Ekrem İmamoğlu: Seçim tekrarlanır diye bir gündem yok

CHP'nin 80 il başkanı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek vermek için İstanbul'a gelerek bir basın açıklaması yaptı.

80 il başkanı adına Ankara İl Başkanı Rıfkı Güvener konuştu. Güvener, "Ekrem İmamoğlu seçimi kazanmış, İstanbul’un başkanı olmuştur. Türkiye’nin dört bir yanından gelen il başkanları olarak ‘kimsenin hakkını yemedik kimseye de hakkımız yedirmeyiz’ diyen sayın İmamoğlu’na mazbatasının bugün verilmesini istiyoruz" dedi.

Rıfkı Güvener’in açıklamaları şöyle:

“Demokrasimiz kritik bir süreçten geçmektedir. Dayanışma duygularımızı göstermek istedik. 81 ilden Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçildiğini bir kez daha duyurmak için buradayız. İktidar seçmen iradesini hiçe saymaktadır. 1 oy bile önemli diyenler 14 bin oyu etkisizleştirmek istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar sayın İmamoğlu seçimi kazanmıştır. Seçmen üzerine düşeni yapış, iradesini sandığa atmıştır. YSK’nın görevi sandıktaki iradenin sandıktan çıkmasını sağlamaktır. Seçmen iradesine saygı gösterin Ekrem İmamoğlu’na hakkını teslim edin. YSK da görevini bir an önce yerine getirmeli, Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını vermeli. Her seçimde itirazları olabilir. YSK’nın görevi incelemek ve bir an önce sonuç açıklamak. Seçmenin iradesine ipotek konulamaz.
Kimse seçmenin sandığa attığı iradeyi sandıktan çıkarken boğabileceği hevesine kapılmasın. 81 il başkanı olarak buradayız. Ekrem İmamoğlu’nun yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz. Ekrem İmamoğlu seçimi kazanmış, İstanbul’un başkanı olmuştur.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen il başkanları olarak ‘kimsenin hakkını yemedik kimseye de hakkımız yedirmeyiz’ diyen sayın İmamoğlu’na mazbatasının bugün verilmesini istiyoruz.”

Güvener'in ardından Ekrem İmamoğlu da açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, "Rakibimiz adına süreci yönetenler, AK Parti içinde hatalar, eksikler yapanların çırpınışlarını anlıyorum ama yanlış yapıyorlar. Kendi koltuklarını kurtaramayacakları gibi şehre de zarar veriyorlar. Sizin koltuğunuzun hiçbir önemi yok. İstanbul'un kaderiyle oynamayın. İstanbul'a kaybettirilen zamanın bedeli ağır olur" ifadelerini kullandı.

Ekrem İmamoğlu’nun konuşması şöyle:

“İl başkanlarımıza minnet duygularımı belirtmek istiyorum. Sürece katkı sunmaya geldiler. İnşallah ayakları uğurlu gelecek.
YSK’nın sürecini bütün arkadaşlarımızla takip ediyoruz. Aldıkları kararları takip ediyoruz. Beklentimiz sürecin bir an önce sonuçlanması. Teminatı YSK'dır. Günün sonunda en doğru kararı vereceğine inanıyoruz. Her geçen zaman dilimi bizi, İstanbulluları üzüyor. Başka arayışlara girenleri görüyoruz. Bunların anlamlı olmadığını, nasıl kazanarak geliyorsanız kaybederek gitmenin de demokrasinin gereği olduğunun, bunun kabul edilmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum.
Bugün arayışlarda sayma çeşitleri değişiyor. Ne olursa olsun bu süreç bitsin, şehir yoruldu. Şehir acil bir yönetime ihtiyaç duyuyor. Yoksulluğun, işsizliğin en derinden hissedildiğini biliyoruz. Bir an önce gelip katkı sunmak istiyoruz. Alanlarda söyledik bir an önce 1 milyon 200 bin okul öncesi çocuğun nasıl eğitime başlayacağını çalışmak istiyoruz. 350 bin genç var okutamamışız. Bu gençleri hayata tutundurmalıyız. Gündemimiz İstanbul. İşsizliğe nasıl çare buluruz hep birlikte çalışarak çözüme bağlamalıyız. Bu şehirde her 4 gencinden 1’i, üniversitede okuyan 5 gencin 2'si işsiz.
İBB şu anda görevi devretmek üzere yönetimle ilgili bir sürü ihbar alıyoruz. Mali düzenleme, verilerle ilgili ihbarlar alıyoruz. Bunların sona ermesini bekliyoruz. Bizi bir an önce bekleyen İBB çalışanları bizimle mutlu olacaklar, iyileştirilmiş sosyal haklarla iş yaşamlarına devam edecekler.
İBB'nin ciddi zararlara uğratılabileceği konusunda ciddi duyumlarımız var. Bir an önce karar alınsın İBB’nin birimlerini gezelim, tespitlerimizi yapalım, işlemlere başlayalım, İstanbul’un yeni yönetim anlayışını anlatalım istiyoruz. Şehrin çocukları, gençleri, kadınları için acelemiz var. Partizanlık dönemi bitmiştir. 80 il başkanı huzurunda söylüyorum. Artık insana, şehre hizmet doğrultusunda partizanlık döneminin bittiği partililerimizin de bunu alkışlayacağı bir dönem başlayacaktır.

Rakibimiz adına süreci yönetenler, AK Parti içinde hatalar, eksikler yapanların çırpınışlarını anlıyorum ama yanlış yapıyorlar. Kendi koltuklarını kurtaramayacakları gibi şehre de zarar veriyorlar. Sizin koltuğunuzun hiçbir önemi yok. İstanbul'un kaderiyle oynamayın. İstanbul'a kaybettirilen zamanın bedeli ağır olur. Buna AK Parti’nin üst düzeyinin de müsaade etmeyeceğini düşünüyorum. Kişilerin şahsi bekalarının hiçbir önemi yok. 
(Seçimin iptal edilmesi  tartışması) Seçimle ilgili seçimden önce birçok şüphe, tereddütle bizim şeçime girdiğimiz doğru ama topluma sıfır tereddüt vaadi veren kurumları hatırlatayım: Önce YSK sonra AK Parti. Biz şüphe duyduğumuz konuları aktarmıştık. Birçok ilde itirazlarımız oldu. Seçim sürecinde tedbirli bir organizasyon yaptık. Ne olduysa seçim günü bu ortamı hazırlayan kurumlar bugün seçimi kaybettiler diye her unsurunu sorgularken niye aynaya bakmazlar anlamış değilim. Kendileri hakkında suç duyurusunda bulunsunlar. O binlerce kişinin katkısıyla verdiğimiz mücadeleyi ben biliyorum. Aklımın ucuna gelmeyecek hususlarda başvurular var. Sandıkta geçmişte neler dönmüş diye düşünmüyor değilim. Vatandaş gelmiştir, oyunu atmış tutanağa geçirilmiştir. Bizim aklımıza gelen bu.
(Sandık başında) Sandık kurulu var, kendi partilerinden, ittifak üyeleri var. Biz de sadece 2 partiyiz. Azınlığınız. Tutanağı tutan onlar. Vatana millete hesap veremezler. 3-5 aceminin kendi koltuklarını sağlama alma çabasında olanların tecrübeli kişiler tarafından uyarılmalarını diliyorum. Akıl tutulması yaşamasınlar. Bu memleketin bu güzel şehrini sadece İstanbullular değil dünya takip ediyor. 145 yıldır demokrasi için mücadele ediyoruz. Elbette hatalar olacak ama çok büyük hataları memleket kaldıramaz. İşin suyunu çıkarmasınlar. Seçimin sonucu belli.
Çok çalış 5 yıl sonra sen kazan. 25 yıl çok çalıştık hatalarımızdan ders çıkardık, kazandık. Maç yaparsınız mızıkçı rakibiniz vardır ya. Gülüyorum. Var sistemi kabul etti, hakem golü verdi. Tribünlerdeki her iki takımın taraftarı da alkışlıyor sahadaki bir iki kişi mızıkçılık yapıyor. Bu hoş değil.
(Bahçeli’nin seçim tekrarı açıklaması) Her iki ayda bir seçim yapalım. 5 senede 7 seçim yaptık, ekonomi yandı bitti. İnsanlar partizanlaştı. Bıraksınlar da insanları hayata tutunduralım. Demokrasinin gereği seçimin kaybedenin seçimi kazananın elin sıkmasıdır, onu yerine getirsinler. Görevi teslim aldığımızda gerekli tüm ortamlarının inceleneceği, geçiş döneminde yapılan ödemeler, bitirilmeyen işlerle ilgili hakedişler incelenecek.
Seçimin meşruiyetini sayın Yavuz ve onun gibi 5 kişi tartışacaktır. Sözlerinin hiçbir anlamı yok. Kendi yarattığı dünyada mutlu olmaya çalıyor. AK Parti’nin sağduyusu ona hak ettiği irtifayı gösterecek. Aşağı mı yukarı mı olur bilemiyorum, tabi.
Medyayı tehdit etmedim. Tehdit , nefret, kin bende yok, ruhumda zerresini  bulamazlar. Ben bazı kurumlara ne kadar itibarlı olduklarını hatırlattım. 2-3 nesildir bu ülkeye iş ürettiklerini hatırlattım. Bunların gazeteleri evime giriyordu yıllardır. Üzülüyorum. Bugün adil olmayan şekilde yayın yapılmasına üzülüyorum.  Biz sadece sayıyla seçimi kazanmadık, gönülleri de aldık.

(Büyükçekmece’de operasyon) Bir ilçeyi baskı altında tutmak… Yazık. Toplum yapılanları görüyor. Her şeyin farkındayım. Haziran ve şubat seçimi arasında 2 bin küsur oy fark var. YSK en üst perdeden hayali seçmen yok dedi. Büyükçekmece halkını tanıyorum 30 yıldır oradayım. Beylikdüzü'nün yanı başı. İnsanlar arıyor. Yetkileri kullanırken dikkat edin. Kaybettikleri her yerde bir şey var kazandıklarında yok. Balıkesir'de kimsenin kılı kıpırdamadı.

Oyu küçümseyenler, bu süreci bize yaşatanlar o gece saat 10.30 da 3 bin oyla seçimi kazandık diye kendilerini alkışlatanlar utanmıyor mu? En büyük ayıbı bu ülkeye hizmet eden Binali Yıldırım'a yaptılar. Kendisini mahcup etmesine fırsat tanıdılar. Ben onun yerinde olsam buna fırsat verenlerin yüzlerine bakmam, onları adam yerine koymam. Sandığın dibini kazımak iyi değil ülkeye zarar veriyor.

Seçim tekrarlanır diye bir gündem yok.

Hak ettiğimiz seçimi yedirtmeyiz mücadelemizi veririz. Seçim kaybetseydik verilerimiz elimizde adalete inanan bir insan olarak açıklamaktan imtina etmezdim. Hala on binlerce insan çuvalların başında, yeter artık normalleşelim.”