Cumartesi Annelerine polis müdahalesi

Polis, 382. kez Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapan Cumartesi Annelerin’den Gülenay ailesini pankart açtıkları için gözaltına aldı...

Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’nda 382. haflarında 17 yaşında gözlatında kayıbedilen Abdulgani Dağ ve Hasan Gülenay için bir araya geldi.

Oturma eyleminden sonra 20 Temmuz 1992'den bu yana kendisinden haber alınamayan Hasan Gülünay'ın ailesi, pankart asma eylemi gerçekleştirdi.

“Hasan Gülanay nerede? Kaybedenler kaybedecek” yazılı pankart asan aileyi polis gözaltına almak istedi, gözaltıları engellemek isteyen Cumartesi Anneleri/İnsanları ile polis arasında arbede yaşandı. Kayıp yakınlarından 6 kişi gözaltına alındı.

Cumartesi Anneleri/İnsanları 382. Oturma eylemlerini 17 yaşında kayıp edilen Abdulgani ve Hasan Gülenay için gerçekleştirdi.

''İnsan haykırmak istiyor''

Hasan Gülanay’ın kayınbiraderi Zeki Eğin, “İnsan haykırmak istiyor. 20 yıldır Hasan’ın peşindeyiz. Çocuklarımız bu meydanda büyüdü. Burada kayıplarımızı ararken kocaman bir aile olduk. Biz kazandık. Siz kaybediyorsunuz. Devrimciler unutulmaz” dedi.

Grup adına bu haftaki basın açıklamasını okuyan Hasan Ocak’ın kardeşi Aysel Ocak, “Kayıp ailelerine yaşatılan belirsizliğin, onların komplike bir yasın sonsuzluğa mahkum ettiğini,  devletin onları cevapsız sorularıyla belirsizlik içine bırakarak sistematik işkenceye tabi tuttuğunu söyledi.

Abdulgani Dağ 17 yaşında 23 Temmuz 1994 tarihinde Nusaybindeki evinden Stile Köyü’nde bulunan halasını ziyaret etmek için yola çıktı. Bindiği minibüs Stile-Kürsüse Köyleri arasında kimlik kontrolü yapan askerler tarafından durduruldu. Abdulgani ikisi kadın, üç yolcu ile birlikte gözaltına alındı. Durumu öğrenen aile Ömerli ve Nusaybin’de resmi makamlara ve Diyarbakır DGM Savcılığı’na başvurdu. Ama Abdulgani’nin gözaltına alınması inkâr edildi.

''171 kürt çocuğu güvenlik güçleri tarafından öldürüldü''

Abdülgani’nin öldürülmesinin üstünden 18 yıl geçtiğini hatırlayan Ocak, kaybedilen katledilen çocuklar için hukukun askından inmediğini, AKP iktidarının ileri demokrasisinde 171 kürt çocuğun güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü söyledi.

Hasan Gülenay20 Temmuz 1992 tarihinde Tarabya'daki evinden işyerine gitmek üzere çıktı, bir daha da geri dönmedi.İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde gözaltında tutulanlardan Erkan Çam, Gülünay'ın işkencede, "Ben Hasan Gülünay, beni gözaltında kaybetmeye çalışıyorlar" diye bağırmasına tanıklık etti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, tanıkların açıklaması için, "Tamamen hayal ürünü olup, uydurma bir beyan" açıklamasını yaptı. Dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin de, "asılsız iddialardır" dedi.

''Gülanay davasında zaman aşımı tehlikesi''

Kaybedilişinin 20 yılında Hasan Gülenay’ın davasının evrensel hukuka ve Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelere rağmen zaman aşımı tehlikesiyle karşı karşıya kalıdığını belirten Ocak, Yargının bu güne kadar yaptığı tek şeyin, Hasan Gülanay’ı gözaltında kaybeden İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne “Gözaltında öldürüldüğü iddia edilen Hasan Gülanay’ın yaşayıp yaşamadığı hususunun araştırılarak sonucun bildirilmesi” diye sormak olduğunu söyledi.

Adalet Bakan’ı Ergin’e , “Adaletiniz bu mu?” diye soran Ocak, bu anlayışın 90’lı yılların hukukunun ayaklar altına alan yargı anlayışından farkı var mı? Yargı devletin işlediği suçları örtbas etme organı mı? Başbakan’a soruyoruz; bu hukuksuzluk, bu vicdansızlık ilelebet sürer mi sanıyorsunuz? diyerek seslendi

 Güzel Şahin, elinde karanfil gözaltıları engellemeye çalışırken buruk sesiyle çocuklarımı bırakın çığlıkları atıyor

''Gülanay ailesi gözaltında''

Oturma eyleminin ardından Galatasaray Meydanı karşısındaki bir kafetaryaya “20 Temmuz 1992’de gözaltında kaybedildi. Bir daha geri dönmedi. Hasan Gülanay nerede. Kaybedenler kaybedilecek” yazılı pankart açan Gülanay ailesi’ne ilk olarak kafetarya çalışanları müdahale etti.

Müdehaleyi engellemek isteyen Cumartesi Anneleri/İnsanları kafeteryaya girmek istedi, polis kafetaryanın önüne geçerek kayıp kayınlarının içeri girmesini engelledi.

Polis içeride bulunanları gözaltına alma işlemi başlattınca kayıp yakınları polis barikatına yüklendi. Bu sırada yaşanan arbedeye polis biber gazı sıkarak müdehale etti.

Polis Hasan Gülanay’ın çocukları Deniz Gülanay’, Cihan Gülanay’ı ve karısı Bülsel Gülanay ile birlikte Deniz Estebay, Şükrü Oral ve Pınar Bektaş’ı gözaltına aldı.

Grup polis aracını Taksim Karakoluna kadar takip etsede buradada polis müdahalesine takıldı. Gözaltına alınanların Taksim İlk Yardım Hastanesine götürüldüğünü öğrenen insan hakları savunucuları buraya gitti. Hastanede Şükrü Oral, Pınar Bektaş, Deniz Destebay serbest bırakılırken Gülenay ailesi Çağlayan adliyesine götürüldü.

Fotograflar için tıklayın

Vişne Haber Ajansı/Duygu Yeşilgöz