loading
close
SON DAKİKALAR

Erdoğan: Bugün ciddi bir cari açığımız varsa bunu minimize etmede savunma sanayisinin rolü inkar edilemez

Erdoğan: Bugün ciddi bir cari açığımız varsa bunu minimize etmede savunma sanayisinin rolü inkar edilemez
Tarih: 13.11.2020 - 09:35
Kategori: Siyaset

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ASELSAN Gölbaşı Yerleşkesi'nde düzenlenen Yeni Sistem Tanıtımları ve Tesis Açılışları Töreni'nde konuştu.

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada, 18 yıl boyunca, savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye hedefi yolunda çalışmalarını durmaksızın sürdürdüklerini söyleyerek, "Rahmetli Özal tarafından kurulan Savunma Sanayii Başkanlığımızı, bu sürecin koordinasyonunu etkin şekilde yürütebilecek bir yapıya kavuşturduk. Bugün Türk savunma sanayii, vakıf şirketlerinden özel sektöre, alt yüklenicilerinden KOBİ'lere, üniversitelerden araştırma merkezlerine, teknoparklardan kümelenmelere kadar geniş bir ekosisteme sahiptir. Böylece, 2002 yılında 62 savunma projesi yürütülürken, bugün 700'e yakın projenin hayata geçirildiği bir savunma sanayine kavuştuk" dedi. Erdoğan, "Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu saldırılara karşı daha etkin mücadele için sadece son 5 yılda 350 civarında yeni proje başlattık. Savunma sanayii projelerimizin bütçesini 5,5 milyar dolardan 60 milyar dolara yükselttik. Yine bu dönemde sektörde faaliyet gösteren firma sayımız 56'dan 1500'e ulaştı. Sektörün 1 milyar dolar olan cirosu da 11 milyar dolar rakamını yakaladı. Savunma ve havacılık ihracatımız 248 milyon dolardan 3 milyar dolar seviyelerine çıktı" ifadelerini kullandı.

Dünyanın ilk 100 savunma şirketi listesinde Türkiye'nin 7 firmayla temsil edildiğini kaydeden Erdoğan, sadece son 5 yılda 5 firmanın daha bu listeye girdiğini söyledi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kara ve deniz araçlarında kendimizle beraber, dost ve müttefik ülkelerin ihtiyaçlarını da karşılayan bir ülke haline geldik. Kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyoruz. İHA, SİHA ve TİHA üretiminde ise artık dünyanın ilk 3-4 ülkesi içindeyiz. Bugün Türkiye, küresel tedarikçilerin çıkardığı tüm zorlukları ve uyguladığı gizli açık ambargoları kendi gücüyle aşabilen bir ülke haline gelmiştir. Sınırlarımız içinde terörle mücadele operasyonlarını rahatça yapabiliyoruz. Sınırlarımız dışında barış harekatlarını istediğimiz gibi yürütebiliyoruz. Tüm bunları, savunma sanayiinde elde ettiğimiz ilerlemeye borçluyuz. Geçmişin eksiklerini gidermekle ve bugünün hazırlıklarını yapmakla kalmıyor, geleceği de kucaklıyoruz. Araştırma geliştirme yatırımlarımızı artırarak yüksek teknoloji gerektiren sistemleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. Sürü İHA mı? Yapıyoruz. Gemilerimizin savaş yönetim sistemi mi? Geliştiriyoruz. İnsansız kara aracı mı? Üretiyoruz. Yapay zeka sistemleri mi? Çalışıyoruz. Elektromanyetik ve lazer silahları mı? Tasarlıyoruz."

Türkiye'nin Azerbaycan'a verdiği destek nedeniyle İHA'ların bazılarında kullanılan kameraya Kanada tarafından ambargo uygulandığına işaret eden Erdoğan, "Biz ne yaptık? ASELSAN'da yerlisini ürettik. İHA'larımıza taktık, yolumuza devam ettik. Bununla kalmadık, aynı kameraların daha da iyisini yapmak için şu anda projemizi başlattık. İnşallah her alanda bu anlayışla hareket ederek, yerli ve milli savunma sanayimizi en üst seviyelere çıkartacağız" diye konuştu.

Erdoğan, ASELSAN'ın, güvenlik güçlerine yeni sistemler kazandırmayı sürdürdüğünü belirterek, "Elektronik harpte bize çok büyük güç katacak Karakulak Yüksek Frekans Kestirme ve Dinleme Sistemi artık kullanıma hazırdır" dedi.

Halen Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterinde bulunan KORKUT Alçak İrtifa Hava Savunma Silah Sisteminin yenilerini de bugün TSK'ya teslim edeceklerini dile getiren Erdoğan, "KORKUT, alçak irtifa hava savunmasını, uçak ve helikopterlerin yanı sıra, havadan karaya füzeler, seyir füzeleri ve insansız hava araçları gibi hedeflere karşı da en etkili şekilde gerçekleştiriyor. Bu sistemde kullandığımız Atom ismi verilen 35 milimetre parçacıklı mühimmat ile ülkemiz, dünyada az sayıda ülkenin sahip olduğu bir yeteneğe, milli olarak sahip hale geldi" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, gerçekleştirilen harekatlarda düşman radarlarının tespit edilmesi ve köreltilmesinde KORAL Elektronik Harp Sistemi'nin çok büyük rol oynadığını belirterek, bu sistemin daha gelişmiş versiyonu "Yeni Nesil KORAL" projesinin de başlatıldığını açıkladı.

Erdoğan, yeni sistemin, mevcut KORAL'a göre düşman unsurlarını algılama, karıştırma ve köreltme alanında daha üstün kabiliyete sahip olacağını bildirdi.

Erdoğan, "Uzay'ın karanlığını, milli teknolojimiz ve mühendislik kabiliyetimizle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda bir kez daha aydınlattığımızın müjdesini de buradan sizlerle paylaşmak istiyorum. Tamamen milli ve yerli mühendislik kabiliyetlerimizle yaptığımız Uydu Fırlatma testleri başarıyla tamamlandı. Bu testlerde 4 kere daha uzaya ulaştık. Cumhuriyet Bayramımızda yaşadığımız bu gururla 2023 vizyonumuz çerçevesinde önemli bir dönüm noktasını daha geride bıraktık" diye konuştu.

Erdoğan konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurt dışından tedarik edilmesine asla tahammülümüz yoktur. Elimizdeki sınırlı kaynağı, kendi savunma sanayimizi geliştirmek ve güçlendirmek için kullanmak birinci önceliğimizdir. Bu konuda vakıf şirketlerimizin yanı sıra sektörümüzden de azami gayret bekliyorum. Dünyada savunma sanayisi, diğer tüm teknolojilerin gelişmesinde lokomotif role sahiptir. Dolayısıyla bu alanda yapacağımız her yatırımın ülke kalkınmasına çok daha büyük katkıları olacağını unutmamalıyız. Eğer bugün ciddi bir cari açığımız varsa bu cari açığımızı bile minimize etmede savunma sanayisinin rolü asla inkar edilemez. Savunma sanayisindeki kritik teknolojilerin kazanımı için rollerin belirlenmesi, mevcut kabiliyetlerin doğru yönetilmesi, yatırımların planlanması ve kapasitenin etkin kullanımı gerekiyor.

Savunma sanayinde kurumlarımız arasında işbirliği, uyumu, paylaşımı geliştirerek hedeflerimize en kısa sürede ulaşacağız. Cumhurbaşkanınız olarak bundan sonra savunma sektörüne her türlü desteği vermeyi devam edeceğiz. İnsan yetenek profili, araştırma geliştirme merkezlerinin yetkinlik haritası, şirketlerin kapasitesi konusunda çok daha güçlü koordinasyona ihtiyacımız olduğunu görüyoruz. Savunma Sanayi Başkanlığı ile bakanlıklarımızın, kurumlarımızın daha yakın bir işbirliğine sahip olmalarını istiyoruz. Tüm özel kuruluşların yakın ve samimi bir şekilde hareket etmesi ARGE derinliği ve önemi bakımından da önemlidir.

Sadece teknolojinin değil yatırımların da doğru planlanması, mükerrer yatırımlardan kaçınılarak kaynak israfının önlenmesi şarttır. Alternatif alımlar mutlaka eldeki imkanlara ve kabiliyetlere öncelik verilen bir değerlendirmeyle gerçekleştirilmelidir. Kritik durumlar dışında en ideali olmasa bile kendimizin üretmesi, geliştirmesi mümkün olan her şeyi içeride yapmalıyız. Her kurum Savunma Sanayi Başkanlığımızın uzmanlığını bir kenara bırakarak kendi üretim tedariğini kendisi yapmaya kalkarsa mükerrerlik ve israf kaçınılmaz hale gelir.

Özellikle teknoloji geliştirmeye yönelik faaliyetlere daha fazla kaynak aktarılmalıdır. TÜBİTAK ve benzeri kurumların yaptığı çalışmalar daha etkin şekilde desteklenmelidir. TSK'yı Güçlendirme Vakfımızın savunma sanayiine yaptığı katkıya uygun şekilde yeniden yapılandırılması düşünülmelidir. İnşallah savunma sanayimizin gücüne güç katacağız."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları