loading
close
SON DAKİKALAR

Erdoğan'dan Feyzioğlu'na yanıt

Erdoğan'dan Feyzioğlu'na yanıt
Tarih: 10.05.2014 - 17:36
Kategori: Siyaset

Partisince Afyonkarahisar’da düzenlenen kampta konuşan Başbakan Erdoğan, Danıştay'daki sözlerine tepki gösterdiği Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na yanıt verdi...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 22. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında konuşma yaptıı.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle;

'YARGILANIYOR OLACAKTIK'
Eğer, bu operasyonlar başarıya ulaşsaydı, inanın şu anda, bizzat şahsım, bakan arkadaşlarım, çalışma arkadaşlarım, partimizin yöneticileri, mensupları hatta gazeteciler, işadamları, Yassıada benzeri mahkemelerde yargılanıyor olacaktık.

FEYZİOĞLU'NA YANIT
Anayasa profesörüymüş ne olursan ol. Eğer sen bunu sindirememişsen, eğer sen doğru, dürüst konuşmuyorsan, eğer bütün ifadelerini dürüstlük üzerine değil de maalesef dürüst olmayan ifadeler üzerine inşa ediyorsan senden bir şey olmaz, istediğin kadar profesör ol. Bunlarda saygı denilen bir şey yok. Bir yere davet ediliyorsunuz, yasal olarak konuşma şansınız yok.

'ÇIKAR CÜBBENİ SİYASET MEYDANINDA KENDİNİ İSPAT ET'
Danıştay'ın Başkanı 25 dakika konuşuyor, ev sahibi. Bu beyefendi, orada bir saat konuşma yapıyor ve Danıştayın kuruluş yıl dönümünde konuyla ilgili değil tamamıyla baştan aşağıya bir siyasi konuşma yapmak suretiyle orada kendine göre bir tatmin. Çıkar cübbeni sen de birilerinin yaptığı gibi söylüyoruz, siyaseti çok seviyorsan çık bu siyaset meydanına orada kendini ispat et.

'DANIŞTAY'DA TİYATRO SEYRETTİK'
Anayasa profesörleri, hukuk hocaları, hatta hakimler, savcılar, yüksek mahkeme üyeleri, hem 27 Mayıs darbesinin oluşumunu hazırlamış hem de milletin seçtiği hükümeti tiyatrovari bir mahkemede yargılayıp Başbakan'ı idam etmişlerdi. Şimdi bugün de bir tiyatroyu biz Danıştay'da seyrettik.

Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı orada, yargı orada, herkes orada, bir kısım da şakşakçılar var malum. Onlar da alkışlıyor, bir kısmı tabii, hepsi değil. Onlar da alkışlıyor onlarla da tatmin oluyor. Artık tahammül, tahammül. 25 dakika başkan konuşacak. Sen orada 1 saat konuşacaksın. Bu millet seni dinlemeye mecbur mu Böyle şey olabilir mi?

'SEN NASIL HUKUKÇUSUN?'
Depremden bugüne kadar 5 katrilyon Van'a destek verdik. Bundan zerre kadar bahsetmiyorsun ve orada kalkıp hükümetimizi utanmadan, sıkılmadan yargılamaya yöneliyorsun. Sen nasıl yargı mensubusun? Çünkü müracaat ettiği kapı belli. Kendi zihniyetinde, kendi kafa yapısında kişiler.

Van ile ilgili tamamen yalan bir ifade kullanıyor. 'Biz Van'da kiracılara ev vermedik.' Bir defa konuyu bir öğren. Biz Van'da yaklaşık 18 bin konut yaptık. Bunların içerisinde öncelikli olan nedir? Ev sahiplerine konutlarını vermektir. Biz ev sahiplerinin konutlarını verdik. Artan konutlarımızı da kiracı olanlara kura ilesattık. Bunun dışında orada kiracılardan konut sahibi olmak isteyenler TOKİ orada konut yapmaya devam edecek. TOKİ konutlarından gider alırlar. Bunlar orada konut sahibi değildi ki. Sen nasıl hukukçusun?

'HİÇBİR İDDİA SONUÇSUZ KALMAYACAK'
Pensilvanya’daki bu zat, darbenin aracı oldular. Bu girişimin maşası oldular. Haşhaşla uyuşturulan elemanlarıyla bu örgüt taşeron oldu. Yolsuzluk bu işin sosu, bir kılıfı olduğu halde üstünü örtmüyor, peşini bırakmıyoruz. Dedim ya biz bunların inlerine kadar gireceğiz.

Hiçbir iddia sonuçsuz kalmayacak. AK ile karanın ortaya çıkmasını biz sağlayacağız.

27 Mayıs'ta nasıl bir senaryo varsa 17 Aralık sürecinde de aynı senaryo vardı. O gün hukuk, bazı hukuk adamları tarafından nasıl çiğnendiyse 17 Aralık sürecinde de aynen öyle çiğnendi. O gün nasıl manşetler atıldıysa bu yaşadığımız süreçte de aynı manşetler atıldı, o gün gençlik nasıl sokağa döküldüyse bugün de gençlik aynı şekilde sokağa döküldü.

27 Mayıs ve 12 Eylül öncesinde kullanılan kesim gençler oldu. 12 Eylül öncesi aynı karanlık el sağcıya, solcuya, Alevi'ye silah veriyordu.

1 Mayıs’ta CHP milletvekilleri polise saldırdı, şiddet uyguladılar. 1 Mayıs olaylarını tahrik etmek için polis gerçek mermi kullandı’ yalanını söylüyor.

'REZİL RÜSVA OLDULAR'
Sana ne 1 Mayıs’tan? Sen nasıl hukuk adamısın? Dert üzümü yemek değil, bağcıyı dövmek. Bütün bunlara rağmen Taksim Meydanı’nda alakayı bulamayınca rezil rüsva oldular.

Onlara göre en iyi genç ölü gençtir. Onlar gençlerin dirisini değil, ölüsünü severler. 23 Nisan’da siyasetçiler var ki onlar için en iyi genç, ölü gençtir. Onlar gençlerin dirisini değil ölüsünü severler. Çünkü ölüm üzerinden istismar üretmeyi çok iyi bilirler. Bunların birçoğunun annesi feryat ediyor. Çocuklarımızı ne olur getirin diyorlar. Bölücü terör örgütünün böyle bir derdi var mı? Çünkü oradan geçiniyorlar.

Çözüm süreciyle biz ölümleri durdurunca, başka bir istismar malzemesi aramaya başladılar.

'BU ÜLKEDE TEK BİR DİKTATÖR VAR'
Gidin 27 Mayıs öncesindeki hadiselere bakın. Bize ne söyleniyorsa aynısının merhum Menderes'e de söylendiğini göreceksiniz. Özgürlüklerin düşmanı her zaman CHP olmuştur.

Bu ülkenin tarihinde tek bir diktatör vardır, o da CHP'nin milli şefidir. Ama aynı CHP, merhum Menderes'e de merhum Özal'a da bize de diktatör diyecek kadar yüzsüz olmuştur.

Biz bu algı operasyonlarına boyun eğmez, karalama propagandalarına papuç bırakmayız.

Benim ümidim ve arzum şudur; İnşallah ilk darbenin yüzüncü yılında yapılmak istenen 17 Aralık darbesi tarihimizdeki son darbe girişimidir. 30 Mart seçimleri inşallah yüz yıllık darbeler tarihini artık kapatmıştır. 30 Mart, CHP'nin semboli haline geldiği, yani ihtilal ruhunun adeta cenaze namazının kılındığı tarihtir.

30 Mart darbeler dönemini kapatmıştır. Millet komploları bozmuştur. 30 Mart'la birlikte yeni bir Türkiye kurulmuştur.

Yeni bir Anayasa konusunda asla umutsuz değiliz.

Çözüm süreciyle biz ölümleri durdurunca, başka bir istismar malzemesi aramaya başladılar.

Kimse kusura bakmasın, burası bir muz cumhuriyeti değil.

12 yıl önce bu ülkede farklı dil ve lehçelerde konuşmak hayal bile değildi. İktidara gelir gelmez ilk işimiz OHAL’i kaldırmak oldu.

'ADAYIMIZI HAZİRAN BAŞINDA AÇIKLAYACAĞIZ'
Cumhurbaşkanının halkın seçilmesi bir devrimdir. Cumhurbaşkanı milli irade, millet tarafından belirlenecek. Böylece yeni bir süreç başlayacak.

Cumhurbaşkanı adayımız kim olursa olsun politikalarımız, çizgimiz, yolculuğumuz hız kesmeden devam edecek, ilkelerimiz taviz verilmeksizin muhafaza edilecek, Türkiye ekonomide 2023 hedeflerine doğru kararlılıkla ilerleyecek, adayımız kim olursa olsun çözüm süreci asla sekteye uğramayacak. Kanı durdurmak, göz yaşını dindirmek, kardeşliği en güçlü şekilde tesis etmek için verdiğimiz mücadele asla yavaşlamayacak.

Aday tespiti için yoğun istişarelere başladık. Bugün ve yarın burada değişik konularda da istişarelerimiz devam edecek. En geç bu ayın sonu veya haziran ayının ilk yarısı gibi artık bu işi bitirip adayımızı kamuoyuna açıklayacağız.

'KENDİLERİNİ GEOMETRİYE VERDİLER'
Bu muhalefet hantal muhalefettir, Türkiye’nin paçalarından çeken muhalefettir. 8 seçimde bunlarla karşı karşıya geldik. 8 seçimde de biz bunlara aritmetik dersi verdik ama çaktılar.

Şimdi cebirden ümidi kestiler, kendilerini geometriye vermişler. Üçgenler çiziyorlar, iç açılarını, dış açılarını topluyorlar, cetvel, pergel, gönye sanki cumhurbaşkanlığı seçimine değil de LYS imtihanına hazırlanıyorlar. Böyle bir durumun içindeler.

Zaten geometriden anlasalardı paralelle iş tutmazlardı, ondan da anlamıyorlar, çünkü iki paralel çizgi sonsuza kadar birbirine değmez. Bunu görmeleri gerekir. Paralelle iş tutanın da yolu milletle, devletle, iktidarla hele hele Çankaya ile hiç kesişmez.

Cumhurbaşkanlığı ve 3 dönem kuralı çerçevesinde partimizin nasıl şekilleneceği önemli Aday tespitinde istişareye başladık.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları