Eğitim-İş: Genelge laikliğe aykırıdır!

Tarih: 08.01.2016 - 20:16

Kategori: Sendika

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, Resmi gazetede Başbakan Davutoğlu'nun imzası ile yayımlanan 'cuma genelgesi' hakkında bir basın açıklaması yayımladı.

Demir'in açıklaması şöyle:

''Cuma namazı için hazırlanan genelge Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Anayasasında laiklik ilkesinin temel alındığı bir ülkede, kamu hizmetleri ile dinsel nitelikteki hizmetler birbirinden ayrı olmak zorundadır. Devlet ve mahalli idareler, dinsel nitelikte bir faaliyet yürütemezler. Kamu hizmeti dinsel ihtiyaçlara göre düzenlenemez. Kamu çalışanlarının, kamusal faaliyete ilişkin çalışma saatlerinin, ibadet anlayışlarına göre düzenlenmesi veya memurlara mesai saatinde izin verilmesi, hem lâiklik ilkesine, hem de kamu hizmetinin düzenliliği ve sürekliliği ilkesine aykırıdır.

Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlettir. O nedenle kamu hizmetinde de laiklik ilkesine tam olarak uyulması gerekir. Devlet düzeni, çalışma ve eğitim yaşamı kısacası kamusal alan, dinsel ve etnik gereksinimlere ve nedenlere dayandırılamaz. Laik devlet anlayışı bütün inanç türlerine eşit mesafede durmayı gerektirir. Devlet kadrolarında görev alanların, devletin laik yapısından dolayı kamu hizmetini yürütmede, ibadet anlayış ve inançlarına göre hareket edemeyecekleri öncelikle kabulleridir.

Çoğunluğun tahakkümü anlayışını topluma özgürlük anlayışı olarak sunmayı alışkanlık edinmiş olan AKP iktidarının bu girişimi, laiklik ilkesine ve Cumhuriyet devrimlerine karşı bir meydan okumadır. Mesai düzenlemesinin ibadet anlayışlarına göre ayarlanması, din ve inanç özgürlüğü için değil; tam aksine “tek din, tek mezhep” dayatmasının diğer tüm inanç gruplarını baskılaması için yaşama geçirilmesidir. Kısacası bunun din ve vicdan özgürlüğü ile hiçbir ilişkisi yoktur. Bugüne kadar ibadetini yerine getirmesinden dolayı hiçbir kamu çalışanına engel olunmamış, hakkında da herhangi bir soruşturma açılmamıştır. Bu genelge, tamamen siyasi iktidarın din istismarına yönelik bir girişimidir. Acaba bu girişim, siyasi iktidarın son zamanlarda İsrail ile yürüttüğü gizli ilişkilerden kamuoyunun dikkatini başka yöne çekmeye, perdelemeye yönelik bir faaliyet midir?

Bu düzenleme, kamu çalışanları arasında ayrımcılık yaratır. Kamu çalışanlarının namaz kılan- kılmayan, inanan-inanmayan şeklinde tasnif edilmesine neden olur. Sonuçta ayrımcılık yapmada sicili bozuk olan AKP iktidarı, kamu çalışanlarını inancına göre fişlemeye başlayacaktır. Bu durum da kadrolaşmada ölçüt olacaktır.

Ayrıca bu düzenlemenin, laik ve bilimsel eğitime aykırı olduğu kadar, ülkemizde yoğun olarak uygulanan ikili öğretim nedeniyle okullarda sorunlar yaratacağı da açıktır. İkili öğretim yapan okullarda esnek mesai uygulaması söz konusu olamayacağından genelgede ifade edildiğinin aksine mesai kayıplarına da neden olacaktır. Bu durum da eğitimi olumsuz etkileyip, telafisi mümkün olmayan mağduriyetlere yol açacaktır. Uygulamanın eğitim-öğretimdeki bir başka sakıncası da öğrencilerin gözünde rol model olan öğretmenin inancına göre sorgulanması olacaktır. Öte yandan öğrenciler arasında da kutuplaşmalar yaratabilecektir.

Özetle bu genelge, Anayasa’da ifadesini bulan “din ve vicdan hürriyeti”ne ilişkin düzenlemenin yer aldığı 24. maddeyle de ilişkilendirilebilecek bir düzenleme değildir. Genelge, Anayasamıza, Anayasamızın “din ve vicdan hürriyeti”ni düzenleyen hükümleriyle laiklik ilkesine, Devrim Yasaları’na, AİHM kararlarına ve pedagojiye de aykırıdır. Eğitim-İş, AKP iktidarının Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlaşma hedefinin en paha biçilmez basamağını oluşturan laik devlet modelini tahrip etme girişimlerine sessiz kalmayacaktır. Sendikamız, bu konuda gereken her türlü girişimde bulunacaktır. ''

Vişne Haber Ajansı - Çiçek Güçlü