loading
close
SON DAKİKALAR

Daiyang grevi 85. gününde

Daiyang grevi 85. gününde
Tarih: 05.02.2013 - 11:37
Kategori: Sendika

Daiyang-SK Metal işçileri, grevlerinin 85, açlık grevlerinin de 15. gününde...

TEKİRDAĞ- Güney Kore sermayeli Daiyang patronunun sefalet ücretini reddederek şalter indiren Birleşik Metal-İş Sendikası üyeleri, grevlerinin 85. gününde. Ayrıca taleplerinin kabul edilmemesi üzerine 15 gün önce başlattıkları açlık grevi de sürüyor.

Çorlu Avrupa Serbest Bölgesi'nde bulunan Daiyang-SK Metal fabrikası, 5 yıl önce kuruldu. Güney Koreli patron, fabrikanın yeni kurulması, yeni makine alınması gibi gerekçelerle işçilere asgari ücret üzerinden maaş verdi. Üstüne, ağır sanayi olmasına rağmen, yasalara aykırı bir şekilde işçileri günde 12 saat çalıştırdı. 3 yıl boyunca 600 TL'ye hiç zam almadan, iş güvenliğinden yoksun, hemen her gün yaşanan iş kazaları ile çalışmaya devam eden işçiler, geçinemeyince patrondan zam istedi. Ancak talepleri kabul edilmedi.

İşçiler bunun üzerine DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası'na üye oldu. Sendika, 130 işçinin çalıştığı fabrikada çoğunluğu sağlayarak, yetki başvurusunda bulundu. Çalışma Bakanlığı'nın yaptığı tespite patronun itiraz etmesi, yargıdan döndü. Bunun üzerine patron, sendika ile masaya oturmak zorunda kaldı.

Ancak önerdiği ücret, işçilerin yaşadığı sefalete hiçbir çare olmadı. Birleşik Metal-İş Sendikası, 150 TL zam ve ikramiye isterken, patron yüzde 4 zam verdi. Daiyang-SK Metal patronu, zorunlu olarak yapması gereken sigortayı da TİS masasında lütuf gibi sundu. Birleşik Metal-İş üyeleri, patronun uzlaşmaz tutumu üzerine 15 Kasım 2012 tarihinde greve başladı.

120 işçi ile başlayan grev boyunca, işçiler pek çok kez polisin gaz bombası ve coplu saldırısına maruz kaldı. 7 işçi işten atıldı. Patron, yasa dışı bir şekilde Güney Kore'den işçi getirerek, üretimi devam ettirmek istedi. Grevdeki işçiler üzerinde çeşitli yollarla baskı kurarak, grev kırıcılığı yapmaya çalıştı. Ancak başaramadı. İşçiler, kararlı bir şekilde grevi sürdürürken, talepleri kabul edilmeyince 22 Ocak'ta açlık grevine başladı.

Cumhuriyet Meydanı'nda açtıkları çadırda 5'er kişilik gruplar halinde, 5'er günlük süresiz dönüşümlü açlık grevi yapan işçiler, gece gündüz nöbeti sürdürüyor. Ayrıca bir grup işçi de fabrika önündeki "Bu iş yerinde grev vardır" pankartının önünde bekliyor.

'BARİ AÇLIK SINIRINA GELELİM'

Açlık grevi çadırında görüştüğümüz işçilerden Mehmet Ali Mutlu, aldıkları ücretin yaptıkları işe göre çok düşük olduğunu belirterek, insanca bir yaşam sürmek istediklerini dile getirdi. Mutlu, "Asgari ücretle geçinmeye çalışan insanlarız. Şartların biraz daha iyi olması için mücadele veriyoruz. Açlık sınırı 1000 liranın üzerinde olduğu bir ülkede 750 lira gibi bir ücretle çalışıyoruz. Sadece açlık sınırına bari gelelim diye uğraşıyoruz" dedi.

Mutlu, patronların yasalardaki boşluğu kullanarak bu kadar pervasız davrandığına işaret etti. Mutlu, yine de kazanacaklarına dair umudunu dile getirdi: "Bu sonuçlanmayacak mı, 6 ay sonra, 1 yıl, 2 yıl sonra da olsa sonuçlanacak. Biz bu işin peşindeyiz. Taleplerimiz karşılanana kadar buradayız. Biz işten kaçmıyoruz ama mağduriyetimiz giderilene kadar buradayız."

Mehmet Ali Mutlu, Çorlu halkından çok iyi destek gördüklerini de belirterek, 10 günde 2 binin üzerinde imza topladıklarını söyledi ve dayanışmanın büyütülmesini istedi.

'YASALAR DEVLET-İŞVEREN İŞBİRLİĞİ İLE YAPILIYOR'


8 ayı taşeron olmak üzere toplam 2 yıldır Daiyang'da çalışan Tuncay Yıldız, bu kadar mağdur olmalarının sebebini devletin işçilerden yana olmamasına bağlıyor. Yasaların işçiler lehine olmadığına işaret eden Yıldız, şöyle konuştu: Devlet-işveren işbirliğiyle yasaları kendilerine göre düzenliyorlar. Bizim müdürlerimiz anlatıyor; Kore'de sendikalaşma süreci 4 ayda tamamlanıyor. Biz 3,5 yıldır sendikalaşma mücadelesi veriyoruz. Artık bunun üzerine söyleyecek bir şey yok. Neredeyse gelişme sürecine yeni girmiş bir ülkeye bakın, biz demokrasiden, haktan hukuktan söz ediyoruz... Uzak doğu ülkesi onlar, ama bizden daha ilerideler."

'İŞÇİ HAKKINI ARADIĞI ZAMAN BÜTÜN DEVLET TEPESİNE BİNİYOR'


Patronların isteğiyle polislerin kendilerine saldırdığını da hatırlatan Yıldız, polislerin patronu koruduğunu, kaçak işçi çalıştırmasına göz yumulduğunu anlattı. Yıldız, kaçak işçi çalıştırılmasını protesto eylemi yaparken polisin müdahalesine maruz kaldıklarını hatırlatarak, "Polis geldi cop, biber gazı... Onlara değil bize sıktı. Onların geçimlerini sağlayan biziz. Bizim vergilerimizle maaşlarını alıyorlar. Ama copla biber gazını bize kullanıyor. İşverene 'Sen niye kaçak işçi getiriyorsun' diye kimse hesap sormuyor. Ama işçi hakkını aradığı zaman bütün devlet tepesine biniyor. Bu hak hukuk değil" diye konuştu.

25 yaşındaki genç işçi, evli olduğunu ve 2 ay sonra bir bebekleri olacağını anlatırken, ekledi: "Biraz zor koşullarda dünyaya gelecek ama Allah inşallah aç bırakmaz. Mücadelemiz aç kalmamak için."

Yıldız, diğer işçilere de seslenerek, mücadelenin önemine dikkat çekti: "Tüm işçi arkadaşlara sesleniyorum. Kimsenin kendilerini köle gibi kullanmasına izin vermesinler. Ne yapsınlar etsinler, kendilerini ezdirmesinler. Köle değiliz, insanız."

DİRENİŞ UMUDU ÖĞRETTİ

Çalışma hayatına yeni atılan ve ilk kez bir direnişe katılan Yıldız, bundan sonra nerede olursa olsun hakkını aramak için mücadele edeceğini söyledi. Yıldız, direnişin kendilerine dayanışmayı ve paylaşmayı, aynı zamanda olumsuzluklarla savaşmayı öğrettiğini dile getirerek, ekledi: "Karamsar olmamayı, her zaman bir ışık, bir umut olduğunu öğrendik."

Tuncay Yıldız, sadece işçiler değil, esnaf, öğrenciler ve toplumun bütün kesimlerinin haklı çabalarını görmesini ve destek vermesini istedi.

'TÜRK METAL İŞÇİNİN HAKKINI SAVUNMUYOR'

Necmi Kocaer'in diğer işçilere göre daha uzun süreli çalışma hayatı var. Yaklaşık 20 yıldır çeşitli işlerde çalışan Kocaer, daha önce 15 yıl boyunca çalıştığı fabrikadan Türk-İş'e bağlı Türk Metal Sendikası'nın da oyunlarıyla işten atılmış. Sendikacıların "emir büyük yerden, yapacak bir şey yok" sözleriyle işsiz kalan Kocaer, 2,5 yıldır da Daiyang'da çalışıyor.

Kocaer, Türk Metal Sendikası'nın işçilerin haklarını savunmadığını belirterek, "Şimdi DİSK'e üye olduk, umutluyuz, inşallah kazanacağız" dedi.

'AÇLIK SINIRININ ALTINDA DEBELENİYORUZ'

İki sene boyunca asgari ücretle çalıştığını, sonra maaşının 850 TL'ye çıkarıldığını söyleyen Kocaer, yaşadığı geçim sıkıntısını şöyle anlattı: "Aldığımız para az geliyor. 850 TL maaş alıyorum. 300 lira kira, 200 lira doğalgaz, 2 tane de yavrum var, okula gidiyor. Bana kalan para 250 milyon. Açlık sınırının altında debelenip duruyoruz. Bankaya dünya kadar borcum oldu."

Başbakan Erdoğan'ın "5 çocuk yapın" sözlerini hatırlatan Kocaer, "Benim iki tane yavrum var" deyince gözyaşlarını tutamıyor. Konuşabilse "Bu çocuklara nasıl bakalım" diye soracak.

HİÇBİR GÜVENLİK ÖNLEMİ YOK

Daiyang patronu, fabrikada işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini de almıyor. Geçirdiği iş kazası nedeniyle bacağında kalıcı hasar oluşan Şoner Keskin, "Bana maliyet içermeyecek bir şey sunun diyor. Benden para çıkmasın diyor adam" diye anlattı. Keskin, iş kazası sonucu hastanede yatarken, arkadaşlarının kan vermek için hastaneye gitmesi için patronun benzin parasını dahi vermediğini belirtti. "Bu kadar aciz bir yerde çalışıyoruz" diyen Keskin, yerlerin hep yağ olduğunu, düşerek yaralanmalar yaşandığını, vinçlerin kapasitesinin üzerinde taşıma yapıldığını, 5 tonluk, 8 tonluk vinçlerin işçilerin üzerine düşme riski olduğunu kaydetti.

Grevden sonra işten atılanlar arasında yer alan Keskin, "Biz hep birlikteyiz. 120 kişi çıktık bu eyleme, 120 kişi olarak da içeri döneceğiz" dedi.

'KIRMIZI ÇİZGİMİZ ATILAN İŞÇİLER'


Birleşik Metal-İş Sendikası Trakya Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Selçuk Kuruzoğlu ise grevin geldiği süreç hakkında bilgi verdi. Kuruzoğlu, birkaç gün önce Kaymakamın patronu ve kendilerini çağırarak, bir görüşme yaptığını, atılan işçiler geri alındıktan sonra ancak TİS masasına oturacaklarını söylediklerini aktardı. Kuruzoğlu, atılan işçiler için "Bizim kırmızı çizgimiz" dedi.

O görüşmeden sonra bir gelişme yaşanmadığını dile getiren Kuruzoğlu, hükümetin patronun arkasında olduğunu söyledi. Kuruzoğlu, "Daiyang ne kadar birilerinden destek alsa da biz haklarımızı alana kadar bu mücadele sürecektir" diye ekledi.


Etha

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları