenarında bu inşaat yapılmasaydı bütün bunlar olmayacaktı. Niye başka evlere olmadı? Niye başka evlerde boğulma tehlikesi olmadı?


Erkan TAN- Mademki doğal felaket oradaki her yere aynı yağmur yağdı.


Nihad MATKAP- İlçenin her kesiminde mi oldu? Demek ki burada yer seçimi yanlış. Bu çok açık, seçik bir şey. Yani onun için bunu kabul etsinler, özgür dilesinler. İnat etmenin bir anlamı yok ki. Hata yapmışlar bunu çıkıp kabul etmeleri gerekiyor. En nihayet onlarda insan.


Erkan TAN- Sayın Kılıçdaroğlu Samsun’a doğru yola çıktı.


Nihad MATKAP- Yola çıktı. Yerinde incelemeler yapacak.


Erkan TAN- Peki dökülüyor dediniz. Yani sadece bu mu? Bu daha dün oldu. Siz her zaman diyorsunuz dökülüyor.

 
Nihad MATKAP- Şimdi son dönemlerde AKP’nin icraatları gerçekten AKP’ye oy veren seçmeni dahi ciddi tereddütlerle karşı karşıya bırakıyor.


Erkan TAN- Mesela?


Nihad MATKAP- Mesela, anımsayın bir İlker Başbuğ olayını alalım. Oradan başlayalım, yola çıkalım. İlker Başbuğ 40 yılını Türk ordusunda önemli görevlerde geçirerek harcayacak, ardından Genel Kurmay Başkanlığıyla ödüllendirilecek ve Türkiye’nin dış güvenliği ona teslim edilecek, gün aşırı Başbakanın en yakın çalışma arkadaşı olacak, emekli olduktan 17 ay sonrada Genel Kurmay Başkanlığı yaptığı sırada aynı zamanda devleti çökertmek için çete kurduğu iddiasıyla tutuklanacak. Mesela bu bir olay, bir vaka. Kim inanır yani meşruiyeti olmayan, inandırıcılığı olmayan bir nedenle gönderiyorsun. Niye gönderiyorsun? Olay bu.


Şimdi asıl olay şu; bugüne kadar bu konuyla ilgili yazılanlar, çizilenler, hani bir bürokrat tutuklanabilir, ifadeye çağrılabilir. Önemli olan bu değil. Önemli olan buradan yola çıkarak AKP’nin yapılanması. Bu gün yüzüne çıktı, bu çok tartışılıyor. Şimdi ben hep örgütlerden sorumlu biri olduğum için partinin örgütlerini incelerim, hem bizim partinin örgütleriyle meşgul olurum, hem diğer partilerin örgütlerini de incelerim, gözetlerim. Şimdi AKP’nin yapılanmasına dönük tartışma çıktı. Bizim Cumhuriyet Halk Partisini ilçelerde ilçe örgütü yönetir. İllerde il örgütü yönetir. Merkezde biz yönetiriz. Hepimizi de kurultay denetler. Ama AKP’yi kimin yönettiği belli değil. Asıl sorun o.


Erkan TAN- Nasıl yani?


Nihad MATKAP- AKP’yi acaba şuan ki ilçe örgütlerimi yönetiyor, il örgütlerimi yönetiyor? Yoksa görünmez güçler mi yönetiyor? Bir bağımlılığımı var? Şimdi zaten bunlar yazılıp çiziliyor. Efendim Fidan’ın tutuklanması, katkı veren, yasal karşılığı olmayan kimi inanç kuruluşlarının talebi üzerine olmuş diyor, onları memnun etmek için yapıyoruz diyor. Cemaat diye niteleniyor, tanımlanıyor. Böyle bir şey olur mu? AKP’nin görünmez yöneticileri var. Asıl sorun o.


Erkan TAN- Çok ağır konuştunuz.


Nihad MATKAP- Türkiye’nin dikkatini çekiyorum.


Erkan TAN- Mesela cemaat mi dediniz?


Nihad MATKAP- Evet. Bu konuya Türkiye’nin dikkatini çekiyorum. AKP’nin yapılanması bir incelenmeli. Türkiye hak etmiyor böyle bir yönetimi. A, B, C yasal karşılığı olmayan örgütleri tatmin etmek adına Türkiye Cumhuriyeti devletinin hükümeti kararlar alamaz. Asıl tartışmamız gereken konu bu. Bu çok önemli bir konu.
Bu arada yine önemli bir konu daha var.


Erkan TAN- Ama çok ağır konuştunuz. Şimdi basında yazılıp çizilmesi başka, CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihad Matkap’ın söylemesi başka. AKP’yi görünmez güçler yönetiyor.


Nihad MATKAP- Şimdi bunu görüyoruz. Şimdi bu dikkat edin bu en son mecliste tartışılan konular. Özel yetkili mahkemelerle ilgili sıkıntılar. Bu sıkıntıların parti kadrolarıyla örtüşmediği. Örneğin bir şey daha söyleyeyim.
Erkan TAN- İlker Başbuğ örneğini verdiniz. Dediniz ki…


Nihad MATKAP- Bir Hakan Fidan olayını yaşadık.


Erkan TAN- İlker Başbuğ’u yani cemaat mi istedi diye hukuki takibat başlattılar?


Nihad MATKAP- Dikkat ederseniz bu tür kuşkular yazılıyor, çiziliyor. Bunun böyle olmadığını ispat etme görevi AKP’lilere düşüyor. A, B, C örgütü destek veren, yasal karşılığı olmayan örgütlerin kimi taleplerini karşılamak için bazı AKP’lilerinde hoşlanmadığı eylemlerin yapıldığı artık yazılıyor, çiziliyor.


Erkan TAN- Hakan Fidan’ı örnek verdiniz. Bu da o…


Nihad MATKAP- Örneğin Hakan Fidan olayı çok önemli. İfadeye çağrılıyor, gönderilmiyor. Onun için özel bir yasa çıkarılıyor. Ama Genel Kurmay Başkanı için olay izleniyor birilerini tatmin etmek için. Veyahutta Ergenekon, Balyoz olayıyla da ilgili bu tür konular yazılıyor, çiziliyor. Eğer özel yetkili mahkemeler kaldırılırsa bu davaların düşeceği, seyrinin değişeceği konuşuluyor. Birilerinin bundan rahatsız olacağı konuşuluyor. Asıl dikkat çekmemiz gereken nokta bu. AKP parti midir, değil midir? AKP Türkiye Cumhuriyetini…


Erkan TAN- Çok ağır konuştunuz.


Nihad MATKAP- Efendim dikkat çekiyorum. Ben siyasetçiyim. Bu konulara dikkat çekiyorum.
Erkan TAN- Parti midir, değil midir?


Nihad MATKAP- Tabi. Bunu önce bir görmemiz gerekiyor. Sayın Başbakan, Sayın Recep Tayyip Erdoğan AKP’nin Genel Başkanı mıdır, Genel Koordinatör müdür? Bütün bunları konuşmamız gerekiyor. Bütün bunları Türkiye’nin bilmeye hakkı var. Çünkü gerçekten çok enteresan olaylar oluyor. Bakın Suriye olayı.


Erkan TAN- Bunları biz twit olarak da bizi takip eden onbinlerce insana atıyoruz. Başbakan Genel Başkan mıdır, Genel Koordinatör müdür dediniz. Doğru anladım değil mi?


Nihad MATKAP- Tabi. Suriye’yle yaşanan gerginlik. Yani Ankara’yla Şam arasında bir sorun yok ki. Washington’la Şam arasında bir sorun var.


Erkan TAN- Eyvah, eyvah, eyvah nereden çağırdık sizi Nihad bey. Bütün Türkiye’yi ayağa kaldıracak laflar. Ankara’yla Şam arasında sorun yok, Washington’la Şam arasında sorun var dediniz. Yazıyorlar bunu arkadaşlar.


Nihad MATKAP- Bizi ne ilgilendiriyor ki. Biz eğer Washington’la Şam arasında bir sorun varsa bizim görevimiz onları uzlaştırmak, onları barıştırmak. Bizim görevimiz Washington’un sıkıntılarıyla ilgili olarak Şam’a saldırmak değil ki.


Erkan TAN- Canım adam halkına zulüm yapıyor görmediniz mi öldürülmüş çocukları diyorlar.


Nihad MATKAP- Bir yıl önce Sayın Başbakan ve eşi, Sayın Esad ve eşinin o aile fotoğraflarının verildiği sırada Suriye’de aynı halk yaşamıyor muydu? Devlet yönetimimi değişti, halk mı değişti? O sorun 20 yıllık, 30 yıllık bir iç sorun. O zaman yok muydu? Dostluk barajının…


Erkan TAN- Ya siz mezhepçilik yapıyorsunuz. İşte Esad’da Alevi, sizde Alevi’siniz onun için Alevicilik yapıyorsunuz dedi AKP’liler.


Nihad MATKAP- O dedi de referans olarak bir siyasetçiye inançları referans almak yakışmaz. Siyasetçi demokrasiyi, insan haklarını, dünyadaki gelişmeleri yaşam standartlarını referans alıp siyaset yapar. Ama Esad’ın Utku Çakırözer’e verdiği mülakatta yaptığı ilginç bir değerlendirme var. İnanç temeli üzerinden hareket ediyor diyor Sayın Başbakan ve çalışma arkadaşları. Bu çok önemli.


Erkan TAN- Sayın Başbakan onu size diyordu.


Nihad MATKAP- İşte şimdi kendi referansı inançlar olduğu için bunu söylüyor. Öyle bir şey var mı? Bizim Genel Başkan savaş istemiyoruz diyor, barış istiyoruz diyor. 850 kilometrelik komşumuz. Hayat durdu. Hatay’da, Gaziantep’te, Kilis’te, Maraş’ta, Mardin’de…


Erkan TAN- Bir soruyum. Ey Hataylılar, Gaziantepliler, Kilisliler, Maraşlılar, CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihad Matkap diyor ki, hayat durdu. Doğru mu?


Nihad MATKAP- Tabi ekonomik…


Erkan TAN- Biraz abartmış olabilir misiniz?


Nihad MATKAP- Hayır hayır. Ekonomik hayat ciddi yara aldı. Nakliye sektörü, turizm sektörü, esnaf sanatkarda ciddi durgunluk oldu.


Erkan TAN- Bir daha söyleyin hangi iller?


Nihad MATKAP- Hatay, Kilis, Gaziantep, Maraş, Mardin, Adana, Mersin çok ciddi sorunlar var. Eskiden Hatay havaalanından günde 4 – 5 tane uçak kalkıyordu. Bu bire, ikiye düştü. Bunlar önemli. Bizim orada çıkarımız yok ki. Bizim eğer sorunumuz olsaydı yıllar önce olmalıydı. Dolayısıyla bağımlılık olayı çok önemli. Eğer o taraftan cemaatlere, bu taraftan Washington’a veya diğer batılı ülkelere bir bağımlılık hissederek Türkiye’yi yönetmeye kalkışırsanız dökülürsünüz. Bu kadar net.


Erkan TAN- Bir taraftan cemaatler, bir taraftan batılı ülkeler. AKP’nin dökülme sebebi bu öylemi size göre?
Nihad MATKAP- Dolayısıyla bu bağımsız olmanın ne denli önemli olduğu çıkıyor ortaya. Ben bunları söylemek istemezdim ama artık Türkiye’nin dikkatini çekmemiz gerekiyor. Türkiye’nin bunları bilmesi gerekiyor.


Erkan TAN- CHP hiç ibret almıyor. Doğal felaketi bile AKP’ye bağlamaları manevi hayattan ne kadar kopuk olduklarının bariz bir örneği demiş Murat Boçkun Samsun’daki olayla ilgili.


Nihad MATKAP- Şimdi Murat beye bir şey söyleyeceğim. Bakınız; şimdi eğitim sistemi. Toplumun bilincini şekillendiren sistem, model. Toplumun geleceğine yön veren bir sistem. Eğitim sistemi durduk yerde bir gece yarısı 5 milletvekilinin yasa teklifiyle değişir mi temel eğitim düzeni? Efendim A cemaati böyle istemiş. Böyle bir şey olur mu? Sen Türkiye’nin geleceğini riske edebilir misin? Onları memnun edeceğiz. Eğer Türkiye’nin temel eğitim düzeniyle ilgili bir sorun varsa bunu Türkiye’de paylaşırsın, ilgili uzmanlar, bu konudaki akademisyenler bu konuyu 3 – 5 ay tartışır. Konuyu Türkiye’ye mal edersin. Toplumsal mutabakat ararsın. Seçime giderken alır bunu seçim bildirgene koyarsın. Eğer yetki aldıysan hükümet programına alırsın, mecliste tartışırsın, ona göre bu önerileri taşırsın. Aniden gece yarısı 5 tane milletvekilinin teklifiyle…


Erkan TAN- Yani bunları yapsaydı da yine geçirirdi sayısal olarak.


Nihad MATKAP- Geçirirdi ama yani bunu en azından çıkar ey seçmen bana oy verirseniz bu seçim döneminde ben Türkiye’nin eğitim düzenini değiştireceğim dersin. Çıkar dersinki ey seçmen bana oy verirsen ben Türkiye’nin idari ve siyasi yapısını değiştireceğim. Türkiye’yi başkanlık modeline geçireceğim dersin ondan sonra gel tartış. Türkiye 17. büyük ekonomiye sahip bir ülke. Türkiye sıradan bir ülke değil ki. O nedenle Türkiye’yi yönetmekte bazı sorumlulukları, bazı ciddiyeti gerektirir.


Erkan TAN- Ama Murat Boçkun Samsun’la ilgili eleştirileriniz için bunu söyledi.


Nihad MATKAP- Ben hepsini oraya bağlamaya getiriyorum.


Erkan TAN- Televizyonlarını yeni açmış olabilirler. Samsun’la ilgili temel eleştiriyi doğal afet idiyse niye her yer yıkılmadı diyorsunuz öylemi?


Nihad MATKAP- Ben onu söylüyorum. Niye her tarafı yıkılmadı da o dere kenarındaki, dere yatağında kurulan o binalar çöktü? Kaldı ki TOKİ kurmuş orayı. Hani bir müteahhit karlılık amacıyla yanlış yer seçimi yapmış olabilir, ruhsat verirken hata olabilir. Şimdi o ruhsatı verenler sorgulanacak. O ruhsatı isteyenlerde sorgulanacak.


Erkan TAN- Kadriye Doru, gel de bunu AKP’li yandaşlara anlat. Kadermiş deyip geçirtiyorlar bunları diyor Kadriye Doru.


Nihad MATKAP- Hayır şimdi en çok Sayın Başbakanın en çok öğündüğü konulardan biri duble yollar, biride TOKİ’nin yaptığı inşaatlar. Bakınız Ankara’dan Pozantı’ya kadar gidin bu yollar yapılalı yaklaşık 9 – 10 sene oldu. 30 defa tadilat gördü halen çökmüş. Bizim dönemde otoyollar yapıldı. Otoyol projeleri vardı. Bu yapılan masraflarla iki defa otoyollar yapılabilirdi. Yani günü kurtarmak adına yapılan politikaların, uygulamaların Türkiye’yi bir faydası yok.


Erkan TAN- Görünmez güçler derken kimi kastediyor kardeş. Cinler mi, periler mi anlayamadık. Alparslan Aytemiz bu mesajı gönderen. Söylediniz ama belki seyretmemiş olabilir.


Nihad MATKAP- Yani yasal karşılığı olmayan inanç örgütleri veyahutta farklı örgütler. Bütün bunlar artık o basında tartışılıyor, konuşuluyor ve bunlara yanıtta verilmiyor. Onları tatmine dönük kimi faaliyetleri de yaşıyoruz. Türkiye’nin bunları bilmesi gerekiyor artık. Türkiye’nin AKP’nin yapılanmasını incelemesi gerekiyor. AKP’ye yön veren yöneticileri tanıması gerekiyor. Çünkü diğer partilerden farklı bir yapılanma sözkonusu. Bunu temel eğitim düzeninin ani, emrivaki bir şekilde değiştirilmesiyle görüyoruz. Bunu Hakan Fidan olayında görüyoruz. Bunu İlker Başbuğ olayında görüyoruz.


Erkan TAN- Canım İlker Başbuğ Genel Kurmay Başkanı oldu diye suç işleme özgürlüğümü var kardeşim demiş bir seyircimiz.


Nihad MATKAP- 19 Mayıs Atatürk ve devrimlerini anma bayramını eğer siz küçümserseniz, eğer onu Atatürk ve devrimlerini unutturma gününe dönüştürürseniz, eğer Cumhurbaşkanlığı düzeyindeki kutlamayı bakan düzeyine indirirseniz, eğer illerde vali düzeyindeki kutlamayı il müdürü düzeyine indirirseniz size oy verenlerde sorgular. Bu kadar kolay değil bu değişimleri yapmak. Bu kadar Türkiye’nin değerleriyle oynamak.


Erkan TAN- Siz şimdi Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ’u örneğini verdiniz ya Nihat bey, insanların buna itirazı var. Ama siz bir mukayese yaparak verdiniz. Hakan Fidan’la mukayese yaparak verdiniz. Belki anlamamışlardır bir daha verir misiniz? Yani Genel Kurmay Başkanı oldu diye darbe filan yapma, planlama, bunlara ortam hazırlama hakkı doğar mı? Diye sormuşlar.


Nihad MATKAP- Şimdi şu olabilir. Hepimiz herhangi bir iddiayla ilgili ifade için çağırılabiliriz, tutuklanabiliriz. Yani biri için ayrıcalıklı davranamazsınız. Aynı görevleri, hatta daha da önemli görev yapan bir insanı tutuklamadan da yargılayabilirsiniz. Niye tutukluyorsunuz? İntikam peşinde misiniz? Geçmişte sorun mu yaşadınız? O tutukladığınız insan Genel Kurmay Başkanlığınızı yapmış ve Başbakanın en yakın çalışma arkadaşlarından biri olmuş. Türkiye’nin dış güvenliğini ona teslim etmişsiniz. Türkiye’nin 700 bin kişilik ordusunu yönetmeyi ona teslim etmişsiniz. Bu kadar mı kolay? Nereye gidecek? Şimdi eğer o insanı böyle bir olaya maruz bırakırsanız onun çalışma arkadaşlarının morali bozulur, dengeler bozulur Türkiye’de. Ondan sonra kimse sorumluluk almak istemez.


Erkan TAN- Ve ilave ettiniz. Hakan Fidan’ı niye o zaman?


Nihad MATKAP- Peki Hakan Fidan’ı niye koruyorsun, niye onun için özel yasa çıkarıyorsun? Dolayısıyla eğer bütün kamu çalışanlarının, kamu görevlilerinin ifade vermesi gerekiyorsa bunlar arasında da bir eşitlik yapmalısınız. O zaman kimse bundan rahatsızlık duymaz.


Erkan TAN- Deyip sormuştunuz.


Nihad MATKAP- Tabi. O nedenle bu örneği verdim. Yani mesela geçmiş bir olayı daha anlatayım. Liyakat çok önemli. Eğer kadro kurarken asıl referans almamız gereken konu liyakattır. Eğer siz o kişinin muhafazakar yaşama sahip olup olmadığını veya muhafazakar yaşam içinde olup olmadığını referans alıp kadrolarınıza katarsanız büyük hatalar olur. En son yaşadığımız Dağlıca olayı var Erkan bey. Sizde bu konulara çok duyarlısınız. 8 askerimizi şehit verdik bu olayda. Şimdi bu ülkenin istihbarat birimleri ne iş yapar? Veyahutta Kuzey Irak’la Irak’ın güneyiyle, kuzeyiyle çok iyi ilişkilerimiz var Barzani, Talabani. Yardımlaşma, dayanışma içerisindeyiz. Onların istihbaratı ne iş yapar? Veyahutta uçan kuşun bile istihbaratını yapan bir Washington yönetimi sizin en yakın partneriniz. Onun hatırına Türkiye’yi yakacaksınız neredeyse güney illerini. Onlar niye size istihbarat vermez? Sayın Obama’yla Sayın Başbakanın arkadaşlıkları göz yaşartıcı. İkide bir verdikleri poz, ayak üstüne ayak atmalar, birbirini sarmalar. O dayanışmayı ne yapacaksın? Sadece görüntümü o? Dolayısıyla eğer ufak bir istihbarat gelmiş olsaydı o askerlerimiz şehit olmayacaktı. Elini, kolunu sallaya sallaya 300 militan gelip vurmayacaktı. Bütün bunlar önemli. Devlet yönetiminin aksayan yanlarıyla ilgili konular bunlar.


Erkan TAN- Devlet yönetimi aksıyor diyorsunuz.


Nihad MATKAP- Aksıyor evet. Neden aksıyor? Söyledim aksama nedenlerini. AKP’nin yapılanmasına dönük dikkat çekiyorum, kadrolaşmasına dönük bir dikkat çekiyorum. Dolayısıyla çağdaş kurallar, liyakat, gerçek parti anlayışı. Onun için AKP’nin biran evvel karar vermesi gerekiyor.


Erkan TAN- Yani gerçek parti olsun diyorsunuz. Parti değil mi? İddianızın gerekçesini bir daha anlatır mısınız? Neden gerçek parti değil?


Nihad MATKAP- İşte diyorum ki, görünmez güçlerin etkileri aşırı görülüyor, hissediliyor artık. Eğitim düzenindeki değişimlerden yola çıkarak bunu anlatıyorum. Farklı yaklaşımları söylüyorum. Suriye konusunu anlatıyorum.
Erkan TAN- Türkiye’mize saldıran teröristleri besleyen Suriye değil mi? Matkap’a sor bakalım şimdi mi dostları oldu Suriye Başkanı?


Nihad MATKAP- Hayır. Sayın Başbakana sorsun o soruyu. Dostluk barajının temelini atan Sayın Başbakandı. Vizeleri kaldırmakla övünen Sayın Başbakandı. Aile fotoğrafı veren Sayın Başbakandı ve buna güvenerek bütün Türkiye’deki varlığını Suriye’de yatırıma dönüştüren ondan alınan cesaretti. Birçok insanımız Hatay’da, Mersin’de, Adana’da gidip Suriye’de yatırım yaptı. Varlığını oraya koydu. Şuan ilişkiler bitti. Birçok yuva dağıldı, birçok ev yıkıldı. Bütün bunlar önemli şeyler. Sorumluluk gerektiren şeyler. Bir anlık alkış almak için, bir an şöhret olmak için böyle işler yapılmaz ki.


Erkan TAN- Fırıldak gibi fırıl fırıl dönerek sadece iktidarı karalamak için hem Esad savunucusu olmak hem uçak krizinde vur demek. Yazık. Ömer Faruk Gunca bu mesajı göndermiş.


Nihad MATKAP- Kesinlikle böyle düşünmüyorum. Sadece doğru politikalar adına dikkat çekiyorum.


Erkan TAN- Adamlar binlerce konut yaptı hiç mi hata olmayacak? O zaman yolda kaza yaparım diye arabaya da binmeyelim. Ramazan Yılmaz, Samsun’daki olay için söylüyor.


Nihad MATKAP- Ramazan bey, hata yapılabilir ama çıkıp özür dilenir, hata yaptık denir. Onun telafisi yoluna gidilir. Ben bir şey demiyorum. Hata yapılmaz demiyorum. İnsanoğlu hata yapabilir. Kesinlikle eleştirmek adına değil, doğruları aramak adına bu değerlendirmeyi yapıyorum.


Erkan TAN- Allah’ın takdiri ilahisini de AKP’ye bağlamak sırf muhalefet yapacağız derken milleti CHP’den daha çok soğutuyor.


Nihad MATKAP- Şöyle söyleyelim. Yarın konu araştırılacak. Meclis düzeyinde araştırılacak. Teknik düzeyde araştırılacak ve konu ortaya çıkacak.


Erkan TAN- Ama sizin onunla ilgili biraz önceki sözünüz daha güzeldi şimdiki sözünüzden. Mademki takdiri ilahi niye bütün Samsun yıkılmadı?


Nihad MATKAP- Ben onu söyledim. Niye bütün ilçenin evlerinde benzer şeyler olmadı diyorum. O mantıkla gidiyorum. Eğer takdiri ilahi, kader dersek zaten insanlar yoksul kalmaya devam eder. Siz oturun, size göndereceğimiz sadakayla karnınızı doyurun deriz. Asıl sıkıntı bu. Yönetimler farklı, referanslar farklı olabilmeli Erkan bey.


Erkan TAN- Ama işte CHP’lilerin bazıları da size kızıyor ulusalcıları temizlemişsiniz CHP’den. Şahin Mengü dedi ki, Apo’ya ev hapsi istiyor yeni CHP. Bu mu yeni CHP? Ey CHP’liler memnun musunuz dedi. Bir kere o Apo’ya ev hapsi meselesini bir açın isterseniz. Sayın Genel Başkanınız Kılıçdaroğlu böyle bir şey dedi mi ki?


Nihad MATKAP- Hayır şöyle; Genel Başkanımız Türkiye’nin iç barışı adına, annelerin ağlamaması adına atılacak her adımda katkı sunmak istiyor. Bu konuyu bir iç politika malzemesi yapmak istemiyor. Çünkü Genel Başkanımız ne zaman bir şehidimiz olsa evine gidiyor, ailesiyle konuşuyor ve yolda onu her çeviren artık bu olayın bitmesini istiyor, anneler ağlamasın diyor, ocaklar sönmesin diyor. Şimdi eğer siyaset yapacaksanız bu sorunu izleyerek siyaset yapamazsınız. Olayın üstüne gideceksiniz. Efendim işte Kandil’i bombalayalım. Bombalıyorsunuz 20 – 30 senedir. Bu işten bir şey çıkmıyor. Dolayısıyla bu olayın üstüne aktif gitmek gerekiyor. Bu konuyu konuşalım diyor bizim Genel Başkanımız. Bu konuyu tartışalım. Bu olayın daha da üzerimize gelmesini beklemeyelim. Müdahale edelim diyor. Siyasetin görevi sorun çözmek, sorunu izlemek değil ki. Konu o.


Dolayısıyla sanıyorum gazetecilerle yaptığı bir sohbet sırasında Sayın Arınç’ın böyle bir ifadesi vardı. Bununla ilgili siz ne düşünürsünüz falan. Kendisinin bir önerisi falan şeklinde konuşulmadı bu. Sayın Arınç’ın söylemine istinaden bir düşüncesi soruldu. Düşünebilir, bakılabilir gibi bir şeyler söyledi. Yoksa kendisinin böyle bir önerisi olmadı. Kesinlikle. Şimdi dolayısıyla burada şu fark var. Ayrıca bir şey söyleyeyim. Cumhuriyet Halk Partisinde birlik, beraberlik, bütünlük bütünüyle sağlanmış durumda. Cumhuriyet Halk Partisi solun bütün renklerini içinde barından bir parti. Veyahutta sol rengin bütün tonlarını içinde barındıran bir parti. Cumhuriyet Halk Partisinde herhangi bir dışlayıcı tavır yok, ötekileştirme yok. Tam tersine son 1 yılda yapılanlarla birlikte Cumhuriyet Halk Partisi tamamen birlik, beraberlik ve bütünlük içinde gidiyor.


Erkan TAN- Öyle değil ulusalcıları atmışsınız diyorlar.


Nihad MATKAP- Kesinlikle ulusalcıda, böyle tanımlanan arkadaşlarda bütün çağdaş Türkiye’den yana olan arkadaşlarımız böyle bir ayrım yok Cumhuriyet Halk Partisinde. Bunun altını çizmek isterim. Kesinlikle.
Erkan TAN- Efendim hafta arası kurultay mı olur kardeşim diyorlar.


Nihad MATKAP- Şöyle; şimdi aslında hafta sonu yapmak istedik. Avrupa hentbol yarışmaları vardı kapalı spor salonunda Arena’da.


Erkan TAN- En büyük olan, en gösterişli olan ora.


Nihad MATKAP- Evet. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi iktidara talip bir parti. Güzel bir kurultay yapmak istiyor. Cumartesi – Pazar onun için tutamadık. Ayrıca önümüzdeki haftaya bırakabilirdik. 17 – 18’inden sonra gelen hafta sonuna bırakabilirdik. Araya Ramazan giriyor. o nedenle hafta içine aldık. Kaldı ki, ben Avrupa örneklerini inceledim. Avrupa’daki partiler hep hafta içinde yapıyor. Hafta sonu tatilinden feragat etmiyor. Onun için buda bir ilk olsun.


Erkan TAN- Ve efendim şuanda önemli günlerden geçiyoruz CHP’nin kurultay yapmasının zamanı mı? Böyle bir soruda var.


Nihad MATKAP- Yasal olarak yapmak zorundayız zaten.


Erkan TAN- Doğru her siyasi parti böyle bir şey yapmak zorunda.


Nihad MATKAP- Tabi. Her 2 yılda bir yapmak zorunda, yenilenmek zorunda. Kendini gözden geçirmek zorunda.
Erkan TAN- Sor bakalım Sayın Nihad Matkap’a 10 yılda muhalefete her türlü oyunu arttıramıyor. Burada ciddi bir strateji, iletişim ve yönetim sorunu yok mu? Kemal Abdullahoğlu Ataköy İstanbul’dan.


Nihad MATKAP- Cumhuriyet Halk Partisi bütün bunları 1 yıldır tartışıyor. Kurultay takvimimiz 1 Kasım’da başladı. Cumhuriyet Halk Partisi bununla ilgili strateji değişikliği de yaptı. Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu güçlükleri, zorlukları gördü. Şuan bir sol parti olarak örgütlenmenin stratejisini değiştirdi. Şimdi sol partilerde motor güç örgütlerdir. Örgüt deyince sadece parti yönetimleri olarak anlaşılmaması gerekiyor. Üyesinden seçilmişine kadar yöneticisine kadar olan tüm kadroya biz örgüt diyoruz. Şimdi eğer örgüt moralliyse, örgüt yetki ve sorumluluk arasında dengeyi bulabilmişse o zaman Cumhuriyet Halk Partisinin önünü kimse tutamaz. Bu konuda kimi aksamalar vardı. Bu geride bıraktığımız aylarda bunları reforme ettik, bunları düzelttik önemli ölçüde.


Erkan TAN- Ben bugüne kadar şunu anladım Nihat bey. Yani yeni gelen yönetim kendi adamlarını delege yaptı. Bütün siyasi partilerde böyle oluyor.


Nihad MATKAP- Cumhuriyet Halk Partisinden hiçbir kopma oldu mu? Tam tersine Sayın Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığından sonra üye sayımız 750 binden 1 milyona ulaştı. 1 milyonu da geçtik. Ayrıca geçmişte Cumhuriyet Halk Partisinden ayrılıp farklı partilere, aynı benzer, aynı renkteki partilere katılan veyahutta siyasete uzaktan bakan, siyasete sempatiyle bakmayan bir çok insan şuan Cumhuriyet Halk Partisinde ve ciddi bir kaynaşmada oldu. Ben dünkü basın toplantımda da söyledim.


Erkan TAN- Kürt ve Alevi partisi yapmışsınız partiyi diyorlar.


Nihad MATKAP- Şimdi tabi bu Mustafa Kemal Atatürk’ün vatandaşlık tanımından kopuk olanlar böyle diyebilir. Mustafa Kemal’in vatandaşlık tanımında veyahutta Cumhuriyet Halk Partisinin üyelik kriterlerinde inançlara, etnik yapılara hiçbir zaman yer verilmedi. Hiçbir zaman bunlar bir yer tutmadı.


Erkan TAN- Peki AKP değildir diyorsunuz, memleketi iyi yönetmiyor diyorsunuz. Ama beraber bir anayasa yaparsanız CHP’ye verdiğim oyu helal etmem. Akil adam projesi filan diye de gereksiz çıkışlar yapıyorsunuz. Hamza Pınar Ürgüp’ten bu mesajı göndermiş.


Nihad MATKAP- Şöyle; Hamza beye şunu söyleyeyim. Bizim bu konudaki angajmanlarımız belli. Demokrasi, insan hakları, bağımsız yargı, eşitlik, özgürlük temelinde bir anayasa. Bizim anlayışımızı bu konuda paylaşmışız kamuoyuyla. Bu çerçevede masadayız. Masada olmayarak yanlış yazılacak bir anayasa metnini mi izleyeceğiz. Tabi ki, işin içinde olacağız. Devleti kuran bir partiyiz.


Erkan TAN- Peki akil adamlarla ilgili eleştiri?


Nihad MATKAP- Akil adamlar konusu şu; şimdi adı farklı olabilir. Genel Başkanımız birkaç kez açıkladı. Bu sorunu çözmeliyiz. Bu sorunu izleyerek vakit geçirmemeliyiz. Artık bu ocaklar sönmemeli, anneler ağlamamalı. Bu konunun üzerine gitmeliyiz. Bu konunun üzerimize gelmesini beklememeliyiz eğer bir siyasal partiysek.
Erkan TAN- Tavrınızın felsefesi bu öylemi yani?


Nihad MATKAP- Evet bu nedenle. 10 yıldır AKP bu işi beceremedi. Onlarda kabullendi yapamıyoruz diyorlar. O zaman konuyu bir meclis sorunu haline dönüştürelim istedik. AKP’yi bu konuda suçlamak, buradan siyaseten nemalanmak arayışında değilim. Ama 10 yıldır tek başına iktidar. Birkaç deneme yaptı. Müzakere yöntemini denedi olmadı, güvenlik politikalarına şimdi yeniden döndü olmadı. Şimdi daha da isteyemeyiz. Biz bir siyasal partiyiz. Biz devleti kuran bir partiyiz. Bunu seyredelim. AKP daha da yıpransın. Şöylede bir anlayışımız var bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak. Genel Başkanımızın özellikle bu anlayışını herkes beğeniyor. Efendim yıpransın AKP’liler sonra sıra bize gelsin. Sıra gelmesin. Sen eğer doğru çözüm önerilerini koyarsan halkın yaşam standardında neyi değiştireceğini aktarırsan halk sana sarılır, oy verir. Ben buna inanıyorum.


Fakat şimdi sıkıntımız şu; çok güzel bir ileti okudum Erkan bey. Şimdi bizim o biraz önce söyledim ya halka gerçekleri anlatmak gibi bir kamusal görevimiz var. Özellikle medyanın. Şimdi Napolyon yeniden dirilmiş…


Erkan TAN- Fıkra bu tabi herhalde.


Nihad MATKAP- Neyse ileti. Yeniden dirilmiş, hemen Obama onu akşam yemeğine çağırmış. Akşam yemeğinde Napolyon demiş ki, sizdeki ordu bende olsaydı Waterloo savaşını kaybetmezdim demiş. Tabi Putin’de bir yemek vermiş Napolyon’a. O da demiş ki, KGB gibi bir polis örgütü bende olsaydı o  tarihte Waterloo savaşını kaybetmezdim. Biliyorsunuz en son savaşı, onu bitiren bir savaştı Waterloo savaşı. Sayın Başbakanımızda onu akşam yemeğine davet etmiş. Demiş ki, mösyö Erdoğan sizi çok kıskanıyorum. Sizdeki mükemmel basın bende olsaydı benim Waterloo savaşını kaybettiğimi kimse hissetmezdi, duymazdı demiş.


Şimdi Türkiye’nin de böyle bir sorunu var.


Erkan TAN- Böyle bir mesajda ben okuyum. Sayın Matkap’a sorun nüfusun %18’i yoksulluk sınırının altında. 3 milyon vatandaş günde 2 doların altında gelirle yaşıyor. Bu nasıl büyüme, nasıl sosyal adalet, nasıl memleketi iyi yönetiyorlarmış demiş. Sizi destekleyen bir mesaj aslında.


Nihad MATKAP- Şimdi muhtarlarımız 300 lira maaş alıyor. Sosyal güvenlik primini yatırmaya kalkarsa 400 – 500. Neyle geçinecek? Sen ona köyü teslim ediyorsun. Şimdi bütün bunlar hiç konuşulmuyor Türkiye’de. Başka şeylerle meşgulüz. İntibak yasasıyla ilgili düzenleme yapıldı.


Erkan TAN- Siz seçimden önce dediniz.


Nihad MATKAP- Biz daha güçlüsünü yapacaktık. Aslında kısmi yapıldı. Ama buna rağmen bundan yararlanacak emekliler mutlu. Fakat 1 Ocak 2013’te başlayacaklar ödemeleri yapmaya. Şimdi emekliler haklı olarak diyor ki, acaba birkaçımızın vefatını mı bekliyorlar da o tarihe bıraktılar. Böylede bir sıkıntı var.


Erkan TAN- Yani hem tam yapamadılar, hem zamanında yapamıyorlar. Yaptıklarını da zamanında yapamıyorlar öylemi? Ama sizinle dalga geçmişlerdi. Ya bunlar atıyorlar kafadan, kaynak yok uyduruyor Kemal bey filan demişlerdi seçim esnasında.


Nihad MATKAP- Bedelli askerlik içinde bunu söylediler. Yani Cumhuriyet Halk Partisi iktidarda değil ama iktidara da yön vermeye devam ediyor. 41 tane söz vardı biliyorsunuz seçimlere giderken. Halen onlar güncel.


Erkan TAN- Öyle mesajlar vardı. Canım sen kendi planlarından bahset var mı CHP’nin memleket meseleleriyle ilgili önerileri.


Nihad MATKAP- Efendim olur mu? Roller değişti. Şuan Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı Türkiye’nin en yakıcı sorunu olan terör sorununu çözmek için yola çıktı. Şimdi yakın tarihte işsizlikle ilgili Türkiye’nin dikkatini çekeceğiz. İşsizlik nasıl çözülür? Türkiye’nin en yakıcı ikinci temel sorunu. Cumhuriyet Halk Partisi hiçbir zaman geri durmadı ki bu konulardan. Önemli bir şey söyledim biraz önce. Biz rakibimizin hata yaparak sıranın bize gelmesini beklemiyoruz. Türkiye’yi daha iyi nasıl yöneteceğimizin projelerini koyarak Türkiye’den yetki istiyoruz.
Erkan TAN- Bu hükümetin dış politikası Gaziantep’i bitirdi. Antepfıstığı 12’ten 8 liraya düştü. Nihad Matkap çok haklı. Aha da adımı yazıyorum Kamber Gürbüz demiş.


Nihad MATKAP- Sağolsun Kamber bey.


Erkan TAN- İddianızı bir daha yenileyin. Televizyonlarını yeni açanlar olabilir de Nihad bey. Rica etsem bir daha söyler misiniz iddianızı. Bazı iller bitti dediniz ya.


Nihad MATKAP- Tabi. Şimdi bu sınır kapandı, oraya yığınak yapıldı. Geçmişte turistlerin dolaştığı yerde şuanda mülteciler var. Ve orada da ciddi bir sosyal sorunlar oldu şuan. Kimse gelmiyor, kimse gitmiyor. Çok canlı bir ticaret hayatı vardı.


Erkan TAN- Hangi iller bitti?


Nihad MATKAP- İşte söylüyorum. Başta Hatay, Kilis, Gaziantep, Mardin, Şanlıurfa, Adana, Mersin bütün bu bölgeler bundan etkilendi. Ankara bile etkilenmiştir. Şimdi bu Sayın Başbakanın vermiş olduğu bu aile fotoğrafı bir çok insanı yüreklendirdi. Ona göre yatırımlar yapıldı bölgelerde. Yani bu ilişkilerin güçlenmesi nedeniyle farklı yatırımlar yapıldı, ona göre şekillenmeler oldu. Şimdi bütün bunlar tersine döndü. Gerçekten bölgede ciddi bir sorun var. Eğer bu sorun biraz önce söylediğim gibi Şam’la Ankara arasındaki bir sorunun gereği olsaydı biz ulusalcıyız. Kimse bizimle ulusalcılık konusunda yarışamaz ki. O nedenle orada her şey dururdu.
Erkan TAN- Neyle ney arasında peki?


Nihad MATKAP- İşte söyledim ya bu sorun yeni açmışlara bu sorun Washington’la Şam arasındaki bir sorun. Biz niye öne sıçrıyoruz ki o konuda? Bizim görevimiz onların sorunu halletmek için arabuluculuk yapmak. Onları uzlaştırmak. Washington’un veya diğer batılı ülkelerin Ortadoğu petrollerini kontrol etmek için arayışlarının biz militanımı olmalıyız?


Erkan TAN- Zulüm yapmıyor mu halkına?


Nihad MATKAP- Efendim zulüm yapan birçok Ortadoğu ülkesi var. Şimdi mi aklına geldi o dostluk anlaşmalarını yaparken yok muydu onlar? O iç sorun yok muydu? Türkiye’nin iç sorunu yok mu? O iç sorun egemen bir devlet kendi içinde çözsün. Niye daha önce yok muydu? 20 – 30 yıllık bir sorun var.


Erkan TAN- Suriye’de?


Nihad MATKAP- Her yerde var. Muhalifler var, muhafıklar var. Bunlar var. Şimdi eğer demokrasiyi getireceğim diyorsanız diğer ülkelere demokrasi konusunda bir katkımı sundunuz? Bütün bunları sorgulamalıyız.
Erkan TAN- Niye Baas rejimini destekliyorsun kardeşim. Git o zaman Suriye’de siyaset yap. Böyle konuştuğunuzda böyle diyorlar.


Nihad MATKAP- Hiç desteklemiyoruz. Ne Baas rejimini destekliyoruz. Sadece barışı istiyoruz. Sadece savaş olmasın istiyoruz. Savaşın dışında kalmak istiyoruz. Çünkü eğer bu savaş olursa o bölgede 200 yıllık, 300 yıllık bir düşmanlık tohumları atılacak. Washington’a bir şey olmayacak. O nedenle Cumhuriyet Halk Partisi olarak sadece barışa çalışıyoruz.


Erkan TAN- Bir mesaj var hemen onu da sizinle paylaşmak istiyorum. Son zamanlarda Halk Partili yöneticiler arasında en akıllı değerlendirmeleri yapanlardan birisiniz Sayın Matkap tebrik ediyorum. Söylediklerinizin çoğuna katılıyorum demiş. Tabi bir marj bırakmış gene. Çoğuna katılmış söylediklerinizin.


Nihad MATKAP- Olabilir tabi. Teşekkür ederim.


Erkan TAN- Demiş ki bir seyircimiz. Objektif yaklaşmayan bir ana muhalefet var. Sadece yaygara. Halk her şeyi görüyor. Ama CHP’de gözler maneviyatta. Ama gerçekte kör. Rahşan Önal Ankara’dan bu mesajı göndermiş.
Nihad MATKAP- Ben her değerlendirmeyi anlayışla karşılıyorum. Fakat çok dikkatli değerlendirme yapmaya çalışıyorum.


Erkan TAN- CHP iktidar olabileceğine inanıyor mu? Veysel Gül. Kendisi inanıyor mu sor bakıyım Nihad beye demiş. Ne dersiniz?


Nihad MATKAP- İnanıyorum. Çünkü şunu söyleyeyim, Cumhuriyet Halk Partisi işte kurultayı hiç konuşamadık. Cumhuriyet Halk Partisi ilk defa huzurlu, coşkulu, moralli gidiyor kurultayına. İç sorunlarını, iç tartışmalarını geride bırakarak gidiyor. Cumhuriyet Halk Partisinin örgütü, üyeleri bütünüyle ilk defa belki de Genel Başkan etrafında birlik beraberlik içinde kenetlenmiş bir durumda. O nedenle artık sadece Türkiye’yi düşünüyoruz. İç sorunumuz kalmadı.


Erkan TAN- İllerde yaptık, meseleleri çözdük dediniz.


Nihad MATKAP- İllerde yaptık il kongrelerimizi. Ciddi bir kaynaşma oldu. Ayrıca bir şey daha söyleyeyim. Cumhuriyet Halk Partisinde geçmiş dönemlerde iç tartışmaların en temel nedenlerinden biri aday belirleme konuları. Genel Merkez yönetimi tarafından aday belirleme konularına ciddi tepkiler var. Bu konu önümüzdeki dönem yaşanmayacak. Ağırlıklı olarak iller kendi yöneticilerini kendileri belirleyecek. O konunun da altyapısını hazırladık. 400 bine yakın üyemizin adresini güncelledik. Adrese dayalı sisteme geçtik. Önseçim yapacaksak her ilçede oturanların CD’si hazır.


Erkan TAN- Öyle naylon, yalan, yok, onun adamı, bunun adamı, kendi akrabalarını üye yapmış bunlar olmayacak.
Nihad MATKAP- Adrese dayalı üyelik sistemine geçtik. Hemen onları verebiliriz ve o üyeler karar noktasına gelecek kimi istiyorlarsa, kimi belediye başkanı istiyorsa, kimi il genel meclisi üyesi istiyorsa, kimi milletvekili istiyorsa buna kendi karar verecek ağırlıklı olarak. İşte Genel Merkez yöneticiyle yakınlık, uzaklık ilişkileri hiçbir zaman bu konuda kriter olmayacak. Ayrıca biz bu dönem aday yoklama sistemiyle ilgili önseçim delegelerini de seçtik ve bunları da şuan bilgisayar ortamında kayıt altına aldık.


Erkan TAN- Canım Parti Meclisi üyeleri birbirlerine girmişler yeniden seçilmek için, görev almak için. Gerçi bu kötü bir şey değil de yani. Yani seçilmek istiyor millet yani öylemi? Parti yönetimine girmek.
Nihad MATKAP- Cumhuriyet Halk Partisinde görev almak çok onurlu bir konu. Tabi ki, yani ayrıca Cumhuriyet Halk Partisine…


Erkan TAN- Böyle takdim eden bazı gazeteler var.


Nihad MATKAP- Çok güçlü kadroları var. Yani hakikaten yani bu konuda görev yapmak isteyen arkadaşların olması doğal. Ciddi bir heyecan var, ciddi bir talep var.


Erkan TAN- Bunu takdim ediş şekillerine ne diyorsunuz? Hani yani bu talebi yani tabi ki kurultayda seçilip de yönetime girme talebini sanki bir karışıklık veya işte birbirine düşmüş bunlar, koltuk kavgası yapıyorlar filan gibi takdim edenler var. Ne diyorsunuz?


Nihad MATKAP- Buna hiç katılmıyorum tabi. Bunu bir heyecan olarak görüyorum, bir coşku olarak, hizmet aşkı olarak görüyorum.


Erkan TAN- Diğer partiler bunu tamamen unuttuğu için tabi sizinki garip geliyor olabilir. Bu da benden bir yorum.
Nihad MATKAP- Bizde rekabet var. Bizim il kongrelerinde hemen hemen hepsinde 2 veya 3 aday yarıştı. Ve hiçbiri icazet alıp yarışmadı. O bölgenin gerçekleri bunlardı ve dostça ayrıldılar.


Erkan TAN- Bunu da şöyle takdim ettiler. Ya ilçe kongrelerinde bile kavga dövüş çıkıyor, sandalyeler havaya uçuyor. Biz ama AKP stadyumlarda onbinlerce insanla yaptık diyorlar.


Nihad MATKAP- O kongre yapmıyor onlar. Onlar gösteri yapıyor. Biz kongre yapıyoruz. Kongrelerde o 2 yılın değerlendirmesi, muhasebesi yapılır. Partinin tüzüğü tartışılır, partinin programı tartışılır. O 2 yıllık icraatlar tartışılır. Hesap durumları görüşülür. Ve karar tasarıları hazırlanır kurultay için. Bir nevi akademik çalışmadır kongreler. Sadece Genel Başkanların deşarj olma alanı değil ki. Onun için biz kongre yapıyoruz. Biz gösteri yapmıyoruz. Onun için zaman zaman basına yansıyan şu kadar kişi geldi, şu kadar az kişi oldu. Bunların hiçbirine katılmak mümkün değil. Önemli olan orada ne konuşulduğunu yakalayabilmek. O kongreye katkı verebilmek. Çünkü Türkiye konuşuluyor orada.


Erkan TAN- Evet ama AKP’nin düzenlediği o dev şeyler öyle böyle sizinkiyle mukayese edildiğinde sizinki biraz böyle karışıklık var ya bunlara memleketi nasıl idare edeceğiz. Bunlar kendilerini yönetemiyorlar diye bir görüntü çıkıyor efendim.


Nihad MATKAP- Bizimki kongre, onların gösteri. Çok farklı. Onlarınki kongre değil. Yani hiç mesela ben söylüyorum. Hemen hemen her ilde 2 aday, 3 aday yarıştı. Ekipler yarıştı. Ama şimdi AKP’de de kongreler yapılıyor. Kimin yarıştığını bilemiyoruz.


Erkan TAN- Yok ki orada yarışmacı olmuyor canım tek adayla giriliyor genellikle. Önceden o işler bitiyor tek adayla giriyorlar. İlan edilen usul bu.


Nihad MATKAP- Formalite yapılıyor. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi parti. Parti gibi kongre yapıyor. Öyle bakalım olaylara.


Erkan TAN- AKP ne?


Nihad MATKAP- İşte onlar farkları çıkarırlarsa görürler. Cumhuriyet Halk Partisinin tarihini okurlarsa doğru tarafından ona göre o eksiğini tamamlarlar.


Erkan TAN- Mustafa Sarıgül gelsin mi, gelmesin mi? Hala bunu konuşan bazı…


Nihad MATKAP- Herkes buyursun gelsin. Herkese kapımız açık. Cumhuriyet Halk Partisinin programını, tüzüğünü, ilkelerini benimseyen herkese Cumhuriyet Halk Partisinin kapıları açık. Nitekim son 2 yılda 250 bin kişi katılmış Cumhuriyet Halk Partisine. Üye sayımız 1 milyonu aştı.


Erkan TAN- Sağcıları milletvekili yaptınız kardeşim. Sinan Aygün’ün nesi solcu diyorlar.


Nihad MATKAP- Şöyle; merkez parti Cumhuriyet Halk Partisi. Eğer Cumhuriyet Halk Partisinde siyaset istiyorsa Cumhuriyet Halk Partisinde herkes siyaset yapabilir. Önemli olan orada programını, ilkelerini benimsemiş olmak.
Erkan TAN- Okudum, beğendim…


Nihad MATKAP- Beğendim ben katkıda bulunmak istiyorum diyen herkese Cumhuriyet Halk Partisinin kapıları açık. Onun için şu böyledir, bu böyledir deme lüksümüz yok. Türkiye’nin Cumhuriyet Halk Partisine bütün Cumhuriyet Halk Partisine ihtiyacı var. Onu yaratmaya çalışıyoruz.


Erkan TAN- Peki efendim çok teşekkür ederiz.


Nihad MATKAP- Ben size teşekkür ederim.


Erkan TAN- Parti Meclisi seçimleri bayağı heyecanlı geçecek herhalde veya yönetime gelmek isteyenlerin.
Nihad MATKAP- Böyle talepler çok, heyecan var, coşku var. Türkiye’yi yönetme iddiası var.
Erkan TAN- Peki siz nasıl bir liste sunacaksınız? Kurultayda nasıl bir mücadele olacak? Ne üzerinden olacak?
Nihad MATKAP- Şöyle; Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu seçilecek Genel Başkan dışında. Onlar ertesi gün yapılacak. Çarşaf liste yöntemiyle bunları yapacağız.


Erkan TAN- Meşhur bir tartışmadır o evet. Blok listemi, çarşaf listemi.


Nihad MATKAP- Uzun zamandır blok listeyle yapılıyordu bu seçimler. Şimdi çarşaf listeyle yapacağız. Tabi Genel Başkanımız geçen açıkladı. Eğer başvuru sayısı çoksa kendisi kadrolarını oluşturmak için anahtar listede sunabilir. Ama talepler makulse, başvuru sayısı makulse onu da yapmayabilir.


Erkan TAN- Peki efendim çok teşekkür ederiz, kolaylıklar ve başarılar dileriz.


Nihad MATKAP- Ben teşekkür ediyorum, sağ olun.

 

Vişne Haber Ajansı


 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları