‘Erdoğan, eski düşmanlarının otoriter taktiklerini kullanıyor’

Tarih: 11.02.2012 - 23:50

Kategori: Gündem

Saygın Newsweek dergisinden çarpıcı başbuğ yorumu

Ünlü Newsweek dergisi, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ’un tutuklanmasını ‘sivil hükümet ile ordu arasındaki kavgada dramatik bir tırmanma’ olarak yorumladı. Dergi, tutuklamanın “Türkiye’de büyüyen sivil güce vurgu yaptığını” da yazdı...

Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un tutuklanmasının dünyadaki yankıları sürüyor. Dünyanın en saygın haber dergilerinden Newsweek, Başbuğ’la ilgili geniş bir analiz yayımladı. “General Başbuğ’un tutuklanması Türkiye’de büyüyen sivil güce vurgu yapıyor” başlıklı analizde, “Eski komutanın tutuklanması, Başbakan Erdoğan’ın bir zamanlar hakim olan ordunun gücünü sınırlandırmaktan otoriter taktikleri benimseme pozisyonuna kaymasına vurgu yapıyor” yorumuna yer verildi. İşte analizden çarpıcı satırbaşları:

‘Ödeşme olarak görülüyor’

“Orgeneral Başbuğ’un tutuklanması sivil hükümet ile bir zamanlar güçlü olan ordu arasındaki kavgada dramatik bir tırmanma oluşturdu. Hükümet, savcıların, emirlerine göre hareket etmediklerini söylüyor. Ancak son üç yılda yüzlerce subay ve gazeteci tutuklandı. Birçok Türk soruşturmaları, katı laiklerin siyasi İslamilere yıllarca uyguladıkları baskılar için ödeşme olarak görüyor. .

‘Suçlamaların özü zayıf’

Owen Matthews imzasını taşıyan analizde, “Başbuğ’un tutuklanması dramatik oldu ancak hakkında getirilen suçlamaların özü zayıf gibi gözüküyor” yorumuna da yer verildi ve şöyle dendi: “Bu durum kuşkusuz ordu çevrelerini umutsuzluğa düşürecekse de, bu konuda pek bir şey yapamayacaklar. Ordu Türkiye’de en çok saygı duyulan kurum olmayı sürdürse de tankları sokaklara çıkartmak artık bir seçenek değil. Geçen Temmuz ayında ordu komutanları, tutuklamalara protesto olarak istifa etti ancak istifalar AKP’nin popülaritesini etkilemedi. Parti, geçen yaz yapılan seçimlerde oyların yüzde 50’sini elde etti.”

‘10 yıl önce ordu yapıyordu’

On yıl önce ordu, Türkiye’nin mahkemelerini Erdoğan dahil olmak üzere, laik ideolojisi için tehlikeli olduğuna inandığı insanları cezaevine göndermek için kullanıyordu. Erdoğan, Türkiye’yi daha demokratik hale getirdiğini iddia etse de şimdi gerçekten eski düşmanlarının otoriter taktiklerini onlara karşı kullanıyor gibi görünüyor.”

Avukatı bugün itiraz edecek

Emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer, Reuters haber ajansına konuştu. Müvekkilinin 7 yıl boyunca AKP hükümetiyle birlikte çalıştığını belirten Sezer “Başbuğ, hakkındaki suçlamaları duyunca çok şaşırdı” dedi. Sezer, “Şimdiye kadar hakkında bir iddia yoktu, yani emekliliğinden bir buçuk yıl sonraya kadar. Başbuğ bu kararın, beklentilerinin çok ötesinde olduğunu söyledi. Biz ve birçok hukukçu suçlamanın Yargıtay tarafından incelenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yargılanması yüksek mahkeme tarafından yapılmalı” açıklamasında bulundu.

Silivri’deki L tipi cezaevinde geçici koğuşunda yanlız kalan ve itiraz için hazırlıklarını tamamlayan Başbuğ’un avukatı Sezer, tutuklama kararının kaldırılmasına ilişkin itirazını da bugün yapacak.

Göbek atılacak bir olay değil

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu: “Türkiye’de ilk defa eski bir Genelkurmay Başkanı tutuklanmıştır. Bu elbette ki Türkiye’nin normalleşmesi bakımından önemlidir. Ama bu olay sevinilecek, göbek atılacak, alkışlanacak bir olay değildir. Bu olay aslında milletimizin ’Peygamber ocağı’ dediği askeriyemizin maalesef kendi konularının dışına çıkmasının olumsuz bir yansıması, bir sonucudur. Ama biz burada şunu da söylemek zorundayız: Burada bir mahkeme kararı olmadan kimseyi suçlu ilan edemeyiz. İnşallah yargı en kısa zamanda delilleriyle beraber herkesin vicdanında yer bulacak şekilde değerlendirir, kararını verir.”

Paşamızın tutuklanması üzdü

TBMM eski Başkanı, AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin: “Daha fazla hizmetin konuşulması gereken günlerde ülkenin gündem maddesi eski genelkurmay başkanının tutuklanması. Bizler bu ülkenin erkekleri olarak askerliği bir vatan borcu, namus borcu olarak görürüz. Her Türk genci zamanı geldiğinde bu kutsal görevi seve seve yerine getirir, vatanı müdafaa etmesi gerektiğinde de savaşmayı, bu vatan için canını seve seve vererek şehit olmayı en büyük görev bilir. Biz o komutanlarımızın emriyle cephede şehit düşmeyi şeref bilen insanlarız. Komutanlarımız bizim için son derece değerlidir. Ben bir Türk vatandaşı olarak bir komutanımızın, bir paşamızın bir suç isnat edilerek tutuklanması beni hiç mutlu etmiyor. Çok üzülüyorum.”

Demokrasi hâlâ kökleşmedi

-Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ: “Bana göre, Türkiye’de bu olay ve başka hadiseler, demokrasinin hala kökleşmediğinin, kurumsallaşmadığının göstergesidir. Çünkü eğer demokrasi kurumsallaştırılmış, içselleştirilmiş olsaydı böyle bir dava, demokrasinin kurumsallaştırıldığı, içselleştirildiği, kökleştiği ve hukukun üstün olduğu bir ülkede ve herkesin de buna riayet ettiği bir yerde, zaten böyle kovuşturmalar, soruşturmalar da olmazdı. Çünkü orada hukuk dışı yol ve yöntemlerle demokrasiyi ve milletin iradesini askıya alıcı iş ve işlevlere girmeyi sivil veya asker hiçbir kişi aklından dahi geçirmez. Böyle bir teşebbüsün içinde bulunmaz. Bulunanları da ne yapar? Ona göre tavır koyar. Demokrasiyi güçlendirir ve ona destek olacak adımlar atılır.”

Başbuğ’u tutuklama yetkisi Anayasa Mahkemesi’ndedir

Eski Genelkurmay Başkanı’nın tutuklanmasında yetki tartışması devam ediyor. Türkiye Barolar Birliği ve Ankara Barosu, dün bir açıklama yaparak Başbuğ’u yargılama yetkisinin Özel Yetkili Mahkemelerde değil, Yüce Divan’da olduğunu söyledi...

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ahsen Coşar:

Gerek Anayasa’nın 10. maddesi hükmü, gerekse hukukun üstün ve evrensel ilkeleri gereğince; herkes mevki, statüsü, pozisyonu her ne olursa olsun kanun önünde eşittir. O nedenle Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanlığı görevinden emekli olmuş olan Orgeneral Sayın İlker Başbuğ aleyhinde ceza soruşturması açılmasında kanuna aykırı bir durum yoktur. Kanımızca burada kanuna öncelikle ve özellikle aykırı olan husus; Sayın Başbuğ hakkında ceza soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi savcısının ve yine Sayın Başbuğ’un tutuklanmasına karar veren Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesinin, hem yargı yolu yönünden görevli ve hem de coğrafi bölge açısından yetkili olmamalarıdır. Zira Sayın Başbuğ’a atfedilen suç niteliği itibarı ile bir görev suçudur ve bu nedenle Sayın Başbuğ hakkında soruşturma yapmak görevi-yetkisi yargı yolu açısından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı makamına, kovuşturma/yargılama yapmak, bu bağlamda tutuklama kararı vermek görevi/yetkisi ise Anayasa Mahkemesine aittir.”

Anayasa’nın emredici hükmü ihlal edilmiştir

-Ankara Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu:

“Anayasa’nın emredici hükmü ihlal edilerek, bir Genelkurmay Başkanının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine, özel görevli ağır ceza mahkemesi savcısı tarafından soruşturulması ve tutuklama talebinin, Yüce Divan yerine özel görevli ağır ceza mahkemesince karara bağlanması, Anayasa’nın 148. maddesinde sayılan görevlilerin yargısal güvencesini yok etmiştir. Demokrasi ve hukuk devleti açısından resmi iyi okumak ve zamanında okumak zorunludur: Bu uygulamayla birlikte özel görevli savcılar ve özel görevli mahkemeler yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin üzerine, olağanüstü güçler edinmiş “dördüncü kuvvet” olarak yerleşmiştir. Yasama, yürütme ve yargının üzerinde yeni bir güç oluştuğuna göre, artık bu andan itibaren toplumdaki hiç kimsenin temel haklarının güvencesi kalmamıştır. Anayasa’nın 148. maddesine göre, Cumhurbaşkanının (vatana ihanet suçlamasıyla sınırlı olarak), Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının, Bakanlar Kurulu üyelerinin, Anayasa Mahkemesi’nin, Yargıtay’ın, Danıştay’ın, Askeri Yargıtay’ın, Askeri Yüksek idare Mahkemesi’nin Başkan ve üyelerinin, başsavcılarının, başsavcı vekillerinin, HSYK’nın başkan ve üyelerinin ve Sayıştay Başkan ve üyelerinin görevleriyle ilgili suçlardan dolayı yargılanması görevi Yüce Divan’a aittir.

Newsweek dergisi, Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral Başbuğ’un tutuklanmasını sivil hükümet ile ordu arasındaki "kavgada dramatik bir tırmanma" olarak yorumladığı analizinde tutuklamanın "Türkiye’de büyüyen sivil güce vurgu yaptığını" da yazdı.

Başbuğ hakkındaki suçlamaların özünün "zayıf gibi gözüktüğünü" de savunan dergi, "Erdoğan, Türkiye’yi daha demokratik hale getirdiğini iddia etse de şimdi eski düşmanlarının otoriter taktiklerini onlara karşı kullanıyor gibi görünüyor" iddiasına yer verdi.