loading
close
SON DAKİKALAR

CHP'li Öztrak; "Trakya’daki, Ezine’deki, Kars’taki peynir üreticileri dururken, Venezuela’nın peynir üreticisine neden destek veriyoruz"

CHP'li Öztrak; "Trakya’daki, Ezine’deki, Kars’taki peynir üreticileri dururken, Venezuela’nın peynir üreticisine neden destek veriyoruz"
Tarih: 25.08.2020 - 08:19
Kategori: Siyaset

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP MYK toplantısı gündemi hakkında basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Özrtak, "Ne diyoruz hep? Bunlar milletin derdine kör ve sağırlar. Milletten koptular. Saraylarından milletin halini görmüyorlar. Bu memleketin üreticisine değil Venezu...

BU MEMLEKETİN ÜRETİCİSİNE DEĞİL, VENEZUELA’NIN ÜRETİCİSİNE DESTEK VERİYORLAR

Örneğin Venezuela, dünyanın en büyük enerji kaynaklarına sahip… Ama bu ülkede sefalet kol geziyor. Vatandaşını doyuramayan, her bir vatandaşını ortalama 11 kilo zayıflatan Venezuela Hükümeti, “Milleti Maduro Diyetine soktular” diye eleştiriliyor. Ve Saray bu enerji zengini ama fukara Venezuela’dan şimdi vergisiz peynir ithal etmeye karar veriyor. Trakya’daki, Ezine’deki, Kars’taki peynir üreticileri dururken, Venezuela’nın peynir üreticisine destek veriyoruz. Türkiye’deki çiğ süt üreticisine destek vermiyor, Venezuela’daki çiğ süt üreticisini destekliyor. Hatırlayın Türkiye’deki süt destekleri son seçimlerden önce 25 kuruşa çıkmıştı. Seçimden sonra kaybettiler ya 10 kuruşa indirdiler. Ardından da 15 kuruşa çıkardılar. Girdi fiyatları sürekli artarken, artırılması gereken destek, süt üreticisinin cebinden kepçeyle alındı, sonra damlalıkla o da bir kısmı geri verildi.

BİZ AYÇİÇEKTE TABAN FİYAT 3,5 TL OLSUN DERKEN VERGİSİZ İTHALATIN ÖNÜ AÇILDI

Geçen yıl dünyada ayçiçeği ithalatında birinci olduk. Bu yıl da ayçiçeğinde hasat sürüyor… Biz buradan 3,5 lira “taban fiyatı” 75 kuruş da destek verin diye bağırırken, yine bunlar gitmişler Venezuela’dan vergisiz ayçiçeği ithalatının önünü açmışlar. Yani bu tek adam rejimi altında ezilen, ekonomisinde ciddi sıkıntılar ve gıda kıtlığı yaşayan Venezuela’ya olan bu muhabbetin sebebini bize de bir söyleseler de bizde öğrensek.

MİLLETİN HALİNİ GÖRMÜYORLAR, SESİNİ DUYMUYORLAR

Ne diyoruz hep? Bunlar milletin derdine kör ve sağırlar. Milletten koptular. Saraylarından milletin halini görmüyorlar. Kayınpeder ve damadının pembe tabloları vatandaş için bir şey ifade etmiyor. Tekrar söylüyorum, esnaf perişan. Salgından ve önceki ekonomik gelişmelerden yediği darbe yetmez gibi şimdide o ertelenen kredileri geri ödemekle uğraşıyor. Elektrik, su, gaz faturaları almış yürümüş. Esnaf kara kara düşünüyor. Kırtasiyeci, kantinci, servisçi, kıraathane sahibi hepsi çok zor durumda… Verilen kredilerin, vergilerin ödenmesi gerekiyor. Bu mesleklerde vatandaşlarımız salgın nedeniyle iş yapamıyor ama kiraya veren kirasını istemeye devam ediyor. Boğaza kadar borç ve belirsizlik içinde “Yarın ne olacak?” diye esnaf kara kara düşünüyor. Engelli vatandaşlar isyan ediyor. “Ekmek alacak para bulamıyorum” diyor.

ÇİFTÇİNİN YAZDIĞI DERT MEKTUPLARI, YAĞMUR GİBİ YAĞIYOR

Çiftçi zaten perişan biraz önce anlattım. Milletvekillerimize, Genel Merkezimize gelen dert mektupları, adeta yağmur gibi. Tarım kredi borçları yüzünden takipler başlamış. Zaten borcunu ödeyemez haldeki çiftçi “Ekim’de de borcumu ödeyemezsem hem tarla gidecek hem de hapse gireceğim” diye dert yanıyor. Tekrar borç erteleme konusunda yardım istiyor. Manisa’dan sultaniye üzüm üreticisi, sulamada kullanılan elektriğin fiyatından şikayetçi. “Mazot, gübre, ilaç fiyatları altında ezildik” diye dert yanıyor. TARİŞ’ten fiyat bekliyor. Yaş üzüm alıcılarının kendi aralarında anlaştıkları ve çiftçinin emeğini yok pahasına aldıkları görülüyor. Emekli kış yaklaşırken evini nasıl ısıtacağını kara kara düşünüyor.

VATANDAŞ “YANDIM ALLAH” DİYOR

Vatandaş hayat pahalılığı altında ezilmiş… Pazara giren dar gelirli vatandaş “yandım Allah” diye kaçıyor. Yaz zamanı bile 5 liranın altında doğru dürüst bir meyve bulmak mümkün değil. Kiraz, üzüm lüks olmuş. Marketler, bebek mamasına, sıradan çikolataya artık alarm takmaya başlamışlar. Millet ucuzcu marketlerde günü geçmiş ürün kovalıyor. Eskiden “Avrupa’da böyle” diye anlatılırdı, şimdi vatandaşlarımız artık marketlerde görüyor karpuz ikiye üçe bölünerek satılıyor.

TÜRKİYE’NİN ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARI BUNLAR

İşsiz sayımız 10,5 milyonu aşmış. Damadın yönettiği ekonomide daha önce işi olan 3 milyon 208 bin kişi işinden olmuş. Milletin üniversite mezunu evlatları evde anasının, babasının eline bakıyor. İşte memleketin, bu ülkeni, Türkiye’nin gerçek sorunları bunlar. Milletin çözün diye beklediği dertler bunlar. Bu iktidarın müjde gazıyla üstünü örtebilirim sandığı da aslında bu dertler. Yönetenlerden beklenen, algıyı değil, ülkeyi yönetmesidir. Göbels tarzı, “şok ve ölü kedi stratejileri” uygulaması değil, vatandaşın aklıyla alay etmeye kalkmadan çözüm üretmesidir.

Kaynak : wwww.istanbulgercegi.com - Dilfiraz Değerli

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları