DEDAŞ için çıkarılan gizli kararnameye CHP'den tepki: Neden bunu gizli yapıyor, eşitlik ilkesine uymuyorsunuz?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal bugün yaptığı basın toplantısında 'DEDAŞ için çıkardığı gizli kararnameye' ilişkin açıklamada bulunarak "Bakanlık bir firmaya 6 ile destekleme yapacakmış. Türkiye sadece altı ilin oluşturduğu bir devlet mi, neden bunu gizli yapıyorsunuz?" diye sordu. ...

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili  Orhan Sarıbal bugün yaptığı basın toplantısında hükümetin tarım politikalarını eleştirerek kadın çiftçilerin tarımda yaşadığı sorunlara değindi. 2.5 milyon kadının tarımda çalıştığını belirten Sarıbal, “Kadın çiftçiler güvencesizler, sosyal güvenceleri yok. İş güvenceleri yok. En önemli sorunu düzenli gelirleri, sigortaları yok. Tarlalar insanlığın vicdanının kuruduğu alanlardır. Ortada Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü kutlayacak bir durum yok” dedi.

Türkiye’nin üretmeyen bir toplum haline geldiğini ifade eden CHP’li Sarıbal “bugün tamamen dışa bağımlı haldeyiz. Son 16 yılda 74 milyar dolarlık tarımsal ham madde  ithalatı yapmışsız” ifadelerini kullandı.

Orhan Sarıbal'ın gündeme ilişkin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Bu ülkeye demokrasi lazım. Demokrasi yoksa diktatoryal yapı var deriz. 3 temel konuyu paylaşacağım. Halk Evleri'nin şubeleri basıldı. Neden bunu yaparlar? Başkanları gözaltına alındı. Kamu görevlisi adı altında kimseyi içeri almadan arama tarama yapıyorlar kime güveneceğiz? Avukatların orada olması lazım. Orada şube yöneticileri olmalı. Bunların olmadığı bütün aramalar yasal değildir.. Bu operasyon Kendilerinin yönetemedikleri krizi, "halk bunu ödemeyecek" diyen Halk Evleri'ni susturmak için yapıldı.  Bundan dolayı krizi saklamak için bu operasyonu yapıyorlar

Ayşegül öğretmen TV'de çocuklar ölmesin dedi. 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. 6 ay sonra çıkardılar erteleme süresi ekimde bitiyor. Bu ülkenin bir öğretmeni çocuklar ölmesin mesajı verdi. Ayşegül öğretmen başka ülkenin vatandaşı olsaydı çoktan tahliye olmuştu. Ama Brunson krizi üzerinden başkaları bu ülkenin hukukunu idare ediyor.

Dün dünya gıda günüydü. Gıda temel insan hakkıdır. Bu ülkede gıda bütün vatandaşlara dengeli ulaşmalı. Sorun adaletsiz eşitsiz dengesiz gıda dağıtımıdır. Gıda tarım sektörünü elinde tutan büyük şirketlerdir.

Dünya tohum ticaretinin yüzde 65'i, tarımda kimsyasal ilaçların yüzde 84'ü gübrenin yüzde 21'i hayvansal yağın 56'sı tarım makinlarının  54'ü sadece 4 ulus ötesi şirkete ait. Dünyada gıda ve tarım, tekelllerin emrindedir. İstedikler, ülkenin karnını doyururlar.  830 milyon insan aç yatağa giriyor. Türkiye'ye yansıması şu an 20 milyon insan yeterli dengeli beslenemiyor. 10 milyon insan açlık sınırında.

Biz üretmeyen bir toplum haline geldik. Bugün tamamen dışa bağımlı haldeyiz. Son 16 yılda 74 milyar dolarlık tarımsal hammadde  ithalattı yapmışısız.

Öyle bir ekonomik programın uygulanıyor ki gıdaya ulaşılamayacak. TÜİK'in açıkladığı ürün fiyatları gerçeklercden uzak. Ürünlerin birçoğu 2018'in ilk yıllarının maliyeti fiyatlara yansımadı. O yüzden TÜFE'lerin artı çıkmasının sahiciliği yok.

2.5 milyon kadın tarımda çalışoyr.  Güvencesizler sosyal güvenceleri yok. İş güvenceleri yok. En önemli sorunları düzenli gelirleri sigortaları yok. Tarlalar insanlığın vicadnının kuruduğu alanlardır.  Ortada Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü kutlayacak bir durum yok

Bakan her gün bir şey söylüyor. Sorunlardan bahsetmiyor. Eğer Susurluk Şeker Fabrikası'nda polar oranına müdahale etmezlerse gelecek yıl o bölgede şeker pancarı üretimi olmayacak. Polar şeker oranlarını yüzde 14 üzerinden ödeyin. Şeker pancarı sadece şeker değildir.

Komisyonculuk tarihe karışacak. Siz hallere fiyatın yüksekliğine müdahale ettiğiniz de hal masraflarını düşürmezseniz,  çiftçiyi kooperatif üzerinden yönlendirmezseniz, doğrudan desteği artırmazsanız, afetlere karşı planlama yapılmazsa, üreten adam bulamayacaksınız. Marketler carteller yasasını ortaya çıkarmadan hiçbir sonuca varamazsınız.

Mısırda fiyat açıkladılar. Şuan 950 lira yaptık dediler. Rakanmın ciddyeti yok. Mısırın yüzde 90'ı satıldı. Çiftiçinin elinde mısır yok.

Maliyetleri aşağı dürümek gerekir. Maliyetlerden biri de elektrik. Bakanlık  bir firmaya 6 ile destekeleme yapacakmış. Soru şu Türkiye sadece altı ilin oluşturduğu bir devlet mi? Bu firmayı koruma altına almışsınız. Neden bunu gizli yapıyorsunuz. Neden eşitlik ilkesine uymuyorsunuz?  Neden bütün çiftçilerin elektirik borçlarını destekelemek için bunu uygulamıyorsunuz? Şuana  kadar ne kadar ödeme yaptınız. Bu sayaçları denetleyen kurum kim? Bunları topluma anlatmalısınız

Mera kanunu var. Meraların tahsisi Tarım ve Orman Bakanlığı'na ait. Bunların tespitini yapmak için komisyon 10 kişiden oluşuyor. Meraları satacağız dediler. Hatırlayın. Meraların büyük kısımı halk tarafından kullanılıyor. Köylüler kullanıyor.  Mesele şu köylerdeki merayı alıp başka birine verecekler. Gerçek köylüden alıp yandaşlarına peşkeş çekecekler.  Gün gelecek bu iktidardan hesap sorulacak.