Ekrem İmamoğlu: Medya talimat almış adımı anmıyor

Tarih: 22.05.2019 - 08:01

Kategori: Gündem

Millet İttifakının seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu 08.00'dan itibaren FOX TV'de Çalar saat programında İsmail Küçükkaya'nın gündeme dair soruları yanıtladı.

Ekrem İmamoğlu'nun 23 Haziran İstanbul seçimleri için yol haritasını paylaşacağı 22 Mayıs Çarşamba günü saat 11.00'da Şişli’deki Hilton Bomonti Hotel’de gerçekleşecek “Kampanya Koordinasyon Toplantısı” öncesi FOX TV'de gündeme dair İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı.

Yayına Ayder'de yapılan kaçak yapıların yıkım haberi ile giren Ekrem İmamoğlu'na kaçak yapılaşma sorulunca; İmamoğlu, geleceği tasarlayamamaktan dolayı Karadeniz’in kıyılarındaki yapılaşmanın çok çirkin olduğunu söyledi.

Ekrem İmamoğlu'nun açıklamaları şu şekilde:

"İlk ve orta okulu Trabzonda köyümde okudum. Liseyi Trabzon'da okudum. Okulumuzun karşısında Çocuk esirgeme kurumu vardı öğrencileriyle beraber okuduk. Benim için çok önemli bir tecrübeydi.

-Karadeniz insanının bu ülkeye kattığı değerler vardır. Özellikle bürokrasisine. Okuyanı çoktur. Niye? Doğa koşulları zor. İkinci aşama gurbette çalışma. İstanbul'a göç, son otuz yılın karşılığıdır. Deprem gibi unsurlar da etkili olmuştur. Trabzon'un, Giresun'un çok daha eskidir. Ya okuyacaksın, ya da ticaret için, çalışmak için. Gurbette fırsat aramak vardır. Akçaabat'ta tütün yetiştirirdi benim ailem. Bizim göç etmemize mani olan şey tütün üreticiliğidir.

-Horon'u İstanbul'da folklör kursunda öğrendim. Horonu ailcek öğrendik iyi bir spordur. Ama her oyunu izleyerek ayak uydururum.

(Binali Yıldırım'ın "oy pusulası vermediler" iddiası) Kendilerine göre bütün bu usulsüzlüğün nedeni olarak bunu anlatıyorlar. Soruyu sorduktan sonra Binali Yıldırım'ın suratına bakın. Mahcubiyet var. 16 milyon insanın hakkının yenildiği bir ortamda bunu çok önemli bir gerekçeymiş gibi anlatırsanız böyle mahcup olursunuz.

-O gece Saat 10'da açıklama yapan Binali Yıldırım'ı herkes gözünün önünden geçirsin. Biz ne yaptık ıslak imzalı tutanakları takip ettik. YSK hakkımızı gasp etti.

-İstanbul'un gündemi şu an bizim için israf ve tasarruf.

YSK gerekçeli kararı hala açıklamadı

Biz ne yaptık ıslak imzalı tutanakları üzerinden süreci ve hakkımızı koruduk. Ama hakkımızı YSK gasp etti, hesaba katmamışız. 17 günde gerekçeli kararın yazılmamasının sebebi, ellerinde gerekçe yok. Tam 17 gün. 6 Mayıs’tan bu güne geçen 17 günde gerekçeli kararın yazılmamasının sebebi; ellerinde gerekçe olmamasıdır. Bilmiyorum manşetiniz var diye girmek istemiyorum ama bakın YSK bir karar aldı, 2123 sandıkta kamu görevlisi olmadığından dolayı süreci iptal ettiğini duyurdu. O günden bu güne 17 gün geçti gerekçeli karar yok, 17 gündür o sandıklardaki insanları zan altında bırakıyorlar. Bu insanlar 24 Haziran’da vardı, 16 Nisan’da vardı. İlk defa olan bir şey değildi. O insanları yanıma alıp, huzurunuza çıkardığımda ne diyeceksiniz? Bu insanlar hakkında soruşturma başlatıldı değil mi? Bu soruşturmada ne yapıldı? Bu ifadelerde ne çıktı? Benim ismimi bile anmayı bile reddeden anlayışlı kişiler sonuçları çarşaf çarşaf gazetelerinde yayınlamazlar mıydı? Ellerinde gerekçe yok.

Sorun kurullarda, cetvellerdeyse hepsini yenileyelim. Önce itiraz yok dediler, esas dedikleri şey ise şu; sonuca tesir etmiyor. 25 ilçenin sonucuna tesir etmiyormuş. Allah aşkına elinizde 123 tane sandık var, demek ki nerede olduklarını biliyorsunuz, demek ki elinizde sandık sayısı da var. Ne diyorlar İmamoğlu Yıldırım seçimine tesir ettiler diyorlar. Açıklasanıza sonucu. Ben yüzde kaç oy aldım? Ben bunu ilk defa da söylemiyorum. Anormal bir şey olmadığını net düşünüyorum. Çünkü dertleri bir gerekçe üretmek. Sanal bir gerekçe ürettiler, altı boş. O yüzden soyadına bakarak, tipine bakarak yorumunu yapmak akıl ötesi bir şey.

Medyada beni yok sayıyorlar yukardan talimat gelmiş adımı anmıyorlar karalama haberleri bile yaparken CHP'nin adayı diyeceksiniz talimatı var.

-39 ilçede miting yapacaklarmış, bu milletin hali ne olacak. İstanbul'da birisi sizin malınızı mı gasp etti, tapulu malınızı mı aldı. İstanbul halkına ait olan emanet 25 yıl siz yönettiniz, şimdi İmamoğlu yönetsin, dediler. Bu ne feveran? Altında ne var? Siz ülkenin kötü durumunda esas işinizi ihmal ediyorsunuz. İşsizliği çözmüyorsunuz.

-Her iftara eve gittiğimizde işsizlik konusu açılıyor. 5 milyon işssiz basit bir sayı değil.

Bir araştırma yaptırdık. Görevi teslim aldığım tarihle mazbatanın alındığı tarih arasını... Bize oy vermeyenler de memnun olmuş. Esnafla yapılan araştırmada, insanlar daha çok alışveriş yapmaya başladı şeklinde cevaplar verildi. İnsanlar rahatladı. Muhafazakar kesimden insanlar güler yüzlü, kimsenin hassasiyetlerine lafı olmayan bir insan diyorlar. Seferberlik diyorum. 24 Haziran'da seçildiniz, bu ülkeyi 5 yıl yönetin, denmiş. Sizin de tedbirler almanız gerekecek. Seçimden sonra döviz düşecek, mart şubattan daha iyi olacak denildi, ne oldu?

(Binali Yıldırım'ın ekibinin Ekrem İmamoğlu'nun isim hakkını alması) Doğru, almışlar.

-18 günde neler yaptık... Bir avuç insana kaynak aktarmayı değil 16 milyona ne aktarırım diye düşünmelisiniz. Öğrenci akbilini 40 TL'ye indirdik. Suda indirim yaptık, meclis toplantılarını açık yaptık. Göreceksiniz ihaleleri de şeffaf yapacağız. Resmi ve dini bayramlar ücretsiz yapıldı. Sudaki indirim talimatımızla, yılda 540 TL o hanenin cebine giriyor. O evde işsiz var, çalışmayan anne, bu kıymetli.

2 öğrencisi olan bir ailenin cebinde 1080 TL kalıyor.

(Binali Yıldırım'dan otobüsçülere) Sayın Yıldırım (öğrenci akbilinin indirimiyle) aradaki fark cebinizden çıkmayacak, farkı belediye olarak size ödeyeceğim, diyor. Seçimden önce gittik, otobüscülere anlattık. Bunu şubat ayında açıkladık. Sizi mağdur etmeyeceğiz, diye. Sayın Yıldırım, hesap kitap yapmayı bilmiyorsunuz, diyordu. Bizim politikalarımızı savunmaları çok hoşumuza gidiyor. Daha çok anlatacaklar. Bizi seçimden sonra alkışlayacaklar. İmamoğlu'na şimdi hak verdik desinler ama sahiplenmeleri tuhaf.

-İsraf nasıl azaltılır bunu biliyorum, iş insanıyım binlerce insan çalıştırdım. İsraf bir toplumun da, ailenin de düşmanıdır. En kötüsü kamu israfı. Siz beni yetkili kılıyorsunuz çarçur ediyorum... Buna asla fırsat tanımamalıyız. 3 yılda İBB web sitesi için harcanan para 80 milyon TL. Bütün Türkiye'nin belediyelerinin internet sitesi bu parayla yapılır.

Başkan oldum, hemen geldiler, Mevlüt Uysal'ı takipten çıkacağız, dediler. Ne demek ya dedim. Mevlüt Uysal gelince Kadir Topbaş'ı çıkmışlar. Bizi de çıkardılar, şehit anmasına gittik onu bile sildiler.

6 yılda uygulanmayan projelere harcanan para 226 milyon TL. Sofra destek paketi... Halk Ekmek ücretsiz ekmek verecek, damacana su verecek.

Okçuluk eğitimi verme ihalesi yapmışlar 16,5 milyon TL.

İstanbul'un her derneğiyle işbirliği yapabiliriz, söylediğimizi şu: 2-3 dernekle iş yapılmayacak. Kızılay, Mehmetçik Vakfı var. İHH var. Değerli işler yapar.

-Sayıştay denetiminde ortaya çıkan zarar 753 milyon TL. Ekonomik sıkıntı var bu ülkede.

-(Süleyman Soylu'ya) Sizi görevinize davet ettik. Veri kopyaladı, kasaya koydu... Ayıptır. Teftiş kurulu görevlileriyle 31 Mart, 31 Ocak, 17 Nisan'daki verilerin tespit altına alınıp İBB bünyesinde tutulması. Ne işi var benim kasamda? Ben sizden daha iyi korurum devletin namusunu. Köprüden insan atlıyor, Antep'te insan kendisini yakıyor ekonomiye bakın. Diyorsunuz ki DEAŞ tehlikesi var. Siz de atanmış bakansınız, seçilmiş değil. İşinize bakın.

-Engelli kavramı toplumda çok yanlış anlaşılıyor. Toplumda yüzde 10'lara yakın engelli var. Çok ihtiyacı olan engelli bireylerimiz var. Bütün çalışanlarınızı bilinçlendirmeyle sürece başlıyorsunuz. Teknik insan, tasarım yaparken önceliğini engelliye göre kurguluyor.

-BELTUR 264 milyon TL cirosu var. Kar 134 bin TL.

-İmamoğlu gelince İSMEK'i kapatacak, diyorlarmış. Bu mümkün mü? Bunu büyüteceğiz, geliştireceğiz. Yanına Kent Enstitüleri yapacağız.

-Borçlanma 2014-2019 arası 6 milyardan 27 milyara çıkmış. Yıllık faiz yükü 8 kat artmış. Yıllık bütçe açığı 2016 milyondan 4 milyara çıkmış.

-İstanbul'daki her ses Türkiye'ye yayılır. İstanbul'da israf varsa Türkiye'ye yayılır.

-Rakibimiz biz bir tek hizmette yarışırız. Tipi, soyadı oymuş buymuş bırakın bu işleri. Yalanla, iftirayla hiçbir şey yapamazsınız."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com