DİSK: Gazetecilerin yanında olacağız!

Tarih: 18.04.2016 - 13:27

Kategori: Sendika

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, 10 Ekim katliamı ile ilgili haberleri nedeniyle gazeteciler hakkında soruşturma başlatılması ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.

Beko'nun açıklaması şöyle:

10 Ekim 2015'te DİSK-KESK-TMMOB-TTB olarak düzenlediğimiz Emek-Barış-Demokrasi mitingine yönelik bombalı saldırı ve yaşanan katliam sonrası hiçbir kamu görevlisi yargılanmazken gazeteciler hakkında soruşturma başlatıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, katliam ile ilgili kamu görevlileri hakkında yürütülen soruşturmaya ilişkin haberleri nedeniyle Cumhuriyet gazetesi muhabiri Kemal Göktaş ile Evrensel gazetesi muhabirleri Cem Gurbetoğlu ve Tamer Arda Erşin hakkında soruşturma başlattı.

Yaptıkları haberlerde kamu görevlilerinin katliam öncesi ve sonrası sorumluluklarını gözler önüne seren gazeteciler hakkında "terörle mücadelede görev almış kamu görevlilerini hedef gösterdikleri" gerekçesiyle soruşturma başlatıldığı öğrenilmiştir.

Gazeteciler Kemal Göktaş, Cem Gurbetoğlu ve Tamer Arda Erşin tarafından yapılan 10 Ekim katliamıyla ilgili haberlerde, müfettişlerin emniyet amirleri hakkındaki ön inceleme raporları yer almakta, bu raporlarda emniyet amirlerinin en hafif ifadeyle "ihmalleri” gözler önüne serilmekte ve "adli soruşturma açılmasında kamu yararı vardır” denilmektedir.

Ankara Valiliği'nin soruşturma izni vermemesi ve Başsavcılığın da bu kararı yerinde bulması nedeniyle ihmali olduğu raporlarda tespit edilen ve "kasıt olup olmadığının tespiti” için yargılanması istenen kamu görevlileri yargılanmamaktadır. "Kamu yararını” hiçe sayarak emniyet amirleri hakkında soruşturma açılmazken, kamuoyunu bu konuda bilgilendiren gazeteciler hakkında soruşturma açmak, katliamda sorumluluğu olanları korumak ve aklamak amacını gütmektedir.

Burada görevini yapmadığı için yargılanması gerekenler emniyetten sorumlu yetkililerdir. Ancak görevlerini yapmayanlar yargılanmadığı gibi, görevini yapan gazeteciler soruşturulmaktadır.

Biz görevlerini yapan gazetecilerin ortaya koyduğu gerçekleri ve sorduğu soruları tekrar ediyoruz:
10 Ekim katliamından 25 gün önce gelen istihbarat, emniyet müdürleri tarafından neden işleme konmamıştır?

Katliam günü gelen istihbaratta IŞİD üyesi bombacıların adları da varken neden IŞİD gizlenerek "kokteyl terör” manipülasyonuna girişilmiştir?

Mitingden önce Emniyet birimlerine gönderilen tedbir yazısında "bütün personelin öncelikle kendilerine yönelik olası 'canlı bomba' konusunda duyarlı olmaları” bildirilirken, mitinglere yönelik saldırı olacağına dair gelen istihbaratlar neden Emniyet görevlilerinin mitingin tertip komitesi ile yaptığı görüşmelerde aktarılmamıştır.

Ankara girişindeki aramaların gece yarısı sonlandırılıp, eşkali ve ismi emniyete bildirilen, dinlenen telefon hatları ile saldırı talimatlarını aldıkları ortaya çıkan bombacılar Ankara'ya girdikten yarım saat sonra tekrar başlatılması tesadüf müdür?

Sorular açıktır, yanıtı vermesi gereken yargı ise maalesef bu konuda haber yapan gazetecileri soruşturmakla meşguldür. Halkın yaşam hakkını korumayanlar, halkın haber alma hakkına göz dikmişlerdir.

10 Ekim Ankara katliamında yitirdiğimiz güvercinlerimizin anısını unutmamak, unutturmamak adına gerçekleri gözler önüne seren gazetecilerin yanında olacağız!

Vişne Haber Ajansı - Çiçek Güçlü