loading
close
SON DAKİKALAR

''Devlet Hilmioğlu'na telafisi olmayan bir acı tattırdı''

''Devlet Hilmioğlu'na telafisi olmayan bir acı tattırdı''
Tarih: 08.01.2013 - 16:26
Kategori: Sağlık, Yaşam

Silivri'de tutuklu bulunan Fatih Hilmioğlu'na özgürlük için çeşitli meslek kuruluşları, sanatçılar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri bugün Hill Otel’de bir araya geldi...

İstanbul Gerçeği, SODEV, Sosyal Demokrasi Derneği İstanbul Şubesi ve Özgür İnsan'ın öncülüğünde Taksim Hill Otel’de ‘’Fatih Hilmioğlu’na Özgürlük’’ için bir araya gelindi.

Tutuklu hastaların en temel hakkı olan sağlık haklarını kullanamadıklarına dikkat çekilen açıklamalarda hasta tutuklulara özgürlük istendi.

Moderatörlüğünü İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni İmambakır Üküş’ün gerçekleştirdiği basın açıklamasında İstanbul Tabipler Odası Başkanı Prof. Özdemir Aktan, Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu, Cumhuriyet Gazetesi yazarı Şükran Soner, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği’nden Tahsin Yeşildere, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cüneyt Akalın, Ressam Bedri Baykam, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in eşi Şule Perinçek ve gazeteci Halil Nebiler konuştu.

Basın açıklamasından ilk konuşan İstanbul Gerçeği haber portalı Genel Yayın Yönetmeni İmambakır Üküş, Silivri ve F tiplerinden yatan binlerce tutuklunun hasta haklarını kullanamadıklarını belirterek çektikleri sıkıntı karşısında ‘’Biz buna itiraz edemedik. Bir öğretim üyesi dört yıldır tutuklu yargılanıyor’’ dedi.


''Hilmioğlu'nun hastalık sürecini izlemek istiyoruz''

İstanbul Tabipler Odası Başkanı
Prof. Dr. Özdemir Aktan, Hilmioğlu’nun tutuklandığında hasta olduğuna dikkat çekerek, oda olarak tutuklandığı günden itibaren hastalık sürecini izlediklerini söyleyerek, sağlık kısmını öne çıkararak adım atmaya çalıştıklarının altını çizdi.


Hasta tutuklu sürecinde en acı olayın Kudisi Okkır olduğuna dikkat çeken Aktan, durumun önemi için bir çok raporun hazırlanmasına rağmen kimsenin ilgilenmediğini belirtti. Aktan ayrıca bağımsız bir kurul oluşturularak Hilmioğlu’nun hastalık sürecini izlemek istediklerini ama adalet bakanlığından hala cevap gelmediğini söyleyerek, yeterli sağlık hizmeti olmayan ve bu haktan mahrum bırakılan bir durumun söz konusu olduğunu ifade etti.


''Devlet izah etmek zorunda''

Hukukçu olmasına rağmen dava sürecinin hukuka aykırı işlendiğini belirterek hukuki konuşmanın dava sürecine değer katacağını söyleyen Ankara Baro Başkanı
Metin Feyzioğlu duygusal bir konuşma yaptı.

‘’Evlat sevgisini bilen evlat acısını da bilir’’ diyerek cezaevindeyken oğlunu kaybeden Hilmioğlu’nun ne hissettiğini? Ne düşündüğünü sorgulanması gerektiğini belirtti.


''Silivri'de bir cinayet işleniyor''

Hilmioğlu’nun şuan çektiği cezanın oğlunu kaybetmekten daha acı olmadığını söyleyerek, ‘’Yıllardır ülkeye hizmet etmiş bir kişiye acısını eşiyle paylaşmayı çok gördüler. Telafisi olmayan bir acıyı devlet ona tattırdı. Devlet gerekçesiz bir şekilde içeride yatmalarını izah etmek zorunda’’ dedi.
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Şükran Soner, Sanatçılar girişimi adına Ataol Behramoğlu’nun açıklamasını okudu. Açıklamada Behramoğlu, Siliviri’de bir cinayet işlendiğini belirterek Fatih Hilmioğlu’nun canına kast eden bu cinayet hukuksuz işleyen cinayetlerden biri. Bütün dünyaya asıl suçluların Silivri’de yargılananlar değil, yargılayanların suçlu olduğunu duyurmak durumundayız’’ dedi.


Soner ise, meslek hayatı boyunca birçok davayı izlediğini belirterek, bugün insan hakkı ihlali, yargısız uygulamaların tanıklığının yapılmasını istedi. ‘’Oraya gidilerek darbeci değil, insan hakkı aktivisti olursunuz’’ diyerek aydınlar olarak bunu yapmadıkları için kendi adına utandığını dile getirdi.
Soner konuşmasını ‘’Açık işkence yok, gizlice ele geçirme var’’ diyerek sonlandırdı.

Öğretim Üyeleri Derneği’nden
Tahsin Yeşildere de adil yargılanma konusunun önemli olduğuna dikkat çekerek, birçok öğrencinin, akademisyenin gazetecinin, kürt kimlikli vatandaşın yaptığı siyaset nedeniyle tutuklu olduğunu dile getirdi. 


''Hukuksuzluk ortada''

Medya’nın ve üniversite öğrencilerinin bu davalarda kötü sınav verdiğini belirten
Cüneyt Akalın, ‘’Bütün üniversite mensupları ve kahramanlar Silivri’ye zindan edenlerden söküp alacağız’’ Milletin inancı ve azmi bunu mümkün kılacaktır’’ dedi.


''Herkes davayı takip etmeli''

Merkez medyanın Ergenekon Davası’nı kanıtlanmış darbe, tutukluları da suçlu olarak gösterdiğine dikkat çeken
Bedri Baykam, adil yargı ve demokrasiden bahsedilirken ortada olan hukuksuzluğun altını çizdi.

Herkesi davları izlemeye davet eden Baykam, Doğu Perinçek’in bir parti başkanı olarak tutuklu bulunmasının sadece Türkiye için değil Dünya medyası içinde ayrı bir haber değeri taşıdığını vurguladı.

1960’larda davaların yargılama süreçlerinin radyolarda canlı olarak verildiğinin altını çizerek, bugün bu davaların canlı verilmesi durumunda Silivri davasının bir haftada ortadan kalkacağını belirtti.

''Nerede varsa zulüm orada çaresi isyan''

Şule Perinçek ise, insani, akademi, hukuki nedenlerle değil siyasi nedenlerle olayı değerlendirdiğini, Silivri davasının çözülmesi için bir Silivri anahtarı olması gerektiğini söyleyerek, bu anahtarın birlikten oluştuğunu belirtti.

1981’den beri pek çok duruşma izlediğini belirten
Halil Nebiler ise, ortada olan zulmü şu şekilde örneklendirdi:

‘’Yedikleri insan eti, içtikleri kan olmuştur’’ yargılama sürecinden adaletin olmadığını belirterek, ‘’Nerede varsa zulüm çaresi isyan’’ dedi.

Vişne Haber Ajansı/Rojda Duygu Yeşilgöz-Ceren Özçelik


ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları