loading
close
SON DAKİKALAR

DİSK ve KESK'ten '1 Mayıs' açıklaması

DİSK ve KESK'ten '1 Mayıs' açıklaması
Tarih: 30.11.2012 - 16:16
Kategori: Sendika

DİSK ve KESK genel başkanları, Taksim'in 1 Mayıs alanı oluşunun tescillenmesi ile ilgili ortak açıklama yaptı...

DİSK Genel Başkanı Erol Ekici ve KESK Genel Başkanı Lami Özgen, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nce, Taksim'in 1 Mayıs alanı olduğunun tescil edilmesine ilişkin ortak bir açıklama yaptı. Ekici ve Özgen açıklamalarında şunları ifade etti:

"DİSK kurulduğu 1967 yılından sonra ilk kitlesel 1 Mayıs kutlamasını 1976 yılında Taksim Meydanı’nda gerçekleştirdi. DİSK’in 1977 yılında gerçekleştirdiği 1 Mayıs kutlamaları, kontrgerillanın saldırısı ve provokasyonu ile kana bulandı ve 36 emekçi yaşamını yitirdi. Emekçiler, 1977 1 Mayıs şehitlerinin anısını yaşatmak için Taksim’i 1 Mayıs Meydanı olarak tanımladılar. 1978 yılında tekrar Taksim’de gerçekleştirilen kitlesel 1 Mayıs kutlamalarından sonra, 1979 yılında sıkıyönetim komutanlığı kararıyla Taksim 1 Mayıs kutlamalarına kapatıldı ve uzun yıllar kapalı kaldı. 

12 Eylül Askeri darbesinden sonra bu yasak katmerlenerek devam etti ve 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyen emekçiler, sosyalistler, devrimciler, her zaman polis baskısına, şiddetine maruz kaldılar. Her 1 Mayıs öncesi yapılan operasyonlarla yüzlerce emekçi, sosyalist ve devrimci gözaltına alındı, Taksim’e çıkmak isteyenlere, su, gaz ve kurşun sıkıldı. Polis tarafından açılan ateş sonucu, Mayıs 1989’da işçi Mehmet Akif Dalcı yaşamını yitirirken, 1990’da İTÜ Öğrencisi Gülay Beceren felç oldu, 1996 yılında Dursun Odaşaşı, Yalçın Levent, Hasan Albayrak yaşamını yitirdi, onlarca insan, darp edilerek, yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı, tutuklandı.

DİSK, yeniden faaliyete geçtiği 1992 yılından sonra, 1 Mayıs kutlamalarının Taksim’de yapılmasının kararını alarak, bunun kararlı bir şekilde mücadelesini verdi. 1993 yılından sonra işçilerin, emekçilerin, sosyalistlerin ve devrimcilerin en geniş birlikteliğini sağlamak amacıyla işçi ve kamu emekçileri konfederasyonları, meslek odaları, demokratik kitle örgütleri, siyasi parti ve kuruluşlarla birlikte 1 Mayıs kutlamaları farklı alanlarda kutlanmakla birlikte, 1 Mayıs’ın Taksim Meydanı’nda kutlanılması hedefinden hiç vazgeçilmedi ve bu hedef sürekli dile getirildi.

1 Mayıs kutlamalarının Taksim Meydanı’nda yapılması talebi 2004 yılından sonra daha güçlü ve ısrarlı bir şekilde dile getirmeye başlandı. 2007, 2008 ve 2009 yıllarında, büyük bedeller ödeyerek verdiğimiz destansı mücadele sonunda “ayaklar baş olur” diyen AKP iktidarı, 1 Mayıs’ı resmi tatil ilan etmek ve Taksim Meydanı’nı yeniden emekçilere ve 1 Mayıs kutlamalarına açmak zorunda kaldı.

Gerek AKP iktidarının, gerekse de emek karşıtı güçlerin içini boşaltma çabalarına rağmen, Taksim’de yapılan 2010, 2011 ve 2012 1 Mayıs kutlamaları, 77 şehitlerinin anısına, 1 Mayıs’ın anlamına ve ruhuna uygun bir şekilde, çoşkuyla ve kitlesel olarak kutlandı.

Yıllarca Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs miting, kutlama ve anmalarına getirilen engellemeler ve yasaklamalar nedeni ile Hükümet İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin kararı ile mahkum oldu.

2008 yılının 1 Mayıs’ında, mitinge katılmak üzere İstanbul ve ülkenin çeşitli yerlerinden gelen katılımcılar DİSK’in önünde toplandıkları sırada yollarının çok büyük bir polis barikatı ile kesilmesi, üzerlerine tazyikli su sıkılması, gaz bombası atılması, coplanarak dayaktan geçirilmeleri, binanın içine de gaz bombası atılmasıyla kitlelerin Şişli bölgesinden çıkışı engellenmiş, İstanbul’da adeta sıkıyönetim ilan edilmiş, Taksim çok yönden abluka altına alınmış, toplu ulaşım araçları, vapur seferleri durdurulmuş, emekçilerin Taksim’e girişine izin verilmemişti.

Hükümet yetkilileri; 1 Mayıs’ın Taksim Meydanı’nda kutlanmasının İstanbul için büyük bir risk oluşturduğu, burada yapılacak miting sırasında yasadışı örgütler tarafından olay çıkarılacağı şeklinde istihbarat aldıkları, Taksim’de kutlama ve anma yapmak isteyen ve kitleleri Taksim Meydanı’nda buluşmaya çağıran DİSK ve KESK yöneticilerinin suç işlediği konusunda açıklamalarda bulunmuş hatta ‘’ayakların baş olduğu’’ ifadeleri bile kullanılmıştı. Tüm bu yaşananlar üzerine DİSK ve KESK, 1 Mayıs kutlama haklarının şehrin özellik gösteren ve toplumun hafızasında yeri olan bölgelerinde miting yapma haklarının engellenmesi, miting için çağrıda bulundukları kitlelere saldırıda bulunulması, sendikal haklarının ve görevlerinin engellenmesi, toplu ifade ve gösteri haklarının ihlal edildiği gerekçesi ile İHAM’a başvuruda bulunmuştuk.

İHAM bugün verdiği karar ile Hükümetin Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs kutlamalarının engellemesinin toplantı ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiği, Hükümetin kısıtlama için kullandığı gerekçelerin gerekli ve kanıtlanabilir olmadığı, toplantı yapma özgürlüğünün toplantının istenilen yerde yapılmasını da kapsadığı, soyut ve kanıtlanamayan bahanelerle emekçilere kapatılmak istenen ve kapatılan Taksim Alanı’nın kutlama alanı olduğunu tescil etmiş oldu.

İHAM yaptığı incelemede, toplantı ve gösteri yapma hakkının, gösterinin yapılacağı yeri belirlemeyi de kapsadığını, DİSK’in üyelerini anmak için Taksim Meydanı’nı kullanmak istemesinin hakkı ve üyelerine karşı görevi olduğunu; bu gösterilerden günlük yaşam etkilense bile Hükümetin, barışçıl hakkın gerçekleştirilmesi konusunda hoşgörülü olması gerektiğini, hükümetin hakkın kullanımını engellemek için ileri sürdüğü, “DİSK binasından taş atıldığı, göstericiler arasında yasadışı örgüt üyelerinin bulunduğu” gerekçelerin kanıtlanamadığına, Şişli Etfal Hastanesi’ne atılan gaz bombasının hiçbir haklı gerekçesinin olmayacağına, tüm bunların “İfade ve Toplantı Özgürlüğü”nü ihlal ettiğine karar verdi.

Emekçilerin, sosyalistlerin ve devrimcilerin dişiyle, tırnağıyla kazandığı Taksim 1 Mayıs Meydanı zaferi, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi kararıyla tescillendi ve taçlanmış oldu."

DİSK

Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları