DEM Parti'de bir ilk MHP ile bayramlaştı; Ramazan Bayramı kutlu olsun!

DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Mutlu, Büyükataman’ın bayram dileklerini kabul ederek “Çok teşekkür ederiz. Sayın Devlet Bahçeli'ye biz de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” dedi.
Sondakika, MHP'nin DEM Parti ziyareti: Sorunlarımızı birlikte çözebiliriz
DEM Partiyi ziyaret eden MHP heyeti, Genel Sekreter İsmet Büyükataman, Genel Başkan Danışmanı ve MYK Üyesi Esma Özdaşlı ile MYK Üyesi Şahin Kartal’dan oluştu.
Ziyarette şunlar konuşuldu:MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman: Ben hem şahsınızda DEM Parti mensubu arkadaşlarımızın bayramını hem de bugün bizi yalnız bırakmayan basın emekçisi kardeşlerimin bayramını tebrik etmek istiyorum. Bugün bayram, dostluğun ve kardeşliğin hakim olduğu bir gün. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, bu bayramda Sayın Genel Başkanımızın takdir ve tasarruflarıyla yelpazeyi oldukça genişlettik. DEM Parti dahil olmak kaydıyla bütün siyasi partileri ziyaret ediyoruz. CHP, siyasi partilerle bayramlaşmayı arzu etmediğini ifade ederek İstanbul'da bir program düzenliyordu. Bunun dışında, kısmet olursa, bütün siyasi partilerle bayramlaşmayı arzu ediyoruz. O çerçevede bugün DEM Parti'yi ziyaret ediyoruz. Kabulünüz için ben de teşekkür ediyorum. Bayramı inşallah bayram tadında kutlayacağız. Dargınlıkların ve küskünlüklerin giderildiği ve dostluk kapılarının yeniden aralandığı, kardeşlik hukukumuzun bir kez daha perçinleşmesine inşallah vesile olan günleri birlikte idrak edeceğiz. Kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Bu arada Genel Başkanımızın da selamlarını ve bayram tebriklerini ifade ediyoruz.
DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Mutlu, Büyükataman’ın bayram dileklerini kabul ederek “Çok teşekkür ederiz. Sayın Devlet Bahçeli'ye biz de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan: Sizi burada görmek gerçekten önemli. Bayramlaşmak aynı zamanda kavuşmaktır. Bayram vesilesiyle ben de birkaç dilekte bulunmak isterim. Öncelikle özgürlüğünden yoksun olan kardeşlerimizin, arkadaşlarımızın, dostlarımızın, seçilmiş siyasetçilerin bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını dilerim. Hele hele son dönemde öğrenci arkadaşlarımızın özgürlüğünden yoksun kalması da adeta buruk bir bayram yaşamımıza sebep oluyor. Umarım ki bu son olur, Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın gereği yapılır ve yeni bir Türkiye'yi barış içerisinde inşa edebiliriz. İnşa edeceğimiz bu Türkiye'nin aynı zamanda demokratik bir Türkiye olmasını istiyoruz. Demokrasi de halkın iradesine tam olarak saygı duyulan bir rejim olacaktır. Bu bakımdan da biz özellikle halkın iradesinin tecelli ettiğini, bu iradeye saygı duyulduğunu görmek isteriz. Geldiğiniz için teşekkür ederiz
Büyükataman: Ben tabii bu arada ifade ettiğiniz bu iyi niyet temellerine iştirak ediyorum. Türkiye de demokrasiyle idare edilen bir ülke. İnsanlarımızın yasalar ve Anayasa çerçevesinde demokratik tepkilerini ortaya koyabilmeleri en tabii hakları ama ölçüyü kaçırmamak lazım. Toplumun huzurunu hedef alabilecek noktalara evrilmiş olmasını doğru bulmuyoruz. Türkiye olarak hep beraber çok acı tecrübeler yaşadık. Bu tecrübelerin ışığı altında mutlaka tepkimizi ortaya koyabilmeliyiz. Bu en tabii hakkımız. Bu idrak içerisinde ve sorumlu bir anlayışla tepkimizi ortaya koyabilmek, zannediyorum ki daha uygun olacak. Cumhuriyet Halk Partisi'nin malum bir soruşturma çerçevesinde vatandaşı sokaklara davet eden çağrısı karşısında partinizin yapmış olduğu çağrıyı da çok önemli ve anlamlı buluyoruz. Tabii ki bu ülkede yaşayan herkes en tabi hakkı olarak gerektiğinde demokratik tepkisini de ortaya koymalı ama ifade ettiğim gibi yasalar ve Anayasa çerçevesinde olduğu takdirde mutlaka daha kıymetli ve doğrudur.
Türkdoğan: DEM Parti'nin çok ciddi bir sol sosyalist geleneği var, Kürt halkının mücadelesini yürüten bir geleneği var. Biz her zaman Türkiye'nin demokrasi güçleri ile birlikteyiz. Ama elbette ki öncelikle bir barışa ihtiyaç var. Bu barışı temin etme noktasında da biz sorumluluk sahibi bir partiyiz. Her zaman halklarımızın yanındayız, her zaman demokrasi mücadelesi yürütenlerin yanındayız. Bunu zaten pratiğimizde de ortaya koyuyoruz. Bu vesileyle de ifade etmek isterim.
Yüksel Mutlu: Bu bayramda en büyük arzumuz tutuklu siyasetçilerimizin, arkadaşlarımızın, belediyeye eşbaşkanlarımızın, düşünce ve ifade özgürlüğü kısıtlanan insanlarımızın, partililerimizin ve bu minvalde olan insanlarımızın aileleriyle birlikte bayramı barışçıl bir ortamda geçirmiş olmasıydı. Umarız bu bayram, bu ziyaret bunlara vesile olsun. Siyasetin demokratikleşmesine toplumun da ihtiyacı var. Tabii ki biz de kayyım uygulamalarına, antidemokratik uygulamalara karşı olan bir partiyiz. Bunun acısını çekmiş bir partiyiz. O nedenle, insanların demokratik haklarını, sizin de ifade ettiğiniz gibi, kullanmalarında hiçbir beis yok. Ancak insanların düşüncelerinden, inançlarından, duygularından ya da demokratik haklarından dolayı cezaevinde olmamaları gerektiğine inanıyoruz.
MHP'ye giden DEM Parti heyeti ziyaretinde ise şunlar konuşuldu:
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan: Farklı düşünen siyasi partilerin bu ülkenin geleceği, barışı ve demokratik bir toplumun inşası için diyalog kurmalarının ve temas etmelerinin değerli olduğunu düşünüyoruz. O açıdan bizim için buruk, ancak gelecek bayramların gerçekten Türkiye için bayram tadında geçmesi adına önemli bir buluşma.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Zühal Topçu: Biz de önemli diye düşünüyoruz. Genel Başkanımızın Türkiye’deki siyasi tarihi değiştiren çağrısıyla beraber çok önemli adımlar atıldı, çok önemli bir sürece girildi. İnşallah bu süreç de devam eder ve edecek. Terörsüz Türkiye ve terörsüz Ortadoğu söyleminin de gerçekleşmesine yönelik olarak hızlı bir şekilde devam eden bir çaba var. Bunlarda da önemli mesafeler katedildi. Tabii bunda herhangi bir siyasi çıkar hiçbir zaman olmadı. Önemli olan gerçekten Türkiye’nin geleceği. Demin sizin de ifade ettiğiniz gibi gerçekten bu millet yoruldu artık. Çünkü küresel sistemin zorlamaları var. Tekrar bu ülkenin bir geleneği var, oluşturduğu bir kültür var. Bin yıllık bir geleneğimiz var. Bugün bakıldığında bunun tekrar ayağa kaldırılması lazım. Bu devletin beraberce yol yürümesi gerekiyor ki Sayın Genel Başkanımız da ilk adımı attı. İnşallah bu stratejinin arkasından çok güzel şeyler gelecek. Çağrının yapılması ve özellikle silahların devlete teslim edilmesinden sonra çok daha hızlı bir şekilde devam edecektir diye düşünüyoruz.
Ayşegül Doğan: Tabii çok tarihsel bir fırsatla karşı karşıya Türkiye. 27 Şubat’ta gelen çağrıdan sonra bu tarihsel fırsat için üzerimize düşen her şeyi yapmak gerekiyor. Bütün siyasi çıkarların üzerinde tutmamız gereken bir mesele bu sizin de dikkat çektiğiniz gibi. Niye? Çünkü biz bir toplumsal barıştan ve Türkiye demokrasisinin inşasından bahsediyoruz. Ne yazık ki Türkiye dediğiniz gibi çok yoruldu, savaş yorgunu bir ülke. Mutlu olabilecekken mutsuz bir ülke. Zengin olabilecekken yoksul bir ülke. Tüm bu alanlarla ayrı ayrı mücadele etmesi gereken bir ülke. Bir yandan antidemokratik uygulamalar sürüyor, öte yandan çok kıymetli bir barış arayışı var. Çok değerli, çok tarihsel. Türkiye bu yüzyılı da kaçırmamalı, heba etmemeli. Türkiye’nin daha demokratik, daha eşit, daha adil, daha özgür, herkes için kucaklayıcı ve kapsayıcı bir ülke olması için riskleri de bertaraf etmek gerekiyor. Çünkü bunlar riskli zamanlar aynı zamanda. Sayın Genel Başkan da yaptığı açıklamalarda dikkat çeker hep bu risklere. O yüzden sizin parti olarak, iktidar bloku olarak ortaya koyacağınız kararlı iradenin çok büyük bir anlamı ve değeri var. Artık sözler söylendi. Ötelenemez, ertelenemez sözler söylendi. Geciktirilmeden de bu sözlerin gereğinin yerine getirilmesi gerekiyor.
Topçu: Sayın Genel Başkanımız, Eş Genel Başkanınız Tuncer Bakırhan’a son miting sürecinde takdirlerini ve teşekkürlerini iletti. Tabii şöyle söylemek lazım. Çok büyük bir topluma hitap ediyorsunuz. Hiçbir şey kolay olmuyor hele insanların olduğu yerde. Yani insanları ikna etmek, onları belli bir ideale doğru yönlendirmek, belli bir uygulamayı başlatabilmek hiçbir zaman kolay olmuyor aslında. Tüm bunlarda belki başlamak önemli ama sonra yavaş yavaş ikna etmek lazım. Kolay değil bu işler. Bu yüzyıla damgasını vuracak şeyler. Olumlu bakmak lazım. Süreçte acele etmemek lazım. Yavaş yavaş. Ve özellikle ben burada altını çizerek de vurgulamak istiyorum. Sayın Devlet Bahçeli, bir siyasi lider olmanın ötesinde, bir bilge insan olarak gerçekten Türkiye, hatta dünya tarihine damga vuran açıklamalar yaptı. Bu işte de Cumhur İttifakının yaptığı önemli katkılarla beraber ve sizlerin de yaptığı katkıyla inşallah çok güzel sonuçlar göreceğiz. Niyetimiz halis, akıbet de halis olacaktır. Biz buna inanıyoruz. Özellikle vurgulamak istiyorum.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan'ın Ramazan Bayramı mesajında:
"Bayramlar, dayanışma ve kardeşliğin en güçlü şekilde hissedildiği, ortak duygularda buluştuğumuz özel günlerdir. Bu bayramın, ortak acılarımızı dayanışmayla aşmamıza, umudu büyütmemize ve yeni bir başlangıç yapmamıza vesile olmasını temenni ediyoruz.
Ramazan Bayramı’nın başta yoksulluğun, adaletsizliğin ve eşitsizliklerin sona erdiği; herkesin huzur içinde yaşam sürdüğü bir döneme kapı açmasını diliyoruz.
Bugün, ülkemizin içinde bulunduğu siyasi ve toplumsal gerilimleri diyalog, demokratik uzlaşı ve müzakere yoluyla aşmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Bayramların uzlaştırıcı duygusunu her an hissetmemiz ve yaşatmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Toplumun iradesini hiçe sayan anlayış yerine halkın tercihine saygı duyan, demokratik ilkeleri esas alan ve diyalogdan kaçınmayan bir yaklaşımla tüm sorunlarımızı çözebiliriz.
Bu bayram vesilesiyle, Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın hayata geçmesini diliyoruz. Türkiye’nin en büyük bayramı barışın sağlanacağı gün olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle; Ramazan Bayramı’nın 85 milyon yurttaşımıza huzur ve demokrasi, cezaevindeki tüm siyasi tutsaklara ise özgürlük getirmesini diliyor, herkesin bayramını en içten dileklerimizle kutluyoruz." denildi.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları